EKONOMİ - 30 Aralık 2022 Cuma 13:05

İsmail Gülle: 'Biz olumsuzluklardan kendi hikayesini yazan bir milletiz'

A
A
A
İsmail Gülle: 'Biz olumsuzluklardan kendi hikayesini yazan bir milletiz'

Türkiye ihracatta yeni yılda da rekor kırmayı hedefliyor. Yıl sonu itibariyle de 250 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılması bekleniyor. Türkiye'nin ihracatına ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye İhratçılar Meclisi (TİM) eski başkanı, Türk Eximbank Yönetim Kurulu Üyesi, İKV Yönetim Kurulu Üyesi, İSO Meclis Üyesi Gülle Entegre Tekstil İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle açıklamada bulundu.

Türkiye ihracatta rekorlar kırarak önemli rakamlara ulaştı. Son açıklanan dış ticaret verilerine göre, Türkiye 2022 yılı için konulan 250 milyar dolarlık hedefine ilerliyor. Yıl sonunu 250 milyar dolarlık hedef ile kapatacağı öngörülen ihracat, 2023 yılında da rekorlar kırması bekleniyor.

Ocak-Kasım dönemi ihracat 231 milyar dolara çıktı

Kasım ayı dış ticaret rakamlarına göre, bu ayda ihracat geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 1,9 artışla 21,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım dönemi ihracatı ise yüzde 14 artışla 231 milyar dolara yükseldi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi İsmail Gülle, Türkiye'nin 2022 yılında da rekorlar kıran ihracatını değerlendirdi.

"Türkiye hedeflerin üzerinde bir ihracat performansı gerçekleştirdi"

2022 yılının hem Türkiye için hem de dünya için çok zorlu bir yıl olduğunun altını çizen Gülle, "Küresel resesyon baskısı ve enflasyon etkisinde gerçekleşen bir ticaret gördük. Buna rağmen ülkemiz tarihi rekorlar kırmaya devam etti ve hedeflerin üzerinde bir ihracat performansı gerçekleştirdi" dedi.

"İhracatın önemini ülke ve üreticiler olarak görmüş olduk"

Gülle, "Cumhuriyetin 100’üncü yılı olan 2023’e sayılı günler kala özellikle ihracat performansının ne kadar önemli olduğunu tüm ülke ve üreticiler olarak görmüş olduk ve konulan bu hedefleri tutturduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılı ihracatını gerçekleştirdiğinde, 2022 yılı için bir hedef koymuştu. Çok şükür ihracat ailesinin büyük başarısıyla 2022 yılı ihracatında da hedefin üzerinde bir rakamla bitirdik" ifadelerini kullandı.

"Lojistik sektöründe yaşanan süreç Türkiye'ye olan yönelimi artırdı"

2022 yılında özellikle pandemi sonrasındaki dönemde lojistik sektöründe yaşanan sürecin Türkiye'ye olan yönelimi artırdığını aktaran Gülle, "2021 yılındaki ihracatın yüzde 20’si olağanüstü şartların getirmiş olduğu taleple karşılandı. Bu nedenle bu etkinin 2022 yılında da kısmen devam ettiğini gördük. Bu süreç içerisinde özellikle tarım sektörünün pandemi sonrasında çok değerlenmesi, savunma sanayinin çok büyük bir performans sergilemesi ve diğer sektörlerimizin göstermiş olduğu performans bu rekorun oluşmasında çok ciddi bir imkan sağladı" diye konuştu.

"2023’te tüm dünyanın özellikle ilk yarıda enflasyonla ilgili çok ciddi bir yol alacağını düşünüyorum"

Tüm dünyanın şu andaki en büyük sorunu enflasyon olduğunu belirten Gülle, "Doğal olarak bu enflasyonu düşürmek birinci amaç olarak bakıldığında tüm ülkelerin farklı stratejilerle enflasyonla uğraştığını görüyoruz. Ülkemizde de şu anda en büyük sorun enflasyon. Doğal olarak enflasyonu kontrol altında tutmak için bir takım mali politikalar uygulanıyor. 2023’te de tüm dünyanın özellikle ilk yarıda enflasyonla ilgili çok ciddi bir yol alacağını ve sonrasında küresel ticaretin yavaş yavaş yola gireceğini rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.

