SPOR - 16 Aralık 2012 Pazar 16:27

Kendinizi sakatlamayın

A
A
A
Kendinizi sakatlamayın

Medical Park Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Rasim Şerifoğlu, bilinçsiz sporun sakatlıklara sebebiyet verdiğini söyledi.

BURSA

“Spor yaralanması” denildiğinde insanların aklına ilk başta profesyonel sporcuların geldiğine dikkati çeken Şerifoğlu, “Ancak orana baktığımızda spor yaralanmasına maruz kalanların yalnız yüzde 5’inin profesyonel sporcular olduğunu görüyoruz. Yaralanmalara maruz kalanların yüzde 95’ini sporu bilinçsizce yapanlar oluşturuyor” dedi.
Şerifoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yüzde 95’lik kesim bir kısmı zayıflama uğruna, forma girme amacıyla bilinçsiz bir şekilde spor yapıyor. Bir kısmı da halı sahalarda yapılan maçlarda sakatlanıyor. Burada da aynı şekilde bilinçsiz yapılan sporun zararları karşımıza çıkıyor.”

Spora başlamadan önce uyulması gereken önemli kurallar olduğunu kaydeden Op. Dr. Şerifoğlu, “İlk önce insanın kendi vucüdunu tanıması gerekiyor. Spor yapacak kişinin vücudunun, yaş grubunun, sağlık durumunun hangi spora elverişli olduğunun bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. İkincisi spor yapacak kişi temel konularda eğitilmiş olmalı. Özellikle hangi hareketlerde zorlanırsa nasıl ağrılar oluşabilir ve bunlardan nasıl kaçınabilir, ayrıca sakatlık durumlarında ilk tedavi nasıl olmalıdır? Spor yapacak kişinin bu tip bilgileri öğrenmesi gerekir” dedi.
Şerifoğlu, “Dizinde kireçlenme olan birine, birden bire ‘sen yürüyüş yapacaksın ya da koşacaksın’ diye denilemez. Hasta kendi aldığı kararla iyi geleceğini düşünerek yürüyüşe başlayabilir. Bu durumda sporun yararından çok zararı olur. Ya da hasta dizlerinde kireçlenme olduğunu dahi bilmeyebilir. Muayene olmakta fayda var. Muayene sonucu dizlerinde kireçlenme olan birisine koşu yerine yüzme tavsiye edilebilir” diye konuştu.

Op. Dr. Şerifoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Spor yaralanması sonucu gelen bazı hastalarıma diyorum ki; ‘Spor sağlığa zararlıdır’ Tabii biraz şaşırıyorlar. Ancak bilinçsiz ve kuralına uygun yapılmayan spor sağlığımıza fayda sağlamak bir yana önemli zararlar verebilir. Sapasağlam iken spor yapacağım diyerek kendini sakatlayan çok hastamız geliyor. Özellikle halı sahalarda... Bir de şöyle durumlar var; son olarak gelen bir hastam dizleri kireçli, zor yürüyebiliyor, eklem hareketlerini yapamıyor, ancak buna rağmen evine koşu bandı almış. Evde koşu bandında spor yapan hastamızın eklemlerinde sürtünme arttığı için ağrıları da daha artmış.”

Spor yaralanmalarının iki sebepten kaynaklandığını belirten Şerifoğlu, “Birincisi kişinin kendisinden kaynaklanan bozukluklardır, bir diğeri de çevre şartlarının bozuk olmasıdır. Kişinin kendinden kaynaklanan bozukluklar aşırı şişman olması ya da dizlerinde kireçlenmesi olan birinin o bölgeyi aşırı zorlaması veya aşırı hırslı olup mutlaka ben bu işi başaracağım deyip, vücuduna kaldırılabileceğinden fazla yüklemesidir. Çevre faktörlerinin bozuk olmasına ise halı sahada maç yaparken uygun bir ayakkabı giyilmemesini ve eldiven kullanmadan kaleye geçilmesini örnek gösterebiliriz” dedi.

