ASAYİŞ - 21 Mayıs 2018 Pazartesi 11:56

İşte Ömer Halisdemir'i şehit eden hainin kimliği! İfadesinde her şey ortaya çıktı

A
A
A
İşte Ömer Halisdemir'i şehit eden hainin kimliği! İfadesinde her şey ortaya çıktı

Kahraman Astsubay Ömer Halisdemir'e son kurşunu sıkarak şehit eden darbeci Mihrali Atmaca'nın FETÖ ile olan bağlantısı itirafçı ifadesinde ortaya çıktı.

Kocaeli'de yürütülen bir soruşturmada itirafçı olan şüpheli Mehmet Y., Mihrali Atmaca ile ağabeyi Eren Atmaca'nın FETÖ ile bağlantılı olduğunu belirtti. Mehmet Y., Mihrali Atmaca'nın kod adının "Memati", ağabeyinin ise "Polat" olduğunu söyledi. 

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin 18 sanık hakkında açılan dava 1 ay önce karara bağlanmıştı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada 5 sanığa "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, 13 sanığa da aynı suçtan müebbet hapis cezası verilmişti. Mahkeme heyeti, Halisdemir'e son iki kurşunu sıkan sanık Mihrali Atmaca ile sanık Fatih Şahin'e "kasten adam öldürme" suçundan ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.

Atmaca'nın ismi itirafçı ifadesinde 

Davanın en dikkat çekici ismi olan Mihrali Atmaca, yargılama sürecinde FETÖ ile bağlantısını sürekli reddetmişti. Örgüt ile bağlantısının olmadığını savunan Atmaca, darbeci olmadığını, aksine darbe girişimini engellemeye çalıştığını iddia etmişti. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün askeri yapılanmasına yönelik yürütülen bir soruşturmada itirafçı olan şüpheli Mehmet Y., Mihrali Atmaca ile ağabeyi Eren Atmaca'nın FETÖ ile olan bağlantısı olduğunu kaydetti. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Atmaca ile ilgili olan kısmı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Söz konusu ifade dava dosyasına ek delil olarak sunuldu.

Örgütten öğrencilere "menfi" ve "müspet" fişlemesi 

FETÖ mensubu olduğunu kabul eden Mehmet Y., 2010-2011 yıllarında Deniz Harp Okulunda son sınıftayken Harp Okulunun 2'nci sınıflardan sorumlu olan öğrenci teşkilatından olduğunu söyledi. Mihrali Atmaca'nın ağabeyi Eren Atmaca ile aynı hücrede olduklarını anlatan Mehmet Y., İstanbul'da adını bilmediği bir örgüt elemanının evine gittiklerini ifade ederek şunları kaydetti: 

"Bu esnada eve sonradan 2'nci sınıflardan sorumlu olduğunu değerlendirdiğim adını bilmediğim bir örgüt elemanı geldi, bizimle tanıştı. Daha sonra 'Polat' kod adlı Eren Atmaca, Murat K., Murat B. ve benim karşıma oturarak laptopunu açtı. Daha sonra bize sorumlu olduğunu söylediği tüm 2'nci sınıflardaki öğrenciler ile ilgili olarak onları menfi (yapıya karşı düşüncesi olumsuz olan), müspet (yapıya karşı olumsuz düşüncesi olmayan ya da yapıyla bağı olan) olarak ikiye ayırdığını söyledi. Sonrasında dördümüze laptopu çevirerek tüm 2'nci sınıf öğrencilerinin olduğu listeyi karşılarında menfi yada müspet yazılı olarak gösterdi. Adını bilmediğim bu örgüt elemanı bize yönelerek, 'ayrım yapmadan tüm öğrencilere disiplinsizlik yapıyorlarsa cezalandırılmalarını sağlayın ancak menfi olan öğrencilere özellikle dikkat edin. Hatalarını bulduğunuzda sakın acımayın' dedi. Ancak ben bu yönlendirmeye asla uymadım."

"Abisi Polat, kardeşi Memati" 

