KÜLTÜR SANAT - 17 Kasım 2017 Cuma 12:47

Kerkenes kazısında Demir Çağı'na ait kurt figürü bulundu

A
A
A
Kerkenes kazısında Demir Çağı'na ait kurt figürü bulundu

Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) tarafından yürütülen Kerkenes kazısında Demir Çağı'na ait olduğu düşünülen kurt figürü bulundu.

Kerkenes’in 2017 yılı çalışmalarının Mayıs ayında başladığını ve Temmuz ortasına kadar devam ettiğini belirten AGÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Burak Asiliskender, kazıya bu yıl yeni bir açma ile devam ettiklerini ifade etti. Yeni açma alanı ile sarayın etrafının daha fazla genişletildiğini ve daha fazla buluntuya ulaştıklarını kaydeden Doç. Dr. Burak Asiliskender, özellikle kurt figürünün döneme dair yeni ipuçlarına ulaşılmasını sağladığını dile getirdi.

Yeni bulgular yeni ipuçları veriyor

Kurt figürünün Yakın Doğu ve Önasya’da rastlanan bir figür olmamasından dolayı önem taşıdığına işaret eden AGÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Baturayoğlu Yöney ise “Hem Mezopotamya ve İran kültürleriyle hem de Orta ve Batı Anadolu ile ilişkisi olduğunu düşündüğümüz Kerkenes’de şimdiye kadar, Ankara’nın daha batısında Eskişehir’de bulunan Frig kültürüyle ilişkili buluntulara rastladık. Bu, bize bölgedeki kültürel ve ticari ilişkiler konusunda fikir veriyor. Ancak bu yılki kazılarda farklı fikirler veren değişik buluntulara da ulaştık. Bu buluntuların arasında en öne çıkan da kurt figürü. Aslında betimlenen, Yakın Doğu’da ve Önasya’da rastlanan bir kurt değil. Bize de o nedenle ilginç geldi. Bunun dışında geyikler, yaban keçileri gibi figürlere de rastladık. Ayrıca oyuncak, maket ya da bir bezeme dizisinin parçaları olduğunu düşündüğümüz çeşitli mimari detayları betimleyen parçalara da ulaştık” dedi.

Hattuşa'dan daha büyük bir yerleşim alanı

Kerkenes’in yerleşim alanı olarak Orta Anadolu’da bilinen en büyük sit alanı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Nilüfer Baturayoğlu Yöney, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kerkenes’in yüzey alanı Hitit başkenti Hattuşa’dan büyük. Üstelik, şehir merkezinin dışında yerleşim alanı olmadığını bildiğimiz Hattuşa’dan farklı olarak, buranın dış alanının yaklaşık 1 buçuk kilometreye 2 buçuk kilometre eninde olduğunu ve tamamen dolu olduğunu biliyoruz. Tamamen dolu olması sokaklarla birbirinden ayrılmış, konut yapıları ve bunların içinde insanların ve hayvanların yaşadığı yerleri ifade ediyor ve burada ciddi bir nüfus olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar büyük bir nüfusu beslemek için hem çevresinde tarım ve orman alanları hem de hayvancılık gibi yiyecek üretimine dönük sistemlerin olması gerekiyor. Yapının en önemli özelliği de bu zaten. Ancak yerleşimin çok kısa olduğunu biliyoruz, belki 80-100 yıl ya da 3 veya 4 nesil kadar Bu da siti farklı kılıyor. Altta başka bir yapı katmanı yok. Sadece aynı yapının kendi içinde değişmiş olduğunu görüyoruz. Ancak erozyon ve yangın nedeniyle yapılar hakkında üçüncü boyut bilgimiz, dolayısıyla elimizde sergileyecek malzememiz yok. Çünkü yapılar genelde temel ya da taban seviyesine kadar korunmuş durumda. Üst yapının da savaş ya da yağma ile yok edildiğini düşünüyoruz çünkü yapıların genelde bilinçli olarak yakıldığını ve yıkıldığını izledik” ifadelerini kullandı.

Deneysel kazı alanı ve ziyaretçi evi için çalışma yapılacak

Söz konusu nedenlerle yapının üçüncü boyutuna dair bilgi olmadığı için Kerkenes’de deneysel bir arkeoloji alanı oluşturulacağını kaydeden Doç. Dr. Nilüfer Baturayoğlu Yöney, ayrıca kazı alanının çok ulaşılabilir yol üzerinde olmaması ve neler yapıldığının takip edilememesinden dolayı, Sorgun’un yakın komşusu olan Şahmuratlı köyünün merkezinde bir ziyaretçi merkezi yapılacağını da sözlerine ekledi.

Kerkenes kazısı hakkında

Yozgat ile Sorgun arasında kalan Kerkenes Vadisi’nde, 1993 yılında The Oriental Institute of the University of Chicago’nun, ODTÜ ile başlattığı kazılardır. Erozyon ve yangın nedeniyle üçüncü boyuta dair çok fazla bilgiye ulaşılamayan Kerkenes kazı alanının Demir Çağından kaldığı düşünülmektedir. Eldeki buluntulara göre burada bir saray ve çevresinde yerleşim alanları olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Kazıyı, iki yıl önce AGÜ Mimarlık Fakültesi devralmıştır. 

