ASAYİŞ - 11 Şubat 2022 Cuma 14:34

Kanlı Noel’de üç kuzeni EOKA tarafından şehit edilen Necip İlhan’dan TMT hakkındaki sözlere tepki

A
A
A
Kanlı Noel’de üç kuzeni EOKA tarafından şehit edilen Necip İlhan’dan TMT hakkındaki sözlere tepki

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üç amca çocuğu ‘Kanlı Noel’ olayları olarak bilinen 1963 yılında EOKA terör örgütü tarafından şehit edilen FÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Necip İlhan, Ayşenur Arslan’ın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) hakkındaki sözlerine tepki gösterdi.

21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs’ta görev yapan Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ve 3 çocuğu “Kanlı Noel” olarak bilinen olaylarda Rum çetesi EOKA tarafından şehit edildi. Kıbrıslı Türkleri adadan silmek ve Enosis ülküsünü gerçekleştirmek için düzenlenen kanlı saldırılarda o dönemde Kıbrıs’ta bulunan askeri hastanenin yöneticiliğini yapan ve o zaman binbaşı rütbesinde olan emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan’ın küvette kurşuna dizilen üç çocuğu ve eşiyle birlikte yüzlerce masum sivil de katledildi. Bu olay tarihe 'Kanlı Noel' olarak geçti.

Amcası Nihat İlhan ve şehit edilen yengesi ile üç çocuklarının kabrini ziyaret eden Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip İlhan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) hakkındaki sözlerin kabul edilemez olduğunu belirterek, Ayşenur Arslan’ı ve program sunduğu kanalı esefle kınadıklarını söyledi.

Kanlı Noel’de üç kuzeni EOKA tarafından şehit edilen Necip İlhan’dan TMT hakkındaki sözlere tepki

"TMT, Kıbrıs halkının canını, malını korumak için kurulmuş olan bir teşkilattır"

Prof. Dr. İlhan, "Halk TV’de yayınlanan bir programda sunucu Ayşenur Arslan’ın Türk Mukavemet Teşkilatı hakkında söyledikleri çok üzücü. TMT, Kıbrıs halkının canını, malını korumak için kurulmuş olan bir teşkilattır. Türk Mukavemet Teşkilatı, Enosis planı çerçevesinde EOKA’nın Kıbrıs’ı ele geçirerek Yunanistan’a bağlama çabalarına karşılık bugünkü Türkiye’mizdeki Kuvayı Milliye’nin Kıbrıs’taki yansımasıdır. 24 Aralık 1963 yılında tarihe 'Kanlı Noel’ olarak geçen Tabip Binbaşı Nihat İlhan ve Lefkoşa’daki evlerinin basılması ile çocuklarının şehit edilmesi olayı karşısında TMT ciddi bir direnç göstermiş ve özellikle Lefkoşa’da Kumsal’da Kıbrıs Türk halkının milli ve manevi mücadelesini yürütmüş bir teşkilattır” dedi.

"Ayşenur Arslan’ın yaptığı tamamen milletimize hakarettir, bunu asla kabul etmiyoruz"

TMT hakkındaki mesnetsiz söylemlerin Türk milletine yapılan bir hakaret olduğunu dile getiren İlhan, "1958 yılında kurulan ve kurucuları arasında Kıbrıs’ın merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın da aralarında bulunduğu TMT, Kıbrıs’ı Yunanlıların bir adası yapmamak için direnmiş ve 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar da bu görevini sürdürmüştür. Ayşenur Arslan’ın sözlerini esefle kınıyorum. Ayşenur Arslan, TMT’yi bir adi suç örgütü veya şaibeli işler yapan bir örgüt olarak tanıtması bildiğin Türk milletinin kendini inkar etmesi demektir. Ayşenur Arslan, kendisinin ailesinin MİT mensubu olduğunu söylemekte ve bu çamuru atmaktadır. Halk TV’yi de böyle bir yayının yapılmasına müsaade ettiği için ayrıca kınıyorum. TMT, bugünkü adıyla Türk Güvenlik Teşkilatı Kıbrıs’taki komutanlığımıza bağlı bir teşkilattır. Bugün Türk Güvenlik Teşkilatı olarak bilinmektedir. TMT’nin kurulmasında emeği geçen, bu uğurda mücadele eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalan gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyorum. Ayşenur Arslan’ın yaptığı tamamen milletimize hakarettir, bunu asla kabul etmiyoruz. Kıbrıs Türk halkının yanında sonuna kadar yer alacağımızı bildirmek istiyorum" diye konuştu.

