DÜNYA - 02 Mart 2010 Salı 13:35

Kardelenler 'BM'ye örnek proje oldu

A
A
A
Kardelenler 'BM'ye örnek proje oldu

Turkcell'in eğitim eşitliğine sahip olmayan kız çocuklarına ve genç kadınlara burs sağladığı Kardelen Projesi Birleşmiş Milletler (BM) tarafından düzenlenen Pekin+15 etkinliği kapsamında kadınlara fırsat eşitliği sağlayan örnek projeler arasına alındı.

SEDA SERDAR / TEZCAN TAŞKIRAN-NEW YORK

Turkcell'in Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte 2000 yılından bu yana yürüttüğü ve 20 bin kızın okumasına destek olan proje New York'taki BM Merkezi'nde yapılan panelde dünyaya anlatıldı. Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu'nun organize ettiği "Türkiye'den bir başarı hikâyesi: Kardelenler" paneline, BM Genel Sekreter Yardımcısı Rachel N. Mayanja, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan, Turkcell Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, gazeteci-yazar Elif Şafak ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler 3. sınıfta okuyan Kardelen öğrenci Güleser Çelik konuşmacı olarak katıldı.

Turkcell Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler panelde yaptığı konuşmasında, kadın ve erkek eşitliğindeki eksikliklere değinerek, "Erkekler tarih boyunca hiçbir zaman dünyayı kadınlar ile birlikte eşit bir şekilde paylaşmadı" dedi. 

Sadece Anadolu değil dünyanın her yerinde bu konuda kısır bir döndü olduğunu belirten Öztürkler, bir erkeğin hayata bakışını her şeyden önce bir kadın, yani onun annesinin oluşturduğunu ifade etti. Bir erkeğin özgüvenini, mücadele gücünü ve medeniyetini belirlenmesinde annesinin rolünün büyük olduğuna dikkat çeken Öztürkler, kadınların eğitim durumunun çocuk ölümlerini ve toplumun ekonomik ve sosyal alanda kalkınma hızını etkilemeyeceğini söyledi.

Duygulu konuşmasıyla salonda hem hüzün, hem mutluluk rüzgarı estiren Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğrencisi Diyarbakırlı Kardelen Güleser Çelik, "7 yıldır burs alıyorum. Bu bursun hem lise de özelliklede üniversitede öğrenimime devam etmem açısından önemi çok büyük. Aldığımız burslar olmasa ben ve kardeşlerimiz okula devam edemeyecektik" dedi. Liseden bu yana Kardelen bursiyeri olduğunu belirten Çelik, Kardelenler projesinin imkânsızlıklar ve töre gibi birçok nedenle okuyamayan kız çocuklarına imkân yaratarak onların yaşama katılmasını sağladığını belirtti. 

Çelik, ayazda karla kaplı toprağın içinden umutla, inatla boy veren kardelen çiçekleri gibi olduğunu ve kardelenlerden biri olduğunu söyledi. Okumanın, yedi kardeşi ve kendisi için tek kurtuluş yolu olduğuna dikkat çeken Çelik, okumanın onurlu ve insanca bir yaşamın tek yolu olduğunu söyledi. Kardelen bursunun kızlar ve genç kadınlar için önemine de değinen Çelik, kadınlar okuyunca fikirlerin, düşüncelerin ve daha birçok şeyin değiştiğini ifade etti. 

Çelik panel sonrası yaptığı açıklamada, "Sekiz çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğuyum. Babam çiftçi, annem ev hanımı. Babamı 10 yıl önce kaybettik, annem de bizden ayrı yaşıyor. Ben ve kardeşlerim bu şekilde okumaya devam ettk" dedi. Aldığı bursun lise ve üniversite eğitiminin devamı için çok önemli olduğunu belirten Çelik, Kardelen olmasaydı yine ODTU'yü kazanabileceğini ancak okula devam edemeyeceğini söyledi. BM'de 3 aylık staj hakkı elde ettigini de söyleyen Çelik, bu stajın kendisi için çok önemli olduğunu kaydetti. 

