GÜNDEM - 29 Kasım 2014 Cumartesi 20:55

İtfaiyecinin düşme anı kamerada

A
A
A
İtfaiyecinin düşme anı kamerada

Hatay’ın Payas İlçesinde bir evde çıkan yangına müdahale ederken yangın merdiveninden düşerek hayatını kaybeden itfaiye erinin düşme anı bir vatandaşın cep telefonu görüntüsü ile ortaya çıktı.

Edinilen bilgiye göre; 26 Kasım’da Payas İlçesi Atatürk Caddesi Avşaroğlu sitesinde Aziz Özçelik’e ait 4. Katta bulunan evde henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı yangın çıkmıştı. İtfaiye aracından 4. Kata uzatılan merdivene su hortumu ile çıkan itfaiye eri Mehmet Kopucu (30) tazyikli suyun etkisiyle dengesini kaybedip beton zemine çakılmıştı. Ambulans ile Dörtyol İlçesi Devlet Hastanesine kaldırılan Kopucu, saatlerce yoğun bakım ünitesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetmişti. Bir vatandaşın cep telefonu ile görüntüleyip sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı düşme anında İtfaiye eri Kopucu’nun tazyikli suyun etkisiyle merdivenlerden aşağı düştüğü görülüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Büyükşehir, yeşil şehir için Yamaçtepe’de ağaç dikti Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin kent gelinde başlattığı ağaçlandırma çalışması ile Gaziantep Valiliği ve Altunkaya Holding iş birliğinde Yamaçtepe Mahallesi’nde ağaç dikimi gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesinin Yeşil Şehirler Huzurlu Nesiller sloganıyla Gaziantep Valiliği ile başlatmış olduğu Yeşil Antep Projesi kapsamında 34 bin 568 metrekare alana çam fidesi dikimi gerçekleştirildi. Törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Bu güzel ağaçları çoğaltmak için Gaziantep Valisi ve Altunkaya ailesi ile bu güzel pazar günü bir araya geldik. Çok önemli bir gündeyiz. Arkamızda Galle Park var, gençler spor yapıyor, aileler bir ağacın altında oturuyor. Belediye başkanlığı bakıldığında çok güzel bir iş, yaşama dokunuyorsun, gönüle dokunuyorsun, gün sonunda mutlu şehir oluyorsun. Bunu yapan bir devlet iradesi var. Valimize çok teşekkür ediyorum. Altunkaya Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. Önemli olan faydalı insan yetiştirmek, hayırlı insan yetiştirmek. Altunkaya Ailesi bunlardan biri. Sadece bu şehirde değil Mardin’de büyük hayırlı işler yapıyorlar. Ağacı dikmek gerçekten çok önemli. Ama ona bakmak büyütmek daha da önemli. Büyükşehir çalışanları bu ağaçlara çok özenli bakıyorlar. Toprak yardır toprak anadır. Gaziantep’te bir sahre kültürü vardır. Hafta sonu olunca herkes bir ağacın altına oturmak istiyor. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunu yaparken büyük ağaç dikmenin faydalı olduğunu gördük. Güzel sulandığı zaman bu ağaçlar kısa sürede büyüyor. Altunkaya Holding’in bu etkinliğinin diğer sanayicilerimize de örnek olmasını diliyorum" dedi. Programda konuşan Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise, “Bugün burada bulunan herkes çok mutlu. Ağaç dikmenin mutluluğu var. Onun için ben de çok mutluyum. Ağaç ve yeşil bizim kültürümüzde çok önemlidir. Buraya ilk geldiğimde sorduğum bilgi orman idaresi oldu, ağacı ve yeşili sordum. Civar illere göre orman yoğunluğunun yüksek olması beni memnun etti. Bu tür faaliyetler ile daha da arttırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Altunkaya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya da projenin bir parçası oldukları için mutlu olduklarını söyleyerek, “Yaklaşık 33 yıldır bu şehirde yaşıyoruz. Artık bu şehrin bir parçası olduk. Elimizden geldiği kadarıyla yaşadığımız bu şehre sosyal sorumluluk projeleri ile yardım yapmaya çalışıyoruz. Bugün bu projenin bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz" diye konuştu.
