SAĞLIK - 03 Mart 2023 Cuma 16:17

İyi ruh hali için iyi besinler

A
A
A
İyi ruh hali için iyi besinler

Yapılan klinik araştırmalar sonucunda tüketim alışkanlığının bedensel sağlığın ötesinde zihnin işleyişini de derinden etkilediğinin ortaya çıktığını belirten Dyt. Deniz Pirçek, “Yemek yememizin temel amacını yaşamımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirmek olarak açıklayabiliriz. Ancak ruhsal durumumuz beslenmemizi etkileyebiliyor. Fakat bunun tam tersi de söz konusu. Diğer yandan yapılan araştırmalar sonucunda bazen yediklerimizin de ruh sağlığımız üzerinde etkileri olduğu görüldü“ dedi.

“Besinler ve ruh sağlığı o kadar iç içe ki iyi yiyecekler tüketmemek ruh sağlığımızı değiştirebilir ve daha kötü yemek alışkanlıklarına sahip olmamıza yol açabilir.“ diyen Dyt. Deniz Pirçek sözlerine şöyle devam etti: “Beslenmek vücudun en temel ihtiyaçlarındandır ve enerji için düzenli olarak beslenmemiz gerekir. Beden yapımıza ve metabolizmamıza uygun, doğru ve dengeli beslenme, beden sağlığımız kadar ruh sağlığımız için de büyük önem taşıyor. Bazı besinler hafızamızın güçlenmesinde, ruh sağlığımızın olumlu yönde etkilenmesinde önemli rol oynayabiliyor. Son dönemde beslenme psikoloji ile ilgili yapılan çalışmalar bize gösterdi“ dedi.

Ruhsal olarak endişe, kaygı, depresyon gibi durumlar hayatımızın bir çok alanını etkilediği gibi, uykusuzluk, hareketsizlik ve en önemlisi de beslenme düzenimizde olumsuz etki oluşturabildiğini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı, Dyt. Deniz Pirçek iyi bir beslenme modelinin ve uygun besinlerin ruh sağlığımıza olumlu katkı sağlayabileceğini vurgulayarak iyi ruh hali için olumlu etkisi olabilen besinler hakkında şu bilgileri verdi.

“Bitter Çikolata: Sinir hücrelerimizi koruyan ve ruh halini etkileyen kimyasal sentezlerin kontrol edilmesinde oldukça faydalı bir demir kaynağıdır. İçerisinde bol miktarda flavanoidler bulunur, aynı zamanda güçlü bir antioksidandır. Avokado: Pürüzsüz ve kremsi olan bu meyve vücudunuzun sinir sisteminizi ve ruh halinizi düzenlemek için kullandığı kolin gibi besinlerle doludur. Aynı zamanda depresyonla mücadelede en etkin elementlerden biri olan magnezyum deposudur. Zerdeçal: Zerdeçalın içinde bulunan kurkumin adlı madde serotonin üretimini artırır. Depresyon duygunuzu yenmenize sebep olur. Ayrıca kurkumin pigmenti, yaşadığımız kaygı seviyesini azaltabilir ve beyin kimyamızı değiştirebilir.

Muz: Ruh halinize iyi gelecek besinlerden biri de muzdur. İçeriğinde bulundurduğu yüksek potasyum sayesinde sinir sistemi güçlendirmesine yardımcı olur. Tryptophan adı verilen bir tür aminoasit yönünden zengindir ve vücutta seratonin salgılanmasına destek olmaktadır. Fermente Yiyecekler: Prebiyotik ve probiyoktikler beyin-bağırsak aksının ve bağırsakların güçlendirilmesinde büyük rol oynuyor. Vücudunuz tarafından üretilen serotoninin yüzde 90 kadarı bağırsak hücrelerinden oluşur, dolayısıyla fermente gıdalar tüketmek daha iyi serotonin üretimine teşvik eder. Süt, sebze veya diğer benzeri besinler, maya veya bakteri gibi mikroorganizmalar ile yapılan fermente gıdalardan turşu, ayran gibi gıda gurubu bağırsaklarımızı destekleyerek kaygı seviyesini azaltıyor. Fermente gıdalar, ayrıca beyin için de oldukça faydalıdır. Hayvanlar üzerinde 2016 yılında yapılan 45 araştırma, fermente gıdaların beyin yapısını koruduğunu, hafızayı güçlendirdiğini ve bilişsel gerilemeyi yavaşlatabildiğini gösterdi.

