EKONOMİ - 04 Aralık 2019 Çarşamba 09:51

İstenilen irilikte olmayan hamsi için '1 yıl avlanmasın' önerisi

A
A
A
İstenilen irilikte olmayan hamsi için '1 yıl avlanmasın' önerisi

Denizlerde av yasağının 1 Eylül'de sona ermesinin ardından başlayan av sezonunda bu sezon hamsi avında son yıllara göre artış yaşanırken, hamsinin iriliği ve boyunun istenilen boyutta olmaması av yasağının bir yıl uzatılması tartışmasını gündeme getirdi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cemal Dinçer bu sezon hamsinin nispeten ince ancak miktar olarak bol olduğunu belirterek yasağın 1 yıl süreyle uzatılması durumunda hamsinin boyutunda önemli bir fark oluşacağını ve ürün kalitesinin artacağını söyledi.

Son yıllarda hamsinin neslinde küçülme görüldüğüne dikkat çeken Dinçer, “İnceliğini bir önceki yıllardaki avcılıkla bir bütün olarak düşünmek lazım. Hamsi, her ne kadar erken yaşlarda olgunluğa ulaşan bir balık olsa da biz daha önce hamsinin hep küçüklerini avladığımız için yani ergen olmamış sıfır, artı bir yaş grubunu avladığımızdan nesli gittikçe küçülmektedir. Yani, hamsi üreyemeden avlanmış olduğu için bir sonraki yıla yeterince geçememiş oluyor. Hamsinin büyüklüğüne baktığımız zaman muhtemelen şu anda hamsiler sıfır, bir yaş, belki iki yaş arasında çok az bulunur diye düşünüyorum. Hâlbuki normalde hamsiyi sıfır ve üç yaşa kadar görebilmemiz gerekir. Bize göre av yasağının sadece süresi değil, belki hamsi için bir yıl avlanmayabilir. Çünkü hamsi, çabucak büyüyen bir balık olduğu için ileriki yıllarda daha iri, daha kaliteli bir ürüne kavuşması mümkün olabilir" dedi.

Hamsinin Karadeniz’in en popüler balığı olduğunu kaydeden Dinçer "Karadeniz'de hamsiye göre diğer balıklar daha az. Hamsi miktar olarak avcılığımızın yüzde 60’ını oluşturuyor. Genel olarak balıkçılık yönetimi açısından sorumlu bireyler ve tüketiciler olarak diğer balıklar içinde aynı hassasiyeti göstermemiz gerekir. Av yasağı bir yıl uzatılırsa hamsinin boyutunda önemli bir fark oluşur, ürün kalitesi artar. Biraz daha da bollanır bunda hiç şüphe yok. Mevcut av yasaklarımız aslında çok yetersiz değildir. Mevcut av yasaklarımız çoğunlukla büyük bir isabettir. Önemli olan bunların sahadaki uygulamalarındaki başarı oranıdır. Yoksa sanki biz; denizlerimiz korunmuyor avcılık bilinci hiç yokmuş gibi bir şey söylememiz ebetteki yanlış olur. Giderek artan çevre bilinci iyiye doğru gitmektedir. Bu süreç her zaman olduğu gibi dinamik bir süreçtir ve her katılımcıdan katkıyı bekler" diye konuştu.

“Bu sezon hamsi bol ancak ince”
Hamsinin bu sezon bol ancak ince çıktığına işaret eden Dinçer, “Bu seneki av verilerine baktığımızda hamsinin nispeten ince ancak miktar olarak yeterince bol olduğunu söyleyebiliriz. Geçmiş yıllarda uzun dönem av verilerine bakıldığında özellikle Karadeniz’deki pelajik balıklarda hamsi ile palamut arasında ters bir ilişkinin olduğunu söylememiz mümkündür. Genel olarak hamsinin bol olduğu dönemde palamudun az, palamudun az olduğu dönemde hamsinin bol olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. 2017-2018 yılları arasındaki karşılaşmaya baktığımızda palamutta yüzde 300 artış, hamside ise yüzde 60 oranında bir düşüş olduğunu görmekteyiz. Bu yıl palamut sezonu geçti ancak palamut yok denecek kadar az idi. Hamsi sezonu ise halen devam etmekte ancak şu ana kadar erken olmakla birlikte elimizdeki mevcut av verilerine baktığımızda hamsinin bolluğunun yeterli düzeyde olduğunu söylememiz mümkündür. Dolayısıyla bu durumda hamsi ile palamut arasındaki ters ilişkinin doğru olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

