SAĞLIK - 27 Şubat 2020 Perşembe 11:38

'Kan naklinin yan etkilerine karşı ‘hasta kan yönetimi' şart'

A
A
A
'Kan naklinin yan etkilerine karşı ‘hasta kan yönetimi' şart'

Doç. Dr. Yunus Oktay Atalay, "Eğer operasyon öncesi hasta, anemi tanısı alıp o haliyle ameliyata girerse kan nakli sıklığı artacağı için yan etki görülme riski artar. Fakat ameliyat öncesi hastanın anemisi tedavi edilirse, kan nakline daha az ihtiyaç olur. Bu durum ülke kan kaynaklarının korunmasına, hasta güvenliğinin artmasına ve hastane maliyetlerinin azalmasına büyük katkı sağlar. Bunun için de hastanelerde 'hasta kan yönetimi' stratejilerinin geliştirilmesi gereklidir." dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Bölümünden Doç. Dr. Yunus Oktay Atalay, hasta kan yönetimi (HKY) stratejileri ile hastaların kan transfüzyon ihtiyacının azaltılması gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Atalay, HKY’nin multidisipliner yaklaşımla hasta güvenliğini arttırmak ve hastanın kendi kan hacmini koruyarak hatta arttırarak cerrahi komplikasyonları azaltmak amacıyla geliştirilmiş ve halen geliştirilmekte olan bir müdahale şekli olduğunu açıkladı.

"Ameliyat sonrası riski azaltır"
HKY’nin birden çok amaca hizmet ettiğini belirten Doç. Dr. Atalay, şöyle devam etti: "HKY, ameliyat öncesi, sırası ve sonrasında alınacak bazı tedbirler ile hastaya yapılacak olası kan transfüzyonunu azaltmaya yönelik stratejiler topluluğudur. En önemlisi ameliyat öncesi hastada anemi tanısını konulup tedavisinin sağlanmasıdır. Eğer ameliyat öncesi hasta, anemi tanısı alıp o haliyle ameliyata girerse ameliyatta ve sonrasında hastalık ve ölüm oranları artacak, ameliyat sonrası komplikasyonlar da daha sık gözlenebilecektir. Ameliyata anemik giren bir hastaya ameliyat sırası veya sonrasında kan transfüzyonu yapılma ihtimali de artmaktadır. Transfüzyon sonucunda ise kan transfüzyonu reaksiyonları, alerji, akciğer hasarı, iskemik inme gibi birçok komplikasyonlar görülebilir. Tüm bunların sonucu ise hasta güvenliğinde azalma ve bunun yanı sıra hastane maliyetlerinde artıştır. Öte yandan HKY ile hastanın mevcut kan hacminin korunması amaçlanır. Hasta kanının iyi yönetilmesi transfüzyon ihtiyacını azaltacak, dolayısıyla ölüm, transfüzyona bağlı yan etki, hastanede kalış süresi ve maliyet belirgin oranda azalacaktır."

"Potansiyel yan etkileri olabilir"
Doç. Dr. Atalay, kan naklinin hayat kurtarıcı olduğu kadar hayatı tehdit edici yan etkilere de neden olabileceğine değinerek şu bilgileri paylaştı: "Ameliyat sırasında bazı ameliyatlarda kanama riski diğer ameliyatlara göre daha fazladır. Gereksiz yapılan kan nakli hem hastayı riske atar hem de ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiler. Lakin kan ürünlerinin hazırlanması ve hastaya verilecek hale getirilme aşamaları çok masraflıdır. Tüm dünyada artık ameliyat sırasında kan vermek için önerilen hemoglobin eşik değeri düşürülmüştür. Bu anlamda ameliyat esnasında cerrah anestezist iş birliğinin önemi büyüktür. Gerek ameliyat sırasında kanamayı azaltıcı yöntemler gerekse kan naklini azaltmaya yönelik stratejiler ile kan nakli oranları ciddi anlamda azaltılabilir. Bunun için de güncel kılavuzlar ışığında hekimlerin bilinçlendirilmesi ve mezuniyet sonrası eğitimler çok önemlidir."