Yumurta: Serotonin üretimi için gerekli aminoasitleri ve esansiyel yağ asitlerini içermektedir. Diyet listelerinin olmazsa olmazı olarak bilinen yumurta, protein, A, D, E, B vitaminleri ile demir ve çinko olmak üzere çok sayıda vitamin ve mineral bakımından zengin bir besindir. Yumurtanın zihinsel ve fiziksel enerjinizi zirvede tuttuğu ve psikolojiye iyi geldiği bilinmektedir. Kuruyemiş: Kuruyemişler, temel vitaminlerin ve minerallerin yanı sıra beynimizin verimli bir şekilde çalışmasını sağlayan sağlıklı yağlar içerir. Fındık selenyum açısından oldukça zenginken cevizdeki omega3 yağları, oluşturduğu antioksidan etki ile düşünmeye ve hafızaya önemli oranda yardımcı olur.

Kediotu: Kaygı azaltıcı ve sakinleştirici etkisi ile bilinmektedir. Özellikle uyku bozukluğu yaşayan kişiler için önerilir. Kediotunun sakinleştirici etkisiyle kişi stres ve üzüntüden uzaklaşabilir ve zihnini rahatlatabilir. İyi ve sağlıklı bir uyku tüm psikolojik sorunlara olumlu etki eder. Elma: B vitaminleri, potasyum ve fosfor deposu olan elma, sinirleri yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda duygudurum bozuklukları yaşayan kişilerin günlük elma tüketmeleri depresyon gibi rahatsızlıkların tedavisinde faydalıdır.

Bal: Bal, doğal şekere sahip olduğu için ani tatlı krizlerinde, mutsuz hissettiğimizde yapay ürünler yerine tercih edebileceğimiz bir besindir. İçindeki bu doğal şeker depresif duygularla savaşmaya yardımcı olur ve sinirleri yumuşatır. Gün içinde 1 tatlı kaşığı bal gerginliği azaltır ve sakinlik sağlar. Balık: Omega 3 yağ asitlerinin psikoloji üzerinde oldukça fazla etkisi olduğu uzmanlar tarafından onaylanmıştır. Araştırmalara göre balık ve balık yağı tüketimi arttıkça depresyon riski de bir o kadar azalıyor. Omega 3 bakımından zengin somon, uskumru, ton balığı gibi balıkların sadece depresyonu önlemede değil, aynı zamanda tedavisinde de kullanılabileceği düşünülmektedir. Balığı çok sık tüketen toplumlarda depresyona girme oranının çok daha düşük olduğu da ayrıca gözlemlenmiştir. C Vitamininden Zengin Besinler: Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C vitamini tüketiminin özellikle artırılması gerekir. Taze meyve ve sebzeler en öncelikli tercihimiz olmalı ve çiğ tüketilmelidir. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, tercih edilebilir. İçecek olarak kuşburnu ile bitkisel çaylar önerilir.

