DÜNYA - 23 Mart 2025 Pazar 21:41 | Son Güncelleme : 23 Mart 2025 Pazar 21:42

Kanada 28 Nisan’da erken seçime gidiyor

A
A
A
Kanada 28 Nisan’da erken seçime gidiyor

Kanada Başbakanı Mark Carney, 28 Nisan’da erken seçime gidileceğini duyurdu.

Justin Trudeau’nun görevinden istifa etmesi sonrasında Kanada’nın yeni başbakanı olan Mark Carney, göreve gelmesinin ardından erken seçim kararı aldı. Başkent Ottawa’da parlamentoyu feshetmek için Genel Vali Mary Simon ile görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Carney, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada’ya yönelik tehditleriyle güçlü şekilde mücadele etmek amacıyla 28 Nisan'da erken seçime gitme kararı aldığını duyurdu. Carney, "Başkan Trump'ın haksız ticari hamleleri ve egemenliğimize yönelik tehditleri nedeniyle hayatımızın en büyük kriziyle karşı karşıyayız. Yanıtımız, güçlü bir ekonomi ve daha güvenli bir Kanada inşa etmek olmalı. Trump, Kanada'nın gerçek bir ülke olmadığını iddia ediyor. Bizi parçalamak istiyor, böylece ABD bize sahip olabilecek. Buna izin vermeyeceğiz" dedi.
Kanada’da 20 Ekim’e kadar seçime gidilmesi gerekmezken, Carney, ocak ayından bu yana anketlerde kaydettiği dikkat çekici toparlanmayı kullanmayı umuyor. Kanada Merkez Bankası eski başkanı 59 yaşındaki Carney’nin siyasi deneyimi bulunmazken, 10 Mart’ta Liberal Parti içinde yapılan oylamada partinin yeni lideri olarak seçilmişti. Carney, 15 Mart’ta yemin ederek göreve başlamıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bungalovlara kamera ve ses kayıt cihazlarını tespit edecek dedektörler geliyor SAKARYA (İHA) – Ülke gündeminde geniş yankı uyandıran bungalovdaki gizli kamera skandalının ardından Sapanca’daki bungalovlar siber güvenlik uzmanları tarafından kontrol edilmeye başlanıldı. Harekete geçen bungalov işletmecileri ise kamera ve ses kayıt cihazlarını tespit edecek dedektörleri bungalovlarında devreye almaya başlayacaklarını ifade ettiler. Ramazan Bayramı arifesinde meydana gelen ve ülkenin gündemine oturan olayda, Sapanca’da bungalov kiralayan aile, yapının yatak odası ve jakuzi bölümünün tamamını gören ampul içine saklanan gizli kamerayı fark etmiş, yapılan çalışmalar neticesinde işletme sahibi ve bir kişi, "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan tutuklanmıştı. Konudan duydukları üzüntüyü dile getirerek bir daha böyle bir olayın tekrarlanması adına harekete geçtiklerini ifade eden Sapanca Villa ve Bungalov İşletmecileri Derneği Başkanı Ali Safa Alaçam, işletmelerini siber güvenlik uzmanları tarafından kontrol ettirmeye başladıklarını aktardı. Alaçam ayrıca, yurt dışından getirtecekleri ve kızılötesi sinyaller ile ortamda gizli kamera, ses kaydı ve benzeri cihaz olup olmadığını tespit edecek dedektörleri de kısa süre içerisinde bungalovlarda devreye alacaklarını belirtti. "Böyle bir şeyi biz kendimize yakıştıramıyoruz" Mağduriyet yaşayan aile adına yaşadıkları üzüntüyü dile getiren Dernek Başkanı Ali Safa Alaçam, "Öncelikle yaşanan bu durum için ve Sapanca’nın isminin bu konuda anılmasından dolayı çok üzgünüz. Mağduriyet yaşayan aile adına da çok üzgünüz, hepimiz derinden sarsıldık ve böyle bir şeyi biz kendimize yakıştıramıyoruz. Konu adli süreçte, suçlular elbet ortaya çıkacaktır ve yargıya da inancımız tam. Suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bizler Sapanca’da çoğu yerel halktan oluşan işletmecileriz. Emeğimiz, alın terimiz, namus ve şerefimizle 5-6 yıldır çok büyük çabalar sarf ederek oluşturduğumuz ve bölgemizde bir marka değeri haline getirdiğimiz sektörümüzün bu şekilde anılması bizleri çok ciddi üzdü" dedi. "Konunun ardından çok hızlı şekilde aldığımız tedbirler oldu" Yaşanan olayın ardından aldıkları tedbirleri aktaran Alaçam, "Bu üzücü konunun ardından çok hızlı şekilde aldığımız tedbirler oldu. Kamera skandalından sonra bazı tedirginlikler oluşmuştu ve bazı sorunlar yaşamamıza rağmen şu anda normale dönmeye başladık. Aldığımız tedbirlerin içerisinde en önemlisi; malum ses kayıt veya kamera cihazlarının tespit eden yurt dışından detektörler satın aldık. Bunları her işletmemizde bulunduracağız. Ayrıca bütün işletmelerimizi siber güvenlik uzmanları tarafından kontrol ettiriyoruz. Bunun haricinde işletmede bulunan bu detektörler ile isterlerse misafirlerimiz de gelip kendileri içeride herhangi bir kamera olup olmadığını tespit edebilecekler. Bu kamera cihazları Wi-Fi üzerinden kontrol ediliyor hotspot dediğimiz bir sistem var bunları işletmelerimize kurarak, misafirlerimizin konakladığı süre boyunca sadece onların kullanabileceği Wi-Fi şifreleri oluşturacağız. Ve dolayısı ile uzaktan ikinci bir kişi buna bağlanamayacak. Bu şekilde tedbirler alarak bölgemizde daha güvenli turizmi devam ettirmeye çalışacağız" diye konuştu.
