DÜNYA - 11 Temmuz 2025 Cuma 01:45 | Son Güncelleme : 11 Temmuz 2025 Cuma 01:49

İran: "Uranyum zenginleştirme faaliyetlerimizi sahip olduğumuz haklar doğrultusunda yürütüyoruz"

A
A
A
İran: "Uranyum zenginleştirme faaliyetlerimizi sahip olduğumuz haklar doğrultusunda yürütüyoruz"

Arakçi, Fransız Le Monde dergisine verdiği röportajda, defalarca nükleer programımızın askeri bir amacı olmadığını vurguladık" dedi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Fransız Le Monde dergisine verdiği röportajda, ABD ile muhtemel müzakereler, İran’ın füze programı, uranyum zenginleştirme süreci ve Avrupa’nın rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İran’ın füze programının tamamen savunma ve caydırıcılığa dayalı olduğunu vurgulayan Arakçi, bu konuda herhangi bir müzakereyi kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Arakçi, "İran, nükleer mesele konusunda Washington ile diyaloğa açık olmayı sürdürüyor. Ancak bu diyaloğun başlaması için ABD’nin her türlü saldırıya karşı güvence vermesi, karşılıklı saygıya bağlı kalması ve geçmişteki hatalarını kabul etmesi gerekiyor" dedi.

"Geçmiş hatalar kabul edilmeli, tutum değişmeli"

Arakçi, "İran, her zaman karşılıklı saygıya dayalı müzakerelere açık olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Ancak düşmanımız olan ABD, 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilerek çok taraflı ve uluslararası bir anlaşmayı ihlal etti. ABD ve İsrail’in saldırıları, yalnızca İran halkının değil, tüm bölge halklarının güvenliğini ve sağlığını yıllar boyunca etkileyecek çevresel ve insani bir felakete yol açabilirdi" diye konuştu.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi, diplomatik süreci kesintiye uğratan tarafın ABD olduğunu belirterek, "Diplomasi iki yönlü bir yoldur. Bu nedenle, geçmişte yapılan hataların sorumluluğu kabul edilmeli ve davranışlarda açık bir değişim görülmelidir. Müzakereler sürerken, ABD’nin gelecekte bir askeri saldırıya başvurmayacağından emin olmalıyız" ifadelerini kullandı.

"Görüşmelerin şekli, belirtilen şartlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir"

ABD ile bir sonraki müzakere tarihine ilişkin konuşan Arakçi, "Şu anda bazı dost ve arabulucu ülkeler aracılığıyla diplomatik temaslar devam ediyor. Görüşmelerin şekli, belirtilen şartlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Diyalog, her zaman İran’ın dış politikasının temelini oluşturmuştur ve tarih boyunca İran’ın bu ilkeyi ihlal ettiğine dair tek bir örnek dahi bulunamaz" dedi.
İsrail’in hedeflerine ulaşamadığını belirten Arakçi, "Kimsenin savaş tehdidiyle halkımızın iradesini elinden almasına izin vermeyiz" şeklinde konuştu.

"Nükleer Anlaşma kapsamında, belirli bir seviyede zenginleştirmeyi kabul ettik"

İran’ın uranyum zenginleştirme programını sınırlamaya hazır olduğu yönündeki iddialara değinen Arakçi, "Uranyum zenginleştirme faaliyetlerimizi, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında sahip olduğumuz haklar doğrultusunda yürütüyoruz ve defalarca nükleer programımızın askeri bir amacı olmadığını vurguladık. Saldırıya uğramış olmamıza rağmen, nükleer silah üretimini fetvayla yasaklayan politikamızdan sapmadık. Kitle imha silahlarının üretimi, depolanması ve kullanımı, insanlık dışı ve İslam’a aykırı kabul edilmektedir" şeklinde konuştu.

Zenginleştirme seviyesinin İran’ın ihtiyaçlarına göre belirlendiğini belirten Arakçi, "Nükleer Anlaşma kapsamında, belirli bir seviyede zenginleştirmeyi kabul ettik. Ancak daha sonra, Tahran’daki araştırma reaktöründe ilaç ve radyofarmasötik üretimi için yakıt sağlamayı taahhüt eden Arjantin’in yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine, yalnızca bu amaçla yüzde 20 oranında zenginleştirme gerçekleştirdik. Ardından yüzde 60 seviyesine ulaştık ve bu da açıkça tehdit ve baskının çözüm yolu olmadığını gösterdi. Zenginleştirme hem İran’ın hakkı hem de ihtiyacıdır. Ancak bu tür teknik detaylar, karşılıklı, dengeli ve güvence altına alınmış bir anlaşma çerçevesinde müzakere edilebilir" ifadelerini kullandı.