Manisa Manisa FK - Altay maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 14. haftasında oynanan Manisa Futbol Kulübü-Altay maçının ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 14. haftasında Manisa Futbol Kulübü, konuk ettiği Altay’ı 3-0 mağlup ederek, 9 haftalık galibiyet özlemine son verdi. Maçın ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında konuştu. Manisa FK Teknik Direktörü Osman Özköylü, "9 haftadır kazanamamanın verdiği o stres ve gerginlik hepimizi olumsuz etkiliyordu. Saha içinde rahat olamıyorduk. Aldığımız kötü sonuçlar, uzun süre arka arkaya gelen puan kayıpları takım üzerinde zihinsel bir deprem oluşturdu. Çocuklar iyi niyetliler, iyi bir takımımız var. Olmamız gereken yer burası değil. Maalesef içinde bulunduğumuz süreç çok stresliydi ve bu gerçek oyunumuzu ortaya koymamıza engel oluyordu. Bugün çok daha iyisini yapabilirdik. Çok daha öncesinden maçı koparabilirdik. Oyuncu arkadaşlarımız bazen kazanma duygusuyla yanlış tercihler yapabiliyorlar. Her şeye rağmen bizim adımıza önemli bir galibiyet. Tekrar bir öz güven kazanmak adına değerli bir 3 puandı. Bunun keyfini şimdi süreceğiz. Geçtiğimiz süreci ve yaşadıklarımızı asla unutmadan, önümüzdeki sürece de çok ciddi hazırlanmamız gerekiyor. Kendi adımıza bir takım hedeflerimiz olacaksa kalan maçlarda ortaya koyacağımız galibiyetlerle bunu göstermemiz gerekiyor. Geldiğimizden beri her hafta iyi oynamaya çalışan bir Manisa Futbol Kulübü var. Eksiklerimiz hala çok ama bunları gidermek için hala çalışıyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen herkes canla başla uğraşıyoruz. Yönetimimiz ve başkanımız bu kadar kötü sonuca rağmen hep yanımızdalar, bize güveniyorlar. Manisa şehrini mutlu edecek güzel sonuçları almak için çalışmaya devam edeceğiz. Bugün aldığımız 3 puanın sevincini önümüzdeki haftalarda da yaşamak istiyoruz" dedi. Altay cephesi Her iki takımın iyi bir mücadele örneği sergilediğini belirten Altay Teknik Sorumlusu Mustafa Ati Göksu ise, "Altay olarak futbolcu kardeşlerimiz ellerinden geleni yaptılar. Futbolda önemli olan gol. Oyunun genelinde iyi oynadığımızı düşünüyorum ama gol atamayınca, gol yiyorsunuz. Manisa takımı da golü bulunca biraz daha iyi oynadı. Biz bundan sonra önümüze bakacağız. Daha çok çalışmamız lazım. Daha çok çalışarak puan ve puanlar alarak üst sıralara tırmanmak istiyoruz. Hakem kardeşimizin de çok değişik hataları oldu. Çok fazla üstüne gitmek doğru olmaz. Hakemler hakkında konuştuğunuz zaman ceza yiyorsunuz. Cezadan ziyade biraz daha dikkatli olurlarsa daha iyi olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
İstanbul Başakşehir Belediyesi 13. Eyaf Expo’da büyük ilgi gördü Başakşehir Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen 13. Engelsiz Yaşam Fuarı ve Farkındalık Zirvesi’nde ilgi odağı oldu. Engelsiz Müzik Grubu, verdiği konserle ziyaretçilere eğlenceli anlar yaşattı. Engelli bireylere yönelik proje ve hizmetleriyle dikkatleri çeken Başakşehir Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Yaşam Fuarı ve Farkındalık Zirvesi’nde bu sene de yerini aldı. Başakşehir Belediyesi’nin dünyanın en büyük fuarlarından biri olan Engelsiz Yaşam Fuarı’ndaki standı, ziyaretçilerin büyük beğenisi kazandı. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da standı ziyaret ederek, fuardakilerle birlikte keyifli vakit geçirdi. Engelsiz Müzik Grubu göz doldurdu Başakşehir Engelsiz Yaşam Merkezi’nde eğitim alan gençlerin verdiği konser, fuarın en ilgi gören etkinliklerinden biri oldu. Engelsiz Müzik Grubu’nun konseri büyük beğeni toplarken, ziyaretçiler Başakşehirli gençlerin şarkılarına hep bir ağızdan eşlik etti. Engelsiz Yaşam Merkezi’nde eğitim alan gençlerin dans gösterisi de görülmeye değerdi. Başkan Kartoğlu, gençlerle birlikte hem şarkı söyledi hem de dans etti. Serebral palsili çocukların gösterisi nefes kesti Başakşehir Belediyesi standında sürpriz bir gösteri de sunuldu. Serebral palsili çocuklar, kurulan minyatür kalelerde şut yarışması yaptı. Kıyasıya mücadelelerin yaşandığı yarışmada Başkan Kartoğlu da kaleye geçerek çocukların şutlarını kurtarmaya çalıştı. “Hepinizi çok seviyoruz” Fuarın çok güzel olduğunu ve birlikte yaşama kültürüne katkı sunduğunu dile getiren Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle CNR Fuar Merkezi’nde kurulan standımızdayız. Çocuklarımızla birlikte etkinlikler yapıyoruz. Tüm engelli kardeşlerimizi buraya davet ediyoruz. Hepinizi çok seviyoruz” diye konuştu.
Van Van’da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü farkındalığı Van’da bir kafe, rehabilitasyon merkezinde kalan bedensel engelli bireyleri ağırladı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Van’da çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenleniyor. Bu manada The Rest Coffee’de düzenlenen etkinlikte konuşan Van Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı İsa Berge, her bireyin aynı zamanda bir engelli adayı olduğunu belirterek, “Bunu hepimiz çok iyi bilmeliyiz. 3 Aralık gününün ‘Dünya Engelliler Günü’ olarak değil ‘Dünya Özel İnsanlar Günü’ olarak değiştirmemiz gerekiyor. Bu farkındalığı oluştururken toplumun bütün bireylerini ve özellikle yerel yönetimlerin bu anlamda ciddi adımlar atması gerekiyor. Bu denli hayata tutunan kardeşlerimiz, ailelerimiz ve bizler daha güçlü bir bakış açısıyla toplumda bir farkındalık oluşturarak toplumu renklendirebiliriz. Bu anlamda yerel yönetimlerin çok hizmet etmesi gerekiyor. Bu duygu ve düşüncelerle bu özel insanları ağırlamalarından dolayı işletme sahibi ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi. İşletme sahibi Sinan Uysal ise 3 Aralık nedeniyle böyle bir etkinliğin düzenlendiğini ifade ederek, “Bugün onlara ne kadar özel insanlar olduklarını hissettirmek maksadıyla bir araya geldik. Sadece 3 Aralık günü değil, her gün onlar için apayrı bir gün olmalı. Onlar hayatımızda her zaman özel bir yerdeler. Bu nedenle böyle bir etkinlik hazırladık” ifadelerini kullandı. Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Hakan Aydın da, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlama ifadesinin yanlış olduğuna dikkat çekerek, “Bu gün kutlama günü değil farkındalık günüdür. Bunu 365 güne yaymamız gerekiyor. Sadece engellilerin park yeri veya kaldırımlarda inip çıkacakları yerlere park etmemeye çalışarak bu günün anlam ve önemini 365 güne yayabilirsiniz. Bunun yanında herhangi bir yerde bir engelli gördüğünüzde lütfen ona farklı bir insanmış gibi davranmayalım. Normal bir insana nasıl davranıyorsak, ona da öyle davranalım. Ne eksik ne fazla. Ben bu anlamda bizi ağırlayan kafe sahibi ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Engelliler ve aileleri ise böyle bir günde kendilerini ağıladığı için kafe sahibine teşekkür ettiler.