"Biz olumsuzluklardan kendi hikayesini yazan bir milletiz"

Gülle, sözlerine şöyle devam etti: "Biz olumsuzluklardan kendi hikayesini yazan bir milletiz. Her zorluktan mutlaka büyük bir başarı çıkarıyoruz. Bu nedenle içinde bulunduğumuz bu zorlu süreci ülke olarak çok iyi yönettik ve çok büyük bir başarı hikayesi çıkardık. Tüm dünyanın da takdir ettiği ve çoğu ülkenin büyümesinin olmadığı dönemlerde çok büyük büyüme rakamları yakaladık. Bu çerçevede 2023 yılında inanıyorum ki görev yaptığımız dönemde 300 milyar dolarlık hedef yolunda çok önemli bir yol alacağımıza inanıyorum."

"Kurun kontrol altına alındığı bu dönemde, ihracat hedefine en büyük destek enerji sektörüne gelecek bir indirim olabilir"

2023 yılının iki açıdan önemli olduğunu hatırlatan Gülle, "Birincisi Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı, ikinci olarak da seçimlerin olduğu bir yıl. Bu süreç içerisinde toplumun her kesimine mutlaka çözümler üretildi. Özellikle ihracat hedefini tutturmada yeni yılda enerji fiyatlarında yapılacak indirimle ihracat ve ithalata destek sağlanabilir. Dolar kurunun kontrol altına alındığı bu dönemde, ihracat hedefine en büyük destek çok ciddi artışlar yaşayan enerji sektörüne gelecek bir indirim olabilir. Bu da ihracatımıza çok büyük moral olacaktır, rekabetçilikte çok önemli bir ivme sağlayacaktır. Özellikle kurun kontrol altında tutulduğu bu dönemde ihracatçının da eli güçlenecek ve böylelikle fiyatta çok önemli bir avantaj sağlanacak. Hükümetimizin desteğiyle, 2023 yılını çok yüksek bir ihracat rakamıyla tamamlayacağımıza inanıyorum" açıklamalarında bulundu.

