ASAYİŞ - 16 Ocak 2014 Perşembe 13:32

İrem bebek erken mi taburcu edildi?

A
A
A
İrem bebek erken mi taburcu edildi?

Tekirdağ’da akciğer yetmezliği sebebiyle tedavi gören 4 aylık bebeklerinin ölümünden suçlu buldukları doktordan davacı olan aile, defnedilen bebeğe otopsi yapılmasını istedi.

Bebeğin ölümünü şüpheli bulan savcı mezarı açtırarak, Minik İrem’in cesedini incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Yaşanan olayların ailece kendilerinde büyük bir psikolojik etki oluşturduğunu ifade eden baba Fesih Yanar, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Doktor S.Y. hastane avukatı ile birlikte ifadeye çağrıldı.

Olay, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yaşandı. İnşaat işçisi olan Fesih Yanar’ın eşi Güllühan Yanar, 2012 yılında Çorlu Devlet Hastanesi’nde İrem adında bebek dünyaya getirdi. Doğumun ardından rahatsızlanan bebek, Çorlu’da özel bir hastaneye sevk edildi. İrem bebeğin, doktor S.Y.’nin 10 gün süren tedavisinin ardından kalbinin delik olduğu ortaya çıktı. Aile doktorun 4 iğne vererek bebeği eve gönderdiğini ancak sabah uyandıklarında bebeği beşiğinde ölü bulduklarını iddia etti.

Olayın ardından doktoru arayan baba Yanar, çocuğun öldüğünü söylemesi üzerine doktorun ’Annesi akşam emzirmiştir eğer sırt üstü koymuş ise süt boğazına kaçmış olabilir’ cevabını aldı. Bunun üzerine aile doktora dava açtı. Dava sürerken Yanar çiftinin 28 Temmuz 2013 tarihinde Çorlu Devlet Hastanesi’nde bir kız çocukları daha dünyaya geldi. Aile ona da İrem adını verdi. Ancak ailenin ikinci bebeği İrem’e de doğumunun ardından solunum yetmezliği teşhisi konuldu. Çorlu Devlet Hastanesi yetkilileri bebeğin yoğun bakıma yatması gerektiğini ancak Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım olamadığı için Çorlu’da bulunan Özel Reyap Hastanesi’ne sevk edilmesini gerektiğini bildirdiler. Önceki bebeklerinin ölümünden sorumlu tutulan doktorun Özel Reyap Hastanesi’nde görev yaptığını öğrenen aile ilk önce bebeklerini hastaneye yatırmak istemedi. Bebeğin İstanbul’a sevkini isteyen aile hastane yetkililerinden ’Bakmak zorunda onun yemini var’ cevabını alması üzerine bebeği hastaneye yatırdı.

BEBEĞİN TEDAVİSİ BİTMEDEN TABURCU EDİLDİĞİ İDDİA EDİLDİ

Aile, doktorun dava açıldığını öğrenince, 3 kez arayarak şikayatlerini geri almalarını söylediğini iddia ederken, kendilerinin bunu kabul etmediğini söyledi. Bebeği hastaneye yatırdıktan 2 ay 10 gün sonra doktorun çocuğun durumunun iyi olduğunu söyleyerek taburcu ettiğini öne sürdü. Gece yarısı bebeğin morarak istifra ettiğini kaydeden aile, çocuğu İstanbul’daki Bezmialem Hastanesi’ne götürdüklerini ancak hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen küçük İrem’in, 24 Kasım 2013 tarihinde hayatını kaybettiğini söyledi.

Yaşanan olaylardan önceki çocuğunun doktoru olan ve 4 aylık İrem’in de ölümünden sorumlu tutan aile Doktor S.Y.’den davacı ve şikayetçi oldu. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan baba Fesih Yanar kızının ölüm nedenin belirlenmesini istedi. Olay üzerine durumu değerlendiren savcılık bebeğin ölümünü şüpheli bularak mezarın açılmasını istedi. Açılan mezardan alınan ceset incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp kurumuna sevk edildi.

"SONUNA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİYİM"

