ASAYİŞ - 22 Nisan 2015 Çarşamba 02:21

Kapalıçarşı'daki eylem polis müdahalesi ile son buldu

A
A
A
Kapalıçarşı'daki eylem polis müdahalesi ile son buldu

Kapalıçarşı'da kapılarına kilit vurarak eylem yapan 20 esnaf, ikna çabaları sonuçsuz kalınca akşam saatlerinde polis müdahalesi ile gözaltına alındı. Gözaltına alınan 20 esnaf, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Fatih’teki tarihi Kapalıçarşı içerisindeki Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde olan halı, turistik eşya, çanta, takı ve giysilerin satıldığı dükkanların da bulunduğu bedestenin kapısına, Fatih Kaymakamlığı tarafından tahliye tebligatının asılmıştı. Tebligatın asılmasının ardından, 20 esnaf dün sabah saatlerinde kendilerini bedesten içerisine kilitleyerek eylem başlamıştı. Tebligatta esnaflardan 22 Nisan tarihine kadar dükkanlarını tahliye etmesinin istenmesi üzerine, bedestenin 4 ana kapısına kilit vuran esnaf kendilerini içeri kilitledi. Kapının arkasına barikat kuran esnaf, polislerin içeri girmesini engelledi.

POLİS MÜDAHALESİYLE 20 ESNAF GÖZALTINA ALINDI

Yetkiler ile esnaf arasında gün boyu süren ikna çalışmalarına rağmen, dükkanlarından ayrılmamak konusunda kararlı olan esnafın bedesteni boşaltmaması üzerine, saat 23.30 sıralarında çok sayıda çevik kuvvet ekibi bedestenin bulunduğu Kapalıçarşı’ya girdi. Bu sırada olay yerine çağırılan itfaiye aracı da Kapalıçarşı’nın Nuriosmaniye Kapısı’na yanaştırıldı. Polisin, bedestenin kilit vurulan kapılarını açmak için itfaiyeden destek aldığı öğrenildi. Tedbir amaçlı olay yerine gelen Özel Harekat polislerinin de ellerindeki kalkan ve uzun namlulu silahlarla Kapalıçarşı’ya girdiği görüldü. Kısa bir süre içerisinde bedestene giren polislerin, içeride bulunan yaklaşık 20 esnafı gözaltına aldığı öğrenildi. Gözaltındaki esnaf, çarşının giriş kapısına yanaştırılan çevik kuvvet otobüslerine bindirildi.

ESNAF YAKINLARI ALKIŞLARLA PROTESTO ETTİ

Otobüslerin çıktığı sırada çevrede toplanan bazı esnaf yakınları, alkış tutarak yaşanan olayı protesto etti. Çevik kuvvet ekipleri, gözaltına alınan kişilerin bulunduğu otobüs ile alkış tutan esnaf arasında etten duvar ördü. Gözaltındaki esnaf, Beyazıt Polis Merkezi’ne götürüldü.

ESNAF SERBEST BIRAKILDI

Polis müdahalesi ile gözaltına alınan 20 kişi, Beyazıt Polis Merkezi’nde yapılan Genel Bilgi Taraması (GBT) testi ve alınan sorgularının ardından saat 01.15 sıralarında serbest bırakıldı. Esnaf, polis merkezi dışında kendilerini bekleyen yakınları ve esnaf arkadaşları tarafından sevinç gösterisiyle karşılandı.

