EKONOMİ - 02 Aralık 2021 Perşembe 12:16

Kasımda 21,5 milyar dolarlık ihracatla cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı

A
A
A
Kasımda 21,5 milyar dolarlık ihracatla cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ihracatta bütün yıl boyunca yakalanan ivmenin kasım ayında da devam ettiğini belirterek, “İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş olup, bu değer bugüne kadarki en yüksek aylık ihracatımızdır” dedi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında kasım ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle’nin de katıldığı toplantıda konuşan Bakan Muş, bir yanda aşılama sayesinde hafifletilen kısıtlamalarla ekonomi ve ticari faaliyetlerin canlandığını, diğer yanda ise tedarik zincirindeki bozulmaların ve hammadde kıtlıklarının ticaretin önünde büyük bir engel teşkil ettiğini dile getirerek, “Bu doğrultuda artan küresel taleple birlikte enerji ve gıda fiyatları tüm zamanların en yüksek düzeylerine çıkmış, Almanya ve İspanya gibi önemli Avrupa ekonomilerinde enflasyon son 30 yılın zirvesine ulaşmıştır” dedi.

Bakan Muş, Güney Afrika’da görülen Covid-19’un Omicron varyantına değinerek, “Yeni varyantın etkileri henüz netleşmemekle birlikte ülkelerin art arda sınırlarını kapatmaya başladığına şahit oluyoruz. Küresel çapta aşı eşitsizliği, bu küresel salgını sona erdirme ve Covid-19’dan düze çıkış bakımından dünyanın önündeki en büyük engeldir. Zaman, aşıları hızlı biçimde paylaşma, aşı üretiminin önündeki tüm engelleri kaldırma, aşıları adil biçimde dağıtma zamanıdır. İnşallah acil kullanım onayı için başvurusunu gerçekleştirdiğimiz yerli aşımız TURKOVAC ile bu aşı adaletsizliği ile mücadeleye ciddi katkı vereceğiz” dedi.

Küresel ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen dış ticaret rakamlarının herkesin yüzünü güldürdüğünü ve yine ihracatın ekonominin itici gücü olmayı sürdürdüğünü ifade eden Bakan Muş, şunları söyledi:

“İhracatta yakalanan başarının da desteğiyle 2021 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüyen ekonomimizde ikinci çeyrekte yüzde 22, üçüncü çeyrekte ise yüzde 7,4 oranında büyüme kaydedilmiştir. 2020 yılının aynı döneminde gerçekleşen yüzde 6,3’lük büyümeyi dikkate aldığımızda büyüme rakamımızda herhangi bir baz etkisinin olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.”

21,5 milyar dolarlık kasım ayı ihracatı bugüne kadarki en yüksek aylık ihracat olarak kaydedildi
İhracatta bütün yıl boyunca yakalanan ivmenin kasım ayında da devam ettiğine dikkati çeken Bakan Muş, ihracat rakamlarına dair şu bilgileri paylaştı:

“İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş olup, bu değer bugüne kadarki en yüksek aylık ihracatımızdır. Yıllıklandırılmış bazda ihracatımız 221 milyar dolara yükselirken, ocak-kasım döneminde ise ihracatımız 203,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam ile pandemi öncesi son yıl olan 2019 verilerinin çok üzerine çıkılmıştır. Yani bu veri de göstermektedir ki ihracatımızdaki artış baz etkisine bağlanamaz.”

Kasımda ithalat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,7 arttı

Bakan Muş, ithalatın ise kasım ayında 2020 yılı kasım ayına göre yüzde 26,7 artışla 26,8 milyar dolar olduğunu, ocak-kasım dönemi ithalatının ise 2020’nin aynı dönemine göre 22,9 artışla 242,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini dile getirdi. Kasım ayında gerçekleşen 48,3 milyar dolarlık ticaret hacminin en yüksek aylık dış ticaret hacmi olduğu bilgisini veren Muş, dış ticaret açığının ocak-kasım döneminde 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 13,6 azalışla 39,2 milyar dolara gerilediğini vurguladı. Kasım ayında hem ithalat hem de dış ticaret açığında enerji ithalatının etkisini gösterdiğini belirten Bakan Muş, “Enerji hariç bakıldığında kasım ayında ithalatımız 20,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş, ülkemiz 240 milyon dolar dış ticaret fazlası vermiştir” dedi.

