GÜNDEM - 22 Haziran 2023 Perşembe 13:52

'Kalıcı makyaj herkese uygun değil'

A
A
A
'Kalıcı makyaj herkese uygun değil'

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, kadınlar tarafından, kalıcı makyaj uygulamaları rağbet görmeye başladı. Bu uygulamaların başında gelen ve son dönemde en çok tercih edilen mikropigmentasyon ile ilgili açıklamalarda bulunan Öğretim Görevlisi Leyla Cesaret Ergül aynı zamanda kalıcı makyajın herkese uygun olmadığı noktasında da uyarılarda bulundu.

Güzellik dünyasının son trendlerinden olan kalıcı makyaj ile ilgili detaylı bilgilendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Saç Bakım ve Güzellik Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Leyla Cesaret Ergül aynı zamanda mikropigmentasyon uygulaması ile ilgili de merak edilenleri cevapladı.

“Mikropigmentasyon uygulaması, yüz hatlarınıza doğal bir çerçeve olma görevini üstlenmiş olan kaşlarınıza bakım ve ilgiyi vermek üzere tasarlanmış, estetik bir kaş kontürü yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır” diyerek sözlerine başlayan Leyla Cesaret Ergül, “Özellikle son dönemlerde mikropigmentasyon uygulaması ile kaş kontürü yaptıran kişilerin aldıkları sonuçlardan memnuniyet duymaları da bu uygulamayı fazlasıyla popüler hale getirmiştir” dedi.

Mikropigmentasyonun, güzelliğine ve bakımına düşkün kişiler tarafından sıkça başvurulan bir yöntem olduğunu belirten Leyla Cesaret Ergül, “Kalıcı makyaj mikro steril ve tek kullanımlık bir iğne ile doğal ve mineral renklerin cilt yüzeyinin hemen altına yerleştirme işlemidir. Bu renkler alerjik olmayan, cilt için özel üretilmiş olan ve katkı maddesi içermeyen doğal pigmentlerdir” dedi.

“Kalıcı makyajın planlaması iyi yapılmalı”

Kalıcı makyajın bir ömür boyu harika görünmesinin mümkün olmayacağını, kalıcılığın 1 ile 3 yıl içinde yavaş yavaş kaybolduğunu belirten Ergül, “Kalıcı makyaj için kişinin yaşı, yüzünün şekli gibi unsurların yanı sıra kaşların kıl yapısı ve rengine uygun pigment seçimi gibi durumlar göz önünde bulundurularak planlama yapılmalı. Kalıcı makyajın uzun süreli kalmasının birçok dezavantajı da vardır. Bunlardan biri yaşlanmaya bağlı olarak yüzümüzün elastikiyetini kaybetmesi ve gevşemesidir bu nedenle yüzün yapısına ve cildin güncel durumuna adapte etmek için her iki yılda bir yenilenmelidir. Bunun yanı sıra kalıcılığı etkileyen faktörler arasında güneş ışınları, metabolizma hızı, cilt kimyası, cildin emme kabiliyeti, seçilen renk tonu, pigmentlerin karakteristikleri, İmplantasyon derinliği, iyileşme şekli, kişinin davranışı şeklinde sıralanabilir” ifadelerini kulandı.

Bunlara ek olarak cilt tipinin de kalıcılığa etkilerine değinen Ergül, “Kalıcı makyajı etkileyen diğer faktörlerden biri de cilt tipleridir: Yağlı cilt normal bir ciltten biraz daha kalındır. Yoğun yağ üretiminden dolayı yağlı cilt, pigment moleküllerini daha zor alır. Bu yüzden pigmentasyon, uyguladıktan sonra her zaman güçlü olmaz ve homojen değildir. Zamanla pigment renginin dış hatları derideki aşırı yağ birikiminden dolayı özelliğini kaybeder, bundan dolayı daha sonra lekeli ve solgun bir makyaj olarak görülebilir. Yağlı ciltlere uygulanan kalıcı makyaj daha hızlı kaybolur ve daha kısa ömürlüdür. Kuru ciltler daha hassastır ve uygulama esnasında biraz daha kolay kanayabilir” dedi.