“OPERASYON YAPILACAĞINI ÖĞRENİNCE IŞIKLARI SÖNDÜRDÜK”

Gözaltına alınan ve daha sonra sağlık gerekçesiyle serbest bırakılan bir esnaf, kapılara barikatlar kurduklarını belirterek, “Sabahtan beri bekledik. Öğlene kadar hiçbir şey yoktu. Öğleden sonra polisler kapıları yoklamaya başladı. Biz artık daha çok tedbir almaya başlamıştık. Her kapıda arkadaşlarımız nöbet tutuyordu. Hangi kapıyı yokladılarsa o noktaya yoğunluk gösteriyorduk. En son akşam operasyon yapılacağını duyunca ışıkları söndürdük. Biz en son sabah karnımızı doyurmuştuk. Aç karnımızla mücadele etmeye devam ettik. Akşam namazımızı kıldık. Son mücadelemizi verdik. Orta ve güney kapısına bütün polisler yığıldı ve bize çıkmamızı söylediler. Çıkmazsak işlem yapılacağını ve bu nedenle uzlaşmak istediklerini belirttiler” dedi.

“ÖLENE KADAR BURADAYIZ”

Esnaf şöyle devam etti;
“Biz büyüklerimizle uzlaşılmasını istedik. Fakat büyüklerimizle de uzlaşmaya varılmayınca onlar daha çok bize yüklenmeye başladı. Kapıların arkasında durmamamız söylendi. Biz de ölene kadar buradayız dedik. Kendimizi gerekirse yakacağız dedik. Düşünüyorduk da çeşitli eylemler yapıp kendimize zarar vermeyi. Ama her şey bir anda oldu. Orada kapıyı patlatacaklarını hiç tahmin etmedik. Çünkü tarihi kapı olduğu için orada biz kapıya yüklenirken, birdenbire kapı patladı ve kapı ortadan ayrıldı. Bazı arkadaşlarımız geriye kaydı. Ben fenalık geçirdim. Arkadaşlarımı arkadan kelepçelediler. Bu benim çok zoruma gitti. Kapıyı açtıklarında bir gaz attılar. Biz gaz atmayın dedik. Biz size karşı bir mücadele içinde değiliz dedik. Biz sadece sesimizi duyurmak istiyorduk. Bir müdür geldi. Bize, “bunu yapmasaydınız keşke gençler” dedi. “Dışarıda büyükleriniz keyfi yerinde size talimat veriyorlar. Siz burada çile çekiyorsunuz” Biz de dedik burada hep beraber ekmek yiyoruz dedik. Daha sonra bizi toplayım araca bindirdiler. Fenalık geçirdiğim için beni serbest bıraktılar.”

ESNAFIN DİRENİŞİ CEP TELEFONU KAMERASINA YANSIDI

Dükkanlarını terk etmeyen esnafın bedesten içerisindeki anları bir cep telefonu tarafından kayıt altına alındı. Görüntülerde, esnafın kapılara yığılarak set oluşturduğu görülüyor. Arkadan gelen bir ses ise, “Yaslanın kapılara, kesinlikle içeri girmelerine izin vermiyorsunuz. Herkes kapılarına sahip çıksın. Kimseye geçit yok arkadaşlar, ne olursa olsun terk etmiyoruz. Ne olursa olsun kapıları bırakmıyoruz. Ne derlerse desinler kimse konuşmayacak onlarla. Söyleyin dışarıdaki arkadaşlara, muhataplarınız dışarıda deyin. Gitsinler bizim sözcülerimiz ile konuşsunlar. Kesinlikle biz hiçbir şey konuşmuyoruz ve kapıları açmıyoruz. Kimse görev yerini terk etmesin. Polise geçit yok arkadaşlar” diyor.

“POLİS HERKESİN ESNAF OLDUĞUNU GÖRÜNCE BİZE İYİ DAVRANDI”

Kapının kırılıp kırılmaması konusunda büyük bir problem olduğunu ifade eden esnaf “Yıllarca içeride kaldığımızda içeriden bir çivi dahi bize çaktırmadılar. Hep tarihi eser vs. dediler. Biz o kapıların arkasına herhangi bir şekilde zarar vermemek üzere tabi ki barikatlar kurduk. Çünkü kendimizi güvene alacaktık. Daha sonra hidrolik gibi bir metali kapının arkasına koydular. Onlar hidroliği koyduklarında önce duvardan patladı ardından demirden kırıldı. Onlar içeriye girer girmez, biz de ellerimizi kaldırarak teslim olduğumuzu dile getirdik. Ancak onlar ona rağmen ufak da olsa bize gaz sıktılar. Sonra baktılar ki, herkes temiz ve esnaf, bize sadece ‘Çocuklar yere yatın’ dediler. Polis de bize çok iyi davrandılar, hiçbir sıkıntı yaşamadık” ifadelerini kullandı.