Gülle, "İzmir İktisat Kongresi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği, “Ekonomik olarak bağımsız olmayan ülkeler tam bağımsız sayılamaz” sözü ile üretimin ve ihracatın ne kadar önemli olduğu o gün de altı çizilmişti. 1973 yılında 1 milyar doları, 1980’li yılların ortalarında 10 milyar doları, 1990’lı yıllarda 20 milyar doları, 2000’li yılların başından itibaren 100 milyar doları ve şimdi 2022 yılında 250 milyar doları aşacak bir ihracat performansı gerçekleşti. Gelecek yıl Cumhuriyetin 100’üncü yılında bu performansın sürerek, büyük bir özveriyle devam etmesiyle Türkiye’yi 500 milyar dolarlık ihracat hedefine 2030 yılında yaklaştırması çok büyük bir olasılıktır. Bu Cumhuriyet tarihi ihracat rekorlarına bir dönem görev yaparak bu aileyi temsil ettiğim için çok mutluyum. Türkiye ihracatla büyüyecek" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Atakum Belediyesi’nden iş arayanlara istihdam fırsatı Samsun’un Atakum Belediyesi İstihdam Merkezi (ATİM), iş arayanlara yeteneklerine ve eğitimlerine göre istihdam fırsatı sunuyor. İşletme sahipleri ile iş arayanları buluşturan merkez, işverenlere iş gücü sağlarken iş arayanlara da hayallerindeki mesleğin kapılarını açıyor. Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’in çalışmalarına hız kazandırdığı ATİM sayesinde, çok sayıda vatandaş iş sahibi oldu. Daha çok ailenin yaşamına dokunmak için çalıştıklarını belirten Başkan Türkel, "Atakum Belediyesi İstihdam Merkezi ile iş arayan vatandaşlarımızı yetenekleri, eğitimleri ve ilgilerine göre iş sahibi yapıyoruz. Ekonomik şartların gittikçe ağırlaştığı dönemde önemli bir ihtiyaca cevap veren merkezimiz, iş arayanla işvereni bir araya getirerek istihdama önemli katkı sağlıyor. Merkezimizin sunduğu hizmetlere çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Daha fazla vatandaşımızı iş sahibi yapmak ve daha çok ailenin yaşamına destek olmak için çalışmalarımıza hız kazandırdık. Atakum Belediyesi olarak çalışmaya, üretmeye ve halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. "84 kişiye iş imkanı sağlandı" ATİM hakkında bilgi veren Başkan Yardımcısı Suat Yıldız, "Kısa adı ATİM olan Atakum Belediyesi İstihdam Merkezine şu ana kadar 794 başvuru sağlanmış. Başvuruların 84 tanesini, iş verenlerle buluşturarak iş sahibi yaptık. CV’leri ile gelip, bize başvuran vatandaşlarımızın İstihdam Merkezine kayıtlarını sağlıyoruz. Atakum ve civarında iş bulmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da çalışmalarımız bu şekilde devam edecek ve daha çok vatandaşımıza istihdam olanağı sağlayacağız" ifadelerini kullandı. "Kısa sürede dönüş yapıldı" ATİM aracılığıyla iş sahibi olan vatandaşlar, merkezin sunduğu hizmetten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Depremzede olarak Samsun’a yerleştiğini belirten Hasan Levent, yaptığı başvuru sonrası alanına uygun bir işte çalışmaya başladığını ve yaklaşık altı aydır görev yaptığını söyledi. İş güvenliği uzmanı Kader Kuymat ise belediyeye yaptığı başvurunun kısa sürede sonuçlandığını, şu anda mesleğini icra ettiğini ifade etti. Reklam firmasında çalışmaya başlayan Melek Şakar, ATİM’e yaptığı görüşmenin ardından aynı gün geri dönüş aldığını ve kısa sürede işe yerleştirildiğini belirtti. Unlu mamuller sektöründe işe başlayan Bircan Küçük de istihdam merkezindeki ilgiden memnun kaldığını, kısa sürede iş bulduğunu ve çalıştığı firmadan mutlu olduğunu söyledi. Yerel markette reyon görevlisi olarak çalışan Şeref Şaylak ve Rana Ece Yılmaz da iş arama sürecinde ATİM’e başvurduklarını, kısa sürede geri dönüş alarak işe başladıklarını ve çalışma şartlarından memnun olduklarını ifade etiler.