Türkiye'nin eğitimde hedefinin, 2013 yılına kadar kız ve erkek çocuklar için ilköğretim ve ortaöğretimde yüzde 100 okullulaşma oranı yakalamak olduğunu söyleyen Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, uluslararası alanda ve Türkiye'de sayısız ödüle layık görülen "Kardelenler Projesi"nin devlet, sivil toplum ve özel sektör dayanışmasının en güzel örneği olduğunu belirterek, Türkiye'nin başlattığı eğitim seferberliği ile kamuda ve özelde yer alan tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi geleceğine sahip çıkma erdemini gösterdiğini kaydetti. 

Kavaf, "Kardelenler projesiyle her yıl 10 bin kız çocuğumuza burs veren Turkcell bu 10 yıllık süre içerisinde okuma imkanı olmayan 20 bin kız öğrencimize eğitim imkanı sağladı. Bu gurur tablosu maddi bir karşılıkla ölçülemeyecek değerdedir" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Rachel Mayanja ise Kardelenlerin diğer sivil toplum kuruluşları, hükümetler ve Birleşmiş Milletler örgütlenmeleri için bir ilham kaynağı olmasını umduklarını belirterek, eğitimli kadınların sağlıklı bir yaşama sahip olma şansının arttığını ve ailenin idaresine de katkıda bulunabildiklerini belirterek, AIDS gibi hastalıklarla mücadelenin çok daha bilinçli hale geldiğini ifade etti. 

Panelin sonunda yeniden söz alan Bakan Kavaf Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan ile yaptıkları görüşme sırasında Güleser'e Temsilcilikte 3 ay staj imkânı tanınmasını kararlaştırdıklarının müjdesini verdi. 

10 yıllık yolculuğunda 4 uluslararası ödül, 12 ulusal ödülle taçlandırılan ve "Türkiye'nin projesi" haline gelen Kardelenler'in Birleşmiş Milletler'de yapılan panelinin ardından, National Geographic Channel fotoğrafçısı Tino Soriano tarafından çekilen fotoğraflardan oluşan "Kardelenler" fotoğraf sergisi, New York Türk Evi'nde yapılan bir resepsiyon ile açıldı. 

Resepsiyona Birleşmiş Milletler Genel Sekreter vekili Dr. Asha-Rose Migiro da katıldı. Kadın ve Aileden Sorumlu Devadğımız burslar olmasa ben ve kardeşlerimiz okula delet Bakanı Selma Aliye Kavaf sergide yaptığı açıklamada, "Kardelen projesi başarıya burs veren, ödül veren ve başarıyı takip eden bir proje olması sebebiyle bu platformda yer almış başarılı bir proje. Bu problem ile mücadele eden ülkelere model olarak gösterilecek bir proje. Bu projelerin sayılarının artmasını diliyoruz, devam edeceği konusunda da bir endişemiz yok zaten" ifadelerini kullandı. 

Birleşmiş Milletler binasındaki panel sonrasında New York'da bulunan Türk Evi'nde gerçekleştirilen fotoğraf sergisinde Kardelen projesinin detaylarına değinen Koray Öztürkler, projenin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Sürdürülebilir bir iş yapmanın gurunu duyuyoruz büyük bir mutluluk. 10 senedir 2007'den beri her yıl 10 bin burs veriyoruz. Daha öncede 5 bin burs olarak toplam 20 bin çocuğumuza burs vermişiz. Bu çok anlamlı bugün üniversiteyi bitirmiş doktor, avukat olmuş kardelenlerimiz var. Çok önemli bir iş olduğunu düşünüyoruz. Bunu BM çatısı altında tanıtabilmek bence Turkcell'in değil Türkiye'nin bir projesi olarak tanıtabilme imkanı bize büyük bir mutluluk verdi" dedi. 

İlköğretimden sonra burs alan çocuklara, üniversite mezuniyetine kadar sahip çıktıklarını söyleyen Öztürkler, okula devam şartı gerektiğini ve çocukların çok başarılı olduğunu söyledi. Öğrencilerin seçiminde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Milli Eğitim ile koordinasyon içerisinde çalışmaları yürüttüklerini belirten Öztürkler 81 ilde lokal ofisler veya bakanlığın temsilcilikleri olduğunu, ilköğretimin zaten zorunlu onun için Kardelenler projesi ilköğretim için geçerli olmadığını ancak daha sonra maddi imkansızlıkların devam etmesi durumunda çocukların kendilerine başvurduğunu söyledi. 10 bin bursun herkese yetmediğini ifade eden Öztürkler, bunun artacağına inandığını, bunu da bir Türkiye projesi olarak genişletmeyi planladığını kaydetti. 

