DİĞER SPORLAR - 03 Temmuz 2019 Çarşamba 13:52

Kırkpınar’ın son şampiyonu Orhan Okulu bu yıl da iddialı

A
A
A
Kırkpınar’ın son şampiyonu Orhan Okulu bu yıl da iddialı

2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivan olarak altın kemer kazanan Orhan Okulu, bu yıl da çok iyi bir hazırlık süreci geçirdiğini belirterek, iddiasını sürdüreceğini söyledi. Okulu hedefinin altın kemeri 3 yıl üst üste alarak altın kemerin ebedi altın kemerin de ebedi sahibi olmak istediğini belirtti.

2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivan olarak altın kemeri kazanan Orhan Okulu, 658. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi İHA muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Antrenman takvimleri, hazırlık süreçleri, yeni puanlama sistemi, başpehlivan Recep Kara’nın Kırkpınar’a katılmaması, özel hayatı ve beslenme süreçleri ile ilgili samimi açıklamalarda bulunan Okulu, “İnşallah 2018 yılında olduğu gibi bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım” dedi.

“Bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım”
Kırkpınar’ın son şampiyonu Başpehlivan Orhan Okulu, “6-7 aydır bir kış sezonumuz geçti. Kış sezonunda tabi haftanın 6 günü antrenman yaparak geçti. 1 ay kala da Kırkpınar’a, Antalya’nın Korkuteli Yaylası’nda kampımız sürdü. Bir ay boyunca da biraz daha tempolu antrenmanlar yaparak, kros koşuları yaparak hazırlandık Kırkpınar’a. İnşallah 2018 yılında olduğu gibi bu yılda Kırkpınar’da iddialıyım” diye konuştu.

“Altın kemerin ebedi sahibi olmak istiyorum”
8-9 yaşında babasının teşvikiyle yağlı güreşlere başlandığını belirten Okulu, "Yağlı güreş atalarımızdan gelen bir spor, peygamber sporumuz. Benim için gurur verici bir spor. Hedefim altın kemeri 3 yıl üst üste alarak altın kemerin ebedi sahibi olarak Antalya’ya götürmek istiyorum” dedi.

“Rakiplerime göre cüssem küçük olduğu için destek görüyorum”
Antalyalı başpehlivan, Kırkpınar’da güreşseverlerden aldığı teveccühün sebeplerini açıklayarak, “Desteklerinden dolayı herkese teşekkür ediyorum. Tabi biz bazı Başpehlivanlara göre biraz daha cüssemiz küçük. Küçük olduğu için biraz daha sempati görüyoruz güreşlerde. 20 kilo 30 kilo ağır rakiplerimiz var. Onun için güreş severlerden biraz daha fazla sempati ve destek görüyoruz” ifadelerini kullandı.

"Recep Kara Kırkpınar'a çıkmalıydı"
Deneyimli pehlivan Recep Kara'nın Kırkpınar'a katılmamasını da değerlendiren Orhan Okulu, "Geçen yıl haksızlığı uğradığını söyledi. Ama nasip Kırkpınar’a çıkmadan bu işin bir şeyi olmaz. Çıkması gerekiyordu" diyerek, Recep Kara’nın Kırkpınar’a katılmama kararını eleştirdi ve yeni puanlama sisteminin kendisi açısından olumlu olduğunu söyledi.

"Oturduğumda bir kuzu yemiyorum"
Nasıl beslendiğini anlatan Okulu, "Eskiler anlatırdı. ‘Bir pehlivan oturduğunda bir kuzuyu tek başına yermiş’ diyorlar. Ama şu anda öyle bir şey yok yani. Normal bir insanın yediği kadar ancak yiyorum bende. Ama atalarımızdan duyuyoruz, bu efsaneleri, eskiden yiyorlarmış. Ama şu anda bir kuzu yiyemez pehlivan. Küçük yaşımda başladığımda rahmetli Cengiz Elbeyi örnek alıyor, onun gibi olmak istiyordum. Antalya’ya altın kemeri getirmeyi hedefliyordum ve bu amacımı başardım. Buradan tüm güreş severleri Sarayiçi Er Meydanı’na bizleri izlemeye bekliyorum” dedi. 

Orhan Okulu’nun Antrenörü Kemal Yılmaz da Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonunu yapan herkese teşekkür ettiklerini belirterek, “Son yağlı güreş antrenmanlarımızı yapıyoruz ancak bu bölgede en azından soyunma, duş gibi imkanların olabileceği küçük bir tesis oluşturulmasını rica ediyoruz. Böyle bir küçük sıkıntımız var. Onu da sayın Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’dan rica ediyoruz” diye konuştu.

Koray Ustabaşı 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.