Kasımda ihracatın ithalatı karşılama oranı enerji hariç 101,2 oldu

Kasım ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının 2020’nin aynı ayına göre 4 puan artışla yüzde 80’e ulaştığını belirten Muş, enerji hariç bu değerin yüzde 101,2 olarak kaydedildiğini belirtti. Muş, “Karşılama oranımız, ocak-kasım döneminde geçtiğimiz yıla göre 6,8 puan artışla yüzde 83,8’e yükselmiş, enerji hariç yüzde 98,3 olmuştur” diye konuştu.

“İhracatımızdaki artışlar geçici değil, kalıcı”

Avrupa Birliği üyesi birçok ülkenin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin tedarik ağı ile yatırımlarını Türkiye’ye kaydırdığını ifade eden Muş, şöyle devam etti:
“Örneğin, 2021 yılı Ocak-Temmuz dönemi itibarıyla 2019 yılına göre AB’nin Uzak Doğu'dan ithalatı düşen bin 87 üründe Türkiye’nin AB’ye ihracatı 3,7 milyar dolar artarak 11,9 milyar dolara ulaşmıştır. Benzer şekilde 2019 yılına göre ABD’nin Uzak Doğu'dan ithalatı düşen bin 146 üründe Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 1,5 milyar dolar artarak 3 milyar dolara ulaşmıştır. Aslında bu sonuçlar ihracatımızdaki artışın geçici değil, kalıcı olduğunu da göstermektedir.”

“Türkiye’de yatırımlar için hukuki güvencenin bulunmadığı yönündeki iddialar laf-ı güzaftır”

Türkiye’nin güçlü ve güvenilir bir tedarikçi pozisyonunda yeni yatırımlara ve yeni iş yapma modellerine kucak açtığına dikkati çeken Muş, “İçeride birileri siyasi saiklerle Türkiye’nin yabancı yatırımcı için güvenli bir liman olmadığını iddia etmektir. Dolayısıyla Türkiye’nin yabancı yatırımcı için güvenli bir liman olmadığı, Türkiye’de yatırımlar için hukuki güvencenin bulunmadığı yönündeki iddialar laf-ı güzaftır. Bunlar gerçeği yansıtmayan art niyetli söylemlerdir” dedi.

Bakan Muş, küresel ekonomide işleyişin bozulduğunu dile getirerek, “Böyle bir dönemde ülkemize yönelen yatırımlar Türkiye’nin yatırımlar için bir cazibe merkezi olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücretlilere yönelik iyileştirmeyi ivedi olarak gerçekleştireceğiz”

Bakan Muş, döviz kurlarında son günlerde yaşanan dalgalanmanın vatandaşlara minimum düzeyde yansıması için azami çaba sarf ettiklerine vurgu yaparak, “İşgücünün, emekçinin Türkiye’nin büyümesinden daha fazla pay alması için çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz” dedi.

Bakan Muş, çalışanları asla ve asla enflasyona ezdirmeyeceklerinin altını çizerek, “Asgari ücretlilere yönelik iyileştirmeyi ivedi olarak gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin üretim gücünü daha da artıracak ve yatırım ortamını daha da güçlendireceğiz” diye konuştu.

Bakan Muş’un konuşmasının ardından basın toplantısı TİM Başkanı İsmail Gülle’nin konuşması ile devam etti.

