EKONOMİ - 01 Mart 2022 Salı 10:49

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

A
A
A
İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

Türkiye ekonomisi, 2021’de yüzde 11 büyüyerek son 10 yılın en güçlü büyümesini gerçekleştirdi. İş dünyası ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Dördüncü çeyrek büyüme verisini açıkladı. Buna göre, üretim yöntemine göre dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11 arttı.

TÜRKİYE'NİN İTİCİ GÜCÜ İHRACAT

Türkiye ekonomisinin 2021 yılı büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 büyüdü. Net ihracatın büyümeye katkısı 4,9 puan oldu. 2021 yılı büyümemizin yüzde 44.2’si ihracat katkısıyla gerçekleşti. Türkiye’nin üretim, istihdam ve kalkınmasının itici gücü olmaya devam edeceğiz” dedi.

Dünyada pandemi etkisinin ekonomide ve ihracatta derinden hissedildiği aylarda Türk ihracatçısının 225 milyar dolar ihracat ile büyük bir başarıya imza attığını belirten TİM Başkanı İsmail Gülle “O günlerde zor zamanların geçeceğine ve hızlı bir toparlanmanın içine gireceğimize olan inancımızı dile getirmiştik. Bugün gördüğümüz rakamlar Türk ihracatçısına olan inancımızda ne kadar haklı olduğumuzu bizlere bir kez daha gösterdi” dedi.

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

“Kuruluşumuzun 100. yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır”

İsmail Gülle “Türkiye ekonomisini üretimiyle, hizmetleriyle, ihracatlarıyla büyüten tüm iş insanlarımıza müteşekkiriz. Türkiye ekonomisi ihracat öncülüğünde, büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bize düşen edindiğimiz bu kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımaktır. Elimize geçen fırsatları iyi değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kuruluşumuzun 100. yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır” açıklamalarında bulundu.  

İSTANBUL SANAYİ ODASI BAŞKANI BAHÇIVAN, BÜYÜMENİN SÜRDÜRÜLEBİRLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan değerlendirmesinde büyümenin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, “Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 ile son 10 yılın en yüksek büyüme performansını gösterdi. Aynı yılda sanayi sektörümüz yüzde 16,6 ile ekonominin genelinden pozitif ayrıştı ve GSYH içindeki payını da yüzde 22,8’den yüzde 26’ya yükseltme başarısını gösterdi.

Nitekim sanayi üretim endeksi bize ekonominin çift rakamlarda büyüyeceği haberini daha önceden vermişti. Kuşkusuz bu büyüme rakamları, yıllardır olduğu gibi bu yıl da göstermiştir ki sanayi, ekonomimizin sağlıklı büyümesine en güçlü ve değerli desteği vermeye devam etmektedir. Özellikle kapasite kullanım oranlarının yüzde 75’in üzerinde, PMI’ın 50’lerin üzerinde seyretmesi, sanayi sektörünün en zor şartlarda dahi üretiminin sürdürmekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu süreçte iç pazardan çok pandemi sonrasında küresel pazarlarda yaşanan toparlanma sürecinin ve ihracatçı sanayimizin de buna bağlı olarak ivme kazanmasının etkisi oldu. Pandemi nedeniyle Türkiye’nin Asya’ya alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkması ve yakın coğrafyalarla çok daha verimli ilişkiler içine girmesi ihracata olumlu yansıdı. Bu noktada asıl önemli olan konu ekonomimiz açısından büyümenin sürdürülebilirliğidir. Bu büyümede ihracatın önemli bir katkısı var ama kur ve enerji maliyetleri kaynaklı yaşanan yüksek enflasyon, bu büyümenin ciddi bir yan etkisi olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla gelecekte öncelikle enflasyonu düşürerek, büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir kılarak toplumsal refaha yansıtabilmeliyiz” dedi.

'İKMİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI PELİSTER: ÜLKEMİZİN BÜYÜMESİNE EN ÇOK KATKI VEREN İKİNCİ SEKTÖR KİMYA'

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Türkiye ekonomisi 2021 yılı dördüncü çeyrekte yüzde 9,1 büyürken, 2021 yılı tamamında ise yüzde 11 olarak çift haneli büyüme gerçekleştirdi. Pandemi sonrası yeni normal olarak adlandırılan 2021 yılında ülkemizin güçlü bir büyüme gerçekleştirmesini önemli buluyor ve memnuniyet duyuyoruz. Bu büyümede en önemli etkenlerden biri de ihracata dayalı büyüme stratejisi. Nitekim biz de kimya sektörü olarak ülkemizin ihracatına dolayısıyla büyümesine en çok katkı sağlayan ikinci sektör olduk.

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

Kimya sektörümüzün bu başarısından dolayı tüm ihracatçılarımız ile gurur duyuyoruz. Ülkemizin büyümesinde öncü rol oynayan, 16 alt sektörüyle birlikte ekonomide stratejik bir görev üstlenen kimya sektörümüzün 2021 yılında gerçekleştirdiği ihracat 25,4 milyar dolar ile rekor kırdı. 2021 yılında sektörümüz yaklaşık yüzde 40 büyüdü. 2021 yılı 9 aylık dönemde Türk kimya sektörümüz küresel kimya sektörü ihracatından yüzde 0,76 pay aldı. 2022 yılı ihracat hedefimiz ise 28 milyar dolara ulaşmak. Diğer yandan ülkemizi de yakından ilgilendiren Rusya-Ukrayna krizi enerji maliyetlerini ve emtia fiyatlarını yükseltmeye devam ediyor. Hammadde bakımından yüzde 70 dışa bağımlı olan kimya sektörü olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Dünyada yaşanan bu ve benzeri jeopolitik gerilim ve krizlerin en kısa zamanda son bulmasını diliyoruz. Kimya sektörü olarak, ihracatımızın katma değerini yükseltmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle birlikte daha çok çalışmaya, daha çok üretmeye ve ihracatımızı artırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

DEİK BAŞKANI OPAK: 'GÜÇLÜ 2021 BÜYÜMESİ 2022 İÇİN POZİTİG BİR ALTYAPI DEMEK'

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak büyüme rakamlarını şu şekilde değerlendirdi: “OVP’ye göre 2021 yılı büyüme tahmini yüzde 5,8 idi. Yıl ortasına geldiğimizde, DEİK olarak güçlü dış talep ve yatırım faaliyetlerini göz önünde bulundurarak, yüzde 10 bandında çift haneli bir büyüme beklediğimizi açıklamıştık. 2021’in 2. çeyreğindeki yüzde 21,9’luk büyümenin ardından uluslararası kurumlar da Türkiye için büyüme beklentilerini yükselttiler. Bugünkü tabloya baktığımızda, küresel ekonomi ve ticarette yaşanan zorluklara rağmen 2021 yılı GSYH büyümesinde yüzde 11 ile dünyadan pozitif ayrışmayı başardık.

Türkiye, 2020 yılında başlayan salgın kaynaklı ve çok boyutlu bir krize rağmen, 2009 küresel krizinden sonraki pozitif büyüme serisine aralık vermeden devam etti. Ülkemizin 2021 yılında çift haneli büyümesini görmek, iş dünyamız açısından sevindirici ve güven veren bir tablo ortaya koyuyor ve iş dünyamızın salgın döneminde yaşananlara rağmen sıkıntıları fırsata çevirmeyi başardığını görüyoruz. Tüm dünyada tedarik zincirlerinde sıkıntılar yaşanırken özellikle sanayi sektörümüz “İşlerimiz askıya almıyoruz” sloganıyla üretime ara vermeden devam etti. Böylece en büyük ihracat pazarlarımızdan olan AB ülkeleri, Uzak Doğu’da yaşanan tedarik sıkıntısını ülkemizden karşılama yoluna gitti. Tedarik Zincirinde elde ettiğimiz bu pozitif algının devamını sağlamak çok önemli.

