SAĞLIK - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 12:25

Kahvaltı yapmayan kişilerde kalp krizi riski artıyor

A
A
A
Kahvaltı yapmayan kişilerde kalp krizi riski artıyor

Prof. Dr. Hamza Duygu, kahvaltı yapmayan yada kahvaltı öğününü geçiştiren kişilerin kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin artığını ve bu hastalıklara bağlantılı olarak ölümlerin sık yaşandığına dair bilgi verdi.

Geçtiğimiz haftalarda amerika’da bulunan çok saygın bir tıp dergisinin yaptığı çalışmaya da değinen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu,derginin yaklaşık yedi bin kişiden oluşan bir çalışma yaptığını ve bu çalışmada rutin kahvaltı yapma alışkanlığının önemine dikkat çekildiğini belirtti. Aynı zamanda yapılan çalışma sonucunda kahvaltı öğününü geçiştiren yada yapmayan kişilerde kalp ve damar hastalıklarından dolayı ölümlerin de sık görüldüğü ve kalp damar hastalıklarının tüm dünyada başlıca ölüm nedenlerinden olduğunu belirtti.

                                 Kahvaltı yapmayan kişilerde kalp krizi riski artıyor

Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada başlıca ölüm nedenleri arasında

Özellikle ileri yaşlarda yaşanabilecek kalp ve damar hastalığını önlemek amacı ile Amerika ve Avrupa’da ki derneklerin diyet ve yaşam tarzı önerilerini içeren yayınlar yaptığını söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu yayınlarda diyet ve yaşam tarzı ile ilgili detaylı bilgi verildiğini belirtti. Dr. Hamza Duygu konuşmasına şöyle devam etti: “Kalp ve Damar hastalıkları tüm dünyada başlıca ölüm nedenlerindendir. Bu hastalıklardan korunmak için düzenli diyet programına uyulması gerekmektedir. Buna bağlı olarak Amerika ve Avrupa’da ki derneklerin yaptıkları yayınlarda az yağlı ve kırmızı etin ağırlıklı olmadığı, deniz ürünlerinden zengin beslenme, Akdeniz diyeti dediğimiz zeytinyağlı, sebze ve meyve ağırlıklı bol posalı gıdalardan zengin beslenme şekli önerilirken,bunun yanında haftada en az üç veya beş defa ortalama yarım saat düzenli olarak egzersiz de yapılması önerilmektedir.

Kahvaltı öğününü atlayan kişi sayısı gün geçtikçe artmakta

Özellikle genç nüfusta günlük iş temposu nedeni ile kahvaltıyı atlayan kişi sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Hamza Duygu, bu oranın Amerika verilerine göre kahvaltı yapmayan kişilerin yüzde 23.08 olarak verildiğini belirtti.Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalarda kahvaltı öğünün atlanması artmış obezite, kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar tıkanıklığı ve inme riski ile ilişkili bulunduğunu söyleyen Duygu konuşmasına şöyle devam etti: “Ayrıca kahvaltının kan şekeri regülasyonu sağlayarak iş yaşamındaki verimi konsantrasyon kaybını önleyerek artırma gibi olumlu etkileri de vardır. Son yapılan çalışmada oldukça geniş bir nüfus ile çalışma yapılmış olup, bu bilgileri destekler niteliktedir. Özellikle kırk ile yetmiş beş yaşları arasında kahvaltı öğününün atlanması, kalp ve damar tıkanıkları nedeni ile ölümü artırmaktadır. Diyet ve egzersiz önerilerinin yanında, beslenme öğünlerine de dikkat edilmesi gerekmektedir.”
Kahvaltı atlamanın neden kalp hastalığı riskini artırdığı konusunda da bilgi veren Duygu, sabah zararlı olan kandaki kortizol seviyesi yüksekliğinin kahvaltı ile önlenebileceğini belirtti. Duygu, “Bu sayede yüksek tansiyon ve kandaki pıhtılaşma seviyesi azalır. Ayrıca öğlen öğünleri daha az yenmekte ve obezitenin önüne geçilmektedir. Son olarak iş yaşamında sağlanan başarı ile kişinin stres seviyesi de azalmaktadır” dedi.

Kalp Damar Hastalıklarından Korunmanın Yolları

Kalp damar hastalıkları riski taşıyan bireylerin korunma yöntemleri hakkında da konuşan Duygu, kişilerin öncelikle sigara dumanından uzak durması gerektiğini, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanması gerektiğini ve her gün düzenli spor yapması gerektiğini belirtti. Bunların yanında kişilerin kilo almaması gerektiğini de söyleyen Duygu, ideal kilonun korunması gerektiğini belirterek, “Kalp damar hastalıklarından korunmak için kan basıncının yükselmemesine özen gösterilmelidir. Fazla tuzdan uzak durulmalı vekötü huylu kolesterol yüksekliğine dikkat edilmesi gerekmektedir. Kan şekeri kontrolü mutlaka sağlanmalıdır. Günde ortalama yedi saat uyumaya özen gösterilmeli ve stresli yaşamdan uzak durulmalıdır.İyimser olmaya gayret gösterilmeli ve fazla alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Ayni zamanda mümkün olduğunca kirli havanın olduğu yerlerden uzak durulması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Sağlıklı Beslenme Önerileri

Sağlıklı bireylere beslenme ve yaşam tarzına ilişkin de önerilerde bulunan Duygu, kişilerin yağsız süt ve süt ürünleri tüketmesi gerektiğini ve ayni zamanda haftada en az bir veya iki kez balık tüketilmesi gerektiğini belirtti. Daha fazla beyaz et, tavuk ve hindi gibi yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini de söyleyen Duygu, yağsız dana veya koyun etini haşlama veya ızgara olarak tüketilmesi gerektiğinin altınızze çizerek, “Katı yağlardan kaçının, kahvaltıyı atlamayın, bol posalı yiyecekler tüketmeye dikkat edin. Bu posalı yiyeceklere örnek olarak tahıl, yulaflı, kepekli ekmekler, bulgurlar ve baklagiller örnek verilebilir.Ara öğünleri sebze meyve ile geçiştirin, yatmadan önce kesinlikle yemek yemeyin, aşırı alkolden kaçının, sigara ve stresten uzak durun ve ideal kiloda kalabilmek için haftada beş gün en az yarım saat egzersiz yapın.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,