GÜNDEM - 08 Mart 2022 Salı 14:41

İzmir'in 'kadın yunusları' gece gündüz görev başında

A
A
A
İzmir'in 'kadın yunusları' gece gündüz görev başında

İzmir Emniyeti Motosikletli Polis Timleri Amirliğinde görev yapan kadın yunus polisleri, kentin huzur ve güvenliğini sağlamak için gece gündüz demeden motosiklet üzerinde çalışıyor. Erkek personellerle aynı koşullarda zorlu eğitim alan kadın yunuslar, özellikle KADES ihbarlarında, şiddete maruz kalan kadınların güvencesi oluyor.

İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Amirliği bünyesinde görev alan ve 'Yunus' olarak da bilinen emniyet personeli, kentin huzur ve güvenliğini sağlamak için gece gündüz demeden motosiklet üzerinde görev yapıyor.

İzmir genelinde 16 kadın personel de aynı zorlu görevi başarıyla yerine getiriyor. Kentin çeşitli bölgelerinde asayiş uygulamalarına katılan Yunuslar, çelik yelek ve uzun namlulu silahla önce çevre güvenliğini alıyor ardından da şüpheli araçları ve kişileri durduruyor. Araçlarda arama yapan polisler, şüphelendikleri kişilerin üst araması ile Genel Bilgi Taraması (GBT) sorgusunu yapıyor. Her gittikleri ihbarda olayın çözümünde yer alan kadın personeller, kavga ihbarlarında ortalığı sakinleştirirken, özellikle İçişleri Bakanlığı tarafından geliştirilen KADES uygulaması ihbarlarında, şiddete maruz kalan kadınların güvenli sığınağı haline geliyor.

"Kadının elinin değdiği yer güzelleşiyor"

Motosikletli Polis Timleri Amiri Başkomiser İsmail Özşener, kadın personellerin gittikleri olaylarda güler yüzlerini sahaya yansıttıklarını ve olayların çözümünde etkin rol aldıklarının altını çizdi. Özşener, "Trafik şehirlerimiz için büyük bir problem. İzmir de Türkiye'nin 3'üncü büyük metropol şehri ve bu da gün içerisinde araç ve yaya trafiğini kalabalık hale getiriyor. Özellikle ekip araçlarının bu kalabalık içerisinde ulaşamadığı yerlerde motosikletli polis timleri olarak biz devreye giriyoruz. Motosiklet üzerine görev yapmak fedakarlık gerektiriyor. Yunus olmak isteyen kadın arkadaşlarımızın müracaatları başvuruları geliyor. Özellikle mesleğe olan bağlılıkları onları yunus olmaya özendiriyor. Biz de kadınların güler yüzünü sahaya yansıtmak için bayan personel görevlendirmesi de yapıyoruz. İlimizde 16 kadın personelimiz yunus polisi olarak görev yapmakta. Her konuda olduğu gibi kadının elinin değdiği yer güzelleşiyor tabi ki. Arkadaşlar olaylara gittiklerinde, kavga da olsa bir kadının gelmiş olması, kavganın taraflarını yumuşatıyor. Gittikleri yerlerde vatandaşlarımızdan özellikle takdir topluyorlar. Özellikle KADES ihbarlarında, kadın vatandaşların karşılarında hemcinslerini görmesi onlara daha da güven veriyor. Çünkü bir erkeğe anlatamayacakları konuları, kadın personelimize anlatarak daha güvende hissediyorlar" açıklamasında bulundu.

"Babamın motosikleti vardı ama bir kez bile elime almadım"

Yunus polisi olmadan önce hiç motosiklet sürmediğini, ancak buradaki eğitimle beraber profesyonel bir motosiklet sürücüsü olduğunu söyleyen polis memuru Neslihan Gökduman, "Bu vatana hizmet için en iyi mesleğin politik olduğunu düşünüyorum. Mesleğimiz zor ama sevdikten sonra kolay oluyor. Her çocuğun hayalinde bir meslek vardır benim de çocukken hayalimdeki meslek buydu. Sivil hayatta benim babamın motosikleti vardı ama bir kez bile elime almadım. Motosiklet kullanmayı burada öğrendim" dedi. Yunus polisliği seçmesinin sebeplerini söyleyen Gökduman, "Yunus polislerinin farklı kılan özellikler var. Bunlar motosiklet, üniforma, sokakta çalışmak... Vatandaşlar bizleri karşılarında gördüklerinde daha kibar daha kendilerini açıklayabilme potansiyeli yüksek oluyor. Emniyet teşkilatımızın en önem verdiği konulardan biri KADES.. Bu ihbarlara en geç beş 6 dakika içerisinde müdahale etmeye çalışıyoruz. Kadın personel olarak oraya gittiğimizde, şiddete maruz kalan kadın vatandaş kendini daha güvende ve daha iyi hissediyor. Çünkü karşısında hemcinsi var. Çoğu KADES ihbarı da boş çıkabiliyor, vatandaşlarımızın biraz uygulamayı kullanma konusunda bilinçlenmesi gerekiyor" diye konuştu.

"Türk kadını her işin öncüsü olabilir"

Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınlar hakkında söylediği sözün üzerine bu mesleği seçtiğini söyleyen polis memuru Sevcan Güneş de, "Küçük yaşlardan beri ayaklarımın üzerinde durmayı bilen güçlü bir kadın olmak ve insanlara faydalı olabileceğim bir meslek seçmek istiyordum. Ben de polisliği seçtim. Tabi zorlandığımız alanları oluyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözünün ben de büyük bir tesiri var. 'Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın...' Biz burada erkeklerle aynı şartlarda çalışıyoruz; aynı özellikte motosikletlere biniyoruz. Yaklaşık 250 kilogram ağırlığında bir motosikleti kullanıyoruz. Aynı olaylara müdahale ediyoruz. Fiziki olarak zorlanıyoruz ama Türk kadınının her şeyde başarılı olabileceğini ve her şeyin öncüsü olabileceğini göstermek adına aşkla ve şevkle bunun üstesinden geliyoruz. Biz olay yerlerine gittiğimizde kadın personel olarak daha ikna edici ve caydırıcı oluyoruz. Kadın ve çocuklar özellikle sıkıntılarını daha rahat aktarabiliyorlar" dedi.

Kadın yunus polisleri tarafından durdurulan vatandaş Taner Çeitindere ise, "Halkın kendilerine sonsuz saygı göstermesi lazım; inanılmaz hassas işleri. Kadın yunus polislerini gördüğümde bir İzmirli olarak çok mutlu oluyorum. Dünyanın her yerinde kadınlar her meslek grubunda yer almalı" açıklamasında bulundu.

Ali İhsan Çiftçi - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.