ISINMAYI İHMAL ETMEYİN

“Bunların dışında 19.00’da maçımız vardı. Maça 5 dakika kala gidelim başlayalım gibi bir yaklaşımın olmaması gerekiyor” diyen Şerifoğlu, “Spor öncesinde ısınma ve esneme egzersizleri çok önemli. Kaslarımızı yeterince esnetmez ve ısıtmazsak ani hareketler sonucu direk yırtılma oluşabilir. Yırtılmada ameliyata kadar gidebilecek yaralanmalara neden olabilir. Bu nedenle spor öncesi ve spor sonrası yapılacak hareketler çok önemli. Spor sonrasında yapılan hareketler de erken dönem yorgunluğunu önleme amaçlıdır” şeklinde konuştu.

Spor yaralanmalarının büyük çoğunluğunun basit hasarlardan oluştuğunu dile getiren Şerifoğlu, “Yüzde 30 gibi de uzun süreli tedavi gerektiren sakatlıklar meydana gelebiliyor. Hasarın ilerlemesini engellemek çok önemli. Biz buna ilk tedavi diyoruz. En basitinden akut durumlarda o bölgeye buz uygulamak ve o bölgenin yukarıya kaldırılması ve sabitlenmesi önemli. Bunların yapılmasının ardından acil olarak bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Halı sahada yaralanıp çıkıkçıya gidip 10-15 gün sonra ağrıları geçmeyince bize gelenler var. Bu tip durumlarda en korktuğumuz şey özellikle tedavisi gecikmiş damar yaralanmaları ya da sinir yaralanmalarıdır ki, en çok aşırı sıkmalarda veya kontrole gelmeyen hastalar üzerinde oluşabiliyor. Bunlar da kalıcı sakatlıklara varabilir. Spor yaralanmaların çok küçük bir kısmında ameliyat gerekiyor. Doktora gelmekten çekinmesinler, takipteki amacımız kalıcı hasarların oluşmasını engellemek” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul OYAK Çimento, BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’ne dahil oldu OYAK Çimento, Borsa İstanbul (BIST) tarafından oluşturulan ve kurumsal sürdürülebilirlik performansı yüksek şirketlerin yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik ve BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’ne dâhil oldu. TCC Group Holdings’e ait küresel çimento şirketi Cimpor’un Türkiye çimento pazarındaki markası olan Oyak Çimento, sürdürülebilirlik odaklı büyüme stratejisi kapsamında önemli bir başarıya imza attı. Türkiye çimento sektörünün önde gelen şirketlerinden OYAK Çimento, BIST Sürdürülebilirlik Endekslerine girmeye hak kazandı. Borsa İstanbul’da işlem gören ve sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin paylarının yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik Endeksi ve Sürdürülebilirlik 25 Endeksi, şirketlere bu alandaki çalışmalarını göstermek için önemli bir platform sağlarken, ESG kriterleri doğrultusunda yatırım yapan yatırımcılar açısından da güvenilir bir zemin sunuyor. "Uzun vadeli değer oluşturma taahhüdümüzü pekiştiriyoruz" Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan OYAK Çimento Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CIMPOR Global CFO’su Eralp Tunçsoy, bu başarının stratejik bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: "Küresel ölçekte CIMPOR ile birlikte yürüttüğü ortak çalışmaların ve Türkiye çimento sektörüne yön veren yatırımların bir sonucu olarak BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olmamız, OYAK Çimento’nun sadece güçlü finansal performansının değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal sorumluluk alanındaki kararlılığının da somut bir göstergesi. Global çimento devi TCC Group Holding çatısı altında ‘Globalde Lokal Oyuncu’ vizyonumuzla, 2050 Net-Sıfır hedefimize yönelik attığımız yenilikçi adımlar, alternatif yakıt kullanımındaki liderliğimiz ve uluslararası standartlardaki raporlama başarımız, bizi sektörde farklılaştıran temel unsurlar. Bu başarı, tüm paydaşlarımıza olan uzun vadeli değer oluşturma taahhüdümüzü pekiştiriyor. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolculuğumuzda, tüm çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın katkısıyla sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz." Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OYAK Çimento CEO’su Murat Sela şunları dile getirdi: "Şirketimizin BIST Sürdürülebilirlik Endekslerine dahil edilmesi, OYAK Çimento olarak yıllardır büyük bir titizlikle yürüttüğümüz sürdürülebilirlik yolculuğumuzun en prestijli onaylarından biri. Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanlarında benimsediğimiz sorumlu iş anlayışımız ve uzun vadeli değer oluşturma hedefimiz doğrultusunda sürdürülebilirlik odağımızı tüm iş süreçlerimizin merkezinde tutmaya devam edeceğiz." Finansal başarının temeli sürdürülebilirlik Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek uzun vadeli değer oluşturma stratejisi ile hareket eden OYAK Çimento, bu kapsamda hayata geçirdiği yenilikçi uygulamalarla sektördeki önemli konumunu güçlendiriyor. Türkiye’de sektörünün ilk Net-Sıfır hedeflerinden birini veren ve doğrulatan grup olarak, Avrupa’daki en agresif azaltım planlarından birini ortaya koyan OYAK Çimento, 2050 karbonsuz bir gelecek hedefine yönelik çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Bu vizyon doğrultusunda, şirket son iki yılda küresel çapta yaklaşık 400 milyon euro tutarında sürdürülebilirlik odaklı yatırım yaparak hem çevresel etkiyi azaltmayı hem de uzun vadeli kârlılığı artırmayı hedefliyor. Çevreci yaklaşımlarının somut bir göstergesi olarak, 2024 yılı itibarıyla kullanılan toplam ısıl enerjinin yüzde 28,6’sını alternatif yakıtlardan elde eden şirket, Türkiye ortalamasının iki katından fazlasına karşılık gelen bu oranla sektörün öncüleri arasında konumlanıyor. Ayrıca 2024 yılında Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) çerçevesinde ilk raporlamasını gerçekleştiren şirket, sürdürülebilirlik stratejilerini ve iklim risk yönetimi yaklaşımlarını ulusal ve uluslararası standartlara uygun şekilde paylaşıyor.
Bayburt Vali Eldivan’dan kurum amirlerine talimat: "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Bayburt’ta İl İdare Şube Başkanları Toplantısı gerçekleştirildi. Vali Mustafa Eldivan başkanlığında düzenlenen toplantıda, kamu hizmetlerinin etkinliği ve kurumlar arası koordinasyon konuları masaya yatırıldı. Kurum amirlerinin, şube müdürlerinin katılımıyla yapılan toplantıda Vali Eldivan, kamu hizmetlerinin verimli, etkin ve vatandaş odaklı bir anlayışla yürütülmesinin temel öncelik olduğunu vurguladı. Eldivan, kamu kurum ve kuruluşlarının tam bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmasının, hizmet kalitesini artıracağını ifade etti. Toplantı kapsamında, 2025 yılı içerisinde il genelinde yürütülen çalışmalar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. İl genelinde Sunulan hizmetlerin mevcut durumu, devam eden projelerdeki son aşamalar ve gelecek döneme ilişkin stratejik hedefler detaylıca ele alındı. "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Vali Eldivan, vatandaşlara sunulan hizmetlerin herhangi bir aksaklığa mahal verilmeden sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi. Genel iş ve işlemlerin titizlikle yürütülmesi konusunda kurum müdürlerine kesin talimat veren Eldivan, kamu disiplininin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda Vali Eldivan, 2025 yılı boyunca özveriyle görev yapan tüm kurum amirleri ve personele teşekkür ederek, yeni dönem çalışmalarında başarılar diledi.
Malatya Malatya’da ‘Terörsüz Türkiye" konferansı AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansında yaptığı konuşmada, "Terörün Türkiye’ye yıllık maliyeti yaklaşık 140 milyar dolardır. Bu sorun sadece bir veya iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız. Biz çocukların ölmediği, silahların konuşmadığı bir Türkiye istiyoruz" şeklinde konuştu. Milletvekili Babacan konuşmasında, "Hiçbir siyasi kaygı duymadan, oy hesabı yapmadan, ‘yeter ki Türkiye kazansın, yeter ki milletimiz kazansın’ diyerek bu tarihi sorumluluğu üstlenen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum" dedi. Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansı, Kongre ve Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, konferansın amacının, toplumsal farkındalığı artırmak ve terörün her türlüsüne karşı ortak bir duruş sergilemek olduğunu söyledi. Başkan Geçit, "Terörsüz Türkiye" hedefinin birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ve güçlü demokrasinin hâkim olduğu bir Türkiye ideali olduğunu ifade ederken, " Terör; sadece can güvenliğimizi tehdit eden bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal huzurumuzu, kardeşliğimizi ve ortak geleceğimizi hedef alan büyük bir tehdittir. Bu nedenle terörle mücadele, yalnızca güvenlik güçlerimizin değil; milletçe hepimizin ortak