“Hamsinin göçü deniz suyu sıcaklığı ve besin durumuna bağlı”
Prof. Dr. Cemal Dinçer, hamsinin göçmen bir balık olduğu, göç durumunun ise deniz suyu sıcaklığı ve besine bağlı olduğunu kaydetti. Dinçer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Hamsi göçmen bir balık. Kışlamak üzere Karadeniz’deki kıyılarımıza gelmektedir. Özellikle rutin olarak takip ettiği döngüyü büyük ölçüde deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak devam ettirmektedir. Ancak deniz suyunda meydana gelen ekolojik değişimler özellikle su sıcaklığı ve besin bolluğu buna bağlı olarakta göçteki standart takipte değişiklikler olabilmektedir. Normal olarak hamsinin Karadeniz’de av verme periyodu 3,5-4 ay gibi olması gerekir. Kasım ayında başlayıp Mart’a kadar düzenli bir şekilde yani, homojen bir dağılım gösterir idi. Yaklaşık 15-20 yıl öncesine kadar bizim gözlemlerimiz hep bu yönde idi. Özellikle son 5-10 yıldır hamsinin doğal olarak takip ettiği alışılmış göç durumunun da değişiklikler yaşanmaktadır. Su sıcaklığındaki değişimler ve besin bolluğuna bağlı olarak hamsi, yiyeceğini nerede buluyorsa oraya doğru, bir de uygun ortamı bulması durumunda göçünde değişiklikler yaşanmaktadır. Yani erken gelip erken gidebilmektedir. Veyahut erken gelip geç gidebilmekte. Hamsi sürü oluşturan bir balık olduğu için avlanma tekniği açısından da böyle bir teknik üzerinden örneğin gır gır avcılığı tekniği ile avlanabildiği için dağınık olarak sularımızda bulunmuş olsa bile biz hamsiyi yok olarak görebilmekteyiz. Çünkü avlanabilecek kadar bir sürü oluşturmamış olabiliyor.”

