GÜNDEM - 05 Ocak 2021 Salı 13:52

İstanbul’da 30 saatlik su kesintisi öncesi su telaşı

A
A
A
İstanbul’da 30 saatlik su kesintisi öncesi su telaşı

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) Şahintepe-Esenyurt ana isale hattında yapacağı çalışma nedeniyle Esenyurt, Başakşehir, Avcılar, Büyükçekmece, Çatalca ve Arnavutköy ilçelerinin bazı mahallelerine bu akşamdan itibaren 30 saat süreyle su verilemeyecek. Hadımköy’de su kesintisinden dolayı mağduriyet yaşamak istemeyen vatandaşlar su telaşına düştü. Bazı vatandaşlar ellerine aldıkları bidonlar ile mahalle çeşmelerine koştu.

İSKİ akşam saatlerinde gerçekleştireceği çalışmalardan dolayı Esenyurt, Arnavutköy, Başakşehir, Çatalca, Büyükçekmece ve Avcılar ilçelerindeki bazı mahallelerde 30 saat su verilemeyeceğini açıkladı. Bugün saat 21.00'de başlayacak olan kesinti 7 Ocak Perşembe günü 03.00'e kadar devam edecek. Arnavutköy’ün Hadımköy Mahallesi’nde kesintiyi haber alan mahalle sakinleri su telaşına düştü. Market ve bakkallardan içme suyu alan mahalle sakinleri boşalan bidonları mahalle çeşmelerinden su doldurarak depoladı. Mahalleye yakın noktalarda bulunan cami şadırvanlarından ve çeşmelerden su dolduran vatandaşlar evlerinin yolunu tuttu. İlçede dükkan işleten esnaf ise duruma isyan etti.

“Şişelerimiz evde hazırdı”

Suların kesileceği haberini alan bir mahalle sakini, “Evimize gidiyorduk. Sular kesilecekmiş. Şişelerimiz evde hazırdı. Zaruri ihtiyaçlarımız için arabamıza dolduracağız. Bir sefer daha gidip geliriz. Bunları evde kovalara boşaltırız. 30 saat kesinti nasıl olacak bakalım. Herkeste bu imkan yok. Çeşmeden su dolduramayacaklar. Kesilenlere Allah yardım etsin” dedi.

“10-15 kilometre mesafe var”

Çeşmeden evine su taşıdığını söyleyen mahalle sakini, “Bu tarz sıkıntılar sürekli yaşanıyor. 2-3 saat sürüyor. 30 saat baya yüklü. Evde nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Bunları eve götüreceğiz. Tekrar getireceğiz. 10-15 kilometre mesafe var. Arabamız var. Bidonlarımızı getirdik” diye konuştu.

“Mahallemize tanker bile gelebilir”

Sürekli su sıkıntısı yaşadıklarını söyleyen mahalle sakini, “Mahallemize tanker bile gelebilir. Sularımız da pis. Güvenmiyoruz. Çeşmeler daha temiz. Ben 5-6 yaşında İstanbul’daydık. Annem 5 yaşında çocuğun eline bidon verip tankerden su alalım diye götürürdü. Sene 2021 oldu ama o günlere dönüş yapıyoruz herhalde. İnşallah yapmayız” ifadelerini kullandı.

“Benim için zor olacak”

Hadımköy’de pastane işleten Merve Dağlı, “30 saat sürecek. Bidonlarımızı doldurduk. Tabi ki zor olacak. Evimizde de bidonlarımızı doldurduk. Dükkan işletiyorum. İlla ki benim için zor olacak. Her konuda su olmazsa olmazdır” şeklinde konuştu.

“İleri gideceğimiz yere geriye gidiyoruz”

Su sıkıntısının çocukluğunu hatırlattığını söyleyen Hediye Akman, “80’li yılları hatırlatıyor. Çocukluğumdaki su kuyruklarını hatırlatıyor. Sabah kalktığımda tenceremden su bidonlarına kadar su doldurdum. Bakkaldan su aldım. Onu kullandım. Gidip bir milyoncudan bidon aldım. Su doldurmak zorunda kaldım. Balkonum, banyom, kap kacak, her yer su dolu. Ne varsa doldurmak zorunda kaldım. İleri gideceğimiz yere geriye gidiyoruz” dedi.

Caner Sönmez - Halil Enes Sucu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.