Kayseri Mehmet Akif Ersoy, tiyatroyla anılacak Talas Belediyesi; İstiklal Marşı’mızın şairi, milletin vicdanı Mehmed Akif Ersoy’u vefat yıl dönümünde anlamlı bir sanat etkinliğiyle anıyor. Talas Belediyesi Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenecek ’Milletin Avazı Mehmed Akif’ adlı tiyatro oyunu, büyük şairin fikir dünyasını, mücadelesini ve milletle kurduğu güçlü bağı sahneye taşıyor. ’Tek Perde Üç Tablolu Milli Dram’ olarak hazırlanan eser, Mehmed Akif’in yalnızca dizeleriyle değil, hayatıyla da bu millete yol gösteren bir dava adamı olduğunu gözler önüne serecek. Oyun boyunca inanç, vatan sevgisi, fedakârlık ve bağımsızlık ruhu, izleyicinin yüreğine dokunan sahnelerle aktarılacak. Atabey Barış, Özgecan E. Eraydın, Kutay Neşeli, Nazlıcan Kol, Süleyman Özyürek ve Hacı Murat Yiğitsoy’un rol aldığı oyunda, müzikler Kara Karayev ve Grup Şantiye imzası taşıyor. Sahne ve müziğin güçlü birlikteliği, izleyicilere hem hüzün hem de gurur dolu bir atmosfer sunuyor. 24 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 13.30’da Talas Belediyesi Meclis Salonu’nda sahnelenecek oyun, Mehmed Akif Ersoy’un aramızdan ayrılışının yıl dönümünde, onun fikirlerini ve millet için verdiği mücadeleyi bir kez daha hatırlatacak. Programla ilgili değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Mehmed Akif’in millet hafızasındaki yerini şu sözlerle ifade etti; "Mehmed Akif Ersoy, bu milletin sesi, vicdanı ve istikametidir. Onu vefat yıl dönümünde anmak, sadece bir hatırlayış değil değerlerimize yeniden sarılmaktır. Akif’i anlamak, bu toprakların ruhunu anlamaktır." Talas Belediyesi, milli ve manevi değerleri yaşatan kültür-sanat etkinlikleriyle, geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir hafıza inşa etmeye devam ediyor.
İstanbul Pendik’te araçtaki yangın çevre binalara sıçradı: 2 araç ve kafe küle döndü Pendik’te bir araçta çıkan yangın çevredeki bina ve mekanlara sıçradı. Yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, 2 araç ve 1 iş yeri kullanılamaz hale geldi. Olay, 11.15 sıralarında Pendik Kaynarca Mahallesi Küçüksu Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, park halindeki bir araçta henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangın büyüyerek yan taraftaki bir binaya ve 3 katlı bir kafeye sıçradı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Bölgede yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle yangın güçlükle kontrol altına alınırken, dumandan etkilenen bir vatandaş itfaiye ekiplerince kurtarıldı. Yangın nedeniyle 2 araç ve kafe kullanılamaz hale geldi. Öte yandan çevredeki binalarda da geniş çaplı maddi hasar oluştu. Yangının çıkış nedenine ilişkin inceleme başlatıldı. "Yarın faaliyete başlayıp kafe olarak kullanacaktık, nasip olmadı" Yangında küle dönen kafenin ortağı Sahil Yıldırım, "Aracı ön tarafa çekmişler. Biz de iki üç aydır burayla uğraşıyorduk yapmak için, yarın sabah açılışımız vardı. Nasip olmadı, her şey Allah’tan. Şu an polis ve itfaiye raporunu bekliyoruz. O araç yandı, yandaki araca da sıçradı. Ondan sonra dükkanı komple yaktı. Dükkan kapalıydı ama içerisi komple doluydu, her şeyimiz vardı ve vergileme vasıtasıyla çıkartmıştık. Yarın da faaliyete başlayıp kafe olarak kullanacaktık, nasip olmadı" dedi.
Ankara ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’ Ankara’da düzenlendi ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği’nin de katkılarıyla, ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde düzenlendi. Çalıştaya, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Dernek Başkanı Yasemin Açık, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan program, saha araştırmalarının yer aldığı oturumlar ile devam etti. "Dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor" Ne kadar önlem alınsa da tütün endüstrisinin kazanımları için yöntem değiştirdiğini söyleyen Birinci, "Günümüzde en büyük tehditlerden biri elektronik sigaralar, nikotin poşetleri, sentetik nikotin içeren yeni ürünler, yenilik ve zarar azaltması söylemleriyle her gün daha masum görüntü vererek sigarayı yaymaya devam ediyorlar. Oysa bu ürünlerin biçimi değişse de temel amacı değişmiyor. Temelde nikotin