Bekir Koca - Ozan Köse

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oluyor Gümüşhane’de okul sporları kapsamında düzenlenen Muaythai Türkiye Şampiyonası binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Okul Sporları Federasyonu ve Muaythai Federasyonu tarafından düzenlenen ve Aydın Doğan Spor Kompleksi’nde başlayan okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı. 45 tecrübeli hakemin yönetiminde gerçekleştirilen şampiyona kıyasıya mücadelelere sahne olurken 5 gün boyunca devam edecek mücadelelere spor severler yoğun ilgi gösterdi. “Kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor” Türkiye’nin 64 ilinden binin üzerinde sporcunun katıldığı etkinliğin yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Muaythai ve Kick Boks Gümüşhane il Temsilcisi ve antrenör Erol Eroğlu, “Yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun ve 45 tecrübeli hakemle birlikte bu müsabakaları sürdürüyoruz. Şu anda birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor. İlimize sportif turizm anlamında büyük katkı sağlıyor. Kafilelerimiz şu an Gümüşhane’den ve organizasyondan mutlular biz de bunu sağladığımız için mutluyuz. İlgi var, insanlar ilk olarak önyargıyla yaklaşıyorlar ama daha branşın zevkini alınca hoşuna gidiyor. Eski ismiyle Tayland Boksu olarak adlandırılan bu sporda ritüeller var, bunlar Budizm’i yansıtıyor. Bu ritüelleri yerine getirmek zorunda sporcular. Bu davranışlar, saygıları, ringe çıkış ve inişlerindeki hal ve hareketleri de puanlamada etkili oluyor” dedi. “Çocukları spora yönlendirerek daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız” Her okulun bir spor kulübü olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Muaythai Federasyonu Genel Sekreteri Korkmaz Atalay, “Bakanlığımız ve Muaythai Federasyonu tarafından gerçekleştirilen bu organizasyon Okullar Arası Muaythai Gençler Türkiye Finali. Bu şampiyona Gümüşhane’de gerçekleştiriliyor. Her okulu bir spor kulübü olarak görmemiz gerekiyor bu noktada başarabilirsek, dezavantajlı ve enerjilerini atamayan çocukları spora yönlendirerek çok daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız” diye konuştu. Annesinin teşvikiyle Muaythai yapmaya başladığını söyleyen ve şampiyonaya Afyon’dan katılan Nazlı Sultan Barış (18), “Ben 5 yıldır bu sporu yapıyorum, annem de küçükken Muaythai yapıyordu beni teşvik etti ve bende başladım. Organizasyon çok güzel, okullardaki öğrencileri spora teşvik ediyorlar burada olduğum için çok mutluyum. Rakiplerimi izledim, kimisi iyi, kimisi kötü kazanacağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Mersin Vali Pehlivan:" Kazaların yüzde 95’i insan kaynaklı hatalardan oluyor" Trafik kazalarının yüzde 95’inin insan kaynaklı hatalardan olduğuna dikkat çeken Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, temel amacın kazaların sıfırlanması olduğunu denetleme sorumluluğu olan birimlerin sonuna kadar görevlerini etkin bir şekilde yapacağını, herkesin de kurallara uymasının gerektiğini söyledi. Mersin’de ’Karayolu Trafik Güvenliği ve Karayolu Trafik Haftası’ kapsamında Beşiktaş meydanında emniyet, jandarma, itfaiye ve ilgili kurumlar tarafından stantlar kuruldu. Vali Ali Hamza Pehlivan ile il protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler stantları gezdi. Öğrencilerle sohbet eden Vali Pehlivan, tavsiyeler de bulundu. Güzergahta polisler denetim yaparken Vali Pehlivan’da sürücüleri trafik kurallarına uyulması konusunda uyardı. Emniyet, jandarma trafik birimleri ile deniz trafiğinde de sahil güvenliğin hafta nedeniyle çeşitli faaliyetler düzenlediğini belirten Vali Ali Hamza Pehlivan," Bugün olduğu gibi özellikle çocuklarımızla bir araya gelerek trafik kurallarını hep birlikte artırmaya çalışıyoruz. Çünkü onlar bu okul sıralarında öğrencilik yıllarında bu konuda bilinçlenirlerse ilerde onlarda sürücü olduklarında trafikte çok daha dikkatli olurlar" dedi. "Kazaların yüzde 95’i insan kaynaklı" Mersin’de 800 binin üzerinde motorlu taşıt olduğuna dikkat çeken Vali Pehlivan," Bu önemli bir rakam. Ülke genelinde de 30 milyona yakın araç trafikte seyrediyor. Trafik bu kadar yoğun sirkülasyonun olduğu bir alan her geçen gün devletimizin yatırımlarıyla yollarımızın alt yapısı ve üst yapısı iyileşiyor. Otoyollar çok daha fazla yapılıyor yapılmaya devam ediyor. Dolayısıyla seyahatin hızı konforu ve güvenliği bir anlamada artıyor ama bu yolların standartların yükselmesi tek başına yeterli değil. Sürücülerin aynı hassasiyette artan bir hassasiyete kurallara uyması gerekiyor. İstatistikler gösteriyor ki, trafik kazalarında yüzde 95’i hız limitlerine uymama, kırmızı ışık ihlali, hatalı şerit ihlali, alkolü araç kullanma, ve kavşaklarda kurallara uymamadan kaynaklanıyor. Kazaların yüzde 95’i saymış olduğum