“Cilt altı renginiz, kalıcı makyajda önemli bir unsur”

Uygulamanın başarılı bir sonuca ulaşması için renk seçiminin önemli olduğunu kaydeden Ergül, “Uygulamaya başlamadan önce en çok vakti ve dikkati, pigment seçimine ayırmanız gerekmektedir. Doğru pigmenti seçerken saçın ve kaşların rengi önemlidir fakat cildin rengi ve onun alt tonu ile de ilgili olmalıyız. Kalıcı makyaj işleminin sonuçları sadece kullanılan pigment rengine bağlı değildir. Aynı zamanda cildin kendi pigmentlerinin rengine de bağlıdır. Cilt alt tonunu belirlemede kullanılan en basit yöntem, damar kontrolüdür. Gün ışığında bileğinizdeki damarlarınızı kontrol ettiğinizde damarlarınız mavi görünüyorsa soğuk, yeşil görünüyorsa sıcak alt tona sahip olduğunuz anlamına geliyor. Hem yeşil hem maviyse de nötr alt tonu demektir. Pigment seçerken de soğuk cilt alt tonuna sahip kişilerin sıcak pigmentleri seçmeleri sıcak cilt alt tonuna sahip kişilerin ise soğuk pigmentleri seçmeleri gerekmektedir” dedi.

“Herkese uygun değil”

Kalıcı makyaj uygulamasının, özellikle microblodingin, herkes için uygun olmadığını kaydeden Ergül, “Hamilelere, kanama ve pıhtılaşma bozukluğu olanlara, kan sulandırıcı ilaç kullananlara, psikolojik rahatsızlığı olan hastalara, uygulama bölgesinde enfeksiyon olanlara (zona, sedef dahil), radyoterapi ve kemoterapi seansı hemen öncesi ve sonrası ve et benleri üzerine yapılması uygun değildir” diyerek herkese uygun bir yöntem olmadığının altını çizdi.

“Doğru yerde yaptırmak önemli”

