EKONOMİ - 23 Ekim 2017 Pazartesi 11:47

Kivi hasadına rezervasyonlu katılım

A
A
A
Kivi hasadına rezervasyonlu katılım

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde başlayan kivi hasadına turistler büyük ilgi gösteriyor. Öyle ki hasada katılım rezervasyonla yapılıyor.

Olgunlaşan kivileri hasat eden üretici Cemil Cılız’ın Danimarkalı, Avustralya ve Almanyalı turistlerden oluşan misafirleri vardı. Yaklaşık 20 kişilik turist kafilesi önce bahçede yer alan etnik ürünleri inceledi. Bahçede kahvaltı yapan turistler daha sonra hasada katıldı. Ellerine kovaları alan ve bahçede kivi toplayan turistlerin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Avustralyalı Bitten Pedersen daha önce hiç kivi parkına gelmediğini belirterek, “Burada yaptıkları iş çok değerli, yaptıkları işle ilgili bilgi aldık. Çok beğendim. Daha önce hiç bu kadar taze kiviye dokunmamıştım” dedi.

Danimarkalı Dyvelce Jaspers de daha önce hiç kivi bahçesi görmediğini belirterek, “Burada olmak çok heyecan verici bir tecrübe oldu. Burada olmakta çok mutluyum. Ülkem Danimarka’da kivi ağacı yoktur. Biz kiviyi marketlerden alırız. Onlarda ham halde olur. Bu kadar lezzetli ve taze olmazlar” diye konuştu.

Danimarka’dan Türkiye’de bulunan evinde zaman zaman kalmaya geldiğini dile getiren Anders Hedelund ise kivi bahçesinde hasat yapmanın çok heyecan verici bir deneyim olduğunu söyledi. Daha önce hiç kivi ağacı görmediğini belirten Hedelund, kivinin ağaç üzerinde, yukarılarda yetişmesini ise çok ilginç bulduğunu dile getirdi.

"TURİZM DENİZ, KUM VE GÜNEŞTEN İBARET DEĞİL"

Turizmin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını göstermek için tarım, kültür ve turizmin bir arada yaşandığı bir ortam oluşturmak istediğini belirten işletme sahibi Cemil Cılız ise “Tesislerde gelen misafirlerimiz oldukça memnun kalıyor. Hasat zamanı büyük rağbet görüyoruz. Bazı misafirler kurduğumuz çadırlarda kalıyor. Yaz sezonu hafta sonu 500 kişi tesisimize giriş çıkış yapıyor. Yaklaşık 10 ton hasat yapıyoruz bu yıl. Seneye 12-15 ton hasat yapmayı umuyoruz. Kivi üretimi çok zor olmayan ama çok su isteyen bir ürün. Raf ömrü çok uzun. Kabuğu çok kalın. 2.5-3 liradan kilosunu veriyoruz. Çok değil ama yapacak bir şeyimiz yok. Gelen misafirlerimiz ise hasada katılmak için yaz ayında rezerve yaptılar, hasada katılmak istediklerini belirttiler. Kendi istekleri üzerine bizler de onları hasada aldık ve kahvaltı ikram ettik” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.