"Konsorsiyum fikrine açığız, ancak halkımızın hakları korunmalı"

İran ile bölge ülkeleri arasında sivil bir nükleer program için konsorsiyum kurulması fikrine ilişkin değerlendirmede bulunan Arakçi, "İran, her zaman uluslararası ve bölgesel iş birliği ile şeffaflığa açık olmuştur, ancak bu alanda başarılar sınırlı kalmıştır. Örneğin 1970’lerde Fransa ile kurulan Framatome iş birliğinde, Fransa İran’ın hisselerini ve temettülerini bloke etti" diye konuştu.

Arakçi, benzer bir durumun Almanya ile de yaşandığını belirterek, "Yine de bölgesel iş birliği müzakereye açıktır. Tek şartımız, İran halkının hak ve çıkarlarının göz ardı edilmemesidir. İran, özellikle komşuları olmak üzere sorumlu ülkelerle barışçıl nükleer teknoloji konusunda iş birliğine hazırdır" dedi.

"Avrupa, İran’dan savunma hakkından vazgeçmesini bekleyemez"

Avrupa ülkelerinin İran’ın füze programını sınırlandırma çağrılarını değerlendiren Arakçi, "Fransa, bazı ülkelerin uzun menzilli füze geliştirmesini ya da bu silahları satmasını kaldırabiliyorsa, İran’ın sınırlı menzilli balistik savunma programını neden sorguluyor? Füze programımız tamamen savunma ve caydırıcılık amaçlı. İran, İsrail ve ABD tarafından sürekli tehdit edilirken ve hatta doğrudan ABD saldırısına uğramışken, savunma kapasitesinden vazgeçmesi beklenemez. İran da savunma hakkını savunan Avrupa ülkeleri gibi, bu meşru hakkını korumaktadır" şeklinde konuştu.

"Avrupa, yapıcı rol oynamak istiyorsa bağımsız ve tarafsız davranmalı"

Fransa’nın Avrupa’nın müzakerelerde rol üstlenmesi gerektiğine dair açıklamaları ile Avrupa’nın tetik mekanizmasını devreye sokma yönündeki tehditlerine değinen Arakçi, "Tetik mekanizması ve yaptırım tehditleri diplomasiye katkı sağlamaz. Avrupa gerçekten yapıcı bir rol üstlenmek istiyorsa, bağımsızlığını ve tarafsızlığını göstermeli, İsrail’in saldırganlığını ve ABD’nin İran tesislerine yönelik saldırılarını açıkça kınamalıdır. Ne yazık ki Fransa bunu yapmadı. Bu şartlarda İran’dan uluslararası kurallara uymasını beklemek adil değildir" ifadelerini kullandı.
Arakçi, "Avrupa, nükleer anlaşmanın korunması ve gerilimin azaltılmasında yapıcı bir rol oynayabilir. İran, üç Avrupa ülkesinin nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabalarını desteklemektedir. Ancak bu destek, Avrupa’nın tetik mekanizması gibi provoke edici adımlardan uzak durmasına bağlıdır. Aksi halde bu, Fransa ve Avrupa’nın süreçteki rolünün sona erdiği anlamına gelir" diye konuştu.

"NPT’den ayrılma niyetimiz yok"

İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) ayrılacağı yönündeki iddialara da yanıt veren Arakçi, "Henüz böyle bir niyetimiz yok. En ağır yaptırımlar, bilim insanlarımızın suikasta uğraması ve sabotaj operasyonlarına rağmen, NPT’ye olan bağlılığımızı sürdürdük. Ancak bu anlaşmaya saygı, tek taraflı olmamalıdır" dedi.