2000 yılında Turkcell ve Çağdaş Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Türkan Saylan'ın bir araya gelerek başlattığı Kardelenler Projesi kapsamında 20 bin kız çocuğu okutulurken, 60 binden fazla kişiye de burs verildi. 2000 yılından 2007 yılına kadar her yıl 5 bin öğrenciye burs veren Turkcell, 2007 yılında bu sayıyı yıllık 10 bin bursa yükseltti. Kardelen projesi sayesinde 8 bin 666 öğrenci liseden mezun oldu, 2 bin 707 öğrenci üniversiteyi kazandı ve 755 öğrenci de üniversiteden mezun oldu. 

Projenin başarısı konusunda İstanbul'da bir açıklama yapan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ise, bugüne kadar ulusal ve uluslararası alanda birçok ödüle layık görülmüş olan Kardelenler projesinin, Birleşmiş Milletler Pekin+15 etkinliği kapsamında kadınlara fırsat eşitliği saeğlayacak örnek proje olarak paylaşılmasından büyük onur duyduğunu belirtti. 

15 yıl önce Pekin'de gerçekleştirilen Dördüncü Dünya Kadın Konferansı'nda, Türkiye dahil 189 ülke tarafından kabul edilen Birleşmiş Milletler Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu, bugüne kadar özel ve kamusal alanda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik pek çok ilerleme kaydetti ve kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi karar alma mekanizmalarına katılımı yönünde önemli adımlar attı. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu ile ilgili geliDevadğımız burslar olmasa ben ve kardeşlerimiz okula deşmeler, 5 yılda bir BM tarafından, ilgili tüm ülkelerin kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile değerlendiriliyor. Bu yıl üçüncüsü yapılacak değerlendirme toplantısı, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu tarafından 1-12 Mart 2010 tarihlerinde New York'ta düzenleniyor. "Pekin+15" olarak adlandırılan organizasyonun öncelikli gündem maddesi, katılımcı ülkelerde kadınlara yönelik fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunan iyi uygulama örneklerinin paylaşılması olarak
belirleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde yılbaşında alınacak tedbirler masaya yatırıldı Kırklareli’nde uygulanacak yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler değerlendirildi. Kırklarelililerin yeni yıla sağlık, huzur ve güven içerisinde girmelerini sağlamak, yılbaşı tatilinin il genelinde sorunsuz ve emniyetli bir şekilde geçirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin ele alındığı Yılbaşı Tedbirleri Toplantısı, Vali Uğur Turan başkanlığında Valilik Atatürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda ülke genelinde uygulanan yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, emniyet ve jandarma birimleri başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, yılbaşı süresince 7/24 esasına göre görev yapacağı, denetimlerin ve uygulamaların artırılacağı vurgulandı. Kırklareli Valisi Uğur Turan, vatandaşların huzur ve güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı’nın ’tedbir, denetim ve koordinasyon’ anlayışı çerçevesinde, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun en üst seviyede sürdürüleceğini ifade etti. Vali Turan, kamu düzenini bozabilecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli tüm önlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
İstanbul Yusuf Güney’den uyuşturucu soruşturması sonrası açıklama İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesinin ardından saç ve kan örnekleri veren şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakıldı. Güney, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında sanatçı Yusuf Güney ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından Güney, sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örnekleri verdikten sonra serbest bırakıldı. Yaşananların ardından Yusuf Güney, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dört beş gündür yoktum. Niye yoktum biliyor musunuz? On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. O kadar ağır sendromlar yaşadım ki. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış. Elemanın bir tanesi adımı vermiş, olay sadece bu. ’O da içiyor’ demiş. Bundan dolayı aramam çıkmış. Öyle gözaltına alınmak, yakalama kararları yok. Benim haberim olduktan sonra da telefonu açtım, ’geliyorum’ dedim, özür dilerim sizi beklettiğim için ve gittim ifademi verdim. Kan tahlili, idrar tahlili ve saç tahlili verdim, sonuçları bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.