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

2021 yılı büyüme verilerine göre ülkeler arası karşılaştırma yaptığımızda, 2020 yılında ekonomilere simetrik bir şekilde etki eden salgın krizi sonrasında, ülkelerin dipten çıkışlarının eş anlı ve aynı ölçüde olmadığını izliyoruz. Bir başka deyişle, ülkeler 2021 yılında tarihsel ortalamaların üzerinde büyüme kaydetse de asimetrik sonuçlar mevcut. Örneğin, AB GSYH’si 2021’in ikinci yarısında salgın öncesi seviyelerine dönebildi ancak Almanya, İspanya ve diğer bazı AB ülkeleri hala kriz öncesi GSYH seviyelerine ulaşamadı. Aynı şekilde, 2021 yılında yüzde 7,5 büyüyen Birleşik Krallık ve yüzde 1,7 büyüyen Japonya da 2019 yılı seviyelerinin altında yer alıyor. Meksika ise 2021 yılını yüzde 5,1 büyüme ile tamamlasa da son çeyrekte teknik resesyona girdi. Dolayısıyla böylesine sancılı bir süreçte, Türkiye’nin büyüme patikasındaki güçlü tırmanışını değerli buluyoruz.
2021 yılı büyümemizin çift haneli olmasının yanı sıra büyümenin niteliğine de baktığımızda, iş dünyamız adına önemli başlıklar görüyoruz:

Bunlardan ilki; net dış talep ve yatırım kalemlerinin, bu dönemdeki toplam GSYH büyümesinin yarısından fazlasını oluşturarak büyümenin talep bileşenleri itibarıyla dengeli geliştiğine işaret etmesidir.

Bu noktada, ana gündem maddemiz olan “dış talebe dayalı büyüme stratejisi” ön plana çıkıyor. Geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak iç tüketim kaynaklı yüksek büyüme sağlandığında, beraberinde ithalat kanalından dış ticaretin büyümeye negatif katkı sağladığına şahit oluyorduk. Bu yıl çift haneli büyümeye, 225 milyar dolarlık Cumhuriyet tarihi ihracat rakamlarıyla ulaşmak önemli.

Bugünkü verilere baktığımızda, 2020 yılında başta ana ihracat pazarımız AB olmak üzere küresel ekonomideki küçülmenin etkisiyle yaklaşık yüzde 15 daralan ihracat kaleminin, 2021 yılında büyümesini yüzde 24,9’a yükselttiğini görüyoruz. İthalat ise önceki yıla göre yüzde 2 genişlemiş ve netice olarak net dış talep toplam GSYH artışına 4,9 puanlık yüksek bir katkıda bulunmuş ki son 20 yılın en yüksek katkısından söz ediyoruz.

Verinin detaylarında okuduğumuz bir başka olumlu gelişme ise son 2 yıldır makine teçhizat yatırımlarının \%20 üzeri büyüme kaydetmesidir.

2021 yılında yatırım harcamaları yıllık yüzde 6,4 arttı ve toplam GSYH büyümesine 1,7 puan katkıda bulunmuş. Yatırımlar kaleminin detayında, inşaat faaliyetleri bu yıl yüzde 2 küçülmüş. Öte yandan, makine ve teçhizat yatırım harcamaları ise yıllık yüzde 20,5 büyüyerek gelecek dönem üretim faaliyetleri için pozitif sinyal vermeye devam ediyor. Kapasite Kullanım Oranlarının 2022 yılına yüzde 78’ler seviyesinde başlangıç yapmasını ki bu oran son 10 yıllık tarihsel ortalamanın üzerindedir, yatırım iştahındaki artışın süreceğine işaret eden önemli bir gösterge olarak değerlendiriyoruz. Hükümetin salgın dönemindeki istihdamı destekleyen duruşu, iç talebin canlı kalmasında belirleyici oldu.