Aynur Sena Çabuk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şişli’de dehşete düşüren kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi İstanbul Şişli’de önceki gün meydana gelen ve 2 kişinin hayatını kaybettiği kazada ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Anıl Püsküllü bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’ü yükselirken, kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü Ekrem Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sürücünün emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Kaza, önceki gün saat 16.30 sıralarında Şişli ilçesi Kaptanpaşa Mahallesi Darülaceze Caddesi üzerinde meydana gelmiş, iddiaya göre cadde üzerinde seyreden 34 TT 2213 plakalı araç sürücüsü ters yöne girmesi sebebiyle bir motosiklet sürücüsü ile tartışma yaşamıştı. Tartışmanın ardından ters yönde ilerlemeye devam eden araç sürücüsü, gaza basıp hızını artırınca önce cadde üzerindeki bir iş yerine ardından kaldırımda yürüyen yayalara çarpmıştı. Kaza sonrası hastaneye kaldırılan yaralılar Necmiye Kurtuluş Çelik ile Hakan Dündar yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Kazada ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Anıl Püsküllü (30) ise bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan E.Y., A.P. (30), U.B. (39), E.B. (62), Z.D.(76) ile H.H.A.’nın (24) tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Sürücü tutuklandı Kaza sonrası yaralanan ve hastanede tedavisi tamamlanan otomobil sürücüsü Ekrem Y., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ekrem Y. adliyeye sevk edildi. Ekrem Y.’nin emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ekrem Y., çıkarıldığı mahkemece ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ ve ’taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Balıkesir BUBFA’dan erken yaşta finansal bilinç kazandırmaya yönelik sosyal sorumluluk projesi başladı Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi(BUBFA), sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında ilkokul düzeyi çocuklara yönelik önemli bir finansal farkındalık projesini hayata geçirdi. Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban’ın danışmanlığında yürütülen ve Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencileri Muhammet Taşçı, İrem Sultan Aydın, İpek Karasu, Rabia Çiçek, Nazife Kırkoç, Tuğba Bozkurt ve Minel Akar tarafından gerçekleştirilen "BUBFA ile Finansal Farkındalık" projesi ile ilkokul düzeyindeki öğrencilere finansal okuryazarlığın temel unsurları eğlenceli ve öğretici yöntemlerle aktarıldı. Düzenlenen etkinliğe Burhaniye Kaymakamı Cumali Atilla, Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban, Burhaniye İlçe Millî Eğitim Müdürü Bora Zihni, Ören Yüzüncü Yıl İlkokulu Müdürü Murat Kırbıyık ve Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Setenay Melek Yurttabir katılım sağlayarak öğrencilerle bir araya geldi. Proje kapsamında düzenlenen eğitim etkinliğinde, ilkokulda öğrenim gören 50 öğrenciye; paranın doğru kullanımı, tasarruf bilinci, ihtiyaç ve istek kavramları ile bütçe yapmanın önemi oyun temelli uygulamalar aracılığıyla anlatıldı. Çocukların finansal kavramları daha kolay ve kalıcı biçimde öğrenmelerini sağlamak amacıyla 60 adet oyun kartı hazırlanırken, ayrıca ihtiyaç-istek ayrımını somutlaştırmaya yönelik özel kutular oluşturuldu. Etkinlik sonunda ise öğrencilerin finansal farkındalıklarını pekiştirmek amacıyla kendilerine kumbara hediye edildi. "Küçük adımlar, büyük birikimler" mottosuyla hayata geçirilen proje; çocukların erken yaşta finansal bilinç kazanmalarını, günlük yaşamlarında doğru harcama ve tasarruf alışkanlıkları geliştirmelerini hedefledi. Oyun temelli öğrenme yaklaşımı sayesinde öğrencilerin sürece aktif katılımı sağlanırken, finansal konulara yönelik olumlu bir farkındalık oluşturmaya yönelik önemli kazanımlar elde edildi. Etkinlik sonunda Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban, "Bu proje ile çocuklarımızın erken yaşta finansal bilinç kazanmalarına katkı sunarken, aynı zamanda öğrencilerimizin toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Tasarruf, bilinçli harcama ve bütçe yönetimi gibi kavramların küçük yaşlarda kazandırılmasının, gelecekte daha bilinçli bireylerin yetişmesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Fakülte olarak sadece akademik bilgi üretmekle sınırlı kalmayıp, topluma dokunan ve sürdürülebilir farkındalık oluşturan projeleri çok önemsiyoruz. Bu anlamlı çalışmada emeği geçen tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum." İfadelerini kullandı.