ASAYİŞ - 29 Ocak 2022 Cumartesi 10:30

'İş adamıyım' dedi, kiraladığı villadaki eşyaları da alıp kaçtı

A
A
A
'İş adamıyım' dedi, kiraladığı villadaki eşyaları da alıp kaçtı

İzmir’de kendini ünlü bir iş adamı olarak tanıtan A.Ö., avukat olan eşi S.Ö. ile birlikte eşyalı olarak kiraladıkları lüks villada bir yıl boyunca kira vermeden oturdu. Almanya’da bulunan ev sahibi bunun üzerine hukuki işlem başlatarak evin tahliye edilmesini istedi ancak, tahliye kararını öğrenen A.Ö., iddialara göre nakliyat firması çağırarak evdeki tüm eşyaları çalıp kayıplara karıştı.

Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı hem yatırım olması hem de ülkesine geldiği zaman kalacak bir evinin olması için İzmir’in Gaziemir ilçesinde havuzlu bir villa satın aldı. Korona virüs pandemisi nedeniyle Türkiye’ye istediği sıklıkta gelemeyen vatandaş, kendi oturacağı için lüks eşyalarla donattığı havuzlu villasını kiraya vermek istedi. İddialara göre, kendisini ünlü bir iş adamı olarak tanıtan A.Ö. ve avukat eşi S.Ö., villayı 11 bin TL aylık bedel ile eşyalı olarak kiraladı.

Kendini iş adamı olarak tanıtan kiracının ilk başta güven tesis ettiğini dile getiren avukat Eylül Yılmaz, “Kiracı A.Ö. eve geldiğinde eşyasız kiralayacakken eşyaları görünce eşyalar ile birlikte kiralamak istediğini söyleyip kiralıyor. Devam eden süreçte bir yıl boyunca hiçbir kira ödenmiyor. Biz bununla ilgili olarak hukuki işlem başlattık ve tahliye kararı aldık. Kiracı, tahliye kararını öğrendiğinde eve nakliye firması getirerek eşyaları da çalıp evden gitmiş” diyerek, ev sahibinin yaklaşık 500 bin TL zarara uğradığını ifade etti.

“Cezalar caydırıcı değil”

Cezaların günümüzde pek caydırıcılığı olmadığını ve insanların burada hapis yatmayacak olmalarının bu tür olayların önünü açtığını söyleyen Yılmaz, “Hukuk, belli noktalarda tecelli ediyor ancak süreç açısından çok uzun sürdüğünden artık mağduriyet giderilmeyecek noktalara geliyor. Bizim buradaki en büyük sıkıntımız, tüm bu olaylar yaşanırken biz her türlü şikayeti yapmamıza rağmen hukuk davaları bir yana, ceza dosyalarında da bunu sürekli bildirmemizi ve öngörmemize rağmen işlem yapılmadı. Bu saatten sonra belki ceza alabilir. Cezalar günümüzde maalesef çok da caydırıcı olmuyor” dedi.

Seçilecek kiracılara bakılırken bir teminat alınması ya da sadece güvene dayalı işlem yapılmaması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Kendini özellikle iş adamı gibi tanıtan, altındaki araçları bile farklı bir yerden kiralayıp kendi aracı gibi gösteren, şirketleri varmış gibi gösteren kişilerin araştırılması gerekiyor. Yoksa kanun bu noktada bir şey yapıp zararı karşılayana kadar çok büyük mağduriyet yaşanıyor. Bu evdeki taşınırlar yanında sözleşmede yazan taşınmaz diye geçen bir kısım var. İki yıl önce bile 20 bin TL eden, belki günümüz enflasyonla artık 40-50 bini bulan klimalar, kapıdaki diafonlar, kameralar, lambalar ve evde yer alan saksıları bile götürmüşler. Bunlar evin taşınmazı ve müvekkilimde faturalaları da duruyor” diye konuştu.

'İş adamıyım' dedi, kiraladığı villadaki eşyaları da alıp kaçtı

“Ülkeye yatırım yapmak istemiyorlar”

Mülk sahibi pandemiden dolayı ülkesine gelemediği için villadaki tüm yetkiyi kendilerine verdiğini söyleyen gayrimenkul danışmanı Muhammet Aslan ise “Yaklaşık 11 bin liraya kiraya vermek için ilana koyduk. İlan için A.Ö. ve eşi S.Ö. bize kendileri geldiler. Villayı beğendiler ve dairenin sözleşmesini yaptık. Herhangi bir kaparo vermeden mal sahibine dediler ki ‘Sözleşme esnasında biz size göndereceğiz’. Yaklaşık bir sene dairenin kirasını alamadık. Eşyalı bir şekilde kiraya verdik. Evin içinde bulaşık makineleri, çamaşır makineleri, televizyon, koltuk takımları vardı” dedi.

 

'İş adamıyım' dedi, kiraladığı villadaki eşyaları da alıp kaçtı

Mülk sahibinin artık evini kiraya vermeyi düşünmediğini ifade eden Aslan, “Bu saatten sonra burada hiçbir şekilde oturmayı da düşünmüyorlar. Evi satışa koyduk. Satacağız artık. Onlar da gelmek istemiyor. Böyle insanları gördükleri için ülkeye bir daha yatırım da yapmak istemiyorlar” ifadelerini kullandı.

Kullandığı lüks araçlar da kiralık

Öte yandan, A.Ö.’nün sosyal medyada ‘çakarlı mafya’ olarak tanındığı ve lüks araçları çakarlı olarak kullandığı videolarla ünlendiği ortaya çıktı. A.Ö.’nün kullandığı lük araçların da kiralık olduğu ifade edildi.

'İş adamıyım' dedi, kiraladığı villadaki eşyaları da alıp kaçtı


Akın Küçükkurt - Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.