Baba Fesih Yanar, “Benim kızım ilk kızım İrem Yanar, 2012 yılının Nisan ayında Çorlu Devlet Hastanesinde dünyaya geldi. Ancak burada yoğun bakım olmadığı için hemen bizi Çorlu’da bir özel hastaneye sevk ettiler. Burada doktor S.Y., tarafından 10 gün süren bir tedavinin ardından kalbinin delik olduğu belirtildi. Bize dört tane iğne vererek eve gönderdi. Aradan dört gün geçti, sabah kalktığımda çocuğum beşiğinde vefat etmişti. Hemen doktoru aradım ve ’Çocuğun hayatı tehlikesi yoktu çocuk öldü’ dedim. Kendisi ’Annesi akşam emzirmiştir eğer sırt üstü koymuş ise süt boğazına kaçmış olabilir’ dedi. Bu olay üzerine eve doktor geldi her hangi bir darp izine rastlanmadı. Ben doktor için şikayetçi oldum. Bunun davası devam ederken 28 Temmuz 2013 tarihinde adını yine İrem verdiğimiz kızımız Çorlu Devlet Hastanesinde dünyaya geldi. Ancak burada solunum yetmezliği teşhisi konmasıyla yoğun bakıma yatması gerektiği belirtildi. Çorlu Devlet Hastanesinde yoğun bakım olmadığı için bizi Özel Reyap Hastanesine sevk ettiler. Burada S.Y.’nin görev yaptığını biliyordum ben bunu kabul etmedim. ’Benim onunla süren bir davam var beni oraya sevk etmeyin İstanbul’a sevk edin’ dedim. ’Her yerde yoğun bakım dolu olduğu için oraya sevk emek zorundayız’ dediler. Ben de ’Benim çocuğuma bakmayacağını söyledim.’ Bana ’Bakmak zorunda onun yemini var’ dediler. Bunun üzerine hastaneye gittik. Burada 2 ay 10 gün tedavi altında kaldık" dedi.

"BİRLİKTE SAVCILIĞA GİDELİM ŞİKAYETİNİ GERİ AL"

İrem bebek hastanedeyken doktora Savcılıktan açtığı davanın mahkeme kağıdı geldiğini ifade eden Yanar, doktorun kendisini 3 kez arayarak şikayeti geri almasını söylediğini iddia etti. Eşinin böyle bir teklifi kabul etmediğini dile getiren Yanar, "Doktor, bana ’Gel birlikte savcılığa gidelim şikayetini geri al’ dedi. Ben önce evet dedim ancak eşimle görüşünce kendisi kabul etmedi. Ben de kendisiyle görüştüğümde eşimin kabul etmediğin söyledim ve olay nereye giderse gitsin dedim. Aradan 4 gün geçmesiyle doktor yoğun bakımda olan çocuğumun durumunun iyi olduğunu belirterek bizi özel odaya aldı. 4 gün sonra ise bizi taburcu etti. Benim çocuğumun hortumla besleniyordu. Ne ben ne de eşim yapabiliyordum. Bir doktorun, hemşirenin yapılabileceği bir işti bu. Sonra çocuğu alarak bizim elimize verdi. Hastaneden çıkarak evimize geldik. 21 Ekim 2013 tarihinde benim çocuğum gece yarısı istifra etmesiyle morardı nefes alıp veremedi. Hemen özel bir taksiyle tekrar Reyap Hastanesine geldim. Burada doktoru cep telefonundan aradım. Telefonu eşi açtı kendisi Bana ’Sen utanmıyor musun eşimi arıyorsun? Hem şikayetini geri almıyorsun hem de benim çocuğumu kurtar diyorsun. Şikayetini geri alırsan senin çocuğuna bakar’ dedi. Ben de ’Şimdi bu işi bırakın benim çocuğum ölüyor’ dedim. Bana ’Başka yere götür bir daha arama’ dedi. Ben telefonu kapattıktan sonra yoğun bakıma geldiğimde hemşireler bana doktorun haberi olmadan biz müdahale yapamayacaklarını söylediler. Hastanenin acil doktoru tarafından muayenesi yapıldı.