bu kusurlardan bu hatalardan yani insandan kaynaklı insanın hatasından kaynaklı oluşuyor. Her yıl dünyada milyonun üzerinde can kayıpları oluyor. Ülkemizde de binlerce kayıp oluyor. Beraberinde mal kayıpları ve yaralanmalarda oluyor. Giden canı maalesef geri getiremiyoruz. O yüzden Cumhurbaşkanlığı nezdinde yayımlanan strateji eylem planı var. Bu eylem planı doğrultusunda elbette ki temel amaç kazaların sıfırlanması. Bununla birlikte 2030 yılına kadar en azından yüzde 50 nispetinde kazaların azaltılması hedefi var. Bunu nasıl yapacağız denetleme sorumluluğu olan birimlerimiz sonuna kadar denetlemelerini etkin bir şekilde yapacak. Bununla birlikte bizde vatandaş olarak gerek sürücü ve yayalar olarak kurallara uyacağız uymamız gerekiyor" diye konuştu.
Gaziantep GAGİAD’tan GSO’ya ziyaret Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Gaziantep Sanayi Odası’nı (GSO) ziyaret etti. GAGİAD’ın 16. Genel Kurulu sonrasında Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Yiğitcan Konukoğlu, Başkan Yardımcıları Yunus Kara ve M. Onur Konukoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Tuğçe Topçuoğlu, Mert Bülent Güllüoğlu, Erman Erturhan, Necip İbrahim Teymur, Seçkin Yıldırımdemir ve Burak Fadıloğlu, GSO’yu ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları E. Ferhan Sağım, Başar Küçükparmak, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Aslansoy, Melike Yüksel, Mustafa Özgüler, İbrahim Kara, Bora Tezel, Kenan Durur ve Genel Sekreter Yusuf İzzettin İymen ile bir araya geldi. Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, “Mensubu olmaktan her zaman mutluluk duyduğum GAGİAD ailemiz ile iş birliği içerisinde çalışmalar yürütmeye, şehrimize değer katacak ortak projeler gerçekleştirmeye devam edeceğiz. El ele, omuz omuza kentimizin sanayisine yön verme gayretindeyiz. Bu noktada GAGİAD’ın attığı adımlar büyük önem taşıyor. Yapılan Genel Kurul’un ardından seçilen yeni GAGİAD yönetiminin de tıpkı önceki dönemlerde olduğu gibi çıtayı daha da yukarıya çıkaracağına inanıyoruz. Bu vesile ile Yeni dönemin hem GAGİAD camiasına hem de şehrimiz adına hayırlı olmasını diliyor, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yiğitcan Konukoğlu ve Yönetim Kurulu Üyelerine nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum” dedi. Ziyarette konuşan GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu da GAGİAD’ın faaliyetleri, yürütülen mevcut çalışmalar ve yapılması planlanan projeler hakkında bilgiler vererek, Gaziantep ve ülke ekonomisine katkı sağlamak adına yeni dönemde de güzel işlere imza atacaklarını söyledi. Konukoğlu, “Yeni nesil olarak kendimize ve şehrimize yakışır şekilde çalışmalar gerçekleştireceğiz. Gaziantep Sanayi Odamız ile gerçekleştirmeyi planladığımız ortak faaliyetler de bizler için çok önemli ve tecrübe kazandıracak. Bunun yanında GAGİAD olarak yeşil dönüşüm ve dijitalleşme konularına çok önem veriyor, sanayide kadın istihdamının artırılması da dahil olmak üzere bu konularda önemli projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Ünverdi, Yönetim Kurulu Üyeleri ve tüm GSO ailesine nazik misafirperverlikleri için teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Ziyaret programı, plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Muğla Marmarisli öğrenciler ‘orman benim ‘projesi ile buluştu Muğla’nın Marmaris ilçesinde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından orman yangınlarıyla mücadele için "Orman Benim" etkinliği düzenlendi. İlköğretim okulunda ekipler tarafından getirilen simülasyon aracında ormanların güzelliğini ve faydalarını izleyen öğrenciler, oyunlar ile fidan dikmeyi de öğrendi. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün 81 ilde aynı anda başlattığı orman yangınlarının önlenmesi, yangın sayılarının ve şiddetinin azaltılarak çevreye olan zararın en aza indirilmesi ve vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla “Orman Benim” projesi düzenlenmeye devam ediyor. Etkinlikler dahilinde Marmaris Orman İşletme Müdür Yardımcısı Volkan Aydın, Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı şefler, ormancılar ve personeller ile birlikte Marmaris’in Beldibi Mahallesi’nde bir ilköğretim okulunda düzenlenen etkinlikte öğrencilere öğretmenleri de eşlik ederek hem eğlendiler hem de ormanların faydaları hakkında bilgilendiler. Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin organize ettiği programda içinde 5 D simülasyon düzeneği olan bir araç okul bahçesine getirildi. Öğrencilere ormanı anlatan film izletildi. Okul bahçesinde öğrencilere ağaç türleri ve doğru fidan nasıl dikilir uygulamalı olarak öğretilirken, çuval yarışı, tahtalardan oyunlar, sandalye kapmaca, bilmeceler gibi çocuk oyunları da oynatılarak eğlenerek öğrenmeleri sağlandı.