Çorum Yıllar sonra baba mesleğine dönen usta ahşabı sanata dönüştürüyor Çorum’da uzun yıllar çeşitli meslekler yaptıktan sonra marangoz olan babasının mesleğine dönüş yapmak isteyen 62 yaşındaki ahşap oyma ustası, ahşabı adeta sanat eserlerine dönüştürüyor. Çorum’da uzun yıllar memurluk ve çeşitli meslekler yapan 62 yaşındaki Orhan Almalı, son olarak İskilip Belediye başkan yardımcılığı görevinden ayrıldıktan sonra marangoz olan babasının mesleğini yapmaya karar verdi. Ahşap oyma sanatıyla uğraşmak isteyen Almalı, Çorum’da açtığı dükkanda uzun yıllardır hayalini kurduğu işe kavuştu. İş yerinde ahşaptan oyuncaklar, mutfak aletleri, sandıklar, tabaklar, ev aksesuarları başta olmak üzere çeşit çeşit ürünler yapan Almalı, ahşabı adeta sanat eserine dönüştürüyor. Yaptığı ürünlerin hem yurtiçinden hem de yurtdışından yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Almalı, babasından öğrendiği mesleği zevkle yaptığını ifade etti. "Ahşaba olan ilgim her zaman vardı" Yaptığı işin ruhsal olarak da gelişimine büyük katkı sağladığını kaydeden Orhan Almalı, mesleği öğretecek çırak bulamadığını vurgulayarak, "Uzun yıllar aktif siyasetin ve sivil toplum kuruluşlarının içinde görev aldım. Ancak zamanla insanların vefasızlığını, nankörlüğünü gördüm. Baba mesleğim marangozluktu, ayrıca ahşaba olan ilgim her zaman vardı. Marangozluğa tam manasıyla adım atmadan önce toprağa yöneldim. Ardından odunla ilgilenmeye başladım. Oduna dokundukça içindeki cevheri ortaya çıkartmaya başladım. Aslında bu süreçte biz de rehabilite olduk. Bu işi sevmek gerekiyor ve biz severek yapıyoruz. Çünkü farkındalık kazandırıyor. Zaten belli bir yaşa geldik, 60’ı geçtik. Bu yaşlardan sonra insan yalanın, yanlışın bir kazanım getirmeyeceği bilincine ulaşıyor. Rehabilite olmuş bu ruh haliyle de güzel ürünler ortaya koymaya çalışıyoruz. Yaptığımız ürünleri hem yurtiçine hem de yurtdışına gönderiyoruz. İşimizi iyi yaptıktan sonra ’bu ürünü nasıl pazarlarım’ gibi bir sıkıntı da kalmıyor. Bazı sağlık sorunları yaşamış olmama rağmen üretmeye hala devam edebiliyorum. Şimdi atölyemize kadınlar, gençler geliyor, ’benim de çocuğum bu işi yapsın’ diyorlar. Ben de ’gelsin, elimden geleni yaparım’ diyorum. Ancak ardından ’aylık ne kadar para verirsiniz, sigortasını yapacak mısınız’ sorusu geliyor. İnsanlar biraz daha kolaya kaçıyor, her şey hemen dönüşsün istiyorlar. Bu yüzden bu işi gerçekten yapabilecek insan bulmakta zorlanıyoruz" dedi. "Bu işe emek vermek gerekiyor" Mesleğe ilgili duyanlara da tavsiyelerde bulunan Almalı, "Çalışmalarımızla yapamayacağımız ürün yok. Ahşapla ilgili her şeyi yapıyoruz. Abartı olmasın, heykelinizi bile yapabilirim. Eğer hayal gücünüz genişse ve malzemeyi tanıyorsanız, makinada filan sıkıntı yaşamazsınız. Bana gelip ’biz bu işi yapacağız, hangi makineleri alalım’ diyorlar. Ben de diyorum ki ’makine almayın, önce ahşabı tanıyın, ahşabı tanırsanız o size yön verir.’ Bu işe emek vermek gerekiyor. Tanımak gerekiyor. Tanıdığınızda zaten çözüyorsunuz. Yoksa sadece makinelerle olmaz. Bu, insanın kendine dönmesiyle ilişkili bir şey. Yalnız kalmayı göze almamış insanların yapabileceği bir şey değil. Kendine dönmek, özüne ulaşmaktan sonra keşfedileni bulmaya başlıyorsunuz. Hep bir arayış içindesiniz. Bu da sizi alıp götürüyor, siz farkında bile olmuyorsunuz. Doğaçlama çıkan her ürün bir şekilde karşılık buluyor. Öyle anlar oluyor ki gece yarısı atölyeye geçtiğim oluyor. Kafama bir şey takılıyor, ’buldum’ diyorum, gelip çalışıyorum. Zaten hep yaptığım ürünleri kendim için yapıyorum diyorum ama hiçbiri bana kalmıyor, hepsi satılıyor" diye konuştu.