bağımlılığını sürdürmek üzere özellikle çocukları ve gençleri hedef olarak kendi pazarlarını korumak ya da genişletmeye yönelik çalışmalar yürütüyorlar. Bu kapsamda, aykos benzeri ısıtılmış tütün ürünlerinin dumansız ve zararsız olmadığını çok defa belirtmiş olmasına rağmen geleneksel sigarayla aynı bağımlılık potansiyeline sahip olduğuna dair geri bildirimler ve en kritik risk masum göstererek de sigaraya başlamayı ciddi düzeyde arttırdığına dair bilimsel araştırmalar artık karşımızda. Ortaya çıkan bu güncel verilere baktığımızda da dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor. Bunların 20 milyonu sigara, 10 milyonu dumansız tütün. Baktığınızda dumansız tütün çok yaygın hale geldiğini ve gençleri hedef koyduğunu gösteriyor. Daha da çarpıcı olan ise en az 15 milyon çocuğun bu yaşta elektronik sigaraya başlamış olması" şeklinde konuştu. "2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir" Aynı zamanda Aktaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "17 bin 391’i 2025 yılında olmak üzere son 3 yılda toplam 51 bin 55 operasyon gerçekleştirilmiş ve 64 bin 769 şüpheli hakkında adli işlemler yürütülmüştür. Son 3 yıllık operasyonlarda 27 milyon paket kaçak sigara, 5 milyar adet boş makaron, 1 buçuk milyar adet dolu makaron, 2 bin 800 ton tütün, 2.6 milyon adet puro ve çeşitleriyle 1,6 milyar adet elektronik sigara ele geçirilmiştir. 2025’in 11 ayı itibariyle ele geçirilen sigara paketi miktarları 11 milyonu, boş makaron miktarı 1.4 milyarı ve dolu makaron miktarı ise 334 milyon adeti aşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararınca elektronik sigaranın yasaklanmasına rağmen bu ürünlerde yasa dışı yollarla maalesef piyasaya sürülmektedir. Yapılan operasyonlar neticesinde 2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir." "Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’ne davet ediyorum" Çalıştayda alınan sonuçların hem halk sağlığına hem de kamu güvenliği ile vergi fiyat politikalarına önemli katkılar sunacağını belirten Açık, "Yaptığımız bu toplantı bundan 30’dan fazla yıl önce başlamış olan bir sigara mücadelesinin doğal bir ilerlemesidir. Aslında biz Elazığ’da bir grup öğretim üyesi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bundan 30 yıl kadar önce sigara mücadelesine başladığımızda burada çok değerli hocalarım ve sayın bakanımın da olduğu bir ekip içerisinde yoğun emekler verildi. 1993 yılında Sağlığı Geliştirme ve Sigarayla Mücadele Derneği kuruldu. Bu dernek 1998 yılında kamu yararı çalışan dernek unvanını aldı. Elazığ’da 90’lı yıllarda birçok faks kampanyası başlatıldı. Periyodik yayın çıkarıldı. Uluslararası katılımlı sigara sağlığı Kongreleri düzenlendi. Bırak kazan kampanyaları yapıldı. Bu çalışmaları hala yürütüyoruz. Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da yapılacak olan uluslararası katılımlı, Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’nde davet etmek isterim. Bu mücadeleye gönül vermiş herkesi orada tekrar güç birliği yaparak, bir araya gelerek sigara mücadelesini yürütmeye davet etmek istiyorum" diye konuştu.
İstanbul Akbank, KOBİ’lerin yapay zekâ dönüşümünü Agentic AI Hackathon ile destekliyor Akbank’ın desteğiyle MEXT ve Novus tarafından düzenlenen ‘KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu’, üretim sektöründeki KOBİ’leri otonom yapay zekâ çözümleriyle buluşturdu. Türkiye’de KOBİ’lere yönelik kapsamlı Agentic AI maratonu olan programda, 50 KOBİ’ye dijital ve yapay zekâ olgunluk değerlendirmesi yapılırken, seçilen 10 KOBİ’nin gerçek operasyonel problemlerine yönelik uygulamalı çözümler geliştirmesi desteklendi. Program, KOBİ’lerin yapay zekâyı stratejik bir dönüşüm ve rekabet avantajı aracı olarak kullanabileceğini somut biçimde ortaya koydu. Akbank, MEXT ve Novus iş birliğiyle hayata geçirilen ‘KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu’, birbirlerinden farklı sektörlerdeki KOBİ’lerin