GÜNDEM - 11 Mart 2022 Cuma 11:27

İşten atılan güvenlik görevlisinden Sezgin Tanrıkulu’nun iddialarına belgeli cavap

A
A
A
İşten atılan güvenlik görevlisinden Sezgin Tanrıkulu’nun iddialarına belgeli cavap

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile yaşadığı tartışmanın ardından işten atılan güvenlik görevlisi, Tanrıkulu’nun, “Daha önce de başka yolculara kaba davrandığı için işten atıldı” iddiasına belgelerle yanıt verdi. Güvenlik görevlisi, “Yolcularla tartıştığımla alakalı bana bir belge göndersin, ondan özür dileyeyim” dedi. Öte yandan, Tanrıkulu’nun güvenlik görevlisi ile tartışmadan önce, adres sorduğu bir büfe çalışanı kadını da azarladığı iddia edildi.

Geçtiğimiz ay Levent Metro İstasyonunda yaşanan olayda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, güvenlik görevlisi Hakan Karakuş ile tartışma yaşamış, tartışmanın ardından Karakuş işten atılmıştı.

Sezgin Tanrıkulu sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, güvenlik görevlisini işten attıranın kendisi olmadığını söyleyerek, “Güvenlik görevlisi, bana kaba davrandığı gibi, geçmişte başka yurttaşlara da kaba davrandığı için işten çıkartılmış” iddiasında bulundu. Bu iddia üzerine, işten atılan güvenlik görevlisi Hakan Karakuş yeniden konuştu. Karakuş, daha önce hiçbir yolcu ile tartışma yaşamadığını belirterek, Tanrıkulu’nun bununla alakalı bir belge göndermesi halinde, ondan özür dileyeceğini söyledi. İşten çıkarılma sebeplerini belgelerle gösteren Karakuş, “milletvekili ile tartışmak, nöbet noktasını boş bırakmak, arama yapmaması sebep gösterilerek talimatlara aykırı davranmak” gibi gerekçelerde ihraç edildiğini söyledi. Karakuş ayrıca önemli bir detayın da altını çizerek, disiplin kurulu toplanmadan 1 gün önce ihraç edildiğini, bu yüzden kurulda yaptığı savunmasının bir öneminin kalmadığını, göstermelik bir kurul olduğunu ifade etti. Öte yandan, Sezgin Tanrıkulu’nun güvenlik görevlisi ile tartışmadan önce, adres sorduğu büfe çalışanı kadını da azarladığı iddia edildi.

“Kimseye kaba davranmadım, bana bunu ispatlasın”

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun iddialarına yanıt veren Hakan Karakuş, “Ben kötü biri olduğumu düşünmüyorum. İşimi de layıkıyla yapmaya çalışan birisiydim. Milletvekilimizin akşamki konuşmalarını okuduğumda, 'Bana kaba davrandı' dediğini gördüm. Hayır, ben kimseye kaba davranmadım. Ben işimin gerekliliğini yaptım. Milletvekilimiz, kaba davrandığım, geçmişte de bu suçları işlediğime dair bir duyum aldığını ve ispatlı olduğunu söylüyor. Bana bunu ispatlasın. Benim bütün belgelerim elimde, burada. Ben kimseye kötü bir şekilde davranmadım. Ben ispatlıyorum. Benim daha önce yolcularla tartıştığımla alakalı bana bir belge göndersin, ondan özür dileyeyim, ayaklarına kapanayım. Ama ben işimi hakkıyla yapan bir insanım. Beni bu şekilde karalamaya çalışmasın. Beni özelden arayarak bana, 'Hakan, kusura bakma. Böyle bir şey oldu ama o an çok sinirliydim, kardeşim' demiş olsa kesinlikle bu olayı uzatmazdım. Olabilir, insanlık halidir, o da kötü bir gün geçirmiş olabilir. Her insan kötü günler geçiriyor. Hiçbir siyasi partiye üyeliğim yok. Hiçbir şekilde siyasi birilerinin de arkasına sığınmışlığım yok. İşimi sendika avukatlarıyla yürütüyorum. Emin olun, avukata verecek param da yok. Ben kovuldum. Bakmakla yükümlü olduğum ailemin ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdayım” dedi.

