GÜNDEM - 27 Mart 2020 Cuma 17:11

İşte Osmanlı döneminde kullanılan Karantina Adası'nın sırrı

A
A
A
İşte Osmanlı döneminde kullanılan Karantina Adası'nın sırrı

Dünyada etkisini sürdüren, binlerce kişinin ölümüne neden olan korona virüsü salgınından sonra gözler, Osmanlı döneminde kullanılan İzmir'in Urla ilçesindeki Karantina Adası'na çevrildi. Urla Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, son zamanlarda gündemde yer alan "Burası karantina süreci için tekrar kullanılabilir mi?" sorularına adanın böyle bir tekrar hizmet verebilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Dünyanın birçok ülkesine yayılan ve Türkiye’de de görülen korona virüs sonrası, günlük hayatta en çok kullanılan kelimelerden birisi ‘karantina’ oldu. Dünya tarihi boyunca belli zaman aralığında çıkan salgınlar, milyonlarca insanın ölümüne sebep olurken, eski tarihlerde virüsün önüne tıbbi çarelerin yanı sıra karantina uygulamasıyla da geçildi.

Osmanlı döneminde de tehdit haline gelen bulaşıcı hastalıklarla, İzmir’in Urla ilçesinde bulunan Karantina Adası ile başa çıkılmıştı. 1865 yılında yapılan Karantina Adasında, günümüzdekine benzer olarak ilmi açıdan ilk karantina uygulaması yapılmıştı.

Nasıl kullanılıyordu?

Karantina Adası'nın kullanımı hakkında bilgiler veren Urla Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, “İzmir’e gelen yolcuların gemileri birkaç gün açıkta demirliyor. Daha sonrasında yolcular ve mürettebat kişisel eşyalarıyla beraber kıyıya geliyorlar. Burada bulunan raylı sistemle yolcuların eşyaları binaya taşınıyor. Daha sonra da yolcular binaya giriyorlar. Yolcular içeri girdikleri zaman kadın ve erkek olarak ayrılıyorlar, eşyaları da ayrı bir yere götürülüyor. Yolcuların burada muayeneleri yapılıyor ve hastalığı olduğu tespit edilenler duşlara alınmıyor ve ada içerisindeki tecrit ünitelerine götürülüyorlar. Bu adanın tamam 323 dönüm ve tamamıyla karantina kampüsü. Duşların yaklaşık yarım saatlik bir süreci var. O zamandaki karantinayı yapan buharhanenin de süresi yarım saat. Yolcuların bütün eşyaları buharhanedeki yüksek basınç ve ısıyla dezenfekte ediliyor” dedi.

İşte Osmanlı döneminde kullanılan Karantina Adası'nın sırrı

“Günümüzün beklentileri karşılayabilecek alt yapı burada yok”

Yılmaz, korona virüsü gündeminden dolayı insanların aklına “Burası karantina süreci için tekrar kullanılabilir mi?” gibi sorular geldiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burası henüz müze olmamasına rağmen her yıl 10 bine yakın ziyaretçi geliyor. Burası 150 yıllık bir bina ve bununla beraber adada 15 bina daha var. Bu binalar korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edildi. Dolayısıyla günümüzde bir karantina yeri olarak hizmet vermesi mümkün değil ve teknik olarak da imkanı yok. Gelecek kişilerin konaklayabileceği bir alan yok. Sadece bir eğitim merkezimiz var orasının da 50-60 yatak kapasitesi var. Günümüzün beklentileri karşılayabilecek alt yapı burada yok. Burası için Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğümüz 2018 yılında restorasyon sürecini başlattı. Proje aşamasını geçtiğimiz ekim ayında bitirdik. İhale aşaması da yapıldıktan sonra dünyada sayılı yerlerden biri olan Urla Karantina Adası'nın müze yapılması ile ilgili bakanlığımızın bir planı var."

İşte Osmanlı döneminde kullanılan Karantina Adası'nın sırrı

Salih Yılmazsoy - Halil Karahan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.