İş dünyası büyüme rakamlarından memnun

Tüketim harcamaları, 2021 yılında yüzde 15,1 artarak GSYH büyümesinin 8,9 puanlık kısmını oluşturdu. 2020 yılında salgın kaynaklı uzun süreli kapanma yaşanması, tüketim harcamaları kalemindeki değişim için düşük baz etkisi oluşturmaktaydı. Bu tabloda, ilgili dönemde istihdamın korunması ve tüketici talebinin canlandırılması için uygulanan destekleyici politikaların etkisi belirleyici oldu. Bu politikaların bir başka yansımasını ise, işsizlik verileri üzerinde gördük. 2021 yılı genelinde ortalama işsizlik oranı önceki yıla göre

1,1 puan iyileşerek yüzde 12’ye geriledi.

Türk iş dünyasının “Dünyaya Açılan Penceresi” ve misyonu “Ticari diplomasi” olan kuruluşu DEİK olarak, önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin küresel ticaretten aldığı payı en üst seviyeye taşımak için dünyanın dört bir yanına daha fazla dokunmaya, dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmaya devam edeceğiz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’un dağlarında kar, bağlarında kiraz var Geniş bir coğrafyaya ve farklı iklim özelliklerine sahip olan Erzurum’da yüksek kesimlerde kar eksik olmazken, düşük rakımdaki yerleşim alanlarında meyveler yetişmeye başladı. Erzurum’un Oltu ilçesinde yüksek kesimlerde karlar henüz erimemişken Ayvalı Mahallesi’nde dut, kiraz, can eriği ve çilekler yetişmeye başladı. Ayvalı’da bahçe sahibi Musa Demir, bahçesinde bu günlerde yetişen meyvelerden herkese tattırıyor. Dağlarının zirvesinde kar bulunan ve Oltu’ya 70 kilometre uzaklıktaki Ayvalı Mahallesi’nde mayıs ayının ilk haftalarında meyveler ağaçlarda kendilerini gösterdi. Ayvalı Mahallesi’nin eski muhtarı Musa Demir, "Bugün mayıs ayının ilk günlerinde bahçemizde kiraz, dut, can eriği ve çileğimiz mevcuttur. Yemek için tüm eş dost akraba ve arkadaşlar gelebilirler, bahçemizden tadabilirler. Bu kirazları toplamak çok zor ve ben de yalnız toplayamıyorum. Buyursun gelsinler kendileri toplayıp yesinler" şeklinde konuştu. Bahçeyi ziyaret eden Öner Elibol ise, "Bugün farklı bir güne şahit olduk. Adeta üç mevsimi bir anda yaşadık. İlçemizde bulunan Kırdağ’da önce kar yedik sonra yarım saatlik bir yolculuğun ardından Ayvalı Mahallesi’ne geldik. Bu güzel mahallemizde Musa kardeşimizin bahçesinde yetişen kiraz, dut, can eriği ve çileklerinin tadına baktık. Musa kardeşimize misafirperverliğinden dolayı çok teşekkür ederiz" dedi.
Samsun Türkiye’nin sağlık turizmine katlı sağlayacak yeni estetik kliniği Samsun’da açıldı Samsun’da yeni bir estetik kliniği açan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık, “Yerli ve yabancı hastalara hitap etmek, sağlık turizmine katkı sağlamak istiyoruz" dedi. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık’ın Atakum ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki estetik kliğini düzenlenen törenle açıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreninde kurdele kesildi. Kliniği açma amacının danışanlarına kaliteli ve üst düzet hizmet sunarak Samsun’un ve Türkiye’nin sağlık turizmine katkı sağlamak olduğunu ifade eden Opr. Dr. Emre Kıymık, "Bu kliniği açma amacım bize gelen danışanlarımıza çok kaliteli, üst düzey hizmet sunabilmektir. Geçirmek istedikleri operasyonlar hakkında ayrıntılı bilgiler vererek sunumlarla onları bilgilendirebilmektir. Bütün bu ameliyat süreçlerini başarılı bir şekilde yönlendirebilmektir. Tabii ki tek yaptığımız işlemler cerrahi işlemler değil, estetik işlemler dediğimiz bir sürü halk arasında bilinen ismiyle botulinum toksin, dolgu, PRP, ip askı gibi uygulamalarda