Selma Kara

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Taksi durağında dehşet anları kamerada Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evinin geçimini sağlamak için taksi şoförlüğü yapan oğlunun durakta darp edildiğini öğrenen anne şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. İddiaya göre, Karadeniz Ereğli ilçesinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlamaya çalışan 19 yaşındaki Özay Kızıl, aynı durakta taksicilik yaptığı öğrenilen T.Y. ve M.A.’nin şiddetiyle karşılaştı. Daha önce geçirdiği motosiklet kazası sebebiyle iki kez beyin ameliyatı geçiren Kızıl, durağın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde bir tartışma sonrası darp edildi. Evini geçindirmek için çalışan oğlunun şiddete maruz kaldığını kendisine ulaştırılan güvenlik kamerası görüntüleriyle öğrenen anne Özlem Ak, 2 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan anne Ak, “Oğlum eve alın teriyle ekmek getiriyor sanıyorduk meğerse kan teriyle getiriyormuş” dedi. Oğlu Özay Kızıl’ın saldırganlardan korktuğunu söyleyen anne Ak, “Görüntüler elime geldi. Daha önce de çocuğuma üç kez yapılmış aynı kişiler tarafından, benim çocuğum korkuyor. Neyle tehdit ediliyor bilmiyorum. Ben yardım istiyorum. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Çocuğum küçüklüğünden beri çalışıp bize bakıyor. İki kız kardeşi var. Ben bir yerde çalışmıyorum. Çocuğumun getirdiği parayla geçiniyoruz. Çocuğum alın teri getiriyor derken kan teri getiriyormuş. Neden yani bu, bütün annelere, bütün büyüklere sesleniyorum. Bana yardımcı olun. Çocuğum neden dayak yiyor” diye gözyaşı döktü. Oğlu Özay Kızıl ile görüştüğünde “Konuyu kapat anne” dediğini söyleyen Ak, “Çocuğum korkuyor. Üç aydır çocuğumu tanıyamıyorum. Savcılığa gittik şikayetçi olduk. Ben çocuğumun hayatından endişeliyim. İki yıl önce motosiklet kazası geçirdi. İki kere beyin ameliyatı oldu. Ameliyatlı olduğu halde çalışmaya çalışıyor. Bu dayağın sebebi ne? Benim çocuğum ne yapmış da dayak yiyor. Ben görüntüleri izledikçe içim parçalandı. Anne olarak ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Olay sonrası taksi durağının başkanını aradığını söyleyen anne Özlem Ak, “Durak başkanını aradım. Olay üç gün önce olmuş. Daha hiçbir şey yapmamış. Pazar günü toplantıyı beklediğini ve ceza keseceğini söyledi. Ben de durak başkanına ‘Bu ceza beni tatmin etmez. Bu olayın sebebini öğrenmek istiyorum. Neden benim çocuğum sürekli bunlar tarafından darp ediliyor. Çocuğuma ne yaptırmak istiyorlar. İstedikleri ne, bunu öğrenmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu darp edenlerden birinin telefonunu aldım. Kendisini aradım. Çocuğumu neden darp ettiklerini sorup, beyin ameliyatı geçirdiğini hatırlattım. Bana ‘Sen bu konuyu kapat. Sonu iyi olmaz’ deyip kardeşinin de avukat olduğunu söyledi. Ben gariban biriyim ben uğraşamam diye düşündüler. Kardeşi avukat olan önüne geleni darp mı etsin” ifadelerine yer verdi.
Niğde Niğde’de yağışlar tarım arazilerine zarar verdi Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar; son günlerde etkili olan dolu ve yağmur yağışı sonrası birçok tarım arazisinin zarar gördüğünü belirterek, üreticilere TARSİM sigortası yaptırmaları konusunda çağrıda bulundu. Veli Kenar yaptığı açıklamada Niğde’de son günlerde etkili olan dolu ve yağmur nedeniyle tarım arazilerinin zarar gördüğünü belirterek üreticilere yardımcı olunacağına dair beklentilerini dile getirdi. Kenar; "Son günlerde ilimizde yağışlar etkisini gösterdi. Bu etkili olan yağışlar neticesinde bölgesel olarak dolu yağışı, yağmurun etkisini arttırmasıyla sel meydana geldi. Dolu ve yağmur yağışı fazla olan bölgelere baktığımızda Kiledere, Alay ve Ağcaşar’da dolu yağışı nedeniyle tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Patates ekimlerinin devam ettiği şu günlerde buğday ve hububat gibi ürünlerimiz meydana gelen selden dolayı zarar gördü. Geçen yıla oranla baktığımızda buğdaylarımızın boyu 20-30 santim olması gerekirken, bu yıl 40-50 santim. Buğdaylarımızın boyu normalinden büyük olunca etkili olan dolu nedeniyle buğday ve arpa gibi hububat ürünlerimizde zarar meydana geldi. Yine ilimizde Aktaş, Ovacık, Ballı ve Güllüce gibi köylerimizde de etkili olan dolu ve yağmur sonrası tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Çiftçilerimize her zaman hatırlattığımız gibi TARSİM sigortalarını yaptırmaları konusunda uyarılarda bulunmuştuk. Artık küresel ısınmayla birlikte bu tür yağışların bundan sonra da devam edeceği öngörülüyor. İlimizde meydana gelen tarım arazilerinin zarar görmesiyle ilgili gerekli bilgiler verildi ve gidilip incelemeler yapıldı. Yapılan incelemeler neticesinde devletimizin nasıl bir destekleme yapacağını şuan itibariyle bilmiyoruz ama önümüzdeki günlerde devletimizin yardımcı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.