Kalıcı makyaj uygulamasını profesyonel eğitim almış kişilerin yapması gerektiğini söyleyen Ergül, “Özel eğitim almış yüz güzelliği üzerine çalışma deneyimi olan makyaj sanatçısı veya estetisyenler bu işlemi yapmalıdır. Hijyen dermatolojinin önemini çok iyi bilmelidir. Müşteri, cilt tipine uygun olan pigmentleri seçtikten sonra cilt rengi, saç rengi, yüz şekli veya müşterinin genel görüntüsüne uygun çalışılmalıdır. Çok uzun veya çok kısa kalıcılığı olmayan yani orta kalıcılığı olan her an değişiklik yapılabilen netleştirme ve düzeltmeler yapabilmelidir. Konsültasyonu detaylı yapmalıdır riskleri bilmelidir ve bu risklerden kaçınmalıdır. Müşteri dosyası tutmalıdır. Sürekli eğitimlere katılıp konu hakkında güncel olmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray ile Fenerbahçe 400. randevuda Galatasaray ile Fenerbahçe yarın oynanacağı derbiyle 400. kez rakip olacak. Ezeli rekabette sarı-lacivertlilerin 148’e 128 üstünlüğü bulunuyor. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe yarın saat 19.00’da RAMS Park’ta karşılaşacak. Ligde sarı-kırmızılılar 32 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle aldığı 99 puanla zirvede yer alıyor. Sarı-lacivertliler ise 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet sonucunda topladığı 93 puanla ikinci sırada bulunuyor. Şampiyonluk düğümü çözülebilir Ligde son iki haftaya girilirken, Galatasaray derbiden en az 1 puan alması durumunda şampiyonluğunu ilan edecek. Fenerbahçe kazanırsa 2023-2024 sezonu şampiyonu son hafta oynanacak müsabakaların ardından belli olacak. 400. randevu Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 17 Ocak 1909 tarihinde başlayan rekabette iki takım bugüne kadar 399 kez karşı karşıya geldi. Bu mücadelelerde sarı-lacivertliler 148 kez sahadan galip ayrılırken, sarı-kırmızılılar ise 1’i hükmen olmak üzere 128 defa rakibini mağlup etmeyi başardı. İki takım 123 müsabakada ise yenişemedi. Kanarya’nın 540 golüne, Aslan 496 golle karşılık verdi. İki takım bu sezon 3. kez rakip Bu sezon Galatasaray ile Fenerbahçe iki maç yaptı. Ligin ilk yarısında Kadıköy’de oynanan müsabaka 0-0 sona erdi. İki takım ayrıca Şanlıurfa’da yapılan TFF Süper Kupa’da rakip oldu. Sarı-kırmızılılar maçın başında Mauro Icardi ile 1-0 öne geçerken, U19 ile karşılaşmaya çıkan sarı-lacivertlerin sahadan çekilmesinin ardından Galatasaray hükmen 3-0 galip sayıldı. Ligde 134. maç Galatasaray ile Fenerbahçe, Süper Lig tarihinde bugüne kadar 133 kez rakip oldu. Ligde de galibiyet sayılarında sarı-lacivertlilerin üstünlüğü bulunuyor. Kanarya, 52 kez rakibini mağlup etmeyi başardı. Sarı-kırmızılılar, 37 kez 3 puanla ayrılan taraf olurken, 44 maç ise berabere sona erdi. Lig müsabakalarında sarı-lacivertliler 162, sarı-kırmızılılar ise 130 gol atma başarısı gösterdi. Son 10 maçta Galatasaray üstün Ezeli rakipler arasında oynanan son 10 karşılaşmada Galatasaray’ın üstünlüğü bulunuyor. Geride kalan 10 maçta sarı-kırmızılılar 1’i hükmen 5 kez sahadan galip ayrılırken, sarı-lacivertliler ise 2 kez kazandı. 3 mücadele ise berabere sona erdi. Arda Kardeşler düdük çalacak Fenerbahçe - Galatasaray derbisini hakem Arda Kardeşler yönetecek. Kardeşler’in yardımcılıklarını Mehmet Emin Tuğral ile Süleyman Özay yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Direnç Tonusluoğlu olacak.
Gaziantep Mehmet Çıkmaz’dan 19 Mayıs mesajı Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, yayımladığı mesajla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşku ve gururla kutladıklarını ifade eden Başkan Mehmet Çıkmaz, "19 Mayıs, milli mücadelemizi başlatan ilk ve büyük adımın yıl dönümüdür. Milletimizin hiç sönmeyecek bağımsızlık meşalesidir. Tam 105 yıl önce Samsun’da milli mücadeleyi başlatan bu meşale her zaman yanacak ve yolumuza ışık olmaya devam edecektir" dedi. Başkan Çıkmaz, mesajında, "19 Mayıs 1919’un yıldönümünün bayram olması Atatürk’ün gençliğe verdiği önemin ve değerin en büyük göstergesidir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gençliğe hitabında, ‘Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz’ diyerek, Türk gençliğine tarihi bir sorumluluk yüklemektedir. Gençliğimizin bu önemli sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ülkemizi her anlamda daha da güçlendirecek olmalarına inancımız tamdır. Gençlerimizin bu tarihi görevi başarı ile yerine getirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaklarına inanırken, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize umutla bakıyor, emin adımlarla ilerliyoruz. Bu duygularla, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını coşkuyla kutlarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını bir kez daha ifade ediyor ve tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Rektör Karamustafa: “19 Mayıs milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biridir” Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Rektör