ASAYİŞ - 08 Şubat 2017 Çarşamba 13:40

Kayapınar Belediyesinde 110 kişi işten çıkarıldı

A
A
A
Kayapınar Belediyesinde 110 kişi işten çıkarıldı

Diyarbakır’ın Kayapınar İlçe Belediyesine kayyum olarak görevlendirilen Kaymakam Mustafa Kılıç, belediyede terörle bağlantılı olduğu tespit edilen 110 kişinin işine son verildiğini belirterek, sadık bir şekilde çalışan işçilere dokunulmayacağını kaydetti.

Kayapınar Belediyesine kayyum olarak görevlendirilen İlçe Kaymakamı Mustafa Kılıç, kentteki yerel ve ulusal medya temsilcileriyle bir araya geldi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıç, belediyenin içerisinde farklı saiklerle hareket edenleri tespit ettiklerini belirterek, “Zabıtada ve diğer birimlerde problem vardı. Terör örgütü ile illiyeti ve iltisakı olduğunu tespit ettiğimiz kişilerin işine son verdik. Bizde 710 taşeron çalışan vardı. İş akdinin feshettiğimizin tamamı 110 kişi, 600 kişi ise devam ediyor. Hiçbirine dokunmadık. Evine ekmek götüren, gerçekten de sadık bir şekilde çalışan ve başka saiklerle hareket etmeyen hiç kimseye dokunmayacağız. İşimiz de olmaz zaten. Biz kimsenin rızkını kesmek derdinde değiliz. Birçoğunu gördük ki işe gelmiyor. Adamın nerede olduğu belli değil. 4-5 gün işe gelmeyenler var. Tutanak tutuyoruz. Belediyeden para alıyor, adam ortada yok. İş akitlerini feshettiklerimiz bu insanlar” dedi.

“Bütçe personel odaklı hazırlanmış”
Belediyenin daha önceki bütçesinin hizmet odaklı değil personel odaklı hazırlandığına dikkat çeken Kılıç, kendilerinin hizmete yönelik çalışacaklarını ve belediyenin bütün imkanlarını şehrin emrine sunmaya hazır olduklarını vurguladı. Projelerini anlatan Kılıç, “Birçoğu bitti, icraat aşamasına geçmek üzereyiz. Boşa harcayacak vaktimiz yok. Şehrin geleceğine yönelik bazı projeleri ortak kararlar çıkararak toplumun dinamiklerini de dikkate alarak hep birlikte yapalım istiyoruz. Perşembe günleri halk görüşmeleri yapacağız. Toplumun dezavantajlı kesimlerine eğilmeye devam edeceğiz. Belediyecilikle ilgili kim ne söz söyleyecekse onu da dinlemeye hazırız. Kapımız herkese açık, her fikir değerlidir. Yeter ki bu şehre katkı için bize birisi proje sunsun, akıl versin. Onu hayata geçirmeye hazırız. 1 aylık süre içerisinde ekiplerimiz kırsaldaki tüm köylerimizi dolaştı. Onların taleplerini dinledi. Yerinde incelemelerde bulundu. Şehir merkezinde tüm sokaklarımızı, yeni yapılaşan yerleri dolaştık. Sıkıntıları bir araya getirdik ve projelerimizi ürettik. Yaklaşık 34 köye taziye evi yapacağız. Yöredeki yas evlerinin önemini biliyoruz. Yaklaşık 208 metrekare alanda oluşturulacak yas evlerimizin projeleri bitti. İhale aşaması da bitmek üzere ve haftaya muhtemelen başlayacağız. Ayrıca tüm köy yollarının bize ait olan kısımlarını asfalt yapma kararı aldık. Onla ilgili projelerimiz de hazır. Bazı köylerimizde 20’ye yakın çocuk var ama anaokulu yok, kreş yoktu. Onların projeleri de bitti, onları da faaliyete geçireceğiz. İki tane büyük alan belirledik. Kadın yaşam evi ve gençlik yaşam evi adı altında iki tane büyük tesis kuracağız. Yaklaşık 3 bin 500 metrekare alan üzerine kurulu, içerisinde yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, kadın yaşam alanı, kafeler, toplantı salonları, kuaförler olacak. Dezavantajlı kesimlerimiz de bu hizmetlerden ücretsiz faydalanacak. İlçemizde yaşayan ne kadar engelli, düşkün, bakıma muhtaç insan varsa ekiplerimizden bunların tespitini istedik. Ev ev gezip onların taleplerini topladık. Vatandaşlarımızın talebi üzerine onların bütün bakımlarını biz üstleniyoruz. Düşkün olan, yatağa mahkum olan insanların, engellilerin bütün öz bakım hizmetlerini, evlerinin temizliğini, ütü gibi hizmetlerini biz yapacağız. Bu vatandaşlarımız için kurduğumuz bir engelli yaşam merkezi var. Birkaç gün içerisinde oranın açılışını da yapacağız. Burada engelli vatandaşlarımızı misafir edeceğiz. Çocukları engelli olan anneler çocuklarını buraya rahatlıkla bırakıp işlerini halledebilecek. Yaşlı vatandaşlarımız kamu kurumlarında işleri olduğu zaman bizim ekiplerimiz götürecek, sonra tekrar evine bırakacağız” diye konuştu.