"Anemi varsa ameliyat öncesi mutlaka tedavi ettirin"
Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterlere göre, hemoglobin değeri kadınlarda 12, erkeklerde ise 13 mg/dl’nin altına düştüğünde anemik olarak kabul edilir. Anemisi olan hastaların büyük bir cerrahi geçirme durumu varsa acil ameliyatlar hariç anemilerini ameliyat öncesi mutlaka tedavi ettirmeleri gerekir. Sadece ameliyat öncesi değil ameliyat sonrasında da anemi tedavisinin hasta için birçok faydaları olduğu belirtilir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Demiryürek ve başkan Dönmez tarafından toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortakla düzenlemiş olduğu “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası kapsamında çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında; Kaymakam Demiryürek, başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi, bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı, hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda normalleşme İstikametinde bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla deyim yerindeyse mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanlar bazı şeyleri kanıksadığını gördük etrafın dağınık olmasını etrafının kirli olmasını bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bunun amacıyla bir kampanya başlattık, bu kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak en önemlisi bu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar başlatılan kampanyada çevre bilincinin oluşması için temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.
Antalya Kepez Meclisi mali krizi çözdü Kepez Belediyesi Meclisi toplantısında meclis üyeleri, önceki yönetim döneminde açılan bazı davalardan dolayı belediyeye haciz yapılması işlemini kredi teminat mektubu ile çözdü. Kepez Belediye Meclisi’nin mayıs ayı toplantısında 9 gündem maddesi görüşüldü. Meclis toplantısında önceki yönetim döneminde belediye aleyhine adli ve idari yargı makamlarınca açılan davalar sonucunda belediyenin tüm banka hesaplarına uygulanan haczi kaldırmak için 100 milyon TL’ye kadar yurt içinde yerleşik kamu ve özel bankalardan teminat mektubu alınmasına ilişkin madde oy birliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan Belediye Başkan Vekili Altekin, “Kepez Belediye Başkanımız Mesut Kocagöz’ün sizlere selam ve sevgilerini iletiyorum. Kendisi mecliste alacağımız kararların Kepez halkımız için hayırlı olmasını diliyor ve hepinize selamlarını sunuyor” dedi. Nisan ayı toplantısında alınan kararların görüşülmesi ve oylanmasının ardından 2023 yılı taşınır kesin hesabı ile 2023 yılı bütçe kesin hesabının görüşülmesine geçildi. İlk oturumda Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilen taşınır kesin hesabı ile bütçe kesin hesabı meclisin ikinci oturumunda komisyondan geldiği şekliyle oy birliğiyle kabul edildi. Meclis gayri nakdi kredi yetkisi verdi Mayıs ayı meclis toplantısının bir diğer gündem maddesi de gayri nakdi kredi teminatı oldu. Önceki yönetim döneminde belediye aleyhine adli ve idari yargı makamlarınca açılan davalarda ödeme yapılması için davaların kesinleşmesi bekleniyordu. Ancak ilk derece mahkemesi karaları ile çıkan bedeller davacı taraflarca kesinleşme şartı beklenilmeksizin icraya konu edildi. Kepez Belediyesi’nin tüm banka hesaplarına, taşınır ve taşınmazlarına, 3. kişilerdeki alacaklarına haciz konuldu. Kepez Belediyesi, bu konudaki mağduriyetin önüne geçilebilmesi ve söz konusu davaların kesinleşmesine kadar geçecek sürede kullanılmak üzere 100 milyon TL’ye kadar yurt içinde yerleşik kamu ve özel bankalardan teminat mektubu alınması için meclisten yetki istedi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun onay verdiği rapor mecliste görüşülerek, oy birliğiyle kabul edildi. Meclisin 1. oturumunda Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilen gündem maddeleri, meclisin 2. oturumunda oy birliğiyle kabul edildi.