yapmaktayız. Biz plastik cerrahlar genellikle hep estetik cerrahi üzerine tanınırız. Bütün bunların haricinde de bir takım hastalıkların tedavilerini de yapmaktayız. Deri kanseri cerrahileri, çenedeki yapısal bozukluklara bağlı olarak gelişen bir takım ameliyatlarımız var. Çene ilerletme, gerileme ameliyatları yapıyoruz. Meme kanseri sonrası memenin yeninde oluşturulması ameliyatları yapıyoruz. Kliniğimizde bütün bunlara dair hizmet vermeyi planlıyoruz" diye konuştu. "Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz" Bu tarz kliniklerin Samsun’daki sağlık turizmini ciddi manada attırması öngörüldüğünün altını çizen Opr. Dr. Emre Kıymık, "Sebebi ise özel ve kaliteli hizmet verilen sağlık kuruluşları ne kadar çok artarsa dış ülkelerden sağlık turizmi için daha çok insan ülkemize çekebiliriz. Bu çok önemli ve değerlidir. Biz de klinik olarak sağlık turizmi yetki belgemizi alma sürecindeyiz. Bu süreç tamamlanınca bizler de sağlık turizmine Samsun adına ülkemizi daha iyi hale getirerek dışardan kendi marka ve reklamımızı oluşturmak adına çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin dünyada estetik anlamında önde gelen ülkelerden biri olmasının en önemli sebebi cerrahi olarak diğer ülkelere nazaran erken dönemde cerrahi süreci olgunlaştıran hekimlerimizin olmasıdır. Eğitim sistemimizin hızlı bir şekilde bizi ileriye taşıyarak cerrahi nosyonunu hızlı kazandırması en önemli avantajlardan bir tanesidir. Türkiye’nin sağlık turizminde payının giderek artması dış ülkelerden gelen hasta sayısını arttırıyor. Bu durum ise Türkiye’yi dünyada öne çıkaran önemli etkenlerden bir tanesidir. Cerrahi sayımız çok arttı. Dünyada ilk 3 gerebilecek boyuta kadar ilerledi. Bizler de bu duruma bireysel olarak katkıda bulunan kurumlardan bir tanesi olmak üzereyiz. Elimizden geldiğince sağlık turizmine önem vererek hem Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz. Samsun, Türkiye’de estetik cerrahi özelin iyi bir yerleşim ve konumdadır. Ciddi sayıda ameliyat sayılarımız mevcuttur. Tabii ki İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi nüfus olarak daha kalabalık ve sağlık turizmin daha fazla yapıldığı illerden sonra Samsun liste başı gelen şehirlerden biridir. Samsun bu konuda çok iyi bir noktadadır. Biz de bunu daha ileriye taşıyarak diğer illerle aramızdaki farkı kapatarak onlarla yarışabilir pozisyona gelmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "Yurt dışından hastalar geliyor" Yerli ve yabancı olan her hastaya hitap etmek istedikleri söyleyen Emre Kıymık, "Yabancı hasta sayımız giderek artmaktadır. Zaman zaman Almanya, Fransa, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelerden hastalarımız gelmektedir. Öncesinde video konferans yöntemiyle görüşmeler yapmaktayız. Hastalarımız Samsun’a geldikten sonra ağırlamalarını yapıyoruz. Sağlık açısından tamamen kurallara uygun bütün bu süreci yönlendiriyoruz. İnsan sağlığı bu işlerdeki en önemli faktörüdür. Kim olursa olsun bu işi yapmaya yetkisi olan alanında bu branşta alanında uzman hekime başvurmalıdır. İnsanlar başvurmadan önce hekim seçiminde ve gideceği kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar. Önceden araştırmalılar. Estetik ameliyatlar şu anda çok popüler ve moda olduğu için herkes yapmak istiyor. Bu yüzden insanlar öncesinde hekim ve kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