Karamustafa mesajında, 19 Mayıs 1919 tarihinin milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biri olduğunu hatırlatarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı kurtuluş mücadelesinin halkın inancı ve gayreti ile nihayete ulaşarak, Türk Milleti’nin bulunduğu vatan topraklarında ebediyen hür ve bağımsız yaşayacağının tüm dünyaya haykırıldığını vurguladı. Rektör Karamustafa, mesajında şu ifadelere yer verdi: “19 Mayıs 1919 tarihi, sadece milli mücadele tarihimiz açısından değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihi Türk gençliğine bayram olarak armağan etmesi açısından da büyük öneme sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’u Türk gençliğine bayram olarak armağan etmekle sadece gençliğimize olan güvenini ve inancını ortaya koymamış, gençliğimize önemli bir görev de yükleyerek, Türkiye’mizin gelişmesinin, ilerlemesinin ve dünyada önemli bir güç haline gelmesinin ancak çalışan, üreten, milli ve manevi değerlerine bağlı, bilgili, becerili, özverili ve fedakâr gençlerle mümkün olacağını vurgulamıştır. Bugün gençlerimize daha fazla önem vererek, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye’sinin gençlerimizin ellerinde şekilleneceğinin bilincinde olmaları ve bundan hiçbir zaman vazgeçmemelerini sağlamalıyız. Özgüveni yüksek, çalışan, hedefli genç nesiller yetiştirerek, ülkemizin gelecek hedeflerini sahiplenmelerinin ve bunun için çaba göstermelerinin destekçisi olmalıyız. Vatanını canından üstün tutan, bayrak ve ezan sevgisini içerisinden hiçbir zaman eksik etmeyen, milli ve manevi değerlerine bağlı, gayretli, çalışan ve üreten gençliğimizle ülkemizin daha iyi yarınlara ulaşacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlar, tüm gençlerimize selam ve sevgilerimi sunarım. Ayrıca Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş olan gazilerimizi rahmet, dua, minnet, saygı ve şükranla anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”
Gaziantep Zeynal Abidin Kaplan’dan 19 Mayıs kutlama mesajı Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, bir mesaj yayımlayarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs 1919’un, milletimin esarete, teslimiyete ve mandaya "Hayır" diyerek bağımsızlık mücadelesini başlattığı tarih olduğunu belirten Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde millet olarak yaktığımız bağımsızlık meşalesinin yıl dönümünü büyük bir coşku ile kutlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Başkan Kaplan, mesajında, "Tarihin her döneminde hür ve bağımsız yaşamış olan milletimiz, vatanına, istiklaline, milli ve manevi değerlerine uzanan tehditlere karşı canı pahasına da olsa hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Birinci Dünya Savaşı sonrası işgal edilen vatan topraklarının düşmandan temizlenmesi için 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan meşale dalga dalga tüm Anadolu’yu aydınlatmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yedi düvele karşı büyük bir zafer kazanılmıştır. İstiklal mücadelemizin en önemli kilometre taşlarından birisi olan 19 Mayıs’ın, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, geleceğimizin teminatı ve umudumuz olan gençlere verilen önemin göstergesidir. Genç nesillerin bu bilinçle hareket ederek, Cumhuriyetimizi daha ileri noktalara taşıyacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Kurtuluş Savaşımızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları başta olmak üzere vatan için şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyor, milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
Kayseri Kayseri Üniversitesi 6 yaşında 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ’’Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kurulan üniversiteler’’ arasında yer alan Kayseri Üniversitesi (KAYÜ), 6’ıncı yaşını kutluyor. Kayseri Üniversitesi, uygulama ve proje odaklı misyonu ile öne çıkan bir eğitim kurumu oldu. Sahada uygulamalı eğitimi ve nitelikli mesleki ve teknik yükseköğretimi sürekli önemseyen Kayseri Üniversitesi, çağın gereksinimlerine uygun bir biçimde eğitim vererek öğrencilerini mezuniyet sonrası meslek hayatlarına en iyi şekilde hazırlıyor. Bu yaklaşım, öğrencilerin teorik bilgilerini pratikte yapmalarına fırsatlar oluşturarak onları iş hayatına daha donanımlı ve hazır bireyler olarak kazandırıyor. Kayseri Üniversitesi, öğrencilerine Ar-Ge çalışmalarıyla, projelerle ve toplum faydasına olan çalışmalarla ön plana çıkan Kayseri Üniversitesi, şehrin yerel dinamikleri ile yürüttüğü ortak projelerle başta Kayseri olmak üzere ülke kalkınmasına verdiği önemi ortaya koyuyor. Daima "iyisine, daha iyisine ulaşma" mottosuyla hareket eden Kayseri Üniversitesi, uluslararasılaşma, akreditasyon ve kalite çalışmalarına da hız veriyor. Bu çabalar, Kayseri Üniversitesinin hem ulusal hem de uluslararası alanda tanınan ve tercih