Mustafa Cenik - Sadettin Aliusta

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Anaokulunda kirpi operasyonu Aydın’ın Efeler ilçesinde İstiklal Anaokulu’nun bahçesindeki su giderine sıkışan bir kirpi, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerinin titiz çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, sabah saatlerinde Meşrutiyet Mahallesi Gençlik Caddesi üzerinde bulunan İstiklal Anaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde anaokuluna çocuklarını getiren veliler bir kirpinin su giderine sıkıştığını fark ederek durumu okul idaresine bildirdi. Kendi çabaları ile kirpiyi bulunduğu yerden çıkartamayan okul idaresinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri hızla yaramaz kirpiyi kurtarmak için çalışma başlattı. Kirpiyi görerek okul idaresine bildiren Emel Cem isimli veli, "Kirpiyi gördüm ve hemen okul idaresine söyledim. Okul idaresi de onlar da uğraştılar ama nasıl kurtarabileceklerini bilmedikleri için itfaiyeye haber çağırdılar. İtfaiye ekiplerinin sayesinde kirpi kurtarılacak ve doğal yaşamına geri bırakacaklar" dedi. Ekipler, kirpiye zarar gelmeden özgürlüğüne kavuşturulması için hummalı bir çalışma yürüttü. Özel ekipmanları ile çalışan itfaiye ekipleri kirpiyi kurtarmak için duvarı delip kirpinin ayaklarının sıkıştığı demiri demir makası ile kesti. Kirpi ekiplerin dikkatli ve duyarlı çalışmaları sonucu sıkıştığı yerden kurtarıldı. Gerekli kontrolleri yapılarak okul bahçesindeki otluk alana bırakılan kirpi bir süre sonra bölgeden uzaklaşarak gözden kayboldu. İstiklal Anaokulu idarecileri, şehirlerde yaşayan yaban hayvanlarının doğal ortamlarının korunmasının herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerine çalışmalarda gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti.
Çorum 10 ülkeden 77 bilim insanının katıldığı ’İrfan Geleneği’ sempozyumu başladı Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen "II. Uluslararası Türkistan’dan Anadolu’ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Sempozyumu"nda konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık, "Bugün, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana ve Koyunbaba’nın kucaklayıcı anlayışına ihtiyaç var" dedi. Türk Tarih Kurumu’nun katkıları ile Çorum Hitit Üniversitesi’nde düzenlenen “II. Uluslararası Türkistan’dan Anadolu’ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Sempozyumu”na Mısır, Kazakistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Fransa, İran, Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Avusturya, Rusya olmak üzere 10 farklı ülkeden 77 bilim insanı katıldı. Sempozyumda 52’si sözlü, 12’si çevrimiçi, 2 video konferans olmak üzere 66 bildiri sunulacak. Sempozyumda tüm bilimsel oturumlar karekod uygulamasıyla yurt içi ve yurt dışından interaktif olarak takip edilebilecek. Sempozyum açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık, Türkistan, Horasan, Irak’tan Anadolu’ya, Balkanlar’a kadar uzanan irfan geleneğinin 13 ve 14. yüzyıllarda dini ve manevi olduğu kadar siyasi, askeri, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeler üzerinde de belirleyici bir etkiye sahip olduğunu söyledi. İrfan geleneğini temsil eden Türkmen ata, baba, şeyh ve dervişlerinin “Fütüvvet ve Melamilik” ile olan güçlü bağın oluşmasında rol oynadığını dile getiren Doç. Dr. Işık, “Onlar fethedilen gerçek manada bir Türk yerleşkesinin nihayetinde yurduna dönüşmesinde etkili oldular. Bugün onlar tekke, zaviye, türbeleri, mescit, cami, medrese, kütüphane, çeşmeleri, dini ve tasavvufi eserleri ve dahi mesajlarıyla gönüllerimizde ve zihinlerimizde yer tutmaktadır” dedi. Işık, bugün modernitenin ayrıştırdığı, dağıttığı, kutuplaştırarak çatıştırdığı farklılıkları bir tehdit olarak görmek suretiyle aynılaşmayı