GÜNDEM - 13 Şubat 2019 Çarşamba 14:33

Kebapçı Aydoğdu: 'Pişman olacağım işi yapmam'

A
A
A
Kebapçı Aydoğdu: 'Pişman olacağım işi yapmam'

İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı'da, teknik direktör Fatih Terim ile kebapçı Selahattin Aydoğdu arasında yaşanan kavgayla ilgili davada “basit tehdit” ve “tehdit” suçlarından 6 ay, “kişisel verileri ele geçirip basın yoluyla yaymak” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası alan Aydoğdu, “Ben yaptığım şeyin arkasındayım. ‘Pişman mısın?’ dediler ‘değilim’ dedim. Pişman olacağım işi yapmam. Bana verilen cezaya itirazım yok” dedi.

İzmir'in Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi'nde 15 Temmuz 2017’de kebapçı sahibi Selahaddin Aydoğdu, iddiasına göre mekanını basmaya gelen dönemin Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile kendi restoranında tartıştı. Olayın ardından Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Terim'in “basit yaralama” suçundan cezalandırılması istenirken, Aydoğdu hakkında da “kişisel verileri ele geçirip basın yoluyla yaymak”, “hakaret” ve “basit tehdit” suçlarından dava açıldı.

Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinde Selahaddin Aydoğdu’nun sanık olarak yargılandığı davada, Aydoğdu’ya “kişisel verileri ele geçirip basın yoluyla yaymak” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilerek cezası ertelendi. Mahkeme ayrıca Selahaddin Aydoğdu’ya “hakaret” suçundan beraat kararı verirken, “tehdit” suçundan da 6 ay hapis cezası vererek, duruşmalarda pişmanlık duymamasından dolayı cezasını ertelemedi.

“Sürpriz olmadı”

Verilen cezanın kendisi için sürpriz olmadığını ifade eden Aydoğdu, “Böyle bir karar bekliyordum. Fatih Terim televizyonlarda mekanıma geldiğini beyan ediyor ama bu şikayetimiz için dava açılmıyor. Halka açık olduğu için orada dosya açılma gereği görmemişler, takipsizlik vermişler. Bu karar emsal olur. Artık herkes rahat rahat mekan basabilir. Yasak diye bir şey yokmuş. Mekan bastığı için ceza yatan bir sürü insan var. Bizim olayımız bir emsal olur herhalde. O yüzden bana ceza çıkmasını normal karşılıyorum. Gece saat 00.00’ı geçmişti mekanı da kapatmak üzereydik. Burada bir yanlışlık var. Bunu da anlayacaklar” dedi.

“Pişman olacağım işi yapmam”

Aldığı cezalar için avukatlarının gerekli başvuruları yapacağını açıklayan Selahaddin Aydoğdu, “Üst mahkemeye itirazımız olacak. İş yerimin dokunulmazlığını ihlal ettiği için davacı oldum. Bana 4 tane dava açtılar. Ben yaptığım şeyin arkasındayım. ‘Pişman mısın?’ dediler ‘değilim’ dedim. Pişman olacağım işi yapmam. Bana verilen cezaya itirazım yok. Basına belge sızdırmışım ondan da bana dava açılmış. O belgede benim telefonum da var. Vermiş olsam kendi numaramı niye vereyim. Hem yapıyorlar hem ağlıyorlar. Ben davacı olmadığım dosyadan ceza aldım. Formaliteden dava açmışlar. Ben yaralanmışım. İki dakika içinde geldi, kaçtı. Nasıl yaralanacağım? Yalandan imajını kurtarmak için böyle bir senaryo yaptı” diye konuştu.
Kendisine verilen cezalarda sürpriz olmadığını tekrarlayan Aydoğdu, “Üst mahkemeye itirazımız olacak. Gereğini yapacaklarına da inanıyorum” dedi.

Terim’e para cezası

Alaçatı’da Selahaddin Aydoğdu ile kavga eden ve Aydoğdu’yu darp ettiği iddiasıyla hakkında “basit yaralama” suçundan kamu davası açılan Fatih Terim’e de 3 bin lira para cezası verilmişti.  

Akın Küçükkurt - Ali Gözeten - Tolga Tahçı


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas (Düzeltme) 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle devlet kurumlarına gittiğinde birçok sorunla karşılaşıyor. Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlar da sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan kullandığım TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman problem oluyor. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.