edilen bir eğitim kurumu olma hedefine katkı sağlıyor. Kayseri Üniversitesinin 6. kuruluş yılı münasebetiyle bir bildiri yayınlayan Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Üniversitesinin henüz yeni sayılabilecek bir eğitim kurumu olmasına rağmen kısa sürede önemli mesafeler kat ettiğini ve gelecek adına programladığı birçok hedefini de gerçekleştirdiğini kaydetti. Rektör Karamustafa, bu başarıların üniversitenin vizyonu ve misyonu doğrultusunda yapılan özverili çalışmaların bir sonucu olduğunu vurguladı. Rektör Karamustafa, 6. kuruluş yılı münasebetiyle yayınladığı bildiride, “Kuruluşu itibariyle 4 fakülte ve 11 meslek yüksekokuluna sahip üniversitemiz, bugün yeni kurulan fakülte ve meslek yüksekokulları ile 5 fakülte ve 12 meslek yüksekokuluna ulaşmıştır. Kısa bir süre önce Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar Hocamız tarafından açıklanan yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında kurulacak yeni fakülte ve meslek yüksekokullarının yer alacağı üniversiteler arasında Kayseri Üniversitemizin de bulunması ile birlikte fakülte sayımız 6’ya, meslek yüksekokulu sayımız ise 13’e çıkmıştır. Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi ve Bilgi Teknolojileri Meslek Yüksekokulu ile Kayseri Üniversitemiz, günümüz teknolojisinin yöneldiği alanlarda yapacağı eğitim ve bilimsel çalışmalarla adından sıkça söz ettirecektir” dedi. Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa sözlerine şöyle devam etti: “Kayseri Üniversitesi, geleceğe yönelik adımlarını sağlam atan, stratejisini iyi belirleyen, planlamasını iyi yapan ve yeni açtığı bölüm ve programlarda şehrin ve ülkenin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yapıya sahiptir. Bu yüzden eğitim verilen programlardaki alanlar, daha çok sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlardır. Sanayiyle ve sektörle sürekli entegre biçimde faaliyetini sürdüren Kayseri Üniversitemiz, Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçirmeyi başardığı OSB MYO ile aynı zamanda istihdam garantili diyebileceğimiz programlarda öğrencilerini geleceğe hazırlamaktadır. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde şu an üç programla eğitime başlayan OSB MYO’muzda önümüzdeki yıllarda program sayısı artırılacaktır. Ayrıca, Kayseri şehrinin diğer OSB’lerinde de OSB MYO’ları yaygınlaştırmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Kayseri Üniversitesi olarak önem ve öncelik verdiğimiz Kayseri Üniversitesi Kayseri OSB Teknik Kampüsü konusunda da gidişatın hız kazandığını söyleyebiliriz. Kayserili hayırseverimiz Sayın Av. Mehmet Altun ve Kayseri OSB Yönetimi ile en yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz. İçerisinde Mühendislik ve Tasarım Fakültemiz ile OSB MYO binalarının yer alacağı OSB Teknik Kampüsümüz, sanayi içerisinde Kayseri’nin önemli eğitim yatırımı olacaktır. Bu kampüs, sanayi ile entegre eğitim modeliyle öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratik uygulamalarla pekiştirmelerine olanak tanıyacak ve bölgenin teknik personel ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayacaktır. Kısaca geriye bakıp geçen altı yılı özetleyecek olursak; Kayseri Üniversitemizin her geçen yıl yükselen gelişim grafiği ile mesleki ve teknik yükseköğretimde Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasına girmeyi hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kısa vadede alınan büyük mesafe ve başarılar, üniversitemizin geleceği adına bizlere olumlu mesajlar vermektedir. Ülkemizin gelecek vizyonu ve hedeflerinde Kayseri Üniversitemiz, şehrine ve ülkesine artı değer katan bir üniversite olarak yer almaya devam edecektir. Bu başarı, üniversitemizin stratejik planlaması ve özverili çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Gelecekte de bu çizgide ilerleyerek daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Kayseri Üniversitesi olarak tüm bu vesilelerle, üniversitemizin kuruluşundan bu yana geçen altı yıllık sürede özveri ile çalışan tüm üniversite mensuplarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu duygularla, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sayın Yükseköğretim Kurulu Başkanımıza ve YÖK Üyelerine, kuruluşumuzdan bu yana bize sürekli destek veren bakanlarımıza, milletvekillerimize, siyasi irademiz ile Sayın Valimize ve bürokrasimize, şehrimizin değerli yöneticileri ile siyasetçilerine ve bürokratlarına, hayırseverlerimize, belediye başkanlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, devletimizin kurum ve kuruluşları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Üniversitemizin 6. kuruluş yıldönümünün, başta üniversitemiz öğrencileri, akademik ve idari çalışanları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Ben; KAYÜ Ailesi olarak başarılarımızın devamını diliyorum. Gelecekte de birlikte nice başarılara imza atmak dileğiyle.”