ASAYİŞ - 02 Kasım 2016 Çarşamba 12:01

Kayıp kızından 8 yıldır haber alamıyorlar

A
A
A
Kayıp kızından 8 yıldır haber alamıyorlar

Gaziantep’te 10 yaşındayken kaybolan Gonca Gül Çelik’ten 8 yıldır hiçbir haber alınamadı. Kızının kaçırıldığını savunan Fatma ve Cuma Çelik çifti, kayıp kızları nedeniyle kimilerinin kendilerinden fidye istediğini, kimilerinin ise acıyı fırsat bilip, dolandırmaya kalktığını söyledi.

Gaziantep’in Kozluca mahallesinde oturan 5 çocuk sahibi Fatma ve Cuma Çelik’in 10 yaşında olan kızları Gül Gonca çelik, 15 Mart 2008 tarihinde halasına gitmek için evden ayrıldı. Bir daha evine dönmeyen baba aynı gün emniyete haber vererek, kızının bulunmasını istedi. Yaklaşık 3 yıl boyunca motosikleti ile birlikte her yeri arayan acılı baba Cuma Çelik, tüm çabalarına rağmen kızına ulaşamadı. 

Kimileri fidye istedi, kimileri dolandırmaya kalktı 

Sık sık emniyete ve yargı mensuplarına da ulaşan acılı baba, kızının arandığını fakat bir sonuç elde edilemediği yönünde haberleri aldı. Bu süreçte 2 kez kendisini fidye için arayanlar olduğunu belirten acılı baba bunlardan birinin yakalandığını diğerinin ise, saatlerce yaptığı telefon konuşmasına rağmen yakalanamadığını ifade etti. Kimileri falcı kılığında kimileri ise telefon açarak, kendisini kayıp kızı üzerinden dolandırmaya çalıştıklarını anlatan acılı baba, dolandırıcılardan da birinin yakalandığını söyledi. Baba Cuma Çelik, “Kızım kaybolduktan sonra telefonla arayıp fidye isteyenler oldu. 2 kişi fidye için aradı. Bu fidye isteyenlerden biri ile 2 saat boyunca telefonlaşmamıza rağmen, yakalanamadı. Birde dolandırmak isteyenler vardı. 250 TL para istedi. Bu şahıs yakalandı. Ben yavrumu ararken, birileri de bizden faydalanmak istedi. Bu nasıl bir insanlık, nasıl bir vicdan. Dolandırıcılar da çıktı, sahtekarlar da çıktı. Her şeyle karşılaştık” ifadelerini kullandı. 

Erdoğan’a ulaştı 

Acılı baba Cuma Çelik, 2014 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşmayı başardı. Bunun üzerine özel ekip kurularak, kaybolan Gül Gonca Çelik ile ciddi bir soruşturma başlatıldı. Yapılan araştırma ve sonuçlarda bazı izlere rastlanılmasına rağmen kızın öldürüldüğü ihtimali oldukça azaldı. İlk 3-4 yıl gibi zaman çalışma yapılmaması, hiçbir iz ve işaret bulunmaması nedeniyle oldukça zorlanan ekipler, soruşturmayı derinleştirdi.

Aile kızını kaçıranları affetmeye hazır 

Anne ve baba da aradan geçen yıllara rağmen kızlarını aramaktan vazgeçmedi. Halen çevreye astığı afişlerle kızına ulaşmayan çalışan aile, emniyet güçlerinden ve yargıdan gelecek iyi bir haberi bekliyor. Kızlarının kaçırıldığını savunan acılı aile kızını kaçıranları affetmeye hazır olduklarını belirterek, tek Cuma Çelik, “Kızım 15.Mart 2008 tarihinde öğle saatlerinde halasına gitmek üzere evden çıkıyor, bir daha evine dönmedi. Her yerde aradık, polise müracaat ettik. Ama yıllarca bir netice alamadık. 2008-2011 tarihleri arasında benim kızımı aramadılar. 2008’den 2016 yıla geldik. 8 yıldır evlat acısı tattıranlara sesleniyorum. Benim yavrumu getirsinler yada sağ olduğunu bileyim yeter. Bana kızımı, getirsinler benden canımı istesinler, razıyım. Başka bir isteğim yok. Onları affedeceğim, alnın çatısından öpeceğim. Bize gösterdik, bu evlat acısını yaşattık, bizi affet desinler. Önce Allah’ım affetsin derim sonra da bizim affettiğimizi söyleriz. Kızımı getirinler, ödüllendirmeye razıyım. Benim ekonomik durumum yok, ama evimde neyim varsa istesinler vereyim” ifadelerine yer verdi. 