Açıklamaların ardından serbest bırakılan 20 esnaf araçlarına binerek polis merkezinden ayrıldı.

DOĞAN CAN CESUR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Engelliler bakım merkezlerinin sayısının artırılmasını istiyor Türkiye Engelliler Meclisi Sözcüsü Hüseyin Pehlivan engelli çocukları olan ailelerinin kendilerinden sonra çocuklarının bakımı konusunda endişe ettiklerini belirtti. Bu konuda özellikle bütün yükün annelerin omuzlarında olduğunu kaydeden Pehlivan, "Engelli biriyi olan ailelerin mutlaka ve mutlaka rehabilite edilmeleri, psikolojik destek almaları büyük önem taşımaktadır." dedi. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir annenin engelli çocuğunu öldürdükten sonra intihar etmesinin kendilerini bir kez daha derinden sarstığını kaydeden Türkiye Engelliler Meclisi Sözcüsü Hüseyin Pehlivan bu tip olayların ne ilk ne de son olacağına dikkat çekerek yapılması gerekenlerden bahsetti. Türkiye Engelliler Meclisi Sözcüsü Hüseyin Pehlivan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Çok yakın zamanda ’Bursa’da bir anne, engelli çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti’ haberiyle sarsıldık, üzüldük ve konuyla ilgili basın açıklamasını yapmamızın gerekli olduğu kanaatine vardık. Devletimiz, gelinen süreçte sosyal bir devlet anlayışıyla engelli bireylerin bakımı ve ekonomisine katkı sağlamak amacıyla çıkan yasalar doğrultusunda ciddi çalışmalar yapmaktadır. Bunu yadsıyamayız. Ancak ne yazık ki sahadaki uygulamalardaki eksiklikleri bizler biliyoruz, engelli aileleri biliyor ve her fırsatta bunları gerek Türkiye Engelliler Meclisindeki gerekse engelli alanlarına hizmet eden sivil toplum kuruluşlarındaki gönüllü olarak çalışan arkadaşlarımızla bunları dile getirmeye çalışıyoruz. Ancak demek ki sesimiz duyulmuyor, ya da duyanlar duyduklarına sağır, gördüklerine kör, bildiklerine duyarsız kalıyorlar. Ülkemizde artan nüfus ile birlikte engelli doğan ya da sonradan engelli olan sayısı da beraberinde artıyor. Peki bunlara karşı gerekli tedbirler alınıyor mu, planlamalar yapılıyor mu? İşte konunun özeti aslında bu. Bugün ekonomik durumu olmayan ailelerin engelli çocuklarının bakımı için mevcutta olan devletimize ait engelli bakım merkezleri yetersizdir. Bu nedenle de bu bakım merkezlerine yapılan kayıtlarda öncelikler vardır. Hiç bakacak kimsesi olamayan yaşı büyük engelli bireyler önceliklidir. Anne veya babası olanlara sıra çok zor gelmektedir ki uygulamada en yüksek oranda bu iş anneye kalmaktadır ve anne tamamen yalnızlaşmaktadır. Bursa’da yaşanan olay bir ilk değildir. Araştırıldığında geçmişte de böylesi intihar vakalarına rastlamaktayız. Artık vicdanlarımızı sorgulamalıyız. Bu sorun sadece engelli bireylerin ve ailelerinin sorunu değildir. Bu sorun toplumun sorunudur, insanlığın sorunudur. Toplumsal barışın sağlanması için ötekileştirmeden, muhtaç etmeden çözümler üretilmelidir ve bu çözüm çalışmalarında bizler gibi sivil gücün, sivil toplumun fikirlerine düşüncelerine kulak verilmeli, hatta dahil edilmelidir. Hep söylüyoruz; engelli biriyi olan ailelerin mutlaka ve mutlaka rehabilite edilmeleri, psikolojik destek almaları büyük önem