KÜLTÜR SANAT - 15 Mart 2022 Salı 10:04

Kafkasya'dan Kapalı Çarşı'ya uzanan yolculuk

A
A
A
Kafkasya'dan Kapalı Çarşı'ya uzanan yolculuk

Kapalı Çarşı’nın sayılı kadın kuyumcularından olan Esra Özavar, mesleğini gelecek kuşaklara aktarmak istiyor. Kafkasya'dan İstanbul'a göç eden dedesinin mesleğini sürdüren Özavar, dükkanında bulunan koltuğun uğurlu olduğunu ve bu koltuğa oturan Tansu Çiller ve Turgut Özal gibi isimlerin ise yüksek makamlara geldiğini ifade etti.

Kafkasya’dan göç ederek mesleğe başlayan dedesinden aldığı bayrağı 3’üncü nesil olarak taşıyan Esra Özavar, Kapalı Çarşı’nın nadir kadın kuyumcularından biri olarak görevine devam ediyor. 1988 yılında mesleğe giren Özavar, bu alanda daha fazla kadın çalışanın olması gerektiğini belirtti. Öte yandan Özavar, seçim zamanlarında siyasilerin dükkanını ziyarette bulunduğunu ve bu koltuğa oturanların ise cumhurbaşkanı, başbakan gibi yüksek makamlara geldiğini söyledi.

“İlk Müslüman kuyumculardan bir tanesi dedem”

Bu işe nasıl başladığını anlatan Esra Özavar, “Dedem Kafkasya’dan göç ettikten sonra Kapalı Çarşı’ya geliyor, 1900’lü yılların başında bende 3’üncü kuşak olarak devam ediyorum. İlk Müslüman kuyumculardan bir tanesi dedem, hatta portakal sandıklarının içinde satışa başlamış. İlk başta başka bir handa atölye açılmış. Şuan içinde bulunduğumuz dükkanın açılış tarihi ise 1956. Ben 1988 senesinde üniversiteden mezun oldum ve mezun olur olmaz bu dükkanda çıraklıkla mesleğe başladım, bugüne kadar da devam ediyorum. İlk başlarda başladığımda ender kadın kuyumculardan biriydim. Bizim ailemizde halam bir müddet kuyumculuk yaptı. Şuan yeni yeni kadın kuyumcular başladı mesleğe bu da beni çok sevindiriyor. Kapalı Çarşı çok enterasan bir yer Doğu Roma ve Osmanlı’nın kültürünü barındıran bir yer ve bazı etik değerleri var. En azından Kapalı Çarşı’da ahilik diye bir gelenek var. Onda da esnaf gerçekten birbirine yardımcı oluyor. Babam vefat ettikten sonra bilmediğim konularda benden büyük esnaflardan çok şey öğrendim ve bugüne kadar geldik” dedi.

“Bu koltuğun şöyle bir hikayesi var”

Dükkanlarındaki uğurlu koltuktan bahseden Özavar, “Bu koltuk çok enteresan özellikle seçim zamanlarında siyasiler Kapalı Çarşı’yı mutlaka ziyaret ediyorlar. Bizim dükkanımızda en eski dükkanlardan bir tanesi olduğu için mutlaka uğruyorlar. Ama bu koltuğun şöyle bir hikayesi var. Bu koltuğa gelip oturan siyasiler eninde sonunda ya İstanbul’un belediye başkanı ya başbakan ya da cumhurbaşkanı oluyor. O kadar çok insan oturdu ki Turgut Özal’dan, Tansu Çiller’e kadar bir sürü insan oturdu” diye konuştu.