meselesidir. "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmanın yolu ise, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, ortak değerler etrafında kenetlenen bir toplumsal bilinçten geçmektedir. "Terörsüz Türkiye" süreci, yüzyıllardır kangrene dönüşmüş önemli bir süreci ele alıyor. Bu sorun ülkemizin tüm enerjisini alan, ekonomik ve insan kaynaklarına darbe vuran bir sorundur. Bu ciddi sorunun kökten çözümlerle ortadan kalkması için sadece elini değil gövdesini de taşın altına koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Sayın Babacan’da kurulan komisyonda çok önemli görevler üstlendi, hazırlanan raporların tüm süreçlerinde aktif bir şekilde yer aldı. Ülkemizin en ciddi sorununun çözümünde sorumluluk alması bizim için gurur vesilesidir" şeklinde konuştu. AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan ise, terörün toplumsal yapıya verdiği zararlar, demokratik kazanımlar, milli dayanışmanın önemi ve terörle mücadelede toplumsal farkındalığın rolü üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı değerlendirerek, terörün yalnızca güvenlik boyutuyla değil; sosyal, kültürel ve demokratik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede gelinen nokta, milli dayanışmanın önemi, kardeşlik ikliminin güçlendirilmesi ve demokratik kazanımlarımız üzerine konuşan Milletvekili Babacan, "Terörsüz bir Türkiye hedefi, sadece devletimizin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Milli birlik ve kardeşlik duygularımızı güçlendirdiğimiz ölçüde, terörün zemin bulması da imkânsız hale gelecektir" dedi. Milletvekili Babacan, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinin, terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, "86 milyonunun tamamı olarak, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla, Çerkeziyle, Laz’ıyla; Sünnisiyle, Alevisiyle, gayrimüslimiyle yıllardır terör belasından çok çektik, artık bu meseleyi hep birlikte hareket ederek, ülkemizin hem bugününü hem de yarınlarını düşünerek bitirmemiz gerekiyor. Bu mesele çözülmezse, yarın başka bir terör ve şiddet biçimiyle karşımıza çıkar. Ben buradan iki önemli lidere, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. 6 aylık süreçte gördüm ki inanılmaz bir samimiyetle, bu işin çözülmesi için uğraşıyorlar. Hiç bir siyasi kaygı olmadan, "oy kazanırım veya kaybederim" kaygısı taşımadan "yeter ki ülkemiz kazansın milletimiz kazansın yeter ki Türkiye kazansın" diye bu soruna bakan, bu uğurda her türlü fedakârlığı yapan, her türlü sorumluluğu üstlenen kararlı bir duruş sergiliyorlar. Gösterdikleri ufuk ve liderlikten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu sorun sadece bir ve iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye’ vizyonunun devlet ve millet projesi olduğunu, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini isteyen herkesin bu süreçte aktif rol alması gerektiğine yürekten inandıklarını sözlerine ekleyen Milletvekili Babacan, terörün Türkiye’ye yıllık yaklaşık 140 milyar dolar maliyet oluşturduğunu, bu büyük mali kaybın Türkiye’nin ekonomik büyüme hamlelerine ciddi zararlar verdiğini, milli gelirin ise 5 trilyon dolar seviyesine ulaşabileceğini dile getirdi. Devletin bütün kurumlarının eşgüdüm içinde çalışmasıyla birlikte son yıllarda terör eylemlerinin ciddi biçimde gerileme olduğunun altını çizen Milletvekili Babacan, silahın ve şiddetin olduğu yerde hiçbir şeyin konuşulamayacağını, toplumun her kesiminin sorunlarının ortak irade, karşılıklı diyalog ve milli birlik ve dayanışma içerisinde çözülebileceğini hatırlattı. Milletvekili Babacan, konuşmasının sonunda konferansı düzenleyen Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt Kent Konseyine teşekkürlerini sundu. Soru-cevap bölümüyle devam eden programda katılımcılar, terörle mücadele, toplumsal barış ve demokrasi konularında görüş ve düşüncelerini paylaşma imkânı buldu. Konferansı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, MHP İl Başkanı Gökhan Gök, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, MHP Yeşilyurt İlçe Başkanı Süleyman Emre, MHP Battalgazi İlçe Başkanı İlhan İlhan, Malatya Hacı Bektaşı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, sivil toplum ve meslek örgütleri yetkilileri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş takip etti.