“Uyuşturucuya karşı caydırıcı unsurları devreye sokuyoruz”
Uyuşturucu kullanma yaşının 12’lere kadar düştüğünü anımsatan Kılıç, uyuşturucuya karşı caydırıcı unsurları devreye soktuklarına da dikkat çekti. Uyuşturucu ile kati bir şekilde mücadele etme kararı aldıklarını vurgulayan Kılıç, şunları söyledi:
“Bununla kati şekilde mücadele etme kararı aldık. Hem emniyet ekiplerimiz, hem bizler hem de eğitim kadromuzla bu konu ile ilgili sık sık toplantı yapacağız. Bu çocukları uyuşturucu veya başka bir bağımlılık oluşturan maddeye karşı korumak zorundayız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Vatandaşımızın hizmetine sunacağımız ne madde varsa hayata geçirmeye hazırız. Bununla ilgili hükümetimizin desteği de arkamızdadır. Bir tane çocuğumuz bile eğer bir uyuşturucu müptelası olursa bunun sorumluluğunu kendimizde görürüz. Buna yönelik olarak konferanslar, seminerler, sinema gösterileri düzenleyeceğiz. Zararı ile ilgili olarak emniyetimizin yaptığı çalışmalar var. Onların bir tiyatro ekibi var. Gerekirse onları getireceğiz. Okul önlerindeki güvenlik tedbirlerimizi arttırıyoruz. Her okula ders saatleri boyunca bir tane gözlemci koyacağız. Okulun etrafında sıkıntılı tipler varsa onlara emniyete bilgi verilip müdahale edilecek. Kayapınar Belediyesi olarak borcu olmayan ve geliri fena olmayan bir belediyeyiz. Bu gelirleri hükümetimizin de destek olacağı parasal imkanları da kullanarak hızlı bir şekilde vatandaşımıza sunmak istiyoruz. Niyetimiz halis, inşallah sonumuz da hayır olur. Geçmiş yönetim şöyleydi böyleydi demek istemiyorum. Herkes biliyor zaten. Biz farklılığımızı hizmetlerimizle göstermek istiyoruz. İnşallah vatandaş da görür takdir eder. Diyarbakır’da görev yapan bütün kamu görevlilerine yönelik bir tehdit unsuru olduğu söylenmiyor. Canı veren Allah, korkumuz yok Allah’a şükür. Bu şekilde anılmak hoşumuza gitmiyor. Diyarbakır yaşanılabilir güzel bir şehir. Bu şehrin böyle şeylerle anılması gerçekten de benim içimi acıtıyor. Ben rahat bir şekilde sokağa çıkıp vatandaşla sohbet etmek istiyorum. Bunun için de bir korkumuz, çekincemiz yok.” 