Doktor bize hemen bir araştırma hastanesine gidilmesi gerektiğini söyledi. Kendi imkanlarım ile İstanbul’da bir özel üniversite hastanesine götürdüm. Burada tedavimiz başladı. 35 gün tedavi gördük. Buradaki tedavinin ardından taburcu olduk. Eve geldiğimizde çocuk rahatsızlanmasıyla hayatını kaybetti. Ben de hem doktor S.Y.’den ve bu hastaneden davacı oldum. Kızım mezarı açıldı İstanbul Adli tıp kurumuna gönderildi” ifadelerini kaydetti.Reyap Hastanesi yetkilileri, konunun kendileriyle bir ilgisi olmadığını belirterek, "Bizimle ilgili bir olay değil. Doktorla aile arasında bir mesele. Daha önce doktora açılmış bir dava devam ediyor" dediler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da yaban hayatına merhamet eli Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde kurulan Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi, yaralı ve hasta yaban hayvanları için umut olmaya devam ediyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren merkezde tedavi edilen birçok canlı, yeniden sağlığına kavuşarak doğal yaşam alanlarına dönüyor. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti içerisinde faaliyet gösteren Büyükşehir Belediyesi Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi, yaban hayatının korunmasına önemli katkılar sunuyor. Son olarak bölgede balıkçılar tarafından bitkin ve hasta halde bulunan bir kuğu, ilk yardım ünitesine teslim edilerek tedavi altına alındı. Yapılan kontrollerde vücudunda yoğun enfeksiyon tespit edilen kuğu, yaklaşık üç hafta süren titiz bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu ve doğal yaşam alanına bırakıldı. Turnalar getirildi Öte yandan Trabzon’da yaralı halde bulunan yavru turna da Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait rehabilitasyon alanına getirildi. Güçten düşmüş olduğu ve vücudunun çeşitli bölgelerinde yaralar bulunduğu belirlenen yavru turnanın tedavisi, uzman ekipler tarafından sürdürülüyor. Turnanın tamamen iyileşmesinin ardından doğal ortamına salınması planlanıyor. Birçok tür şifa buluyor Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi’nde yalnızca kuğu ve turnalar değil; ördek, leylek ve yılan kartalı gibi farklı türlerdeki yabani hayvanların da tedavileri başarıyla gerçekleştiriliyor. Hayvan popülasyonunun yoğun olduğu Kuş Cenneti’nde yaralanan ya da hastalanan canlılar, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından büyük bir hassasiyetle koruma altına alınıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, yürüttüğü bu çalışmalarla yalnızca yaralı hayvanları tedavi etmekle kalmayarak, doğal dengenin korunmasına ve ekosistemin sürdürülebilirliğine de katkı sağlamayı hedefliyor.
Erzurum Filistin ve Sudan için el ele: "Bir Alışveriş, Bir Umut" Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi, dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık dramının yaşandığı Filistin-Gazze ve iç çatışmaların gölgesinde açlıkla mücadele eden Sudan’daki insanlar için anlamlı bir yardım seferberliği başlatıyor. Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi "İyilik Hayır Çarşısı", 27-28 Aralık 2025 tarihleri arasında MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi kapılarını açtı. Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi tarafından konu ilgili yapılan açıklamada, "İnsanlık Onuru İçin Bir Aradayız Son yılların en büyük insani krizlerinin yaşandığı Gazze ve Sudan’da; gıda, temiz su ve tıbbi malzemeye olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu sessiz çığlığa kulak vermek amacıyla düzenlenen hayır çarşısı elde edilecek gelirin tamamı, bölgedeki mazlum halklara ulaştırılmak üzere ilgili yardım kanallarına aktarılacak. Zengin İçerik ve Gönüllü Seferberliği İki gün sürecek olan hayır ç arşısında; Kızılay Kadın, Genç Kızılay gönüllülerimizin hazırladığı yöresel ev yemekleri, el emeği göz nuru ürünler, tekstil, kitap ve hediyelik eşya stantları yer alacak. Sadece bir alışveriş alanı değil, aynı zamanda bir dayanışma platformu olması hedeflenen etkinlikte, Filistin ve Sudan’daki durum hakkında farkındalık oluşturacak görsel sunumlar da gerçekleştirilecek" denildi. "Bir Alışveriş, Bir Umut " Organizasyonu adına açıklama yapan Kızılay İl Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin Bekmez şunları kaydetti: "Sınırların ötesindeki acıları dindirmek, açlıkla ve imkânsızlıkla mücadele eden kardeşlerimize "Yalnız Değilsiniz" demek için bu yola çıktık. 27-28 Aralık tarihlerinde tüm halkımızı bu hayır çarşısına, elden ele büyüyen bu iyilik zincirine katılmaya davet ediyoruz."
Trabzon Trabzon’da belediye ekipleri hasta vatandaşın imdadına yetişti Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yüksek kesimlerde karla mücadeleyi sürdürürken, acil durumlarda da teyakkuza geçiyor. Sağlık ekiplerinin hasta bir vatandaşa ulaşabilmesi için kar nedeniyle kapalı olan Maçka ilçesi Güzelyayla Mahallesi yolu ivedilikle ulaşıma açıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan mahalle yollarında karla mücadeleyi sürdürüyor. Ekipler, Çaykara ilçesinde Arpaözü, Demirkapı, Çayıroba ve Yaylaönü, Araklı ilçesinde Yeşilyurt, Erikli, Sulakyurt ve Bahçecik mahalleleri ile Köprübaşı ilçesi Arpalı Mahallesi’nde yol açma çalışmalarına devam ediyor. Maçka’nın Güzelyayla Mahallesi’ndeki hasta bir vatandaşa, yol kar nedeniyle kapandığı için ulaşamayan sağlık görevlileri, Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden yardım istedi. Harekete geçen ekipler, yolu ksa sürede açarak hasta vatandaşın imdadına yetişti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışının zaman zaman etkisini artırdığı belirtilerek, "Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için ekiplerimiz 24 saat esasına göre görev başındadır. Acil durumlarda gelen ihbarlara öncelik verilmektedir. Yüksek kesimlerde yaşayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarını ve zorunlu olmadıkça yayla yollarını kullanmamalarını önemle rica ediyoruz" denildi.