POLİTİKA - 28 Mayıs 2015 Perşembe 19:06

Kılıçdaroğlu: 'O kent özel bir yasayla kurulacak'

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 'O kent özel bir yasayla kurulacak'

"Merkez Türkiye Projesi"sinin bütün Türkiye’yi kapsadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "İşin kalbinde mega kent var. O kent özel bir yasayla kurulacak. Herhangi bir kent olmayacak" dedi.

NTV’deki "Liderler Konuşuyor" programına konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP’nin "100 yılın projesi" diye tanımladığı "Merkez Türkiye Projesi"ne yönelik konuşan Kılıçdaroğlu, "Merkez Türkiye projesinde Türkiye’yi limanları olmayan, denizi olmayan ülkelerin küresel limanı haline getireceğiz. Asıl hedefimiz bu" dedi.

"Türkiye’yi 21. yüzyılın lideri yapacağız" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin coğrafi avantajlarının üstünlüğe dönüştürüleceğini belirtti. Mega kent oluşturulacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Projeye ilham veren dünyada üç proje daha var. Gene ülkeler arasında iletişimi sağlayan, ekonomik birlikteliği sağlayan üç önemli proje var. Bu dördüncü büyük proje, diğerlerinden çok daha güçlü bir projedir" ifadelerini kullandı.

"MERKEZ TÜRKİYE’NİN KALBİNE MEGA KENT VAR"

"Merkez Türkiye Projesi"sinin bütün Türkiye’yi kapsadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "İşin kalbinde mega kent var. O kent özel bir yasayla kurulacak. Herhangi bir kent olmayacak. Eğer tanımlanırsa bu mega kent 82. kent olacak. Özel yasası çıkacak, alanı belirlenecek o özel yasada. Bugün yeri belli değil. Yerini tek başına siyasetin belirlemesi doğru da değil. Uluslararası kuruluşların, yine bu konudaki önemli bizim iş dünyamızın aktörlerinin ve bu konuda çalışan devlet planlama gibi ya da bürokrasinin önemli isimlerinin oturup karar almaları lazım" dedi.

Merkez Türkiye’ye yönelik iktidarın eleştirilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Projemizi tam kavradıkları kanısında değilim. İktidar partisi proje üretemez, üretmiyor da zaten. Bir ekonomik programı da yok. Sayın Kemal Derviş ve arkadaşlarının ortaya koyduğu programı sürdürüyorlar. Ama o program Türkiye’yi krizden çıkarma programıydı. Ufku açık olan, geleceği gören, Türkiye’yi bilgi toplumuna taşıyacak olan bir programları yok. Lojistik üssü değil bu. Bu mega kentte teknoparklar olacak, hafif sanayi olacak. Buradan katma değeri yüksek ürünler üretilecek ve gönderilecek, ihracat yapılacak. Burası aynı zamanda bir bilgi kenti olacak. Aynı zamanda kültür, sanat kenti olacak. Bu aynı zamanda bütün dünyanın özellikle katma değeri yüksek ürün üreten ve ihracat yapan bütün merkezlerin can damarı olacak, böyle bir alan planlıyoruz. Dolayısıyla onların projeyi yeteri kadar kavradıkları kanısında değilim. Kafaları da çok karışık zaten. Ne diyeceklerini de tam kestiremediler. Çünkü ilk açıkladığımızda dediler ki, ’efendim benim kitabımda vardı bu.’ Sayın Davutoğlu dedi. Doğru, kitabında bir ’merkez’ sözcüğü geçiyor ama o merkez Türkiye değil."

"OTOBÜSÜN ARKA KOLTUĞUNDA HAZIRLANMIŞ BİR PROJE DEĞİL"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Merkez Türkiye’ye yönelik, "Otobüsün arka sıralarında hazırlanmış bir proje" sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Otobüsün arka koltuğunda hazırlanmış bir şey yok aslında. Belki onlar öyle hazırlamış olabilirler ona bir şey demem. Siyaseten eleştiriye de saygı duyarım. Ama o eleştirinin de kendi içinde biraz tutarlı olması lazım. Biz bu projeyi hazırlarken oturup tek başımıza hazırlamadık. Bu projenin hazırlanmasında finansçılar vardı. Üstelik bu finansçılar sıradan finansçı değil. İş dünyasından önemli isimler vardı, onların görüşlerini aldık" diye konuştu.

"YENİ BİR VAADİMİZ YOK"

CHP’nin yeni bir seçim vaadi olup olmadığını ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Yani bir vaadimiz yok. Ama tanıtım filmlerimiz yeni olacak, televizyonlarda bunlar dönecek. Maliyetleri biraz daha yüksek olacak bunların biraz uzun olduğu için. Son sözümüzü söyledik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan, Türkiye’yi bilgi toplumuna taşıyacak olan; parti projeleriyle, öngörüleriyle, dünyayı okumasıyla sadece ve sadece CHP’dir. Bunu gayet net, açık ve özgüvenle söylüyorum" dedi.

“İMAM HATİP OKULLARINI KURAN BİZİZ”

CHP’nin iktidar olması durumunda "İmam hatipleri kapatıp kapatmayacağı"na açıklık getiren Kılıçdaroğlu, "Hayır, onlar kendi kendilerine paranoya kuruyorlar. İmam hatip okullarını kuran biziz. Ben her imamın her hatibin çok iyi eğitim almasını isterim. İki yabancı dil bilmesini, felsefe okumasını, toplumu daha iyi aydınlatmasını isterim. Eğitimden niye korkacağız? Var olan eğitim istemi Türkiye’yi geriye götürüyor. Bütün dünyada yapılan araştırmalarda bu çok açık görülüyor. İmam hatipler kapatılmayacak" dedi.

Türkiye’yi bilgi toplumuna taşımak istediklerini, herkesin inancını, dinini öğrenmesi gerektiğini, burada hiçbir tereddütlerinin olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Niye karşı çıkalım? Hangi gerekçeyle karşı çıkalım? Aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Yok öyle bir şey" dedi.

Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin yaşam tarzına, inancına da müdahale etmeyeceklerini ifade ederek, inanç siyasete bulaşmadığı sürece, her inancın kendileri açısından saygı görmesi gerektiğini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.