Emrah Kızıl
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Feride 3. yılında da geldi Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde ’Feride’ isimli tilki Taşlı Yaylasında esnaflık yapan Faik Hancı’yı 3 yıldır yalnız bırakmıyor. Esnaf ve Tilki’nin dostluk görüntüleri cep telefonu kamerasına yansırken, esnafın tilkiyle olan dostluğu görenleri gülümsetiyor.Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde 2 bin 300 rakımlı Taşlı Yaylası’nda esnaf Faik Hancı ile tilki ’Feride’nin 3 yıldır süren dostluğu dikkat çekiyor. Kış aylarında hayvancılık yapan yaz aylarında ise Taşlı Yaylası’da işletmecilik yapan Faik Hancı 3 yıl önce dükkanının önüne gelen tilki ile tanıştı. Her yıl yaz aylarında Hancı’nın yanına beslenmek için gelen ’Feride’ isimli tilki bu yıl da geleneği bozmadı. Yaylacılık sezonunun açılmasından kısa bir süre sonra Hancıoğlu Konağı işletmecisi Faik Hancı’nın yanına gelen Feride isimli tilki, dostluğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Yaylanın maskotu haline gelen Feride isimli tilki ile Faik Hancı’nın 3. yılındaki ilk buluşması cep telefonu kamerasına yansırken, tilkinin zayıfladığı gören Hancı’nın diyalogu izleyenleri gülümsetti. Tilkiye yemek veren Faik Hancı, “Nihayet sonunda Feride geldi. Feride sen neredeydin gel bakalım. Ben 15 gün oldu burayı açalı sen neredeydin. Sen ne kadar zayıflamışsın böyle. Sen burada hiç kendine bakmamışsın ki. Feride sonunda meydana çıktı. Anca anladı benim geldiğimi. Feride gelmiş hoş gelmiş” ifadelerini kullandı.Yavrularının olduğu öğrenilen tilki her gün gelerek et ve köftesini alırken, kimi zaman ise bakkaldan bisküvisini almaya ihmal etmiyor. Faik Hancı’nın sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüleri gören vatandaşlar da Feride isimli tilkiyi görmek için Taşlı Yaylası’na gelirken, insanlara yakınlığı ile tanınan tilkiyi çocuklar da besliyor.“Feride artık buranın maskotu oldu”30 yıldır Taşlı Yaylası’nda bulunduğu belirten Hancıoğlu Konağı işletmecisi Faik Hancı, 3 yıl önce Feride ile tanıştığını dile getirdi. Feride’nin artık kendisi ile hayat sürdüğünü kaydeden Hancı, “30 yıldır bu yayladayım. 3 yıl önce güz mevsiminde bir tilki geldi. Bize yaklaşmıyordu. Artık sezonun bitmesini bekliyorduk. O bize yaklaşmıyordu ama biz ona sevgi göstermeye çalıştık. 2-3 gün boyunca yanımıza gelmesi için uğraştık. Tesisin önüne geldi. Kimse olmayınca yanımıza geldi. Uzaktan köfte ve et attık. Sonrasında daha da yaklaştı. Elimizden yemek yemeye başladı. Böylece bize daha da yaklaşmaya başladı. Bakkaldan bizden habersiz yemek almaya başladı. O anları sosyal medyadan paylaşınca herkes merak etmeye başladı. Tilkiyi görmeye gelenler bile oldu. Tilkinin çocuklarla arası da çok güzel. Artık bizimle beraber bir hayat sürüyor. 3 yıl oldu. Her gün gelip etini, köftesi alır. Bazen ise bakkaldan bisküvisini alır. İsmini ’Feride’ koydum. 2 tane oldular. Diğeri de geliyor ama o biraz daha kurnaz. Kışın kayalıklarda barınıyor. Bu sene yavrulamış. 3 yıl oldu yuvasını bulamadık. Artık yavrularınla beraber gelmesini istiyoruz. Bu tilkileri bazı insanların vurmamasını istiyorum. Taşlı Yaylası’nda 2 tane tilki var bunlar insanlardan kaçmıyor. Bu hayvanların bu dağlarda olması gerekiyor. Çocuklar bile burada tilkiyi yediriyor. Feride artık buranın maskotu oldu. Bu hayvan 3 yıl oldu hiçbir zarar vermedi” dedi.