Erzurum ETSO’da, ‘EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti’ istişare toplantısı Özbekistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 4. Turizm Bakanları Toplantısında Erzurum’un ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ seçilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO), EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık’ın katılımıyla bir istişare toplantısı düzenlendi. Yönetim Kurulu Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, ETSO Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Taşbaşı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, ETSO Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Genç ve Kadın Girişimciler Kurullarının Başkanları ile ilgili meslek komitelerinin başkan ve üyeleri katıldı. Özakalın, “Şehrimizin tanınırlığı için büyük bir fırsat” Toplantının açış konuşmasını yapan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti seçilmesinin önemini vurgulayarak, “Şehrimizin EİT Turizm Başkenti olarak seçilmesi bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır. Bu kapsamda ilimizde yapılacak her türlü organizasyon ve program şehrimizin, tarihi, kültürü, yaz ve kış turizmi potansiyeli, doğal güzellikleri, milli ve manevi kıymetleri gibi sahip olduğu tüm değerleri uluslararası anlamda tanıtımına ve tanınırlığına büyük katkı sağlayacaktır” dedi. “En üst seviyede çaba göstereceğiz” ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan bütün etkinliklerin, son dönemde bir çekim merkezi haline gelen Erzurum’un gerçek gücü ve cazibesinin ortaya çıkması için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Başkan Özakalın, ETSO olarak bu fırsatları değerlendirmek adına en üst seviyede çaba göstereceklerinin altını çizdi. Toplantıda daha sonra EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık bir konuşma yaptı. 2025 yılında Erzurum’da Cumhurbaşkanlığının himayesinde yapılacak geniş kapsamlı programlar ve öncesindeki hazırlık süreçleriyle ilgili katılımcıları bilgilendiren Çığlık, düzenlenecek olan belli başlı programlara yönelik yürütülen çalışmaları aktardı. Erzurum’un, kış turizmi ve kış sporları alanındaki potansiyelini ön plana çıkaracak ve şehrin bu anlamda cazibesini artıracak ‘Erzurum Kış Oyunları’ organizasyonu gerçekleştirmek amacıyla çalışmalara başladıklarını anlatan Çığlık, her yıl 6-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan kış oyunlarıyla ilgili faaliyetlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütüleceğini söyledi. “Palandöken ekonomik forumu, Davos benzeri bir organizasyon olacak” Konuşmasında, etkinlikler kapsamında düzenlenecek olan ve iş dünyasını yakından ilgilendiren en önemli çalışmaların başında, 2025 Yılı Şubat ayında gerçekleştirilmesi planlanan, ‘Palandöken Ekonomik Forumu’nun (PEF)’ geldiğini ifade eden Koordinatör Muharrem Çığlık, Davos benzeri bir organizasyon olacak Palandöken Ekonomi Forumu’nun hazırlık çalışmalarına başladıklarını belirtti. Çığlık, “Ülkemizde gerçekleştirilecek ve uluslararası anlamda ses getirecek en önemli forumlardan birisi olacak bu etkinliğin, ülkemize ve Erzurum’a büyük değer katacağına inanıyoruz. Bu konuda, TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanımız Sayın Nail Olpak ve iş dünyamız bize büyük destek veriyor. Erzurum’da da ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Saim Özakalın zaten bizzat bu oluşumun içerisinde yer alacak ve bu forumu başarıyla gerçekleştirmek için birlikte çalışacağız” dedi. Koordinatör Çığlık ayrıca, EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti etkinlikleri kapsamında Mayıs 2025’te, ‘EİT Liderler Zirvesi’ ve ‘Uluslararası Gastronomi Fuarı’ gibi önemli etkinliklerin de hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.