taşımaktadır. Yalnızlaşarak devam eden bir yaşama insan ne kadar dayanabilir ki? Siz biliyor musunuz? Bir engelli annenin duası nedir? Evladım benden sonraya kalmasın, ziyan olmasın. Unutmayalım ki, ne kendi geleceği, ne de evladının geleceği için kaygılanmayan, mutlu huzurlu anneler toplumuzun mimarlarıdır. Bursa’da yaşanan bu içler acısı olayın tekrarlanmaması için tüm ilgili kurumların ivedilikle harekete geçmesini istiyoruz. Bu konuda bizler her zaman devletimizin yanında sorumluluk almaya hazırız."
Aydın Vatandaşlar kurbanlıklar ile ilgili bilgilere ’Tarım Cebimde’ uygulamasından ulaşabilecek Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü vatandaşlara kurbanlık hayvanlar hakkında daha kolay ve hızlı bilgi edinebilmelerine yarayan ’Tarım Cebimde’ uygulamasını hatırlatırken, uygulama ile sadece üç adımda kurbanlık hayvanlar hakkında detaylı bilgiye ulaşılabileceği belirtildi. Kurbanlık hayvan alım sürecinde vatandaşların daha bilinçli ve güvenli tercihler yapılabilmesini sağlayan Tarım Cebimde uygulaması sayesinde kurbanlık hayvanların küpe numaraları girilerek büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla ilgili detaylara ve aşı bilgilerine ulaşılabiliyor. Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, uygulamanın kurban bayramı öncesinde büyük bir kolaylık sağlayacağını ifade ederek, tüm vatandaşları bu yeniliği kullanmaya davet etti. Kurbanlık hayvan alımında güvenli ve doğru bilgiye ulaşmanın her zaman önemli olduğunu ifade eden müdürlük yetkileri, Tarım Cebimde uygulaması ile vatandaşların sadece üç basit adımda ihtiyaç duydukları tüm bilgilere ulaşabileceklerini belirtti. İlk adımda uygulamanın indirilmesi ve kurulması gerektiğini, ikinci adımda ise istenilen hayvanın küpe numarasının ’Hayvansal Üretim’ bölümünden arama bölümüne girilmesi gerektiğini belirten yetkililer, son adımda ise hayvanın yaşı, türü, ırkı ve aşıları hakkında tüm bilgilerine ulaşılabileceği ifade etti. Aydın Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Altıntaş, vatandaşlardan kurbanlık hayvan satın alırken bakanlığın belirlediği kurallara dikkat etmeleri ve uygunsuzluk gördüklerinde de yetkililere bildirmelerini istedi.
Antalya Operasyon takvimi belirlendi, sahillerde işgal ve kaçağa müsaade edilmeyecek Denizler Halkındır Projesi Toplantısı Antalya Valisi Hulusi Şahin başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda konuşan Vali Şahin, “Uygulamaya koyacağımız haftalık planlar ile bu işgalleri bertaraf edeceğiz” dedi. Antalya’da kıyı işgallerinin kaldırılması ve önlenmesini amacıyla İçişleri Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının koordinesinde kıyı şeridindeki 28 il için geçtiğimiz hafta başlatılan Denizler Halkındır Projesi kapsamında toplantı gerçekleştirildi. Antalya Valiliği Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali Hulusi Şahin, Vali Yardımcısı Aydın Abak, sahil şeridinde bulunan ilçelerin kaymakamları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Vekili Ceyhan Öğren ve Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü personelleri katıldı. Operasyon takvimi belirlendi Plaj, sahil ve denizlerdeki kaçak ve işgalci yapıların