Yapraklı Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler, bunama, demans ve zihnimizin yavaşlaması ile mücadele sürecinde E vitamini, karotenoid ve flavonodiler içerir. Yapraklı sebzeler, kırmızı kan hücrelerin oluşumunda önemli bir role sahip B9 vitaminin önemli bir kaynağı olarak folik asit ile doludur. Folik asit, zihinsel durumumuz üzerinde oldukça faydalı bir besin ve nöronlar arasında iletişim sağlamak için de önemli bir kofaktör olarak biliniyor. Ispanak, pazı ve karahindiba gibi sebzeler mükemmel bir folik asit kaynağı olarak ön plana çıkıyor.
Su: Olmazsa olmaz yaşam kaynağımız. Vücudumuz susuz kaldığında Ağız kuruluğu, baş dönmesi ve idrar renginde koyulaşma, gibi belirtiler göstermekle birlikte, iç organlarımızın sağlığını ve çalışma sistemlerini olumsuz etkilediği gibi, kronik hastalıkların tetiklenmesine de neden olabiliyor. Vücudumuzun yüzde 70’e yakınının sudan olduğunu için vücudumuzdaki hücrelerin, organların, sistemlerin su olmadan fonksiyonlarını sürdüremeyeceğini, yeterli sıvı alımı olmadığında yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, idrarda koyulaşma, cilt kuruluğu, kabızlık, tansiyon dengesizliği gibi tabloların ortaya çıkabileceğini unutmamak lazım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ESBİM Esenyurt’ta işsizlik sorununu çözüyor İşsizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla iş arayanlarla işverenleri bir araya getiren Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi (ESBİM), düzenlediği mülakatlarla 130 vatandaşı daha iş sahibi yaptı. Esenyurt Belediyesi, Türkiye’nin kanayan yarası olan işsizlik sorununa karşı mücadele etmeye devam ediyor. Sektörün öncü firmaları ile iş arayan vatandaşları buluşturan ESBİM, gerçekleştirilen mülakatlar sonrası 130 vatandaşı daha iş sahibi yaptı. Esenyurt Kültür Merkezi’nde gerçekleşen mülakatlara, içerisinde engelli vatandaşlarımızın da bulunduğu 200 kişi katıldı. 130 vatandaşın istihdam edildiği programda iş sahibi olanların mutluluğu ise yüzlerine yansıdı. Mülakatlara katılan vatandaşlar bu anlamlı çalışma nedeniyle Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e teşekkürlerini iletti. Belediye yetkilileri ise ilçede işsizlik sorununa karşı yürütülen çalışmaların tüm hızıyla devam edeceğini açıkladı. 40 engelli vatandaş istihdam edildi Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi (ESBİM) istihdamda da engel tanımıyor. Kültür Merkezi’nde engelli bireyler için gerçekleştirilen mülakatlara çok sayıda iş arayan engelli birey de katıldı. Engelli vatandaşların firmalarla özel olarak görüştüğü mülakatlar sonucunda 40 engelli vatandaş iş sahibi oldu. “Burası bulunmaz bir nimet” Bir gıda firmasından gelerek personel adayları ile mülakat gerçekleştiren Resul Altunkılıç, Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi’nin hem personel adayları için hem de işverenler için bulunmaz bir nimet olduğunu söyledi. Altunkılıç, "ESBİM’in her ay düzenlediği mülakatlara biz de firma olarak katılım sağlıyoruz. Engelli vatandaşlarımız da burada işverenlerle karşılıklı görüşme yapabiliyor. Olumlu geçen görüşmeler sonrasında işe alım sürecini hemen başlatıyoruz. Buradan, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ve tüm ekibine bu anlamlı çalışmaları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Burada çok büyük bir hizmet var. Hem biz işverenler hem de iş arayanlar için burası bulunmaz bir nimet" dedi. "Başkan Özer’e bizleri düşündüğü için çok teşekkür ederim" Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi’nde mülakatlara katılan Hasan Hüseyin Aydın ise şunları söyledi: "Çok sayıda firmanın burada personel arayışında olduğunu öğrendim. İş arayışındayım ve buraya mülakatlara katılmak için geldim. Kendime uygun firmalarla görüşmeler sağladım ve görüşmelerim olumlu geçti. Bu hizmet bizler için çok değerli. Bu çalışmaya öncülük eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e, bizleri düşündüğü için çok teşekkür ederim."