dayattığı, din, inanç, gelenek ve örf namına yerel öğeleri çağ dışılıkla damgalayarak itibarsızlaştırdığı, saf dışı bıraktığı bir dönemde olunduğuna dikkat çekti. "Modern insanın bütün varlığa, kendi ırkına dahi acımayacak kadar insafsızlaştığı bir çağdayız" İnsan egosunun hormonlu bir şekilde beslendiği, suni, orantısız, kibir ile ilahi ve beşeri nizamın üstünde kendisine roller biçtiği arızi bir dönemde olduğumuzu dile getiren Doç. Dr. Zekeriya Işık, "Kadim erdemlerin yok sayıldığı tüm alemin, insanın sonsuz ve sınırsız hazlarına, ihtiraslarına hasredildiği, öyle ki aç gözlülükte modern insanın bütün varlığa, kendi ırkına dahi acımayacak kadar insafsızlaştığı bir çağdayız. Tüm patolojik arızalı anlayışın hayatı kuşattığı, adına rasyonel, pratik, pragmatik, diplomatik ve benzeri şekillerde ifade edilen etik ve ahlaki temelden yoksun bir takım yaklaşımlarla meşrulaştırılmaya çalışıldığı talihsiz bir zamandayız. Böylesi bir zamanda ve durumda Yunus Emre ile vücut bulan yaratılanı yaratanından ötürü seven, yetmiş iki milleti bir nazar gören, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin aslan ile ceylana aynı zaman ve mekanda adalet ve hakkaniyet şemsiyesi altında hayat bulunduran, Mevlana’nın kurulu düzene meydan okuyan, tüm dünyevi sınıfları ve sınırları kaldırarak ’ne olursan ol yine gel’ diyen, Koyunbaba’nın ’dirlik odunu yakın, geleni gideni hoş tutun’ himmetiyle güçlü bir şekilde ortaya konulan temelinde aşk ve sevgi bulunan bu birleştirici, kucaklayıcı ontolojik ve epistemolojik anlayışa olan ihtiyaç ortadadır. Bununla birlikte söz konusu irfan geleneğimizin emek, alın teri, zanaat, fedakarlık, paylaşmak, helal kazanmak, ahlaklı olmak gibi erdemlerinin işlenmesine de ziyadesiyle ihtiyaç olduğu da gözden kaçırılmamalıdır" diye konuştu. "Aleviliği doğru şekilde anlatmayı önemsiyoruz" Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemiyeti Başkanı Ali Rıza Özdemir de yaptığı konuşmasında, bilgi kirliliğinin önüne geçerek Aleviliği doğru şekilde anlatmayı önemsediklerini belirtti. Moğol istilasından sonra meydana gelen göçlerle birlikte Anadolu için yeni bir dönem başladığını hatırlatan Özdemir, "Horasan bölgesinden Anadolu’ya akan Türkmen aşiretlerinin içinde baba, ata, derviş ve şeyh olarak tanımlanan irfan ehli kimseler de yer almaktaydı. Bu dönemde Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması, asayiş, fütuhat ve iskan konularının çözülmesi, imar faaliyetleriyle toprakların şenlenmesi bahsedilen şeyh ve dervişlerin öncülüğünde olmuştu. Osmanlı sosyal hayatı için oldukça mühim olan zaviyeler, manevi temellere dayalı kurumlardı. Öyle ki ıssız beldeler ve stratejik noktalar ’gazi dervişler’ tarafından kurulan tekke ve zaviyeler eliyle birer yurda dönüşmüş ve kalkınmıştır. İşte Abdal Ata, bu dervişler arasında olduğu gibi, onun tabi olduğu Abdallar zümresi de Türk nüfusunun önemli unsurlarından biri olarak varlığını sürdürmekteydi. Anadolu’yu Türkiye yapan öncü şahsiyetler de bu kişiler ve bu Türk kitlelerdi" şeklinde konuştu. Başkanlık olarak, bugüne kadar Alevi ve Bektaşi tarihinin şemsiyesi altında toplanmış olay, olgu ve şahsiyetleri araştırmak, Türk tarihindeki yerini ortaya koymak ve yarına aktarmak amacıyla pek çok panel, konferans ve sempozyum tertip ettiklerini anlatan Özdemir, şunları kaydetti: "Bilgi kirliliğinin önüne geçerek Aleviliği doğru şekilde anlatmayı çok önemsiyoruz. Alevilik ve Bektaşilik Ansiklopedisi ile Aleviliğin Yazılı Kaynakları çalıştayları başta olmak üzere Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz beş büyük çalıştayımız da bu amaca hizmet etmektedir. Başkanlığımızda birçok konferans, panel ve temalı konserler düzenledik. Bundan sonra bu çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Temalı konserlerimi 2024 yılı içinde 50 ilimizde halkımızla buluşturacağız. 