“Güvenlik görevlisi kimlik soramaz” iddialarına yanıt verdi

Hakan Karakuş, sosyal medyada bazı kişiler tarafından yapılan, “Güvenlik görevlisinin kimlik sorma hakkı yok” paylaşımlarına da yanıt verdi. Karakuş, “Bazıları güvenliğin kimlik sorma yetkisi olmadığını söylemişler. Nasıl yok? 5188’i bir araştırın. Benim, 5188 sayılı yasa çerçevesinde içeride kimlik sorma hakkım var” diye konuştu.

“Kararda milletvekili ile tartışma yaşamakla alakalı işten çıkarıldığım yazıyor”

Hakan Karakuş, işten çıkarılmasının ana sebebinin CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile yaşadığı tartışma olduğunu iddia etti. “Milletvekili ile tartışma yaşamakla alakalı, disiplin kurulundan çıkan 25/2 maddesi ile işten çıkarıldığım yazıyor. Ben geçmişte de böyle bir kabahat işlediysem, bu kadar kötü bir adam isem, neden beni geçmişte yapmış olduğum kabahatlerden, suçlardan dolayı çıkartmadı da bu madde ile çıkarttı” diyen Karakuş, işten çıkartılmasına gerekçe gösterilen diğer sebepleri de sıraladı. “Akşam 21.00, sabah 09.00 nöbetimde, nöbete başladığımda saat 12.30’a kadar hiçbir şekilde beni ne dinlendirmeye, ne de değiştirmeye gelen hiçbir arkadaşım yok. Güvenlik İzlemeye haber verip, tuvalet ihtiyacını gidermek için görev noktasından ayrılmam, 'nöbet noktasını boş bırakmak' olarak gösterilmiş. Bu boş bırakma saatlerce de değil, 10 ya da 5 dakika. Daha sonrasında bana, yasada bile yeri olmayan, 10 dakikada bir çanta dedektör kontrolü yapılması söyleniyor. Bunda da arama kontrolü yapmadım diye 'talimatlara aykırı davranmak' olarak sözlü uyarı var. Boğaziçi İstasyonunda, zaten normal olağan akışında yolcu sayısı binlere ulaşırken, okulun kapalı, pazar günü, havanın da soğuk olmasından dolayı, gelen yolcu yoktu. Gelen yolcuları da zaten turnikeden geçtikten sonra metale duyarlı detektörlerden geçiriyoruz. Ben buradan bir sinyal almadığımda yolcuyu ne deyip de durdurup arayabilirim? Empati yapın, kendinizi benim yerime koyun” şeklinde konuştu.

Tanrıkulu’nu metrodaki mobbingleri araştırmaya çağırdı

Karakuş, bir başka güvenlik görevlisi arkadaşının yaptığı paylaşımı okuyarak, şartların son derece ağır olduğunu, sürekli mobbinge maruz kaldıklarını söyledi. Bir insan hakları savunucusu olan Tanrıkulu’na onu işten attırmak yerine, bu sorunları araştırmayı öneren Karakuş, “Bir metro personeli arkadaşımın paylaşmış olduğu yazı. Metroistanbul, çarşamba günü M1, M2 hatlarında gece saat 02.00’a kadar çalışılacağını söylüyor. Arkadaşımın yazdığı da çok manidar. 'Arkadaşlar bugüne kadar sayfada yorum yapmadım. Yarın çalışacağım. Sadece bir kere mola olacak. Onun dışında 08.30 nöbet, gece 02.30’a kadar o soğukta toplam 6 saat nöbet. İstanbulluları düşünen kadar bizi de biri düşünse. Kendimi köpek gibi hissediyorum.' Bir insan, insan hakları savunucusu bir milletvekiline beni işten attırmak değil, gelin beraber bunları araştıralım, metrodaki güvenlik zafiyetlerinden konuşalım. Metroda kaç personel vardı, kaçı işten çıkartıldı ve bu adamlar neden işten çıkartıldı. Gerçekten hak ettiler mi, yoksa bir haksızlığa mı uğradılar, bunu konuşalım” dedi.