8 yıldır bulunamamasında FETÖ parmağı iddiası 

8 yıldır kızının doğru düzgün aranmadığını savunan Cuma Çelik, özellikle 2008-2011 yılları arasında ise hiçbir şekilde arama yapıldığını vurguladı. Kızının dosyasına bakan tüm emniyet ve yargı mensuplarının incelenmesini isteyen Cuma Çelik, “2008’den 2011 yıla kadar aramayanları, aramayıp da aradığını söyleyenleri de yüce Rabbim’e havale ediyorum. Bu sürede evrak üzerinde arama yapmışlar. Kızımın dosyasının incelenmesini istiyorum. 3 Mart 2008 tarihinden bu güne kadar kimlerin imzası varsa hepsinin araştırılmasını istiyorum. Fetö’cü varsa ayıklanmasını istiyorum. Ben şüpheleniyorum. Çünkü Cumhurbaşkanımız, Başbakan iken, dosyaya bakan bazı yargı ve emniyet mensupları, ‘Cuma bey sen bu adama oy verirsen, bu adamı daha çok ararlar” demişti. Bunlar benim kızımı aramakla, bulmakla sorumlu olan kişiler. Kızımın dosyasına bakan kişiler. Savcı olsun, emniyet, müdürü ve emniyet amirleri oldu” şeklinde konuştu. 

