29 Şubat - 7 Mart arasında Süper Lig ve TFF 1. Lig’de 24’üncü ve 25’inci hafta oynanacak 18 maçta futbolcular maça işitme kayıplı çocuklarla birlikte 3E logolu “İşitme Kaybının Seni Sınırlamasına İzin Verme – Don’t Let Hearing Loss Limit You” yazan pankartla çıkacaklar. ‘3 Mart Dünya İşitme Günü’ne dikkat çekmek için seyirciler de 1 dakika boyunca ‘sessizlik duruşu’ gerçekleştirecekler. Ayrıca işitme kayıplı öğrenciler maç seremonisi sırasında okunacak İstiklal Marşı’na işaret diliyle eşlik edecekler.
TFF’den İşitme Engelliler Günü’ne tam destek
İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölüm Başkanı ve İstanbul Odyologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Özlem Konukseven TFF’nin organizasyona tam destek verdiğinden bahsederek, “Alexander Graham Bell’in doğum günü olan 3 Mart, ‘Dünya İşitme Günü’ olarak kutlanmaktadır. Bu anlamlı günde farkındalık oluşturmak adına dünyanın en popüler spor dalı olması ve milyonları peşinden sürüklemesinden dolayı futbolu merkezimize aldık. ‘Erken İşitme Taraması, İşitme İmplantları kullanımı ve Erken İşitme Konuşma Rehabilitasyonu temalı yani ‘3E’ farkındalığı oluşturmak adına projemizi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız Nihat Özdemir, TFF Başkan Vekilimiz, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Baykan ve ekibi ile paylaşarak olumlu geri dönüşler aldık” dedi.
Türkiye sessizliğe ses olacak
Yapmış oldukları organizasyonla birlikte medyada yazılı, radyo ve televizyon aracılığı ile Türkiye’ye seslerini duyurmayı planlayan Prof. Dr. Konukseven; “Toplam 18 maçta 500 bin seyirciye ve 15 milyonluk bir televizyon seyircisine ulaşmayı hedefliyoruz. 88 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de 15 milyon gibi bir insan kitlesine ulaşmak, 4’de birlik bir kısmına işitme problemini duyuracağımız anlamına geliyor. Bu farkındalıkla yüzlerce işitme kayıplı bireyi erken tanılayıp cihazlandırma şansına sahip olacağız. Bu da biz odyologların meslek onuru olacaktır” ifadelerini kullandı.
İşitme kaybında erken tanının önemi
Yeni doğan her 1000 bebekten 2 veya 3’ünün işitme engelli doğduğuna ve bu yüzden de erken tanının önemine dikkat çeken Konukseven; “Buradan ailelere seslenmek istiyorum. Eğer çocukları kapı sesine koşmuyorsa, telefon sesine tepkisiz kalıyorsa, anneler çocuklarına bir şeyi 2 kere tekrarlattırıyorsa, konuşmayı anlamıyorsa ve sesin nereden geldiğini bulamıyorlarsa çocuklarına mutlaka işitme testi yaptırmaları gerekir. Her bin bebekten 2 veya 3’ü işitme engelli doğuyor. Okul çağında yüzde 5- 6 oranlarına yükseliyor. Çünkü okul çağında geçirilen hastalıklar, kazalar, yanlış ilaç kullanımları çocuklarımızı etkiliyor. Okul çağında önlem alabilirsek işitme engelini yüzde 60 önleyebiliriz. Bu anlamda farkındalığı oluşturmaya çok önem veriyoruz. Ulusal olarak 2008’den beri, yeni doğan işitme taraması yaptırılıyor. Yeni doğan işitme taramasında ilk bir ayda bütün işitme testleri yapılıyor. Bebeklere ise 3’üncü ayda işitme tanısı koyuyoruz. 6’ncı ayda da mutlaka bebeğin işitme cihazı ya da işitsel implantla cihazlanmasını istiyoruz. Daha sonrada özel eğitim rehabilitasyon merkezlerimizden işitme ve konuşma rehabilitasyonu almasını istiyoruz. İşitme kaybı olan engelli bireylerin sosyal, iletişim kuran, işitebilen bireyler olarak topluma kazandırmak biz odyologların görevleri” ifadelerini kullandı.
“Her hastaneye en az iki odyolog”
Son olarak da odyologların istihdamı açısından yaşadığı problemlerden bahseden Konukseven, Türkiye’nin toplam 897 devlet hastanesini bulunmasına rağmen toplam 179 odyoloğun çalıştığını belirterek, “Bu sayı bizler için çok az. O yüzden böyle anlamlı bir günde sağlık bakanlığına çağrıda bulunuyoruz ve her hastaneye en az iki odyolog yerleştirtilmesini arzu ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