İstanbul Kaza yapan sürücü hıncını yanındaki kadından çıkardı: O anlar kamerada Eyüpsultan’da alkollü olduğu iddia edilen minibüs sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan beton mantarlara çarptı. Kaza anında kaldırımda yürüyen yaya faciadan kıl payı kurtuldu. Araç sürücüsü ise olayın ardından sinirle yanındaki kadını araçtan indirerek darp etti. Edinilen bilgiye göre olay, saat 06.30 sıralarında İslambey Mahallesi’nde meydana geldi. Alkollü olduğu iddia edilen minibüs şoförü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırım kenarında bulunan beton mantarlara çarptı. O sırada kaldırımda yürüyen bir yaya çarpmanın etkisiyle etrafa savrulan beton parçalarından kıl payı kurtuldu. Savrulan beton parçaları çevredeki dükkanların kepenklerine hasar verdi. Önce kaza yaptı, ardından kadını darp etti Kazanın ardından minibüs şoförü ve kadın araçtan indi. İkili arasında olay yerinde sözlü tartışma başladı. Kazanın ardından sinirli minibüs şoförü hıncını yanındaki kadından çıkararak kadını darp etti. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. “O sırada bir yaya zor kurtuldu” Kadını darp eden minibüs şoförünün muhtemelen alkollü olduğunu belirten İsmail Kaya, “Kaza saat 06.00 sıralarında meydana geldi. Beyaz minibüs hızlı bir şekilde gelip buradaki dubaları parçalıyor. Dubalar savrulup bizim mağazalarımıza zarar verdi. O sırada bir yaya zor kurtuldu. Üzerine taşlar geldi. Daha sonra araç ileride durdu. İçerisinde bir bayan vardı. Muhtemelen tartışıyorlardı. Bayan indikten sonra alkollü şahıs bayanı darp etti. Tokatlayıp gönderdi. Polisler gelmeden kendisi kaçtı. Çok hızlıydı, muhtemelen alkollüydü. Burada bir yayaya zarar verebilirdi. Olan dükkanlara oldu” şeklinde konuştu.
Erzurum Başkan Akpunar, Aziziye Belediyesi’nin borçlarını açıkladı Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, kurumun borçlarını kalem kalem açıkladı. Başkan Akpunar, “Belediye iştirakleri de dahil olmak üzere toplam borç 508 milyon 886 bin 670 lira” dedi. Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, belediye borçlarıyla ilgili olarak kamuoyundaki söylentilere açıklık getirdi. Ilıca Termal Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısıyla habercilerin karşısına geçen Başkan Akpunar, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası devraldıkları Aziziye Belediyesi’nin borçlarını kalem kalem açıkladı. Akpunar, “Aziziye Belediyesi, kendini boşverin, iyi yönetilmesi halinde üç-dört ilçeyi de beraberinde geçindirebilecek bir kapasiteye sahip. Yapacağımız şey, pasiflerimizi aktif hale getirmek” ifadesini kullandı. Borçları kalem kalem açıkladı Aziziye Belediyesi’nin toplam borcunun an itibariyle 508 milyon 886 bin 670 lira olduğunu açıklayan Başkan Emrullah Akpunar, bu toplam içerisinde piyasa borçlarının 113 milyon 259 bin 381, banka kredi borçlarının 107 milyon 559 bin 673, teminat mektupları karşılığının 85 milyon 808 bin 243, Maliye borçlarının 15 milyon 207 bin 899, SGK borçlarının 77 milyon 723 bin 386, TOKİ’ye olan borçların 19 milyon 129 bin 391, Milli Emlak’a olan borçların ise 80 milyon lira olduğunu bildirdi. Bu tutar içerisinde 10 milyon 198 bin 694 liralık da, henüz fatura edilmemiş borç bulunduğunu ifade eden Akpunar, kurumun sadece personel giderinin 17 milyon lira olduğunun altını çizerek, “Gelen para 11 milyon, personel gideri 17 milyon. Yani aradaki eksi fark tam 6 milyon lira” diye konuştu. Pasif varlıklar aktif olacak Bu borçların ödenmesi noktasında atacakları ilk adımın belediyenin pasif varlıklarını aktife dönüştürmek olduğunu