Çocuklarını okula bile birlikte götürüyorlar 

Cuma Çelik, biri liseye biri ilköğretim ilkokulu olmak üzere 2 çocuğu bulunduğunu söyleyerek, kızı kaybolduktan sonra diğer çocuklarını okula bile yalnız göndermediğini söyledi.
Acılı baba, “Okula giden 2 çocuğumuzu ya annesi yada ben okula getirip, götürüyorum. Çünkü korkuyoruz. 8 yıldır bir evlat acısı çekiyoruz. Başka evlat acıları yaşamamak için böyle yapıyoruz. Ben korkuyorum. Ben çocuğumu okula teslim ediyorum. Geliyorum evime, çıkış saatini bekliyorum. Tekrar gidip, çocuğumu okuldan alıp eve geliyorum” ifadelerine yer verdi.
Acılı anne Fatma Çelik de her gün kayıp kızını bulma umuduyla göz yaşı döktüğünü belirterek, kendisinin de bu acıyı yaşatanları affetmeye hazır olduğunu söyledi. Anne Fatma Çelik, tek isteğinin kızlarına kavuşmak olduğunu da sözlerine ekledi.
Acılı anne ve baba, kızlarının halen hayatta olduğuna inandığını söyleyerek,bir an önce kızlarının bulunmasını istedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Garanti BBVA, yıla güçlü başladı Türkiye Garanti Bankası ilk çeyrek finansal tablolarını açıkladı. Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında, net kârı 22 milyar 479 milyon 583 bin TL oldu. Aktif büyüklüğü 2 trilyon 462 milyar 474 milyon 815 bin TL seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Garanti Bankası A.Ş., 31 Mart tarihli finansal tablolarını açıkladı. Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında, net kârı 22 milyar 479 milyon 583 bin TL oldu. Aktif büyüklüğü 2 trilyon 462 milyar 474 milyon 815 bin TL seviyesinde gerçekleşirken, ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 1 trilyon 853 milyar 956 milyon 245 bin TL oldu. Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten Garanti BBVA’nın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı yüzde 71 ile müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti. Müşteri mevduat tabanı yılın ilk 3 ayında yüzde 9,3 büyümeyle 1 trilyon 750 milyar 964 milyon 135 bin TL oldu. Güçlü sermaye odağını koruyan Bankanın sermaye yeterlilik oranı yüzde 15.4, özkaynak kârlılığı yüzde 36.0, aktif kârlılığı ise yüzde 3.9 seviyelerinde gerçekleşti. Konuyla ilgili bilgi veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “2024, ekonomide bir önceki yıl başlayan dengelenmenin devamı niteliğinde olurken, yılın ilk üç ayında parasal sıkılaştırma politikalarının doğal sonuçları bilançoyu etkiledi. Kredi büyümeleri regülasyonun belirlediği sınırlar içinde kalırken, fonlama maliyetleri üzerindeki baskı devam etti. Yılın geri kalanı enflasyonla mücadele ve sadeleşmelerin daha ön plana çıktığı bir dönem olacak. Enflasyonla mücadele ortamında yüksek faiz oranları devam etse de doğru ve sağlıklı politikaların sonuçlarının özellikle yılın ikinci yarısında görülmesini bekliyoruz. Enflasyonun, Merkez Bankası’nın hedeflediği seviyelere düşmesi durumunda mevcut sıkılaştırma adımlarının kontrollü şekilde gevşetilebileceğini düşünüyoruz. Ekonomide atılan doğru adımlar neticesinde artan öngörülebilirlik yabancı yatırımcı ilgisini de olumlu etkiliyor. Bilançolarımızda önemli bir ağırlığa sahip olan KKM’deki çözülmenin, TL mevduat faizlerindeki yüksek getiri ve kurdaki makul seviyeler sayesinde artarak devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. Recep Baştuğ sözlerini şöyle sürdürdü: “Şubat ayında uluslararası yatırımcılardan büyük ilgi gördüğümüz 500 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını gerçekleştirdik. Bu işlem; ABD tahvili + 409 bps (yüzde 8,375) seviyesine gelen fiyatlamasıyla son yıllarda bir bankanın gerçekleştirdiği en uygun maliyetli ‘sermaye benzeri borçlanma’ oldu. Türkiye’deki diğer bankaların da artan yurtdışı borçlanmalarını ve yabancıların taleplerini sektör açısından pozitif bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Banka olarak, sürdürülebilirlik konusuna odaklanıyoruz ve bu alanda iki ana başlık öne çıkıyor: iklim kriziyle mücadele ve kapsayıcı büyüme. Yeşil dönüşümü teşvik etmek ve bu alandaki farkındalığı artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız kümülatif finansman tutarı 6 milyar doları aşarken, bugün her 4 rüzgar enerji santralinden biri bankamız tarafından finanse ediliyor; bu da bizi bu alanda pazar lideri konumuna getirdi. 