2024 ve 2025 yılları içinde Şah İsmail Hatayi, Anadolu’nun Horasanı Tunceli, Balkanlarda Alevilik ve Bektaşilik, Cemevleri: Dünü, Bugünü, Yarını, Aleviliğin Yazılı Kaynakları, Davut Sulari, Pir Sultan Abdal gibi birçok başlık altında yapacağımız sempozyumları planlamış bulunuyoruz. Kün-Ay isimli hakemli dergimiz yıl içinde yayın hayatına başlayacaktır." "Hedefimiz milli birliğimizi güçlendirmektir" Aleviliğin yakın tarihinin kayıt altına alınacağı sözlü tarih projesini bu yıl içinde başlatacaklarını aktaran Özdemir, "Bilimin namusuna sahip çıkan tüm akademisyenlerimizi, bu vesileyle çalışmalarımıza omuz vermeye çağırıyorum. Her zaman belirttiğim gibi pek çok alanda Alevi ve Bektaşi toplumuna hizmet götürmeyi görev edinmiş başkanlığımızın iki ana hedefi vardır. Bunlardan ilki her iş ve eylemde Alevi ve Bektaşi toplumunun rızalığını almaktır. Bu doğrultuda istişare etmekten bir an geri durmadığımızı gönül rahatlığıyla ifade edebilirim. İkinci ana hedefimiz ise milli birliğimizi güçlendirmektir. Başkanlık olarak bizi, biz yapan değerlerimize bağlı kalmak ve sahip çıkmak dışında; onu aktarmanın da peşindeyiz. Tüm işlerimizin temel motivasyon kaynağını işte bu iki ana hedef teşkil etmektedir. Alevi-Bektaşi toplumu için tarihi ve değerli bir süreçte bulunduğumuzun farkındalığında olarak çalışmalarımızı sürdürmekte olduğumuzu belirtmek istiyorum. İnşallah kararlılıkla yürüdüğümüz bu yolda daha çok iş üretecek ve daha fazla Can’ımıza ve cemevimizin kutlu eşiğine hizmette bulunacağız" ifadelerini kullandı. Sempozyum açılışına; Vali Zülkif Dağlı, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, İl Jandarma Komutanı J. Alb Naim Çetinkaya, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferans sonunda Çorum Valisi Zülkif Dağlı, İslam İşbirliği Teşkilatı İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Merkezi Orta Asya Bölge Danışmanı Prof. Dr. Ashirbek Müminov’a plaket verirken, Müminov ise Vali Dağlı’ya kaftan hediye etti.
Aydın Anaokulunda kirpi operasyonu Aydın’ın Efeler ilçesinde İstiklal Anaokulu’nun bahçesindeki su giderine sıkışan bir kirpi, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerinin titiz çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, sabah saatlerinde Meşrutiyet Mahallesi Gençlik Caddesi üzerinde bulunan İstiklal Anaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde anaokuluna çocuklarını getiren veliler bir kirpinin su giderine sıkıştığını fark ederek durumu okul idaresine bildirdi. Kendi çabaları ile kirpiyi bulunduğu yerden çıkartamayan okul idaresinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri hızla yaramaz kirpiyi kurtarmak için çalışma başlattı. Kirpiyi görerek okul idaresine bildiren Emel Cem isimli veli, "Kirpiyi gördüm ve hemen okul idaresine söyledim. Okul idaresi de onlar da uğraştılar ama nasıl kurtarabileceklerini bilmedikleri için itfaiyeye haber çağırdılar. İtfaiye ekiplerinin sayesinde kirpi kurtarılacak ve doğal yaşamına geri bırakacaklar" dedi. Ekipler, kirpiye zarar gelmeden özgürlüğüne kavuşturulması için hummalı bir çalışma yürüttü. Özel ekipmanları ile hummalı bir şekilde çalışan itfaiye ekipleri kirpiyi kurtarmak için duvarı delip kirpinin ayaklarının sıkıştığı demiri demir makası ile kesti. Kirpi ekiplerin dikkatli ve duyarlı çalışmaları sonucu sıkıştığı yerden kurtarıldı. Gerekli kontrolleri yapılarak okul bahçesindeki otluk alana bırakılan kirpi bir süre sonra bölgeden uzaklaşarak gözden kayboldu. İstiklal Anaokulu idarecileri, şehirlerde yaşayan yaban hayvanlarının doğal yaşam alanlarının korunmasının herkesin sorumluluğu olduğu vurgulayarak Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerine çalışmalarda gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti. (MU-OD-