anlatan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “69 mahallemizde tarla vasfı taşıyan toplam 5 bin 60 dönümlük taşınmazımız var. Bu tarlalar belediyenin envanterine geçmiş. Bunlar pasif haldeler ve hiçbir katkıları yok. Köylüye var mı, aslında köylüye de pek faydaları yok. Camisi, ötesi berisi, mezarlığımız belediyenin uhdesinde; biz onlarla ilgili gerekli yükü sırtımıza alacağız ve bu yerleri kendimiz satışa çıkartacağız. Eğer satmazsak, ayda gelen 20 milyon liralık zarar, belediyemize yılda 250 milyon liralık yük bindirecek. O varlıklarımız 250 milyon ederse ve bu sene satarsak borcumuzu büyük ölçüde ödemiş olacağız. Ama bir sonraki yıla bırakırsak, seneye bu varlıklar da bir anlam ifade etmeyecek” şeklinde konuştu. “Tasfiye işlemleri başladı” Aralarında kaplıcaların bir kısmının da bulunduğu çeşitli park ve bahçelerin 10 ya da 25 yıllığına kiralandığını ifade eden Akpunar, “Bu hususta gerekli çalışmaları ve tasfiye işlemlerini başlattık. Parklarımızı kendimiz işletebileceğimiz şekilde ele alacağız ve oradaki arkadaşları da mağdur etmeden tasfiyesini gerçekleştireceğiz. Şu anda içinde bulunduğumuz termal tesisler bile zarar ediyor. 81 personel var. Ayda buraya 3 milyon lira doğalgaz geliyor, 5 milyon lira geldiği de olmuş. Nasıl kar edeceksin? Kasayı çekiyorlar günlük 40 bin lira, doğalgaz gideri günlük 150 bin lira. Buraların doldur-boşalt istasyonu olmayacak. İyi bir yönetim anlayışıyla bu tesisleri halkımızın dilediğince istefade edebildiği, huzur bulduğu, dinlendiği ve memnuniyetle ayrıldığı mekanlara dönüştüreceğiz” dedi. “Kaynağımızı kendimiz kullanırız” Gazetecilerin seralarla ilgili soruları da yanıtlayan Başkan Akpunar, bu tesisin de 10 milyon lira civarında zararının söz konusu olduğuna işaret ederek, “Seraya yakın bir bölgede 360 metre derinlikte elde edilen bir termal su kaynağımız var. Bu kaynak da, yine seçimden çok kısa bir süre önce 25 yıllığına bir yatırımcıya kiralanmış, devredilmiş. Biz bu konuyu da gündemimize aldık ve o devri iptal ettik. Kendi kaynağımızı yine biz kendimiz kullanacağız. Bu kaynağı serada değerlendirebilir miyiz, ona da bakacağız” diye konuştu. Seranın Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi noktasındaki söylentilere ilişkin sorulara da cevap veren Akpunar, “Bu hususta gelen bir teklif olursa elbette değerlendiririz. Tabi burada asli mesele öncelikle belediyemizin çıkarlarını düşünmek olur” hatırlatmasında bulundu. “O siyaseti başkaları yapsın” Öte yandan parti değiştirme konusundaki görüşleri de sorulan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “Bu soruya kaçamak cevap vermeyecek kaç kişi çıkar derseniz, bilin ki bir tek Emrullah Akpunar çıkar. Millet beni bu partiden seçmiş, bu partiyle geldim, bu partiyle giderim. Geldiğim gün rozetimi çıkartıp masaya koyacağım dedim. O siyaseti il başkanları ilçe başkanları yapsınlar. Ama ben şu anda Aziziye Belediyesinde kamu adına vermiş olduğum sözleri bir bir yerine getireceğim. Sıkışma konusu da, kimse kaçış rampasına kaçmasın. Bu Emrullah Akpunar için de geçerli. Aziziye Belediyesinde beni sıkıştıracak hiç kimse olamaz. Biz 14 bin oy almışız, 100 bin sevenimiz var. Eğer illegal bir şekilde birileri bizi sıkıştırmaya başlarsa, bizim hareketimizin ismini kimsesizler koymuştuk. Bakarsınız kimsesizler 100 bin kişi olmuş, hakkımızı arıyor. Hiçbir kimse bu milletin hakkını gasp edemez. Bunlar sokakta algı oluşturmaktır. Biz devletin her kurumuyla çalışmak zorundayız, hiç bir şahsın ismi önemli değildir. Bir partiye geçmekle borçlar ödenecekse, 20 yıldır neden borçlar oluşmuş?” ifadelerini kullandı.