Muğla Marmaris Belediyesi, taşınmazları ve ata yadigarı meydanları sessiz sedasız satışa çıkardı Muğla’nın Marmaris ilçesinde son aylarda belediyenin taşınmazları sessiz sedasız birer birer satılmaya başlandı. Milyarlarca değere sahip onlarca taşınmazın satışa çıkarıldığı Marmaris’te son olarak ilçenin en değerli yerlerinden olan Hisarönü, Bozburun ve Çamlı mahallelerinde daha önce köy tüzel kişiliğine ait olan taşınmazlar da sessiz sedasız satışa çıkarıldı. Bir yandan satışa tepki gösteren vatandaşlar diğer yandan da ata yadigarı taşınmazların birilerine peşkeş çekilmesinden endişeli olduklarını belirttiler. Satışa ilişkin duyuruların görevliler tarafından mahalle muhtarlıklarına bırakıldığı, ihale süreci ve ihalenin tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi verilmediği belirtildi. ‘Hisarönü Mahallesi sakinleri tepkili" Marmaris’in Hisarönü Mahallesi’nde, yıllarca köylüler tarafından korunan ve geçmişte köy tüzel kişiliğine ait olan 163 ada 7 parseldeki arazi de satışa çıkarılan maddi değerinden daha fazla manevi değeri büyük olan ata yadigarı bir yer olduğu belirtildi. 2014’te Büyükşehir Yasası ile Marmaris Belediyesi’ne devredilen arazinin satış duyurusu bugün Hisarönü Muhtarlığı’na iletildi ve askıya çıkarıldı. Karara tepki gösteren mahalle sakinleri "Atalarımızdan kalan toprakları kim, hangi hakla satıyor? Biz Acar Ünlü’ye halkın ortak malı topraklarımızı satsın diye oy vermedik. Haklarımızı korusun diye oy vermiştik" diyerek duruma tepki gösterdiler. 2019 yılında dönemin belediye başkanı Mehmet Oktay tarafından Hisarönü Yardımlaşma Derneği’ne tahsis edilen arazi, köylüler tarafından yıllardır ortak alan olarak kullanılıyor. Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü tarafından satışa çıkarılan Hisarönü’ndeki arazinin sıradan bir toprak parçası değil ayı zamanda manevi değeri yüksek bir alan olduğunu belirten mahalle sakinleri "Buralar bizim geçmişimiz, hafızamız, emeğimiz. Belediye kimseye danışmadan bu toprağı satamaz" diyerek duruma tepki gösterdiler. Sürecin şeffaf yürütülmemesinden ve satışın oldu bittiye getirilmesinden şikayetçi olan ve isimlerinin açıklanmamasını isteyen vatandaşlar "İhale nerede yapılacak, kim alacak belli mi? Yoksa bu işin arkası çoktan yazıldı mı?" diyerek çeşitli kuşkuları olduğunu belirttiler. Benzer satışlar Bozburun ve Çamlı’da gündemde Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün görev süresinin geride kalan bir yılında en önemli icraatının belediye mallarını satmak olduğunu belirten vatandaşlar benzer satışların Bozburun ve Çamlı mahallelerinde de söz konusu olduğunu belirttiler. Bozburun Mahallesi’nde 108 ada 54 parsel, Çamlı Mahallesi’nde ise 222 ada 2 parsel numaralı arazilerin de aynı şekilde sessiz sedasız satışa çıkarıldığı öğrenildi. Satışların kamuoyuna açık ilan edilmemesi ve mahalle halkıyla herhangi bir istişare yapılmamasının dikkat çekici olduğunu belirten mahalle sakinleri satışa çıkarılan alanları kendi atalarının daha önce köy tüzel kişiliğine bağışladığı yerler olduğunu daha sonra Marmaris Belediyesi’ne geçen bu alanların Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün yönetime gelmesi ile tek tek sessiz sedasız satılmaya başlandığını belirttiler.