TEKNOLOJİ - 07 Eylül 2022 Çarşamba 11:13

İstanbul Arel Üniversitesi TEKNOFEST 2022’de Türkiye 3.sü oldu

A
A
A
İstanbul Arel Üniversitesi TEKNOFEST 2022’de Türkiye 3.sü oldu

Türkiye'de tarım alanında önemli ekonomik değer üreten Samsun'da gerçekleşen TEKNOFEST 2022'de SMARTECH Takım Kaptanı İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve ArelPOTKAM Malzeme Teknolojileri Uzmanı Erdi Buluş Türkiye 3.sü oldu.

Bireylerin ve takımların teknoloji kullanarak tarımdaki problemlere yönelik çözümler oluşturmasını amaçlayan yarışmada SMARTECH takım kaptanı İstanbul Arel Üniversitesi Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programı Öğretim Görevlisi ve ArelPOTKAM Malzeme Teknolojileri Uzmanı Erdi Buluş, “Yenilikçi Dokusuz Yüzeylerle Yeni Nesil ve Sürdürülebilir Bitki Islahı Malzemelerinin Geliştirimesi” projesiyle Türkiye üçüncüsü oldu.

30 Ağustos - 4 Eylül tarihlerinde Samsun Çarşamba Havalimanı'nın gerçekleşen TEKNOFEST 2022 Tarım Teknolojileri Yarışmasında 2 yıldır gerçekleşen TEKNOFEST Tarım Teknolojileri ve bir yıldır düzenlenen Tarımsal İnsansız Kara Aracı Yarışmalarında 107 ülkeden 600 bin yarışmacı yer aldı. Üniversitenin SMARTECH takım üyeleri Öğr. Gör. Erdi Buluş, Gülseren Sakarya Buluş, Ferdi Buluş, Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Sivri ve Doç. Dr. Mehmet Akkaş yarıştı. Ordu, Rize ve Samsun'da gerçekleşen yarışmada nanoteknoloji temelli projeleri ile üniversite ve üzeri her iki kategoride derece yaparak başarı elde etti.

Yerli ve milli cihazlarla bitki ıslahında verim artacak
"Yenilikçi ve Dokusuz Yüzeyler ile Yeni Nesil ve Sürdürülebilir Bitki Islahı Malzemelerinin Geliştirilmesi’’ isimli projesiyle yarışan Öğr. Gör. Ve Takım Kaptanı Erdi Buluş “Projemizde yerli ve milli cihaz üretimi gerçekleştirerek bitki ıslahında verimi arttıracak, bitkinin mikro iklimindeki ısıl düzenleme sağlayacak ve bitkiyi yağmur, rüzgâr ve kuş saldırıları gibi dış etkilerden koruyabilecek geri dönüşümlü polimerlerden üretilmiş sürdürülebilir dokusuz yüzey malzemeleri geliştirdik. İklim değişikliği, yağmurun düzensiz yağmasına, bölgelerin toprak yapısına ve kalitesine olumsuz etkilerini olmakta. Bundan sonra seralardaki üretim şekli topraksız tarıma doğru yöneltecektir. Bitkilerin rafların içindeki saksılarda sadece köklerinin olduğu, meyvelerinin ise ince, sık dokulu, yüksekte, üzüm bağlarındaki gibi yere değmeyecek şekilde, alt ve üstü bu fileler ile kaplanmış ve ürettiğimiz filelerin üzerine konulduğu gözlemledik. Toprağa değmediği için, meyveler sebzeler nemlenip çürümüyorlar ve az toprakla ve hava alabilecek sık dokulu fileler ile böceklenmeyen üretim oluşturabiliyoruz. Bu sayede suyumuzun bize ve geleceğimiz çocuklarımıza kalmasını amaçladık.”

“Başarımızı derece ile taçlandırdığımız için mutluyuz”
Buluş, “Teknofest 2022’de Üniversitemizi tanıtıcı çok güzel bir yarışma süreci gerçekleştirdik. Bakanlarımız, firma temsilcileri ve katılımcılardan büyük ilgi gördük, derece ile de başarımızı taçlandırdığımız için çok mutluyuz, bu süreçte destekleri için Üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkanı Özgür Gözükara’ya, Rektörümüz Prof. Dr. A. Ercan Gegez’e, Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Prof.Dr. Bahtişen Kavak’a, MYO Yönetimine, Ulaştırma Hizmetleri Bölümü Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programı Bölüm Başkanımız Öğr. Gör. Ersin Paşa Kılıç ve Bölüm Hocalarımıza, ArelPOTKAM Merkez Müdürü Doç.Dr. Yeşim Müge Şahin’e, Dr. Öğr. Üyesi Alper Tezcan’a, Uzman Salih Asker’e, Uzman Kibar Aras’a, üniversite yönetimi, çalışanlarına ve ailelerimize çok teşekkür ediyorum.” dedi.