Mehmet Y., başka bir gün de 3'üncü sınıf öğrencilerinden sorumlu olan adını bilmediği örgüt elemanıyla buluştuklarını söyledi. Örgüt elemanının 3'üncü sınıf öğrencilerinin çoğunun "menfi" olduğunu söylediğini aktaran Mehmet Y., buluşmada "Polat" kod adlı Eren Atmaca'nın da olduğunu, kardeşi olan Mihrali Atmaca'nın da 3'üncü sınıfta olduğunu bildiklerini kaydetti. Mehmet Y., "Adını bilmediğim 3'üncü sınıflardan sorumlu olan örgüt elemanı bize yönelerek Eren Atmaca'nın kardeşi Mihrali Atmaca'nın yapıyla bağı olduğunu ve Mihrali Atmaca'nın 3'üncü sınıflardan olan iki öğrencinin eşcinsel ilişkisini tespit ederek o kişilerin okuldan ilişiğinin kesilmesini sağladığını söyledi ve Mihrali Atmaca'yı bize övdü. Ayrıca Eren Atmaca da bunu doğrulayarak kardeşinin kod adının 'Memati' olduğunu söyledi. Biz de hatta Eren ve kardeşinin kod adının Polat ve Memati olmasına güldük. Ayrıca yine bu Memati kod adlı Mihrali Atmaca medyadan bildiğim kadarıyla Ömer Halisdemir'i şehit eden şahıs olduğunu gördüm" ifadelerini kullandı.  

Abdullah Sarica

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Yeni doğan bebek" vurgununda detaylar ortaya çıktı Yeni doğan bebekleri usulsüz şekilde özel hastanelere sevk ederek SGK’yı dolandıran şebekeye yönelik operasyonda detaylar ortaya çıktı. Aralarında doktor, hemşire ve hastane yöneticilerinin bulunduğu şebekenin yüzde 20 komisyonla çalışarak bebekleri kamudan özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk ettikleri belirlendi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mali Suçlarla Mücadele şube ekiplerinin İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da düzenlediği operasyonlarda yeni doğan bebekleri usulsüz şekilde özel hastanelere sevk ederek SGK’yı dolandıra şebeke çökertilmişti. Soruşturmaya ilişkin detaylar ortaya çıktı. Yapılan soruşturmada aralarında doktorlar, hemşireler ve hastaneye yöneticilerinin de bulunduğu 300 kişilik şebekenin yeni doğan bebekleri çeşitli gerekçeler göstererek kamudan özel hastanelere sevk ettikleri, yoğun bakım ünitelerinde günlerce tuttukları ve devlete yüklü miktarda fatura çıkardıkları tespit edildi. Aralarında Reyap Hastanesi Çocuk Doktoru ve Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibi Dr. Fırat Sarı, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde görevli Dr. İlker Gönen’in de bulunduğu çok sayıda doktorun yüzde 20 komisyonla çalışarak haksız kazanç elde ettikleri belirlendi. Operasyon için düğmeye basan ekipler haklarında gözaltı kararı bulunan aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 41 kişiden 40’ını ’ini İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da düzenledikleri baskınlarda yakaladı. 259 kişinin ise savcılığa ifadeye çağrıldı. Şebekenin 2 yıl içerisinde yüzlerce bebeği naklettikleri Beylikdüzü Medilife, Avcılar Hospital, Medicine Esenyurt ile Reyap Esenyurt ve Reyap Çorlu gibi özel hastaneler de mercek altına alındı. Firari bir şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürerken, zanlıların “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kasten öldürmenin ihmali davranışlarla işlenmesi” ve “rüşvet” suçlarından emniyetteki sorguları devam ediyor.
İstanbul Üsküdar’da okul çıkışı öğrenciler birbirine girdi Üsküdar Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi dersinde voleybol topuna ayakla vurulması nedeniyle öğrenciler arasında kavga çıktı. Okul çıkışında birbirine giren öğrencilerin yumruklu, tekmeli ve bıçaklı kavgası başka bir öğrencinin cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz gün Üsküdar’da bulunan Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde saat 16.00 sıralarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, beden eğitimi dersinde öğrencilerden birinin voleybol topuna ayakla vurması nedeniyle bir grup öğrenci arasında tartışma çıktı. Öğrenciler arasındaki sözlü tartışma okul çıkışında bir anda şiddetlenerek kavgaya dönüştü. Yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu kavgaya bir kişi de bıçakla dahil oldu. Kavgayı çevredeki vatandaşlar ve okul öğretmenleri zorlukla ayırdı. Kavgaya karışan öğrencilerden E.O. ve S.B. kafasından yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine kavganın yaşandığı okula çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri olaya karışan öğrencilerin ailelerini okula çağırırken, olayla ilgili inceleme başlattı. "Şikayetçiyim" Kavgaya karışan öğrencilerden E.O.’nun babası Elvan Oğlakçı, "Ders esnasında çocuklar voleybol oynarken top nedeniyle tartışmışlar. Saat dört gibi dışarıya çıkınca yaklaşık 25 kişilik öğrenci ve öğrenci olmayan bir grup, üç kişiyi darp edip bıçak çekiyorlar. Okuldakiler çocukları kurtarıyor. Ama o anda herhangi bir adli işlem başlatılmıyor. Sağlık sorunu olsa bile bir müdahale yapılmıyor. Ben şikayetçiyim" dedi.