İstanbul Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "Macaristan’ın Türk Yatırım Fonu’na üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz" Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türk Devletlerinin, 2024 yılı sonu itibarıyla 1,9 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe ve 178 milyon nüfusa ulaşarak dünya ekonomisi içinde önemli bir yer edinmesi beklenmektedir” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantıya Şimşek’in yanı sıra Türk devletlerinden de birçok siyasi katıldı. Açılışta konuşan Şimşek, “Bugün Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki iş birliğimizi Türk Yatırım Fonu’nu operasyonel hale getirerek güçlendiriyoruz. Bu vesileyle, başta Türk Yatırım Fonu kurulması kararını alan Devlet Başkanlarımız olmak üzere, Türk Yatırım Fonu Başkanı Sayın Baghdad Amreyev’e ve Fon’un Kuruluş Anlaşması müzakerelerinde 2 yıla yakın yoğun çaba sarf eden üyelerimizin ilgili Bakanlık temsilcilerine ve Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasına şükranlarımı sunuyorum” dedi. “Türk Yatırım Fonu’nu 500 milyon dolar kayıtlı sermaye ile kuruyoruz” Bugün Fon’un operasyonel hale getirilmesine ilişkin ilk kararların alınacağı tarihi bir toplantı gerçekleştirildiğinin altını çizen Bakan Şimşek, “Türk Devletlerinin, 2024 yılı sonu itibarıyla 1,9 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe ve 178 milyon nüfusa ulaşarak dünya ekonomisi içinde önemli bir yer edinmesi beklenmektedir. Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi çerçevesinde, Türk Yatırım Fonu’nu kurmaktaki en büyük amacımız, Türk Devletleri arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesini sağlamaktır. Türk Yatırım Fonu’nu 500 milyon dolar kayıtlı sermaye ile kuruyoruz. Türk Yatırım Fonu hem kamu hem de özel sektör yatırımlarımızın ivmelenmesini sağlayacaktır. Ayrıca, Fon birçok alanda projelere teknik destek verecektir. Fon, KOBİ’lerin büyümesinde ve altyapı, yenilenebilir enerji, tarım ve turizm gibi birçok alandaki yatırımların artmasında kritik role sahip olacak ve devam eden ekonomik kalkınmaya katkı sunacaktır. Türk Yatırım Fonunu İstanbul’da kurmaya karar vermiştik. Bu konuda üye devletlerimize desteklerinden dolayı teşekkür ederim. İstanbul’un jeopolitik konumu, güçlü girişimcilik ekosistemi ve nitelikli beşeri sermayesi Fon’a katkılar sunacaktır” ifadelerini kullandı. “Macaristan’ın Türk Yatırım Fonuna üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz” Fon’un yüksek standartlı bir uluslararası finans kuruluşu olmasını amaçladıklarını dile getiren Bakan Şimşek, “Fon; organizasyon yapısı, karar alma mekanizmaları, insan kaynakları, risk yönetimi, izleme ve denetleme fonksiyonlarıyla her açıdan uluslararası en iyi uygulamalara uygun olarak faaliyet gösterecektir. Bugün ayrıca, Fon’a ilişkin Ev Sahibi Ülke Anlaşmasını Fon Başkanı ile birlikte Bakan Yardımcımız imzalayacak. Fon’un iş modelinde uzun dönemli finansal sürdürülebilirlik temel ilke olmalıdır. Ayrıca, Fon bünyesinde yüksek nitelikli, profesyonel kadroların oluşturulması önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Fon Başkanına ve Genel Müdürüne önemli görevler düşmektedir. Fon’un etkin işleyişini sağlayacak yönetmelikler ve iş planlarının hazırlanma sürecinin olabildiğince hızlı şekilde tamamlanması da en büyük temennimizdir. Macaristan’ın Türk Yatırım Fonuna üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz. Fon faaliyetlerine başladığında Macaristan’ın üyelik sürecinin tamamlanması önem verdiğimiz gündem maddelerinden biri olacaktır. Türk Yatırım Fonu’nun, çalışma ilkeleri ve etkin işleyiş mekanizmasıyla başarılı işbirliklerine örnek olacağına inancımız tamdır” açıklamasında bulundu.
