EĞİTİM - 27 Kasım 2017 Pazartesi 12:04

İYYÜ’den üç profesör prestijli derneğin yönetimine girdi

A
A
A
İYYÜ’den üç profesör prestijli derneğin yönetimine girdi

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi (İYYÜ)’nden üç öğretim üyesi, dünyanın en prestijli ve en çok tercih edilen bilim destekleme kuruluşlarından biri olan Alexander Von Humboldt Vakfı’nın Türkiye’deki bursiyerlerini çatısı altında toplayan derneğin yönetim kuruluna seçildi.

Adını Alman araştırmacı Alexander Von Humboldt' tan alan vakıftan burs alan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Gül Baktır ve Prof. Dr. Ahmet Mengi ile Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Koray Humboldt Bursiyerleri Derneği’nin Yönetim Kurulu’na seçildiler.

Yapılan seçim sonrası Prof. Dr. Gül Baktır dernek başkanlığına seçilirken, Prof. Dr. Ahmet Mengi ise derneğin genel sekreterliğine getirildi. Vakıf, Almanya’dan ve diğer ülkelerden önde gelen bilim insanları arasında bilimsel işbirliğini ve uluslararası kültürel diyalog ve akademik çalışmayı teşvik etmek için çalışmalar yapıyor. Burslar her hangi bir ayrım yapılmaksızın fen, sosyal, mühendislik, tıp, ziraat ve diğer bilim dallarında veriliyor. En fazla bursiyerin geldiği ilk 10 ülke ABD, Çin, İngiltere, İspanya, Fransa, Brezilya, Kanada, Hindistan, İtalya ve Japonya olarak göze çarparken, Humboldt Vakfı ülkemizde 1953 yılından bugüne dek tüm bilim dallarında yaklaşık 450 Türk bilim insanına araştırma bursu verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Konteynerinin bulunduğu arazi satılan kadın sokakta kaldı, gözyaşlarına boğuldu Antalya’nın Serik ilçesinde belediye tarafından yaptırılan konteyner evde yaşayan ve kardeşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evden kovulduğunu söyleyen kadın, 5 gündür parklarda yaşıyor. Annesine bakması karşılığında, arsasının içine belediyenin desteğiyle konteyner yaptırılmasına izin verilen Durdu Bodur, tam hayatını düzene soktuğunu düşünürken, kardeşi tarafından kaldığı evin arsasını satışa çıkartıldı. İddiaya göre kardeşi tarafından sokağa atılan kadın, üniversitede okuyan kızını mezun etmek için halde günde 12 saat çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Durdu Bodur, "Kızım üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum" dedi. Mahalle muhtarının bilgisi var Annesinin arsasında yaşamaya izin verdiğini ve tek şartının kendisine bakması olduğunu söylediğini belirten Durdu Bodur (53), bir süre sonra kız kardeşinin alanı satacaklarını söyleyerek yaşam alanından çıkmasını istediklerini ifade etti. Bodur, "30 yıldır Antalya’da yaşıyordum. Anneme buraya gelip yerleşeceğimi söyledim. O da tamam dedi ve ‘tek şartım bana bakman’ dedi. Ben de tamam dedim. Tüm kardeşlerimle konuştuk. Belediye sayesinde subasman döktürdük ve konteyner koydurduk. Orada yaşıyordum ve hayatımı düzene sokmuştum. Bu kez kardeşim evden çık, tarlayı satacağız demeye başladı. Annemi formaliteden oraya getirdiler, ikametgahı belli. Muhtarımız her şeyi biliyor" diye konuştu. "Herkes sesimi duysun" Kardeşinin kendisini geçtiğimiz Ramazan aynın Kadir Gecesi günü zor kullanarak sokağa attığını iddia eden Durdu Bodur, şöyle konuştu: "Kardeşim, beni ’anlaşmaya uymadı, anneme bakmadı’ diye Kadir Gecesi sokağa attı. Bütün mercilere şikayetimi yaptım. Ölüm tehdidi aldığımı, beni bıçakla kovaladığını söyledim. En son Cuma günü bıçakla beni kovaladı ve ‘buraya giremezsin’ dedi. ‘Sen annene bakmadın, nereye gidersen git’ dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş kıyafetimle kaldım ortada. Halde çalışıyorum, tek amacım üniversitede okuyan kızımın tahsilini bitirtmek, 1 yılı kaldı. Dedim ki, ‘1 yıl müsaade edin, çocuğumu mezun edeyim’. Günde 12 saat çalışıyorum. Kardeşim, beni çalışıyorum diye sokağa atıyor. ‘Çalışmayacaksın, annenin yanında oturacaksın’ diyor. Annem çok şükür yatalak değil, mağdur durumda değil. Her şeyini yapabiliyor. Çocuğum şu an üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum. Herkes sesimi duysun istiyorum, bana yardım etsinler, ne yapacağımı bilmiyorum."