ASAYİŞ - 12 Mart 2018 Pazartesi 09:37

İstanbul’da film sahnelerini aratmayan soygun

A
A
A
İstanbul’da film sahnelerini aratmayan soygun

İstanbul Sultangazi’de yüzleri maskeli ve silahlı 2 soyguncu, bir gecede 2 saat aralıkla 4 iş yerini soydu. Film sahnelerini aratmayan soygun kameralara yansırken, iş yerlerinden yaklaşık 25 bin lira çalan soyguncular kayıplara karıştı. Soyguncuların içerideki müşterilerinden ikisini silahın kabzasıyla başından yaraladı.

Olay, önceki gün saat 22.00 ile 00.15 arasında Sultangazi Gazi Mahallesi ve Zübeyde Hanım Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde yüzleri maskeli ve silahlı 2 soyguncu, mahalle arasındaki iki markete ve otobüs bileti satan bir iş yerine girdi. Soyguncular iş yerlerinden yaklaşık 20 bin lira çalarak kayıplara karıştı. Soyguncular son olarak Zübeyde Hanım Mahallesi’nde cadde üzerindeki bir cep telefonu bayisine girdi. Silahlarıyla birlikte müşterilerin olduğu sırada içeriye giren soyguncular, tabancalarını vatandaşlara doğrultarak herkesin ellerini başına koymasını istedi.

Silahın kabzasıyla müşterilerin kafasına vurdu 

Soygunculardan biri içerideki iş yeri sahibine silah doğrulturken diğeri de cebinden çıkarttığı poşete paraları ve cep telefonlarını koymasını söyledi. Yaklaşık 2 dakika süren soygunda zanlılar 4 bin lira değerindeki 20 adet cep telefonuyla bin lira nakit para çaldı. Soygun esnasında zanlılardan biri, silahının kabzasıyla içerideki 2 müşterinin kafasına vurup yaralarken, soyguncuların çıkmasının ardından şoka giren iş yeri sahibi ise ellerini yüzüne götürerek şükretti. Kafasından darbe alan müşteriler dışarıya çıktı. Tüm bu yaşananlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. 

Görüntüleri inceleyen Sultangazi Asayiş Büro Amirliği ekipleri, soyguncuların yakalanması için çalışma başlattı.  

Doğan Can Cesur
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Konteynerinin bulunduğu arazi satılan kadın sokakta kaldı, gözyaşlarına boğuldu Antalya’nın Serik ilçesinde belediye tarafından yaptırılan konteyner evde yaşayan ve kardeşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evden kovulduğunu söyleyen kadın, 5 gündür parklarda yaşıyor. Annesine bakması karşılığında, arsasının içine belediyenin desteğiyle konteyner yaptırılmasına izin verilen Durdu Bodur, tam hayatını düzene soktuğunu düşünürken, kardeşi tarafından kaldığı evin arsasını satışa çıkartıldı. İddiaya göre kardeşi tarafından sokağa atılan kadın, üniversitede okuyan kızını mezun etmek için halde günde 12 saat çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Durdu Bodur, "Kızım üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum" dedi. Mahalle muhtarının bilgisi var Annesinin arsasında yaşamaya izin verdiğini ve tek şartının kendisine bakması olduğunu söylediğini belirten Durdu Bodur (53), bir süre sonra kız kardeşinin alanı satacaklarını söyleyerek yaşam alanından çıkmasını istediklerini ifade etti. Bodur, "30 yıldır Antalya’da yaşıyordum. Anneme buraya gelip yerleşeceğimi söyledim. O da tamam dedi ve ‘tek şartım bana bakman’ dedi. Ben de tamam dedim. Tüm kardeşlerimle konuştuk. Belediye sayesinde subasman döktürdük ve konteyner koydurduk. Orada yaşıyordum ve hayatımı düzene sokmuştum. Bu kez kardeşim evden çık, tarlayı satacağız demeye başladı. Annemi formaliteden oraya getirdiler, ikametgahı belli. Muhtarımız her şeyi biliyor" diye konuştu. "Herkes sesimi duysun" Kardeşinin kendisini geçtiğimiz Ramazan aynın Kadir Gecesi günü zor kullanarak sokağa attığını iddia eden Durdu Bodur, şöyle konuştu: "Kardeşim, beni ’anlaşmaya uymadı, anneme bakmadı’ diye Kadir Gecesi sokağa attı. Bütün mercilere şikayetimi yaptım. Ölüm tehdidi aldığımı, beni bıçakla kovaladığını söyledim. En son Cuma günü bıçakla beni kovaladı ve ‘buraya giremezsin’ dedi. ‘Sen annene bakmadın, nereye gidersen git’ dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş kıyafetimle kaldım ortada. Halde çalışıyorum, tek amacım üniversitede okuyan kızımın tahsilini bitirtmek, 1 yılı kaldı. Dedim ki, ‘1 yıl müsaade edin, çocuğumu mezun edeyim’. Günde 12 saat çalışıyorum. Kardeşim, beni çalışıyorum diye sokağa atıyor. ‘Çalışmayacaksın, annenin yanında oturacaksın’ diyor. Annem çok şükür yatalak değil, mağdur durumda değil. Her şeyini yapabiliyor. Çocuğum şu an üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum. Herkes sesimi duysun istiyorum, bana yardım etsinler, ne yapacağımı bilmiyorum."