19-23 Ağustos tarihleri arasında 12 bölge, 34 il, 92 ilçe ve 223 mahallede 2 bin 960 kişi ile CATI Görüşme (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) tekniğiyle gerçekleştirilen ankette katılımcılara hangi partilere oy verecekleri soruldu. Ankette, kararsızlar dağıtıldıktan sonra AK Parti yüzde 42.6, CHP yüzde 25.5, MHP yüzde 15.4, HDP ise yüzde 12.5 oranında çıktı. AK Parti ve CHP’nin oylarının anlamlı bir farklılık ortaya çıkarmayacak küçük değerlerle yükselmesinde koalisyon görüşmelerindeki olumlu tavırlarının etkili olduğu tahmin ediliyor. MHP’nin ise koalisyon görüşmelerinde tabanın "koalisyona girelim" isteğini dikkate almaması ona oy kaybettirmişe benziyor. HDP ise şimdilik hafif bir düşüş eğiliminde gözüküyor.
Ankette partilerin koalisyon görüşmelerindeki performanslarının değerlendirilmesi de istendi. “7 Haziran sonrası hükümet kurma ve koalisyon çalışmalarında partilerin yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna AK Parti için yüzde 76 ‘olumlu’, yüzde 22 ‘olumsuz’ yanıtını verdi. CHP için ise yüzde 74 ’olumlu’, yüzde 24 ’olumsuz’ oranları çıktı. MHP’nin koalisyon çabalarını ’olumlu’ bulanlar yüzde 44, ’olumsuz’ bulanlar ise yüzde 53 çıktı. HDP’de durum ’olumlu’ yüzde 39, ’olumsuz’ yüzde 58 şeklinde gerçekleşti.
EROL ERDOĞAN: "SEÇİMİ DOĞRUDAN ETKİLEYECEK 7 DEĞİŞKEN VAR"
ARGETUS Danışmanı Erol Erdoğan’a göre seçim tekrarı sürecine yönelik ilk anketten yola çıkarak doğru bir seçim tahmini yapmak zor. Erol Erdoğan, seçim sonuçlarının oluşmasında etkili olacak 7 konuya dikkat çekerek, “Bu anket sonuçları şu an sadece öngörü imkânı veriyor; terör, ekonomi, seçim ittifakları gibi sonuçlara doğrudan etki edecek çok sayıda faktör var” dedi ve şöyle devam etti:
“Ocak-Şubat 2015’te gerçekleştirilen ilk seçim araştırmasından çıkan sonuçlar ile 7 Haziran’da sandıktan çıkan sonuçlar çok farklı olmuştu. Seçime çok sayıda değişkenle gidiyoruz. Seçimi 7 faktörün belirleyeceğini düşünüyorum. Bunların başında terör-şiddet olayları geliyor. Partilerin koalisyon görüşmelerindeki tavırlarını da seçmen dikkate alacak. Ekonomik gidişat ile maaş ve ücretlerin durumu da seçmen tavrını etkileyecek unsurlar arasında yer alıyor. Bunların dışında muhtemel seçim ittifakları, aday listeleri, yurtdışı oy kullanım sayıları ve AK Parti’nin 12 Eylül’de yapılacak kongresi de sandık sonuçlarını az-çok etkileyecek. 7 Haziran seçim sonuçları ve yapılan kamuoyu araştırmalarını dikkate aldığımızda, TBMM’ye 4 parti gireceği için her oyun önemi arttı.”