Sümeyye İnal - Harun Özcüler
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Büyük sürgünde hayatını kaybeden Çerkezler dualarla anıldı Çerkezlerin vatanlarından sürgün edilişinin 160. yılında hayatını kaybedenler için Düzce Adige Kültür Derneği tarafından mevlit okutuldu. Çarlık Rusya’sında 1864 tarihinden itibaren Çarın baskılarıyla vatandaşlarından ayrılmak zorunda kaldı. Sürgün yolunda açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle binlerce Çerkez hayatını kaybetti. Büyük sürgünün 160. yılında Düzce Adige Kültür Derneği, sürgün yolunda hayatını kaybedenleri unutmadı. Düzce Belediyesi, Düzce Müftülüğü ile birlikte Sürgün sırasında yaşamını yitiren Çerkezler için mevlit okutuldu. Mevlide Düzce Müftüsü Osman aydın ile Düzce’de yaşayan Çerkezler katıldı. Mevlit sonunda konuşma yapan Müftü Osman Aydın, 160 yıl önce Çerkezlere yaşatılan sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Cedidiye Camii’nde okunan mevlit öncesinde açıklama yapan Düzce Adige Kültür Derneği Başkanı Ayşe Sezgin, 160 yıl önce yaşanan dramın acısının halen devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insanoğlu soykırımı hak etmiyor. Bu akşam ölmüş şehitlerimizin mevlidi için toplanmış bulunmaktayız. Sürgün edilişimizin 160. yılı. Bunu içimizde çok hissediyoruz. Unutmayacağız. Çocuklarımıza da bunu unutturmamaya çalışacağız. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insan oğlu soykırımı hak etmiyor.” Büyük sürgünün 160. yılı Düzce’de 24 Mayıs’ta yapılacak etkinliklerle anılacak.
Siirt Siirt 3. Yöresel Yemek Yarışması’nda lezzetler yarıştı Siirt Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya ev hanımları yoğun ilgi gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kutlanan Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde, Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya 27 ev hanımı, yöresel yemekler olan "perde pilav", "kitel" ve "dolma" 15 ev hanımı ise yöresel tatlılar olan "aside", "varak keak" ve "imçerket" ile yarıştığı yarışmada birinci, ev hanımı Demet Yüksekli Obay oldu. Programın açılış konuşmasında konuşan Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, "Türk mutfağı etkinliği Siirt ve Siirtliler için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu etkinlik, şu anda 81 vilayetimizde düzenleniyor. Ancak bu etkinlik bence bizim için anlamlı kılan alanlardan birisi şüphesiz bu etkinliğin düzenlenmesinde fikir annesi olan değerli hanımefendi Cumhurbaşkanlığımızın eşi saygı değer hanımefendi Emine Erdoğan’ın Siirtli olması bizim için anlamlı. Siirt yemekleriyle mutfağıyla Türkiye’mizin gerçekten çok müstesna bir yeri bulunmaktadır. Burada 3’üncüsü düzenlenen Türk mutfağı günleriyle bunun altını bir kez daha çizmiş oluyoruz. Bu vesileyle emeği geçen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz" dedi. Siirt 3. yöresel yemek yarışmasında birinci olan Demet Yüksekli Obay, "Siirt yöresel yemek yarışmasına, yemek tatlı kategorisi olarak katıldım. Yemekte dolma yapmıştık kuru dolma. Tatlıda ise imçerket tatlısı yapmıştık. İkisinde de birinci oldum. Çok mutluyum. Hediyeler ve puanlar için herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu. Jüri üyesi ve büryan ustası olan Murat Kayaalp ise, "Bugün jüri üyesiydim ve akşamüzeri de yemek yarışması vardı. Birbirinden güzel yemekler vardı. Perde pilav, içli köftemiz ve dolma yemeklerimiz. Biz puanlamaya geçerken inanın ki birbirinden o kadar güzel yemekler yapılmıştı ki, hamaratlı kardeşlerimiz bunları çok güzel yapmışlardı. Puanlamada birbirine yakın puanlama verdik. Hiç kimse birinci gelmedim diye üzülmesi. Neticede bu bir kültür haftasıdır, yemek haftasıdır. O yüzden teselli yani sonuncuya dahi teselli armağanlarımız oluyor. Teşekkür ediyorum" dedi.