Niğde Niğde’nin doğa harikası alanı çöplüğe dönüyor Niğde’nin Ulukışla ilçe sınırları içerisindeki Bolkar Dağları bölgesinde bulunan Meydan Yaylası, Karagöl ve Çinigöl’ü ziyaret edenlerin bilinçsiz davranışları ile bölgenin doğal güzellikleri tehlike altında. Onlarca endemik bitki türüne, ’sessiz kurbağa’ olarak da bilinen Toros kurbağasına (Rana Holtzi), yılkı atlarına ev sahipliği yapan bölgede tur şirketleri aracılığı ile gelenlerin çöp konteyneri olmasına rağmen gelişigüzel attığı çöpler, göl kenarına gelen kampçıların dünyanın tek sessiz kurbağa türünün doğal yaşamını etkilemeyecek mesafeye çadırlarını kurmamalarına doğaseverler isyan etti. Doğaseverler tarafından yapılan açıklamada, "Bern Sözleşmesi ile koruma altında bulunan Toros kurbağasının doğal yaşam alanı olan Karagöl’e sıfır mesafede kampçıların çadır kurması onların hayatlarını tehlikeye atıyor. Gelen kulüp üyelerinin neredeyse gölün içerisine girecek derecede kurbağaların yaşam alanına, endemik bitki türlerinin üzerine çadır kurmaları hiç doğru değil. Gerekli uyarıları yapmamıza rağmen bunu dikkate almadılar. Kamp yapan, bölgede doğa yürüyüşü yapanların bu doğa güzellikleri koruması gerekir" ifadelerine yer verdiler. Öte yandan bölgeye tur şirketleri aracılığı ile gelen ziyaretçilerin Meydan Yaylası’nda Niğde İl Özel İdaresi tarafından konulan çöp konteynerlerine rağmen gelişigüzel atılan çöpleri toplayan doğa severler ziyaretçileri eleştirdi. Bölgede yerli ve yabancı ziyaretçilere rehberlik eden, Dağcı Hikmet İçel şunları söyledi; "6 - 7 otobüs bölgeye gelip kontrol edilemeyecek sayıda bir insan topluluğuyla yürüyüş yapmak doğa yürüyüşleri içerisinde yer alan bir tanım değil ve hiç bir zaman olmayacak. 150 kişinin bağırarak iletişim kurduğu, avazı çıktığı kadar bağırıp türkü söylediği bir yerde doğayı dinleme imkanımız maalesef olmuyor. Göle sıfır çadır kurmak, burada vakit geçirmek bölgenin endemik türüne maalesef zarar vermektedir. Bölgede bulunan çöplerin dışarıya dağıldığını gören ve bunu göre göre çöp atan bir zihniyet kendine doğa severim demesin. Ekip liderlerinin bunları uyarmıyor oluşu ayrı bir durum belirtmek isterim.” Bölgede yılın belli dönemlerinde çıkan endemik bitki türü ters lalenin birkaç gün içinde bilinçsiz ziyaretler nedeniyle yok olduğunu ifade eden İçel, "Önceki geldiğimizde her yerde olan ters laleler birkaç gün sonra geldiğimizde hem koparılmış hem de üstüne basılarak ezilmiş durumda çok çok az kalmıştı. Yakın illerden gelen ellerinde poşet ve bıçakla göl etrafında ot toplayan yürüyüş gruplarını da gördük. Uyarmamıza rağmen devam ettiler. Aynı ekipte ekip lideri gözümün içine baka baka sigara izmaritini yere attı ve devam etti. Bu kontrolsüzlük böyle devam ettiği sürece korkarız ki yakında ne kurbağa kalır ne ters lale ne de çayır çimen” şeklinde konuştu.