DÜNYA - 26 Şubat 2025 Çarşamba 15:42 | Son Güncelleme : 26 Şubat 2025 Çarşamba 15:50

İran'ın Verzene Çölü, turistlerin ilgisini çekiyor

A
A
A

 İran'ın İsfahan kenti yakınlarındaki Verzene Çölü, benzersiz kum tepeleri, çöl safarileri ve ATV turları ile ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatırken, özellikle gün batımında ortaya çıkan manzara turistlerin büyük ilgisini çekiyor.

İran, geniş çöl alanlarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ülkenin yüz ölçümünün dörtte birini kaplayan çöller, doğa tutkunları ve macera severler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Çöl safarileri, deve turları ve geleneksel çöl kampçılığı, bu büyüleyici coğrafyayı keşfetmek isteyenlerin en çok tercih ettiği aktiviteler arasında yer alıyor.

İran'ın Verzene Çölü, turistlerin ilgisini çekiyor

İsfahan kentine yakın konumda yer alan ve geniş bir alana sahip Verzene Çölü, doğaseverler ve macera tutkunları için öne çıkan duraklardan biri. Rüzgarın şekillendirdiği benzersiz kum tepeleriyle dikkat çeken bu çöl, safariler, deve gezileri ve ATV turları gibi aktivitelerle ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Özellikle gün batımında ortaya çıkan manzara, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor.

İran'ın Verzene Çölü, turistlerin ilgisini çekiyor

Çöl turizmi İran ekonomisine katkı sağlıyor
İran'ın çöl turizmi, son yıllarda artan ilgiyle birlikte ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağlamaya başladı. Özellikle ülkenin güney ve doğu bölgelerindeki çöl alanları, doğa severler ve macera arayanlar için cazip birer destinasyon haline gelmiş durumda.

İran'ın Verzene Çölü, turistlerin ilgisini çekiyor

Çöl turları, yerel ekonomiye canlılık katarken, ülkenin genel turizm sektörünün büyümesine de katkı sağlamış durumda. Çöl turizmi, İran'ı uluslararası turizm pazarında daha görünür kılarken, yabancı turistlerin sadece tarihi şehirleri değil, çöl manzaralarını da keşfetmesini sağlıyor. Bu durum, döviz gelirlerini artırarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.