SMARTECH takımı ayrıca İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması Sağlık ve İlkyardım Kategorisinde bulunan "Çok Amaçlı Polimerik Membran Üretici Yerli Üretim Hava Püskürtücü Cihaz" projesini de ilk 10’da tamamladı.
SMARTECH takımının hazırladığı makale Putech&Composite dergisi Temmuz-Ağustos 2022 sayısında da yayınlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Neden olmasın" dedi, 45 yaşında üniversite hayaline kavuştu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllar boyunca içinde büyüttüğü üniversite hayalini ertelemesine rağmen vazgeçmedi. 3 çocuk annesi İnan, 45 yaşında girdiği sınavı kazanarak üniversite sıralarındaki yerini aldı. Trabzon’da yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Gönül İnan, bir arkadaşının "Neden olmasın" sözüyle cesaret buldu. Bu teşvikle üniversite sınavına girmeye karar veren İnan, zorlu hazırlık sürecini ev ve çocuk sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. "Kadın isterse her yaşta başarır" sözünü yaşayarak gösteren Gönül İnan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Birinci sınıfta eğitime başlayan Gönül İnan, genç arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşmaya başladı. Derslere olan ilgisi, disiplini ve kararlılığı takdir toplayan İnan, yarım kalan hayalini tamamlayarak pek çok kadına umut oldu. Yıllarca çocuklarının okul heyecanını yaşayan Gönül İnan, şimdi kendi sınav stresini, ders telaşını ve başarı sevincini yaşıyor. "Çocuklarım çok büyük destekçim oldu" Çocuklarından birinin Ankara’da psikoloji, diğerinin Samsun’da makine mühendisliği en küçük çocuğunun ise ilkokulda eğitimine devam ettiğini belirten Gönül İnan, "Televizyonda yaşı büyük hanımların bir girişimde bulundukları gördüğüm zaman hayranlık duyuyordum. Tekrar üniversite sınavlarına girmeme vesile olan aslında arkadaşım Gülcan. Deneyelim bence yapabiliriz dedi. Bende çok ümitle olmayarak deneyelim dedim. Sonuçlar açıklandığında kazandığımı gördüm. Asıl hedefim aslında Almanca öğretmenliğiydi. Almanya geçmişim olduğu için bir şeyler başarırım diye düşündüm. Maalesef Trabzon’da Almanca öğretmenliğine dair bir bölüm olmadığı için İngilizce’yi tercih ettim. Bir baktım ki sıradayım. Nasip oldu şu anda İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Çocuklarım çok büyük destekçim oldu. Kızım Ankara’da psikoloji okuyor, oğlum Samsun’da makine mühendisliği okuyor. Onlarla istişare ediyorum. Aslında onlar biraz benim velim gibi oldular. Kayıt işlerini hep kızım yaptı. Normalde veliler çocuklarını kaydeder bizde ters oldu. Artık üniversite hayatından bahsediyoruz. Vizyonu açık gençlerle tanışmak benim için çok güzel bir duygu. Hep çok saygılılar. Güzel anlaşıyoruz, ben hepsini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarım uzakta olduğu için hepsini evladım yerine koydum. Onların da beni sevdiğini görüyorum" dedi. "Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum" Sınıf arkadaşlarının motive edici cümleler kurduğunu kaydeden İnan, "İlk sınıfa girdiğim an biraz sessizdim analiz ettim ama sonra günler geçtikçe baktım gençlerde benim için ‘Bu yaştan sonra nereden geldi’ şeklinde bakmadılar. Bir ara ümitsizliğe kapıldım; ’Acaba yapabilecek miyim?’ ’Her şeyi unuttum tekrar baştan hatırlayamıyorum’ gibi baktım motive edici cümleler kurdular. ’Olur mu abla devam et iyi gidiyorsun’ şeklinde bu bana çok iyi geldi. Benim de çocuklarım uzakta olduğu için empati yapıyorum. Bir anne olarak düşünüyorum. Her zaman bir sıkıntınız olduğunda beni arayabilirsiniz diyorum. Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Hiçbir zaman geç değil. Ev hanımlarına sesleniyorum tabii ki evi toparlamak düzeltmek güzel şey ama her gün aynı iş aynı hiç kimse madalya takmıyor. Bu işler bitmiyor, kendi kültürünüzü geliştirin. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır derler en azından çabalıyorum. Henüz bir plan yapmadım ama tercümanlık veya öğretmenlik yapabilirim. Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum. Benim için bu bile yeterli" şeklinde konuştu. "İyi ki benim annem" Gönül İnan’ın Ankara’da Psikoloji eğitimi gören kızı Cemre İnan ise "Çok gururlu ve mutluyum. İyi ki benim annem. Başaracağını biliyordum. Güveniyordum o yüzden şaşırmadım. Her zaman yanında bulunacağım. Sınıf arkadaşları ile diyaloglarına şahit oldum. Bu beni çok mutlu etti. Hepsi çok değerli ve kıymetli insanlar. İyi ki annemin yanındalar. Aynı sınıfta annemle eğitim görseydik eğlenceli olabilirdi" diye konuştu. "Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor" Gönül İnan’ın sınıf arkadaşı Arda Akgün de, "Bu kadar genç öğrencinin arasında bizim iki katımız yaşa sahip bir öğrencinin olması elbette alışagelmiş bir durum değil. Hepimiz bu duruma şaşırmıştık ancak Gönül ablanın bize olan tutumu, bize yaptığı ablalık görevi gerçekten bizim için çok değerli. Kendisi tüm sınıf tarafından sevilen çok önemli bir insan. Kendisini çok seviyoruz. Derslerde de çok aktif. Buraya bir öğrenci bilincinde gelmiş. Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor. Öğrenme hırsı bizimki gibi kendisini çok taktir ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Dünya halıları bu koleksiyonda Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.