SAĞLIK - 23 Ocak 2015 Cuma 09:46

Kapalı yöntemle kanserli bağırsak ameliyatı

A
A
A
Kapalı yöntemle kanserli bağırsak ameliyatı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde ilk defa yapılan kapalı yöntemle kanserli bağırsak ameliyatı başarılı bir şekilde yapıldı.

YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Aziz Sümer ve ekibi, kapalı yöntemle kanserli olan kalın bağırsak ameliyatını gerçekleştirerek bir ilke daha imza attılar. Daha önce böbrek nakli ve obezite ameliyatları yaparak bölgede sağlık alanında önemli ilklere imza atan Doç. Dr. Aziz Sümer, Yalova’dan gelen ve kalın bağırsak kanseri olan hastayı kapalı yöntemle ameliyat ederek sağlığına kavuşturdu. Ameliyat olan Adil Bilim isimli vatandaş, Yalova’da birçok kez hastaneye gittiğini ve çekilen film ile yapılan tahlillere rağmen bir türlü hastalığına teşhis koyamadıklarını kaydetti. En son Dr. Aziz Sümer’in ismini duyduğunu ve Van’a geldiğini ifade eden Bilim, “Hastalığım 20 gündür sürüyor. Bu hastalık sinsi. Yalova’da iki defa acile gittim serum taktılar. En son kanama geçirdikten sonra tekrar gittiğimde bana mide kanaması geçirdiğimi söylediler. Endoskopi yapmadan beni enfeksiyona gönderdiler, oradan da kan tahlililerim sonucuna göre bende bir şey olmadığını, bağırsaklarımın enfeksiyon kaptığını söyleyerek gönderdiler. Birkaç gün sonra tekrar rahatsızlanınca bu sefer dâhiliyeciye gittim. Onlarda bana böbreklerinde hafif bir kist olduğunu ve onun da zararlı olmadığını söylediler. Sonra İstanbul’a gidip tedavi olmaya karar verince, Van YYÜ’de okuyan kızım Dr. Aziz Hoca’ya benim durumu anlatmış. O da beni telefondan aradı ve tahlillerimi istedi. Tahlillerimi kendisine gönderdiğimde bana ‘Van’a gel, hemen tedavi edelim’ deyince ben de geldim. Çok teşekkür ederim kendisine, geldiğim gün derhal endoskopi filmlerimden sonra hemen yatışımı yaptılar. Ameliyata karar verdiler. Bağırsaklarımın alınması gerektiğini söyledi, riskli olmasına rağmen kabul ettim. Çok şükür şu an durumum iyi ve taburcu olup memleketime döneceğim. Aziz Hoca ve ekibine çok teşekkür ederim. Bu hastalığı olan herkese burayı tavsiye ediyorum. İstanbul’a gitmeyip buraya geldiğim için çok mutluyum, iyi ki buraya geldim” dedi.

YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Aziz Sümer ise, 52 yaşında olan hastanın Yalova’dan Van’a geldiğini ve ameliyat ettiklerini belirterek, “Kalın bağırsak tümörü olarak geldi. Kalın bağırsağın çekum dediğimiz sağ yarısında büyük bir tümör vardı. Tüm bağırsaklarında da yani kalın bağırsağın başlangıcında başlayıp, kalın bağırsağın bitimine kadar olan bütün bölgelerinde polipleri vardı. Tüm kalın bağırsağı alınması gereken bir hastaydı. Bizim hastanemizi seçip buraya gelmiş. Laparoskopik yöntemle yapıldığını duyduğundan dolayı burayı tercih etmiş. Biz de bölgemizde ilk defa tüm kalın bağırsağı laparoskopik yöntemle çıkarttık. Biz 2012’den beri laparoskopik cerrahi hastanemizde yaygınlaştırdık. Hemen hemen tüm organların ameliyatlarını laparoskopik yöntemle yapabiliyoruz. Hastalarımızın özellikle il dışında obezite için, kanser hastalığı için bizi tercih etmeleri de bizi çok mutlu ediyor. Biz aslında şanslıyız. İstanbul Tıp Fakültesi’nde çalıştığımız ekiple dünyada ilklere imza atan bir ekip. Kapalı yöntemlerle ameliyatlarda dünyaya ismini yazdıran bir ekibin içinde olmaktan ben mutluluk duyuyorum. Orada öğrendiklerimizi burada da uygulamak, bölgemizde ilkleri yapmak bizi ayrıca mutlu ediyor. Bunun devamının geleceğini ümit ediyoruz. Daha güzel şeyler yapmak için de elbirliğiyle çalışıyoruz” diye konuştu.

Eskiden bu ameliyatların açık olarak yapıldığını da ifade eden Aziz Sümer, “Yani karnını 10-15 santim kesilerek açıp kalın bağırsak ameliyatları yapılıyordu. Bunların tabi ki ameliyat sonrası, fıtık olsun, yara enfeksiyonu olsun, hastanede kalma süresi olsun, kombinasyon ve ölüm riskleri çok yüksek olan ameliyatlardı. 1980-1990’lardan beri tüm dünyada laparoskopik cerrahi çok hızlı bir şekilde yayıldı. Ülkemizde de laparoskopik cerrahi birçok merkezde uygulanıyor. Karnını kesmeden, açtığımız birkaç delikle aletler yardımıyla bu ameliyatları yapıyoruz. Laparoskopik ameliyatların en büyük avantajı, hastanın karnını kesmediğimiz için iyileşme süresi çok hızlı oluyor. Bir hastayı açık ameliyatla 3 gün ayağa kaldırırken, laparoskopik ameliyatla 6 saat sonra ayağa kaldırıp gezdirebiliyoruz. Ağrısı az oluyor, hastanede yatma süresi az oluyor, ameliyat sonrası fıtık gelişme riski az oluyor. Biz de bunu bölgemizde uygulamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu..
Ameliyat olan Adil Bilim, bir haftalık tedaviden sonra sağlığına kavuşarak taburcu edildi. 

