GÜNDEM - 06 Nisan 2017 Perşembe 19:27

Kayseri’de Boydak kardeşlerin de yargılandığı FETÖ davası| Memduh Boydak: Milyonlarca insan bilmeden bize küfür ediyor

A
A
A
Kayseri’de Boydak kardeşlerin de yargılandığı FETÖ davası| Memduh Boydak: Milyonlarca insan bilmeden bize küfür ediyor

Kayseri’de 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında Boydak kardeşlerin ve ünlü işadamlarının da yer aldığı 68 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuksuz sanık Mustafa Boydak, "Dışarıda acımasız bir hayat var, gerekirse benim dosyam tefrik edilip, bu dosyadan ayrılarak hızlı şekilde karar verilsin, beraat verirseniz biz de küçük işlerimizi devam ettiririz" dedi.

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün 'il imamı' Sıtkı Baş'ın da aralarında yer aldığı 68 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması 250 kişilik Kayseri Adalet Sarayı Konferans Salonu'nda görüldü.

Hacı ve Bekir Boydak katılmadı, 12 tutuklu sanık hazır bulundu

Duruşmaya katılmayan Hacı Boydak sağlık sorunlarını gerekçe gösterirken, başka suçtan tutuklu Bekir Boydak da duruşmaya katılmayacağını bildiren dilekçe sundu. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Şükrü Boydak, Memduh Boydak, Necmi Somtaş, Halit Gazezoğlu, Hacı Osman Büyükata, Hamdi Kınaş, Mehmet Fındık, Mehmet Filiz, Mustafa Ahi, Mehmet Albayrak ve Nurullah İlgün, jandarma eşliğinde hazır edilirken, Mustafa Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak, Murat Bozdağ, İsmail Tuna'nın aralarında olduğu 17 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanık Abdurahman Haskaraman ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır edildi.

4 GÜNDE 100'E YAKIN TANIK DİNLENDİ

4 günde 90 tanıktan 86'sı dinlenirken, 4 tanığın mazeret bildirerek gelmediği, ayrıca 30 tanığın da celse arasında talimatla dinlenildiği öğrenildi. Gizli tanıkların da ayrıca celse aralarında dinleneceği belirtildi.

“Milyonlarca insan bilmeden bize küfür ediyor”

Tanık ifadelerine yönelik savunma yapan Memduh Boydak, "14 aydır tutukluyum. Suçumun halen ne olduğunu bilmiyorum. Özgürlüğüm, onurum, 60 yıllık ailemin mülkiyet hakkının peşindeyim. Derdimizi anlatamıyoruz. Asılsız gazete haberleri ile milyonlarca insanlar bilmeden bize küfür ediyor. Şirket ortağımıza yapılan 6 milyonluk havaleyi bile anlatamadık. 15 dakika bir bankadan sorulsa öğrenilebilir. 3 şey için tutukluyum. Bunlar, onurum, mülkiyet hakkım ve özgürlüğümdür. Şükrediyorum ki hırsızlık ve tecavüzden sizin karşınızda değilim" dedi.

Boydak'ın kızı babasını savundu

Öte yandan Memduh Boydak'ın yeni avukat olan kızı ilk kez babası için savunma yaptı. Av. Boydak, babasının 14 aydır tutuklu olduğunu ailelerinin mağduriyetinin giderilmesi için babasının tahliyesini istedi.
Şükrü Boydak ise 8.5 aydır tutuklu olduğunu, bypass olduğu için sağlık sorunlarından dolayı tahliyesini talep etti.

Mustafa Boydak ayrı yargılanmak istedi

Tutuksuz sanık Mustafa Boydak, tanık ifadelerine yönelik yaptığı savunmada, "Elimizde küçük işlerimiz kaldı, işlerimizi yürütmekte çok zorlanıyoruz. Eğer vergi rekortmenleri açıklanırsa göreceksiniz bu kardeşler yine ilk 10'da yer alacak. Vergilerimizi ödeyebilmek için hesaplarımız, mal varlıklarımız ve hisselerimiz üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını istiyorum. Dışarıda acımasız bir hayat var, gerekirse benim dosyam tefrik edilip, bu dosyadan ayrılarak hızlı şekilde karar verilsin, beraat verirseniz biz de küçük işlerimizi devam ettiririz" dedi.
Tutuklu sanık Halit Gazezoğlu ise, "Ben bu tutukluluğu hak etmedim. Suçsuz olduğuma inanıyorum. Bu iftiraları atanlardan, bu iddianameyi hazırlayanlardan daha çok vatanımı sevdiğimi her platformda anlatmaya hazırım. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
Tutuklu sanık Hamdi Kınaş da, "444 gündür tutukluyum, sağlığım bozuldu. Tahliyemi istiyorum" dedi.

“Benim ahım gitmiş, vahım kalmış”

Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır edilen tutuklu sanık Abdurahman Haskaraman da, "Benim ahım gitmiş, vahım kalmış. Tahliyemi istiyorum. Yaşasın Türk Cumhuriyeti" dedi.

Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda darbeci Albay Bülent Gürdoğan'a yapılan 6 milyon TL'lik havale ile ilgili HES A.Ş.'ye müzekkere yazılarak bilgi isteyecek. Tüm sanıkların banka hesaplarındaki tedbir kaldırılırken, Cumhuriyet Savcısı'nın firari sanık Ahmet Türkmen'in sahibi olduğu Türkmenler Petrol'e kayyum atanması talebini, mahkeme reddetti. Tutuklu sanıklar Abdurrahman Haskaraman ve Hacı Osman Büyükata'nın sağlık durumları ile ilgili Adli Tıp sevkine karar veren mahkeme, Büyükşehir Belediyesi'nden Kayseri'de düzenlenen Türkçe Olimpiyatları ile ilgili bilgi isteyecek. Mahkeme ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederken, duruşmayı 7 Ağustos'a erteledi.

İki duruşmada 9 tahliye verilmişti

Öte yandan, davanın 4 Kasım 2016'da görülen ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Bekir Boydak, İlyas Boydak ve Mehmet Karakaya, 12 Ocak 2017'de görülen ikinci duruşmada ise TMSF'ye devredilen Boydak Holding yöneticilerinden Murat Bozdağ ve Kılıçaslan Eğitim Vakfı yöneticileri Arap Ali Aksoy ile Nurullah Sarıöz, Tuna Çelik Kapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Tuna, Kayseri Mobilya Sanayicileri Derneği eski Başkanı Mahmut Alak ve Adem Çelik tahliye olmuştu. Daha sonra Bekir Boydak'ın, İstanbul'da başka bir FETÖ soruşması kapsamında yeniden tutuklandığı öğrenildi. 

Şeref Kahraman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Trafikte sürücüyü feci şekilde döven 3 şüpheli tutuklandı: O anlar kamerada Mersin’de trafikte yaşanan olayda bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartı getirildi. Olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşandı. Trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şehrimizin huzur ve güvenliğini bozan, trafik güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme izin verilmeyecektir" denilerek yapılan adli işlemler hakkında bilgi verildi.
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.