Disiplin kurulu toplanmadan önce ihraç edilmiş

Hakan Karakuş, elindeki belgeleri incelediğinde henüz disiplin kurulu bile toplanmadan ihraç edildiğini öğrendiğini söyledi. Karakuş, “Olay, 2’nci ayın 17’sinde gerçekleşti. 2’nci ayın 21’inde ihracım olmuş. 2’nci ayın 22’sinde ben disiplin kuruluna gittim. Disiplin kurulunda benimle alakalı ilgilenmeyiş, bir boş verme, çok önemsizmiş gibi bir algı vardı, anlayamamıştım. Sonrasında evrakları incelerken şuna gözüm çarptı. Ben zaten 2’nci ayın 21’inde ihraç olmuşum. Benim oradaki konuşmalarımın, ifadelerimin ve açıklamalarımın hiçbir şekilde bir önemi yokmuş. Ben, çağırdık demek için çağrıldım. Kesinlikle göstermelik bir disiplin kuruluydu. Zaten kamera kayıtlarının incelenmemesi, benim tutanaklarımın okunmaması, savunmamın dikkate alınmamasının en büyük nedeni zaten ayrılmış olmamdı. Ben sadece hakkımı arıyorum, işimi istiyorum. Bakmakla yükümlü olduğum ailemi bakmak istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum” ifadelerini kullandı.

"Büfe çalışanını da azarladı" iddiası: "Bilmiyorsan ne işin var, boşuna mı dikiliyorsun burada"

Metro istasyonu girişinde bulunan büfede çalışan Doğukan Yüksel, olay anında Hakan Karakuş’un yanında olduğunu, bunun kamera kaydında görüldüğünü söyledi. Yüksel, Sezgin Tanrıkulu’nun yanlarına gelmeden önce, büfede yeni çalışmaya başlayan başka bir arkadaşını da azarladığını iddia ederek, “Arkadaşım işe yeni başlamıştı, ona eğitim veriyordum. Eğitim verme sürecinde de alışması için onu tek bıraktım. Sezgin Tanrıkulu geldiği zaman, arkadaşıma Türkiye İş Kulesini sordu. Arkadaşım da bilmediğini söyleyince, Sezgin Tanrıkulu, 'Bilmiyorsan senin burada ne işin var, boşuna mı dikiliyorsun burada?' dedi. Bunları bana o arkadaşım söyledi. Daha sonra arkadaşım onu bize yönlendiriyor. Ben orada bekliyorum. Hakan Bey de güvenlik noktasındaydı. Yanımıza gelen bir kadın hastaneyi sordu. Ona cevap verirken Sezgin Tanrıkulu geldi. Sezgin Tanrıkulu, Hakan Bey’e sert bir tepkiyle, 'Bakar mısınız?' dedi. Eli yüzü terlemiş, soluk soluğaydı. Galiba merdivenlerden çıktığı için öyleydi. O arada Hakan Bey’e Türkiye İş Kulesini sordu. Hakan Bey, 'Bu taraftan gidebilirsiniz, beyefendi' dedi. Sonra Sezgin Tanrıkulu tekrar geri döndü ve omzuna sert bir şekilde dokunarak, 'Benimle ilgilenin benimle, ben bir milletvekiliyim' dedi. Hakan Bey de 'Neden ilgilenmemi istiyorsunuz?' deyince, o da 'Ben bir milletvekiliyim' diye yanıt verdi. Hakan Bey, 'Kimliğinizi görebilir miyim?' deyince ufak bir münakaşa yaşandı. Sonra Hakan Bey arkasını döndü ve Sezgin Tanrıkulu’na gideceği yeri tekrar söyledi. Sezgin Tanrıkulu tekrar söylenerek, 'Sen göreceksin, gerekeni yaptıracağım' dedi. Sonra ilerledi. Ben bakarken, aramızda da 100 metre vardı, Sezgin Tanrıkulu bir görüşme yapıyordu. Ama ne dediğini ne konuştuğunu bilmiyorum” dedi.

Öte yandan, işten atılan güvenlik görevlisi Hakan Karakuş’un, savcılığa giderek CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında suç duyurunda bulunduğu öğrenildi.

Yunus Emre Şeker - Batuhan Altınbaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.