gerçek operasyonel ihtiyaçlarına yönelik otonom yapay zekâ çözümleri geliştirmesine imkân sundu. Türkiye’de KOBİ’lere yönelik kapsamlı Agentic AI (karar alabilen ve aksiyon gerçekleştirebilen otonom yapay zekâ sistemleri) maratonu olma özelliğini taşıyan program, MEXT’te gerçekleştirildi. KOBİ’lerin dijital ve yapay zekâ dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, teknoloji ile sanayiyi aynı zeminde buluşturdu. Program, KOBİ’lerin kendi operasyonlarından yola çıkarak, ölçülebilir yapay zekâ etkisi oluşturabilecek çözümler geliştirmelerine odaklandı. Program kapsamında 50 KOBİ’ye Dijital ve Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirmesi yapıldı. Değerlendirme sonucunda belirlenen 10 KOBİ, hackathona davet edilerek Agentic AI mimarisi, bulut altyapıları ve Novus platformunu uygulamalı biçimde deneyimleme fırsatı buldu. Katılımcılar, kendi üretim, operasyon ve hizmet süreçlerindeki gerçek problemlere yönelik otonom ve entegre yapay zekâ çözümleri geliştirirken, uzmanlardan bire bir mentörlük aldı. "KOBİ’lerin yapay zekâ teknolojilerine erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz" Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş, programa ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti: "Akbank olarak KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümesini, teknoloji ve dijital dönüşümle birlikte ele alıyoruz. KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, KOBİ’lerin yapay zekâyı kendi operasyonlarına uyarlayabilecek yetkinliğe sahip olduğunu somut biçimde ortaya koyan çok kıymetli bir örnek. Bu tür programlarla, yapay zekâ dönüşümünü yalnızca büyük ölçekli şirketlerin değil, KOBİ’lerin erişebileceği ve gerçek değer üretebileceği bir alan hâline getirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, KOBİ’lerin üretim ve iş süreçlerinde verimlilik artışı sağlamalarını, maliyetlerini optimize etmelerini ve rekabet güçlerini artırmalarını destekleyecek erişilebilir, ölçeklenebilir ve güvenilir yapay zeka çözümleri geliştirmelerine olanak tanıyoruz. İş dünyasının geleceğine yatırım yapmaya, KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak ekosistem iş birliklerini desteklemeye devam edeceğiz." MEXT Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Efe Erdem ise "MEXT olarak, üretim sektörünün geleceğini şekillendirecek agentic yapay zekâ teknolojilerinin gerçek operasyonel senaryolarla buluşmasını özellikle önemsiyoruz. Bu doğrultuda KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, yalnızca bir günlük bir etkinlik olarak değil, uçtan uca kurgulanmış bir uygulama süreci olarak ele alıyoruz. Hackathon’a katılan KOBİ’ler, kendi üretim ve operasyon süreçlerindeki ihtiyaçları üzerinden agentic yapay zekâ kullanım senaryolarını geliştirme, bu ihtiyaçlara karşılık veren uygulanabilir ve ölçülebilir fayda üreten çözümler ortaya koyarak, bunları test etme imkânı buldular. Amacımız, yapay zekâyı pilot seviyede kullanılan bir teknoloji olmaktan çıkararak, özellikle üretim ekosisteminde ve KOBİ’ler nezdinde erişilebilir, ölçeklenebilir ve güvenilir bir yetkinlik haline getirmek. Biz de MEXT olarak bu yaklaşımdan yola çıkarak, koordinatörlüğünü üstlendiğimiz konsorsiyum ile Avrupa Birliği tarafından Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi (EDIH) olarak seçildik. Bu yapı sayesinde, önümüzdeki dönemde KOBİ’lerin yapay zekâ ve dijital dönüşüm yolculuklarını daha geniş ölçekte, uygulama odaklı ve sürdürülebilir biçimde desteklemeyi hedefliyoruz." KOBİ’ler için uygulamalı ve stratejik bir dönüşüm modeli KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, üretim sektörüne özel kurgulanan yapısıyla KOBİ’lerin yapay zekâyı operasyonel verimlilik ve rekabet avantajı oluşturan stratejik bir araç olarak konumlandırmasına hizmet ediyor. Akbank’ın sponsorları arasında yer aldığı program, KOBİ’ler için özel bir teknoloji geliştirme ortamı sundu.