kaldırılmasını ve vatandaşların denizlere daha rahat ulaşmasını hedefleyen toplantıda Vali Şahin, “31 Mayıs’ta İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında denize kıyısı olan 28 ilin valisi ve il müdürlerinin canlı bağlantıyla katıldığı bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantı kapsamında plaj, sahil ve denizlerdeki kaçak ve işgalci yapıların kaldırılmasına yönelik bir operasyon takvimi belirleme kararı aldık” dedi. ‘Vatandaşlarımız kaçak yapıları ihbar etsin’ Antalya Valisi Hulusi Şahin yakın zamanda uygulamaya konulacak tedbirlerle işgallerin kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağını belirterek, “Uygulamaya koyacağımız haftalık planlar ile bu işgalleri bertaraf edeceğiz. Herkes plaj ve sahillerde vatandaşı rahatsız eden kaçak yapıları tespit etsin ve bize bildirsin.” ifadelerini kullandı. Denizlerin halkın olduğuna vurgu yapan Vali Şahin, öncelik olarak sahil ve denizlerimizde kaçak olarak faaliyet gösteren çardak, karavan, konteyner, beach park gibi yapıları ortadan kaldıracaklarını ifade etti.
İstanbul Beyoğlu’nda bir geri dönüşüm hikayesi Beyoğlu Belediyesi’nin desteği ile kurulan Geri Dönüşüm Atölyesinde atık malzemeleri yeniden işleyerek yeni ürünlere dönüştüren El Sanatları Eğitmeni Nurten Mamo, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Bir Atık Hikayesi’ sergisini sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Geri dönüşüm çalışmaları kapsamında yeniden işlenerek çeşitli ürünlere dönüştürülen atık malzemeler ekonomiye katkısı açısından da büyük önem taşıyor. Beyoğlu’nda El Sanatları eğitmenliği yapan Nurten Mamo da bu işe gönül vermiş isimlerden birisi. Beyoğlu Belediyesi’nin desteği ile kurduğu Geri Dönüşüm Atölyesinde, çöpe atılan malzemeleri ince ince işleyen Nurten Mamo saat, ayna, abajur hatta keman yapıyor. Mamo’nun atık malzemelerden dönüştürdüğü 61 ürün, Beyoğlu Belediyesi tarafından, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlenecek olan Bir Atık Hikayesi’nde sergilenecek. Sergi, 05-14 Haziran 2024 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. “Sınırsız bir hayal gücüyle çok şey yapılabilir" Bir atık hikayesini anlatan El Sanatları Eğitmeni Nurten Mamo, sınırsız bir hayal gücüyle çok şey yapılabileceğini söylüyor. İşini sevdiğini belirten Mamo, “Üç yaşında yastıklara resim çizerek başlamıştım. Sonra altı yaşında bebekler tasarladım. 15 yaşında da El Sanatları kursuna başladım. Atılan tavaları gördüm yerde ve ilk ilhamımı bir tava verdi. O noktada başladı geri dönüşüm. Bunun ekolojiye, psikolojiye ve ekonomiye iyi geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bu işi yaptıktan sonra hayattaki problemlerimi çözme kabiliyetimin geliştiğini de fark ettim. Bir gazete kağıdı, bir keman resmi ve gazoz kapaklar ile ilk kemanımı yaptım. Yaptığım işin estetik olması, kullanışlı olması, ömürlük olmasını amaçlıyorum, yani çöpten üretiyorum ama tekrar çöp olmasın, uzun zaman kullanabilelim istiyorum. Böylece dünyaya biraz daha şans vermiş oluruz. Hem çevreye duyarlılığı, hem emeğe saygısı ve bu sergiyi açmama vesile olduğu için İnan Güney’e çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.