EKONOMİ - 21 Mayıs 2022 Cumartesi 10:58

İstanbul Havalimanı’ndan saatlik odalara yoğun ilgi

A
A
A
İstanbul Havalimanı’ndan saatlik odalara yoğun ilgi

İstanbul Havalimanı terminal binası içinde bulunan dünyanın en büyük havalimanı otelinin saatlik oda kiralama seçeneği, yolcular tarafından yoğun ilgi görüyor. En çok Rus yolcuların tercih ettiği otelde minimum 4 saatlik konaklama 70 Euro’dan başlıyor.

Korona virüs salgını çerçevesinde normalleşme süreci devam ederken İstanbul Havalimanı’nda da uçuşların artmasıyla birlikte terminal içerisinde bulunan havalimanı otelinde doluluk oranları arttı. En fazla Rus yolcuların talep gösterdiği otelde günlük konaklamanın yanı sıra saatlik konaklama seçeneği de bulunuyor. En çok talep gösterilen seçeneklerden biri ise saatlik konaklama türü. Otelde dinlenmek isteyen yolcular minimum 4 saat oda rezervasyonu yapabiliyor.

“Yolcu sayısı geçtiğimiz senelere göre kıyaslanamayacak derecede sayısı fazla”

İstanbul Havalimanı dış hatlar terminalinde bulunan otel 2021 yılını yüzde 75 doluluk oranıyla kapattı. Pandemi döneminde bile havalimanı oteline yoğun ilginin devam ettiğini söyleyen YOTEL Genel Müdürü Bora Göymen, “İşlerimiz uçuşların artmasıyla oldukça iyi bir düzeye geldi. Yolcu sayısı geçtiğimiz senelere göre kıyaslanamayacak derecede sayısı fazla. Şuanda bulunduğumuz durum gerçekten umut verici. Bu sadece havalimanı otelciliği veya İstanbul otelciliği için değil Türkiye otelciliği için de bence pozitif bir durum. Tamamiyle hazırız. Zaten iki seneden beri bunun özlemini duyuyorduk. Bütün planlarımızı bu yılı en iyi şekilde tamamlamak için yapıyoruz. Rakamlar konusunda bilgi vermek gerekirse; aslında 2021 yılı da bizim için oldukça iyi geçmişti, diğer şehirlere ve Türkiye’deki duruma göre. Hatta global bir marka olduğumuz için dünya çapındaki diğer otellerimizde göre de havalimanımızdaki bu otel oldukça başarılıydı. 2021 yılını yüzde 70-75 dolulukla bitirdik. Türkiye ve şehre baktığımızda bu durum zannedersem yüzde 55’lerdeydi” şeklinde konuştu.

En çok Rus yolcular tercih ediyor

Oteli tercih eden ülkelerin en başında Rus yolcuların bulunduğunu kaydeden Göymen, “Misafir profiline baktığımız zaman pandemi öncesi 2019’da Amerika hava ve kara tarafında en yüksek seviyede misafir profiline sahipti. Ondan sonra Rusya ve ardından İngiltere geliyordu. Pandemide orantılar tamamen değişti. Pandemide Amerika profili tamamen düştü. Rusya birinci sıraya yükseldi. Ukrayna ikinci sıraya çıkmıştı. Pandemi sonrasında bu değişti. Rusya ve Ukrayna'nın savaş durumundan dolayı biraz eskiye döndük. Şuan Amerika her iki otelimizde de ikinci sırada Rusya birinci sırada, İngiltere üçüncü sırada” ifadelerine yer verdi.

İstanbul Havalimanı’ndan saatlik odalara yoğun ilgi

Saatlik konaklamalara yoğun ilgi

Otelde konaklayan yolcuların saatlik odalara yoğun ilgi gösterdiğini belirten Bora Göymen, “Saatlik odalarımız gittikçe artmaya başladı. Gecelik konaklamalarımız oluyor, bir de minimum 4 saatlik konaklamalarımız oluyor. Özellikle hava tarafında misafirlerimiz daha çok saatlik konaklamaları tercih ediyor. Çünkü bekleme süreleri uçuşlar da daha çok arttığından dolayı 12-16 saat aralığında oluyor. Dolayısıyla tercihlerini saatlik kullanımdan yana kullanıyorlar. Kara tarafında da gecelik misafirler konaklıyor. Kara tarafında ortalama yüzde 90 gecelik, yüzde 10 saatlik konaklamalarımız var. Hava tarafında ise bu durum yüzde 50-50 ya da yüzde 60 saatlik yüzde 40 gecelik olarak değişiyor. Güne baktığınız zaman geliş saatleriyle orantılı bir fiyatlandırma yapıyoruz. 4 saatlikler 90 Euro’dan başlıyor ama öğlen vakti 12.00 ila 17.00 arası yani en az konaklama ihtiyacının olduğu zamanlarda bu fiyat 70 Euro’lara kadar da düşüyor. Gece olursa ve talep olursa haftanın belli günleri Perşembe, Cuma ve Pazar günler uçuş daha fazla oluyor. O zaman da 4 saatlik minimum kalış süresi 110 Euro’lardan başlıyor diyebiliriz” dedi.

“İstanbul Havalimanı’nın çok sayıda insanı getirmesi bize çok büyük avantaj sağlıyor”

“Çoğu havalimanı oteli genelde alışılagelmiş havalimanına yakın yerlerde oluyor. Bizim yapımız terminalin içerisinde. Yani terminalin içinde 451 odası olan hem pasaport sonrası hem pasaport öncesi imkan tanıyan başka bir otel olduğunu düşünmüyorum şuan dünyada yok. Sayısı da zaten 451 değil. Dediğim gibi ya terminal içinde pasaport öncesi var, yada sonrası var. İkisinin birden olup da 451 odası olan yok. Burada da İstanbul Havalimanı’nın HUB(aktarma merkezi) olması, ve çok sayıda insanı getirmesi, bize çok büyük avantaj sağlıyor. Hava ve kara tarafında uluslararası grupları alıyoruz. Müzik grupları, futbol takımları, basketbol takımları, voleybol, hentbol takımları var. Dolayısıyla uluslararası müsabakalara gidiyorlar. Ünlü olarak dersek onlar bu otelimizde kalıyorlar” diye konuştu.

Ferhat Yasak - Tuncer Cengiz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.