Muğla Muğla’nın tarihi Arasta sakinleri Arasta’yı anlattı Muğla Arastasının ele alındığı ‘Bellek Mekân Olarak Arasta’ paneli Menteşe Belediyesi Konakaltı Kültür Merkezi salonunda gerçekleştirildi. MUTSO, Metinbilim Enstitüsü Derneği ve Türkiye Yazarlar Birliği Muğla İl Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenledikleri panelin açılışında konuşan MUTSO Başkanı Bülent Karakuş, Arasta’ya verdikleri öneme işaret etti ve arastanın bir kültürel mekân olduğu kadar, ticarî bir mekânda olduğunu belirtti. Yöneticiliğini Türkiye Yazarlar Birliği Muğla İl Temsilcisi Prof. Dr. Namık Açıkgöz’ün yaptığı panelde 4 konuşmacı arasta ile ilgili sunumlarını yaptı. Panelde ilk sözü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Yivli, bellek mekânın teorik boyutunu anlattıktan sonra arasta ve benzeri mekânların herkes için bir anı biriktirme mekânları olduğunu ifade etti. Panelin ikinci konuşmacısı MSKÜ Tarih Bölümü’nden Doç. Dr. Metin Menekşe ise Arasta ve benzeri tarihî mekânların kültür tarihindeki yeri üzerinde dururken, Muğla arastasında yaptıkları alan araştırmasından örnekler verdi. Doç. Dr. Menekşe, arastanın son ustaları olan saraç Osman Kuru, yorgancı, kalaycı, semerci esnaflarının meslekî durumlarını ve arasta ile ilgili görüşlerini aktardı ve değişen ekonomik şartlarda arasta ve benzeri ticaret ve kültür mekânlarının seri üretim karşısında zor duruma düştüklerini ve buna bağlı olarak çıraklık geleneğinin sona erdiğini dile getirdi. Panelin üçüncü konuşmacısı arasta esnafı Hilmi Giresun, dedesinden günümüze 100 yıldan fazla zaman diliminde Arastalı olduklarını, Arastada doğup büyüdüğünü ve kendisinin de 60 yıldır Arastada esnaflık yaptığını belirtti. Giresun, dedesi Kalavusların Hilmi ile başlayan Arasta esnaflığı geleneğinde ahi geleneklerinin yaşatıldığını, dedesinin iplikçilik yanında çarşafçılık gibi dokuma sanatları yaptığını ekledi ve 1926’da kurulan Muğla Ticaret Odası’nın ilk üyelerinden birisinin dedesi olduğunu ifade etti. Panelin son konuşmacısı İnşaat Mühendisi Mehmet Şahbaz oldu. Şahbaz, arastanın 60 yılını bizzat yaşadığını, babasının Tabakhane caddesindeki hanında konaklayan tacir ve müşterilerin hanın üst katındaki odalarda kendilerinin kaldığını ve atların da hanın ahırlarında kaldığını söyledi. Kendisinin Ulucami’nin üstündeki bir evde doğduğunu ve bütün hayatının arasta civarında geçtiğini söyledi. Şahbaz, arastada hayatın sabaha karşı 4’te başladığını; kahvehanelerin, fırıncıların, kebapçıların erkenden gelip ocakları hazırladığını ve satacakları mâmulllerini üretmeye başladıklarını ekleyerek eski arastada bulunan dükkânların İzmir Kemeraltı’nda ve İstanbul Beyoğlu’nda bile olmadığını kaydetti.