Kanlı Noel’de üç kuzeni EOKA tarafından şehit edilen Necip İlhan’dan TMT hakkındaki sözlere tepki

Türk Mukavemet Teşkilatı, Kıbrıs’ta Rum halkının çoğunluğundan destek alan EOKA terör örgütüne karşı Türklerin kendilerini ve Kıbrıs üzerindeki topraklarını savunmak için düşünce olarak 23 Kasım 1957, fiili olarak ise 31 Temmuz 1 Ağustos 1958 yılında faaliyete geçti. Halk TV sunucusu Ayşenur Arslan, "Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı adada ve yakın hinterlandında suikastlarla bilinen bir illegal diyelim, yarı resmi bir oluşumdu" demişti. RTÜK, Arslan'ın bu ifadeleri hakkında soruşturma başlatmıştı.

Rıdvan Yeşilırmak-Kamil Can Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ‘Bir Yörük Öyküsü Sergisi’ büyük ilgi görüyor Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan özgün eserler, hizmetler sunan kişi veya kurumları, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek üzere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne sahip, Türk sanat dünyasının önemli isimlerinden Etem Çalışkan’ın ‘’Bir Yörük Öyküsü’’ isimli sergisi Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Etem Çalışkan’ın harflerle resim yapan, renklerle duygularını anlatan, Türkiye’de belki dünyada da yaşayan tek sanatçı olduğunu söyleyen serginin küratörü Haluk Uygur, “Yörüklerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü Çukurovalıların ise çalışkanlığını ve bereketini eserlerine taşıyan Çalışkan, Türk sanat tarihinde Anıtkabir’in hatlarını yazan, Atatürk’ün kişisel tarzını, liderlik anlayışını ve vasfını da yansıtan, son derece etkileyici, Türkiye’nin dört bir yanındaki resmi belgelerde, anıtlarda ve kamuya açık alanlarda yer alarak, halkın zihninde ve kalbinde özel bir yere sahip Atatürk’ün imzası olarak bilinen K.Atatürk simgesini tasarlayan kişi olarak tanınmaktadır. Dünya sanat tarihinde de harflerle resim yapan önemli bir sanatçı olarak anılacaktır’’ dedi. Sergi açılışının ardından düzenlenen söyleşide Etem Çalışkan, yörük kültürüne olan ilgisini ve bu kültürün sanatı üzerindeki etkilerini anlatarak, eserlerinin arkasındaki hikayeleri ve sanatsal sürecini de paylaştı. Büyük ilgi ve yoğun katılımla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik sayesinde katılımcılar, hem sanatçının eserlerini yakından inceleme fırsatı buldu hem de Çalışkan’ın kişisel hikayelerini dinleyerek eserlerine ve düşüncelerine dair derinlemesine bilgi edindi.
Rize Tomurcuk çayın alım fiyatı 4 bin TL oldu ÇAYKUR kilogram fiyatı 40 bin TL’yi bulan beyaz çayın hammaddesi olan tomurcuk çayı bu yıl üreticiden 4 bin TL’ye satın alacak. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak. ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi. Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.
Trabzon Trabzon ’Gülcemal’ini bekliyor Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Beşirli sahil şeridinde 9 yıl önce dolgu çalışmaları ile başlayan Gülcemal Projesinde tahkimat çalışmaları sürüyor. Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı. Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.