2006’dan bu yana kadın girişimcileri destekleme kararlılığımız, bankacılık sektöründe ve diğer endüstrilerde yeni programların ilham kaynağı oldu. Kadın girişimcilere yönelik programlar kapsamında sağladığımız finansman desteği son 5 yılda 200 milyar TL’yi aştı. Stratejik önceliklerimizden biri olan girişimcilik alanına büyük önem veriyoruz ve bu alan kadın girişimciliğinden teknoloji girişimciliğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Sürdürülebilirlik stratejimizi, dijitalleşmenin desteğiyle toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Aktif dijital müşterilerimizin sayısı 15.5 milyona ulaşırken, ana işlem adetlerinde şube dışı kanalların payı yüzde 98’e kadar yükseldi. Gelecekte ise yapay zekânın sektörü müşteri odaklı ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunma noktasında daha güçlü bir konuma taşıyacağını öngörüyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve sürdürülebilir büyüme stratejimizle, Garanti BBVA olarak Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bankamızın yılın ilk çeyreğinde ulaştığı sonuçlarda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, bize güvenen ve destekleyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.” Hesap dönemine ait faaliyet sonuçlarına ilişkin özet finansal bilgiler şöyle açıklandı: Ortalama aktif kârlılığı yüzde 3.9 oldu. Ortalama özkaynak kârlılığı yüzde 36.0 seviyesinde gerçekleşti. Ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek 1 trilyon 853 milyar 956 milyon 245 bin TL oldu. Toplam canlı krediler, TL krediler ve YP krediler pazar payları sırasıyla yüzde 10.8, yüzde 11.4 ve yüzde 9.6 seviyesinde gerçekleşti. Yılbaşından bu yana toplam müşteri mevduatları yüzde 9.3 büyüdü ve pazar payı yüzde 10.8 seviyesine geldi. Vadesiz mevduatların, toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 43 olarak gerçekleşti. Sermaye yeterlilik oranı yüzde 12.1 olan yasal limitlerin üzerinde yüzde 15.4 seviyesinde gerçekleşti. Donuk alacak oranı yüzde 1.9 seviyesinde gerçekleşti.
Trabzon Karları eriyen Sis Dağı misafirlerini ağırlamaya başladı Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlı Sis Dağı Yaylasında kış aylarında yağan yoğun karın erimesiyle birlikte yayla misafirlerini ağırlamaya başladı. Baharın gelmesiyle eriyen karların ardından yaz mevsimine doğru yayladaki turizm faaliyetlerinin artması bekleniyor. Trabzon’un Şalpazarı ilçesi ile Giresun’un Eynesil ilçesi sakinleri tarafından yoğun olarak kullanılan ve deniz seviyesinden 2 bin 182 metre yüksekteki Sis Dağı Yaylası üzerindeki kar örtüsünü büyük ölçüde attı. Yayla yoğun yapılaşmayla gündeme gelse de her mevsim farklı bir güzellik ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Trabzon-Giresun sınırında yer alan Sis Dağı yaylası Nisan ayının son günlerinde vatandaşların ilgisini çekmeye başlayarak adeta sezona "Merhaba" dedi. Her yıl Temmuz ayının dördüncü cumartesi günü Sis Dağı Şenlikleri’nin de yapıldığı yayla ziyaretçilerini bekliyor. 41 yıl sonra yeniden Sis Dağı’nda Yaylada karların erimeye başlaması ile yaylaya çıkan vatandaşlar arasında yer alan Ramazan Akat, 41 yıl sonra Sis Dağı’na çıktığını söyledi. Akat "Daha önce de gelmiştim buraya gençliğimde. 1983 yılında bu bölgeye gelip ilk elektrik trafosunun açılışında bulunmuştum. O günden beri bildiğim ve beğendiğim bir bölge burası. Doğal güzellik çok güzel bir şey, tertemiz hava, güzel tabiat. Herkesin içine bir sıcaklık ve güzellik duygusu aşılıyor. Deniz kenarlarında yanmaktansa bu yaylalarda efil efil esen bir rüzgarın altında yanmak çok daha güzel bence" dedi. Ankara’dan ilk defa Sis Dağı’na geldiğini ifade eden Emine Akat, "Trabzonluyum ancak Ankara’da yaşıyorum. Buraya ilk defa geldim. Çok beğendim gerçekten ve çok güzel. Anlatılmaz yaşanır derler ya tam olarak öyle işte. İnsan çok duygulanıyor. Şehir merkezinde sıcacık hava var ama buraya geliyorsunuz bu kar, toprak ve suyu görünce çok mutu oldum. Kesinlikle bir daha gelmek isterim. Zaten çocuklarım da artık bu tarafa taşınmayı düşünüyorlar. Ben son zamanlarda Karadeniz belgeselleri izliyorum. Herkesi buraya gelmeye davet ediyorum. Bu tarihlerde bu karı burada görmek çok güzel" diye konuştu. Sahilden 40 dakikada Sis Dağı’na çıkabilirsiniz Vakfıkebir’den geldiğini belirten Yavuz Cömert ise "Çocuklarla birlikte geldik, onları böyle dağlara ’Çıkaralım’ dedik. Tepelerde parça parça kar olsa da artık onlar da 5-10 gün içinde erir. Bu vakitten sonra burası Trabzonluların, Giresunluların bir numaralı yeri. Burası olsun, tepe tarafının olsun her hafta sonu ziyaretçileri oluyor. Sis Dağı 2 bin 182 rakımlı bir yayla. Bu civarın en yüksek dağı. Burada hafta içi, hafta sonu, özellikle yaz aylarında çayınızı içecek, mangalınızı yapacak yer bulamıyorsunuz. Gelecek olanlar sahilden yaklaşık 40 dakikada buraya gelebilir ve yayla havasını alabilirler. Günübirlik çok rahat gelinip gidilebilecek bir yer" ifadelerini kullandı.