NECMİ İDİZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ardahan Başkan Demir eldivenlerini giyerek çöp topladı Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, elleriyle çöp topladı. Ardahan Belediyesi, “Ardahan’ı Birlikte Güzelleştirelim” sloganıyla bahar temizliği çalışması başlattı. Vatandaşlarla birlikte çöp toplayan Belediye Başkanı Faruk Demir, "Temiz bir çevrede yaşamak herkesin hakkı" dedi. Milli Egemenlik Parkı’nda düzenlenen bahar temizliğine katılan Başkan Demir, etkinliğe katılanlarla birlikte farkındalık oluşturmak amacıyla eldivenlerini giydi, eline çöp torbasını aldı ve çöp topladı. Temizlik çalışmaları kapsamında Milli Egemenlik Parkı dip bucak temizlendi. Başkan Faruk Demir, farkındalık etkinliği ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bugün itibariyle şehrimizde bahar temizliği başlatıyoruz. Profesyonel işçilerimizin dışında biz yöneticiler olarak uygun olan günlerde ilimizde ki parklarda temizlik çalışması yapacağız. İş yerlerinin önüne sigara izmaritlerinin atılması için küllükler koyduk ama vatandaşlarımız yine yerlere atıyor. Buradan Gürcistan’a gittiğinde aynı sigarayı yere atmayan hemşerilerimizden burada da aynı hareketi bekliyoruz. Çevre kirliliği konusunda cezai işlem gibi yöntemlere başvurabiliriz. Belediyemizin en büyük masrafı temizliğe gidiyor. Harcadığımız her kuruş vatandaşımızdan alınan paralar. Şehrimizi temiz tutarsak bu paraları farklı yerlere kullanabiliriz. Talimat verdik kurum içerisinde ki birimlerimizde fazla eleman varsa temizlik çalışmalarında kullanacağız. Yan gel yat olayı olmayacak gerekirse 3 kişilik işi 1 kişi yapacak. Ardahan pırıl pırıl olana kadar belediye başkanından odacısına kadar herkesle birlikte temizlik işlerine ağırlık veriyoruz. Vatandaşlarımızdan ricamız çevremizi temiz tutalım, çöplerimizi çöp kutularına atalım” diye konuştu.
Ordu Çılgın arıcı: Arılara yarı çıplak ve eldivensiz müdahale ediyor Ordu’nun Fatsa ilçesinde arıcılık yapan Abdulkadir Yirmibeşoğlu, maske ve eldiven olmadan yarı çıplak bir vaziyette arı kovanlarını açarak, adeta arılara meydan okuyor. Arılarının kendisini tanıdığını iddia eden Yirmibeşoğlu, tehlikeli olduğu bu işin kuralını bilmeyenlerin denememesi gerektiğini belirtiyor. Fatsa ilçesinde arıcılık yapan, 47 yaşındaki Yirmibeşoğlu, kendi arılarına olan güvenini farklı bir yöntemle sergiliyor. Arılarının kendisini tanıdığını iddia ederek, maske ve eldiven olmadan yarı çıplak kovanlarına arasına giren Yirmibeşoğlu, insanların bunu denememeleri gerektiğini belirtiyor. Yirmibeşoğlu arılarına güvendiğini, günün belirli saatlerinde çıplak da girse arıların bir şey yapmayacağını söyledi. “Arı işi şakaya gelmez” Arıcılığın, kendilerinde 3 kuşaktır devam ettiğini söyleyen Yirmibeşoğlu, yarı çıplak vaziyette arılara girmenin tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “3 kuşak arıcılık ile uğraşıyoruz. Kimi zaman yarı çıplak videolar çekip sosyal medyama atıyorum. Ben arıların ilmini bildiğim için bana bir şey yapmıyorlar. Arıları kızdırmamak gerekiyor. Kıyafetler temiz olacak, sabun ve parfüm kokusu olmayacak. Güneşin kızdırdığı anda ne yaparsanız yapın arı insana dokunmaz, çünkü yem almaya gidiyor. Tabii, bu oyun değil, bunu bilmeyenler kesinlikle soyunmasın, arı işi şakaya da gelmez, sonuçları ağır olabilir” diye konuştu. “Arılarım beni tanır, ben denemedim kimse denemesin” Arılarının kendisini tanıdığını iddia eden Yirmibeşoğlu, “Arı sokması sonucu komaya girenleri gördüm. Arılar beni tanır, zaten insanları, sahibini tanır. Onlar bizim oyuncağımız gibi oldu, çıplak da girsek bir şey yapmıyor” ifadelerine yer verdi. “Yağmurlu ve bulutlu havalarda kesinlikle arıya girilmez” Arı kovanlarının hava şartları ve günün belirli saatlerine göre açılması gerektiğini anlatan Yirmibeşoğlu, “Gündüz sıcakta saat 12.00-13.00 arasında arıya çıplak girilir ama akşam saatlerinde, yağmurlu ve bulutlu havalarda arıya kesinlikle girilmesin, o zaman çok fena çarpar. Bana ‘arılara üfleyen adam’ da diyorlar” şeklinde konuştu.