İstanbul Altın kalpli Semih Koyu Fenerbahçe taraftarı olan Semih, mendil satarak kendisi gibi engelli kardeşinin sigortasını ödüyor, ihtiyaçlarını karşılıyor. Semih’in kongre üyesi olma isteğini ise Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez karşılıksız bırakmadı. 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kapsamında evlerine ziyarete gittiği Semih (36) ve Tolga (34) ile yakından ilgilenen Başkan Çerkez, iki kardeşin tüm ihtiyaçlarının karşılanması talimatını verdi. Başkan Çerkez’in, “Semih artık çalışma, ben size bakarım” teklifine, “Hayır başkanım. Çalışmam lazım” diye karşılık veren Semih, haftanın dört günü Çekmeköy’den Üsküdar’a gidip, akülü arabada mendil satıyor. 50 yıl önce memleketleri Ardahan’dan göç edip İstanbul Çekmeköy, Sultançiftliği Mahallesi’nde oturmaya başlayan Hülya ve İzzet Sarıkaya çifti kendilerine yeni bir hayat kurdu. Mutlu evliliklerinden Semih ve Tolga adını verdikleri iki erkek çocuğu oldu. Tanısı konulamamış bir hastalık nedeniyle Tolga henüz 15 yaşındayken felç geçirerek yürüme ve konuşma yetisini büyük ölçüde yitirdi. Sarıkaya çifti, oğullarının hastalığıyla ilgili çalmadık kapı, gitmediği hastane kalmadı ancak Tolga’nın hastalığına bir çare bulamadılar. Davul zurnayla askere gitmişti ancak kardeşi gibi aniden hastalandı Kardeşinin ani hastalığı Semih’e de büyük üzüntü yaşattı. Mahallede akrabaları, komşuları onu davul zurnayla 2008 yılında askere gönderdi. Semih acemi birliği için Sivas’a ardından usta birliği için Trabzon’a gitti. Askerliğinin beşinci ayında Semih’ten de acı haber geldi. O da kardeşi gibi aniden hastalığa yakalandı. Önce GATA’ya tedavi için yatırıldı. Bir süre GATA’da yatan Semih taburcu edildi. Sarıkaya çifti Semih’i de doktor doktor dalaştırdı, ona da bir çözüm bulamadılar. "Semih’in mücadelesi hepimize ders olsun" Çekmeköy Sultançiftliği Mahallesi’nde yaşayan Sarıkaya ailesini ziyaret eden Belediye Başkanı Orhan Çerkez’in Semih ve Tolga’yla buluşmasında mahalle muhtarı Engin Çelik de yer aldı. Sarıkaya ailesinin bu güne kadar her türlü ihtiyacıyla ilgilenen muhtar Çelik, "Mahallemizde 26 tane dezavantajlı evladımız var. Hem İBB yetkilileri hem de yeni dönemde Çekmeköy Belediye Başkanımız yakından ilgileniyor" dedi. Semih’in verdiği mücadelenin, yaptığı güzelliklerin herkese ders olması gerektiğini ifaden eden Başkan Çerkez ise, "Haftanın dört günü buradan kalkıp, Üsküdar’a gitmek büyük bir çaba. Belediye otobüsüyle gidip, akşam 22.00 sularında tekrar eve dönen Semih, akülü arabayla mendil satıyor. Bu halde verdiği mücadele, yaşama azmi ve isteği takdirle karşılanmalı" diye konuştu. Semih’in engelli kardeşi ve okuyan öğrenci kardeşleri için verdiği mücadelenin büyük bir insanlık dersi olduğuna dikkat çeken Çerkez, "Bu azim ve gayret hepimiz için rehber olmalı. Tanısı konulamayan hastalığa yakalanan iki kardeşi hayata bağlayan en önemli şey ise anne ve babasının gayreti. Bu gayret çok kıymetli. Semih, koyu bir Fenerbahçe taraftarı. Kendisi kongre üyesi olmak istiyor. İlk fırsatta onu Fenerbahçe kongre üyesi yapacağım. Önümüzdeki sezon da birlikte maç izlemeye gideceğiz. O verdiği mücadeleyle hepimize insanlık dersi veren bir iyilik meleği. Altın kalpli. Zaman zaman mendil satarak kazandığı parayla sokak havanlarına mama, mahallede ihtiyacı olan ailelere de destek oluyor" dedi. Semih Üsküdar esnafının da kahramanı Satış yaptığı Üsküdar’da bölge esnafının da kahramanı olan Semih Sarıkaya, yaptıklarını önce anlatmak istemese de Başkan Çerkez ısrar edince, “Başkanım çok önemli değil. Benim tek isteğim kardeşimin sigortasını ödeyip, onu malulen emekli etmek. Bir diğer isteğim de gücüm yettiğince çalışıp, öğrencilere burs vermek. Ben bölüştükçe, paylaştıkça mutlu oluyorum. Sokak hayvanlarına bakıyorum. Hayatı ve yaşamayı çok seviyorum” diye konuştu. "Tek isteğim Fenerbahçe’nin şampiyonluğu" Başkan Çerkez’in, "Bizden başka ne istiyorsun Semih" diye sorması üzerine Semih, "Tek isteğim Fenerbahçe’nin şampiyonluğu. Aziz Yıldırım başkan olursa, birlikte maç izlemek benim için paha biçilmez bir an olacak" şeklinde konuştu. Haziran ayında kongrede tekrar aday olduğunu açıklayan Aziz Yıldırım ile görüntülü de konuşan Semih, "Bugünün kazananı benim" diyerek mutluluğunu ifade etti. Akülü sandalye ve koltuk değnekleri verildi Sarıkaya ailesinin taleplerini de dinleyen Başkan Çerkez, kardeşlerden gelen elektrikli tekerlekli sandalye, kol değnekleri, fizik tedavi, engelsiz yaşam aracıyla ulaşım ve evlerinin bahçesine kamelya isteğini de gerçekleştireceklerini belirtti.