GÜNDEM - 02 Eylül 2014 Salı 23:14

'İzmir ve Diyarbakır arasındaki ilişki ülkeye örnek olmalı'

A
A
A
'İzmir ve Diyarbakır arasındaki ilişki ülkeye örnek olmalı'

İzmir Fuarı’nda onur konuğu şehir olan Diyarbakır’ın Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı: “ Bu iki şehrin ilişkileri ülkeye örnek olmalıdır." dedi.

Bu yıl 83’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda onur konuğu şehir olan Diyarbakır standı, ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında. Şehre özgü yiyecek, kıyafet, takı ve gümüşler dikkat çekerken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı da kenti tanıtmak için fuara katıldı.

Diyarbakır standında ebru ustası eşliğinde ebru yapan Fırat Anlı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir’de bulunmanın mutluluğunu dile getirdi. Anlı, ''İzmir Fuarı Türkiye’nin en büyük fuarı. Uluslararası bir fuar. Yüz binlerce insanın akın ettiği, ortak duyguların buluştuğu bir fuar. Bu yıl Diyarbakır’ın onur konuğu olarak misafir edilmesi bizim için ayrı bir keyif, ayrı bir heyecan. Hem bu mutluluğu paylaşıyoruz hem de bu ülkenin zenginliklerini, farklılıklarını burada bir arada oluyor olması bence herkes için büyük bir mutluluk. İzmir ve Diyarbakır ilişkileri, aslında bu ülkeye örnek olması gereken ilişkilerdir. Ülkemizin zenginliğinin, farklılıklarının, birbirlerine karşılıklı olan sevgi ve saygısının somutlaşmış bir ifadesidir. Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’de bulunan sivil toplum kuruluşları Diyarbakırımızı ziyaret etmişlerdir. Bizim için çok büyük bir keyif olmuştu. Bu yıl da Diyarbakır, İzmir’in konuğu. Umarız bu ilişkiler artarak devam eder. Örneğin Trabzon da bu ilişkinin bir parçası haline gelir ya da başka bir şehir bu ilişkilerin bir parçası olur. Dünyada artık ilişkiler şehirler üzerinden gelişiyor. Artık ülkeler değil, şehirlerin ilişkileri, şehirlerin birbirleri ile diyaloğu ve o kentte yaşayan insanların birbirlerine karşı duydukları duygular çok daha önemli hale geliyor. Şehir diplomasisinin, şehir kültürünün, şehir yaşamının birbirini çokta etkilediğini biliyoruz. İzmir; Ege, Antik Yunan ve Akdeniz kültürünün harmanlandığı bir şehir. Diyarbakır da Mezopotamya kültürünün, oradaki Kürt, Ermeni, Süryani farklı inanç ve etnik kökenlerin harmanlandığı bir şehir. Onun için bu iki şehrin bileşkesinde bu coğrafyanın tamamını görebilirsiniz. Yani Anadolu’nun, Ege’nin, Trakya’nın ve Mezopotamya’nın tüm kültürlerinin bir arada olduğu bir platformdan bahsediyoruz. Bundan daha büyük bir zenginlik ve keyif olamaz. Onun için İzmir’e, bizi davet edenlere, burada ev sahipliği yapanlara, emeği geçenlere Diyarbakır adına, Diyarbakır halkı adına, bölge halkı adına teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra ilişkilerimiz daha yoğun daha sıkı bir şekilde devam edecektir. Çünkü İzmir’de on binlerce, o bölgeden insanımız yaşıyor. Onların da kendini burada görüyor olması ayrı bir keyif ve mutluluk’’ dedi.

ATAKAN ŞEN - CEREN ATMACA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Müftüoğlu, ‘Salih Amel’i anlattı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Müftüoğlu, Eskişehir’ de bir konferans salonun da ‘Salih Amel Nedir’ konulu söyleşi verdi. Eskişehir Mezunları ve Eskişehir’den Yetişenler Vakfı (ESVAK) Eskişehir Şubesi Başkanı Dt. Ozan Köroğlu tarafından söyleyişi organize edildi. ESOGÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Müftüoğlu ‘Salih Amel Nedir’ konulu söyleşisiyle katılımcıların ilgisini topladı. Programa, Esvak Merkez Mütevelli Heyeti Üyeleri, Osmanlı Ocakları, Hamidiye Ocakları, Kızılelma Turan Derneği ve Anfibir Grubu Başkanları katıldı. ESOGÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Müftüoğlu ‘Salih Amel Nedir’ konulu söyleşisinde yaptığı konuşmasında, "Salih Amel’, Kur’an da imanla birlikte ele alınan bir kavramdır. İman etmiş kişilerin özelliği olarak zikredilen bir kavramdır. Salah kökü Kur’an da hem onu yapan kişiyi nitelendiren hem de yapılan davranışları tanımlayan bir sıfat olarak karşımıza çıkar. Salih sıfatı, kişi için kullanırsa kendi halini düzelten ve karşısındakilerin örnek alabilecekleri düzeyde iyi yaşayan kişi anlamına gelir. ‘Salih Amel’in karşıt anlamlısı ‘su-İ amel’ yani kötü ameldir. Kendi istek ve hevasını insan öne çıkartınca bazı şeyler yanlış gider. Bunların düzenletilmesi için ‘Salih Amellere’ ihtiyaç vardır. İnsan hem iyilikler yapma kapasitesine sahiptir, hem de açgözlü tamahkârdır. Şeytana uyup Allah’ın koyduğu bu düzeni bozma potansiyeli vardır. Bu yüzden insanlık, peygamberlerle uyarılmıştır. Salih Amel’in ortaya çıkması için kişinin iman etmesi gereklidir. İman eden kişi, kayıtsız şartsız Allah’ın bize dair kararlarına uymalıdır. İman etmeden de iyi şeyler yapabilir ama, iman etmeyenlerin ürettikleri iyilikler ‘Salih Amel kapsamına girmez" dedi. Program sonunda, ESOGÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Müftüoğlu’na plaket takdim edildi.