SAĞLIK - 20 Ağustos 2014 Çarşamba 10:08

Kilo vereyim derken sağlığınızdan olmayın

A
A
A
Kilo vereyim derken sağlığınızdan olmayın

Beslenme ve diyet uzmanı Kudret Karaca, yanlış diyetin birçok hastalığa neden olduğunu belirtti.

Gözde Akademi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Kudret Karaca, diyetin uzman kişiler tarafından hazırlanması gerektiğini ifade ederek, "Doğru diyet, kişinin yaşı, boyu, kilosu ve cinsiyetine göre hazırlanmalıdır. Kişinin o anda sahip olduğu ya da daha önce geçirmiş olduğu hastalıklar da diyet programı hazırlanırken göz önünde bulundurulmalıdır" dedi.

Karaca, yanlış diyetin birçok hastalığı da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, "Yanlış diyet, böbrek fonksiyonlarında bozulmaya, karaciğer fonksiyonu bozukluklarına, ani şeker düşmelerine, ani tansiyon düşmelerine kadar birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır. O yüzden diyetin, uzman kişiler tarafından yazılmasından yanayız. İnternetten gündelik diyetlerin kullanılmasına karşıyız" ifadelerini kullandı.

"KİLO VERMEK İSTEYEN İNSANIN KİLOSUNA GÖRE DİYET HAZIRLANIR"
Karaca, diyetin kilo vermek isteyen insanın kilosuna göre hazırlanması gerektiğini belirterek, "Daha hızlı kilo vermek adına yapılan yanlışların başında az yemek gelir. Az yiyerek metabolizma hızımızı daha da yavaşlatırız. Biz kilo vermek isteyen insanın yiyeceği miktarı kilosuna göre belirleriz. Örneğin 120 kiloluk birine 800-900 kalorilik bir diyet verirsek hem tansiyon hem de şekerde oynamalara neden oluruz. Ayrıca verdiği kiloları fazlasıyla geri alır. O yüzden kişiye göre diyet, öğün atlamadan düzenli aralıklarla az az ve sık sık yiyerek yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

Hızlı kilo vermenin zararlarına da değinen Karaca, "Hızlı kilo vermek, kalbe zarar verir. Tansiyondan kalbin büyümesine kadar hızlı kilo vermenin zararları vardır. Özellikle kasları eritebilir. Çünkü yağ depoları eridikten sonra direk kaslardan erimeye başlayacaktır. Bu da kas kayıplarına neden olabilir" dedi.
Karaca, spor ve egzersizin belirli zamanlarda ve düzenli olarak yapılması gerektiğini kaydederek, "Spor ve egzersiz yemekten hemen önce ya da sonra değil de ya yemekten 1-2 saat önce ya da yemekten 1-2 sonra yapmak doğrudur. Kişinin yaşı, boyu, kilosu ve cinsiyetine göre spor ve egzersiz saati değişiklik göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"SU İÇEREK KİLO VERMEYE ÇALIŞMAK DOĞRU DEĞİL"
Sadece su içerek kilo verilemeyeceğini dile getiren Karaca, "Toplumumuzda, su içerek kilo vermek gibi bir hassasiyetimiz var. Su, kilo vermeye yardımcıdır. Su, kilo verdirmez. Su, vücutta kırılan yağların idrarla atılmasına sebep olduğu için kilo vermede çok önemli bir rol oynar ama sadece su içerek kilo vermeye çalışmak doğru değildir. Diyet ile birlikte düzenli su tüketimi kilo verdirebilir" diye konuştu.

FERDİ DURDU
MALATYA  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.