SAĞLIK - 15 Ocak 2016 Cuma 15:48

Kızılkaya: 'Vücudumuz artık H1N1 virüsüyle daha tanışık'

A
A
A
Kızılkaya: 'Vücudumuz artık H1N1 virüsüyle daha tanışık'

İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bedia Kızılkaya, özellikle risk altındaki gruplar için alınacak tedbirleri sıralarken, vücudumuzun geçmişe oranla H1N1 virüsü ile tanışık olduğunu söyledi.

İzmir'de, Ege Üniversitesi Hastanesine domuz gribi şüphesiyle kaldırılan F.K. (55), eşlik eden diğer hastalıklarının da olması sebebiyle hayatını kaybetti.

Olağanüstü ve panik yapacak bir durumun olmadığını belirten İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bedia Kızılkaya, özellikle risk altındaki gruplar için alınacak tedbirleri sıralarken, vücudumuzun geçmişe oranla H1N1 virüsü ile tanışık olduğunu söyledi.

Ege Bölgesinde halk arasında “domuz gribi” olarak bilinen H1N1 virüsü nedeniyle ölüm vakaları yaşanırken, pek çok hastanın domuz gribi şüphesiyle tedavi altına alındığının öne sürülmesi, bilgi kirliliğine neden oluyor. İzmir’de Ege Üniversitesi Hastanesine domuz gribi şüphesiyle kaldırılan 55 yaşındaki F.K., eşlik eden hastalıklarının da olması sebebiyle hayatını kaybetti.
Domuz gribi vakası ve alınacak tedbirleri sıralayan İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bedia Kızılkaya, İzmir’de hayatını kaybeden hastanın sadece domuz gribi nedeniyle vefat etmediğini ifade etti. Panik yapacak bir durumun kesinlikle olmadığını kaydeden Kızılkaya, vücudumuzun, hastalığın çıktığı ilk yıl olan 2009 yılına göre H1N1 virüsü ile daha tanışık olduğunu risk altındaki grupların bu virüse karşı daha fazla tedbir alması gerektiğini söyledi. Kızılkaya, domuz gribi şüphesiyle tedavi altına alındığı söylenen hastalar için de “Her hastaya domuz gribiymiş gibi, her hasta grip gibi yaklaştığımızda alacağımız tedbirler domuz gribine de alınmış oluyor” dedi.

“ÖLÜM SEBEBİ SADECE DOMUZ GRİBİ DİYEMEYİZ”
Gribin bulaşıcı ve insanı paçavraya döndüren bir hastalık olduğunu belirten Kızılkaya, şöyle konuştu:
“Eşlik eden hastalığı varsa, örneğin altta yatan akciğer hastalığı, kanser hastalığı veya kalp hastalığı varsa, 65 yaş üstüyse, 2 yaş altıysa zaten gribal hastalığa yakalandığında yoğun bakıma yatacak seviyeye de gelebilir, ölüme götürebilir. Ege Üniversitesinde takip ettiğimiz bir hastada H1N1 izole edildi ama o hastanın ölüm sebebinin sadece domuz gribi olduğunu söyleyemiyoruz. Beraberinde başka hastalıklarının da olduğu ve bu hastalıkların ölüme sebebiyet verebileceğini biliyoruz. Biz grip olmamak için uğraşalım. Bunu üç-beş günde atlatabiliriz, hastaneye yatmamız gerekebilir, yoğun bakımda yatmamız gerekebilir. Mümkünse hasta olmamak için çalışalım. Başta aşı olalım, kişisel hijyen tedbirlerine dikkat edelim.”

“PANİK YAPACAK BİR DURUM YOK”
Domuz gribine karşı vücutlarımızın 2009 yılına göre nispeten daha tanışık olduğunu, hastalık ilk çıktığında yaşanan yabancılığımızın artık olmadığını ifade eden Kızılkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “O dönem vahim bilinmezlik ve ölüm tabloları vardı ama şu geldiğimiz günde H1N1’den de H3N2’den de ölümler olacak ki zaten yıllardır oluyordu. Olağanüstü, panik yapacak bir durum yok. Önlemi alacağız, sağlıklı besleneceğiz, hareketli bir yaşam süreceğiz, aşımızı olacağız.”

VÜCUDUMUZ ARTIK H1N1’İ TANIYOR
Domuz gribine artık ‘domuz gribi’ demediklerini ‘mevsimsel grip’ tabirini kullandıklarını söyleyen Kızılkaya, H1N1 virüsünü artık dolaştırdıklarını belirterek, “Bu hem ortalıkta dolaşan virüslerden biri, hem de vücudumuzun artık tanıdığı bir virüs. İlk çıktığı zaman vücudumuz da tanımıyordu, biz de bilmiyorduk. ‘Domuz gribi’ dediğimiz virüs, influence virüsünün bir alt grubudur. Dolayısıyla domuz gribi olduğunu ancak Ankara’daki Halk Sağlığı Laboratuvarının çalışması neticesinde öğreniyoruz. Her hastaya domuz gribine yakalanmış gibi, her hasta gripmiş gibi yaklaştığımızda alacağımız tedbir domuz gribine de alınmış oluyor. Domuz gribine özellikli bir yaklaşımımız yok”

“BİR ÖNCEKİ YILDAN DAHA FAZLA DEĞİL”
2014 yılının Aralık ayında 250 hastaya influence tanısı konulup yatarak tedavi edilirken 2015 yılının Aralık ayında bu rakamın 70’lerde olduğunu kaydeden Kızılkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir önceki yıldan daha fazla değil. Risk altındaki gruplar olan 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar, sağlık personeli, 2 yaş altı çocuklar ve hamileler gribal enfeksiyon geçirdiklerinde ağır geçirebilir. Alacağımız en önemli tedbir aşı olmak. Aşı olacağız ki, vücudu tanışık yapacağız. H1N1 olmayan virüsünden influence enfeksiyonlarından kaybettiğimiz vaka da oldu geçmiş yıllarda. Hasta solunum yetmezliğine giriyor ve bütün destek tedavilerine rağmen hayatını kaybedebiliyor. Hem İzmir özelinde hem de Ege Bölgesi için tek tük domuz gribi nedeniyle hayatını kaybedenleri de göreceğiz, diğer influence enfeksiyonları nedeniyle hayatlarını kaybedenleri göreceğiz. Gönül temenni eder ki bu ölümler hiç olmasın ve hiç hastalanmayalım. Hastalanmamak için tedbirleri bireysel ve toplumsal olarak almalıyız.”

İZMİR’E 5 BİN GRİP AŞISI
Sağlık Bakanlığı tarafından sağlık personeline 5 bine yakın grip aşısı gönderildiğini dile getiren Kızılkaya, bu aşıların huzur evlerindeki yaşlılara ücretsiz yapılabildiğini belirterek, “Kronik hastalığı olanlar aile hekimleri veya hastaneye gittiklerinde kronik hastalığı olduğunu belirleyen heyet raporunu göstererek ücretsiz olarak bu aşıyı alabiliyor. Olağanüstü, panik yapacak bir durum gerçekten yok. Bilgi kirliliğine karşı kitapçıklar bastırıp halka dağıtmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

CEREN ATMACA - SİNAN YENİÇERİ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Asgari ücret tespit komisyonu kararı Resmi Gazete’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı asgari ücret tespit komisyonu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2026 yılına ilişkin asgari ücret kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücreti, 1 Ocak 2026 - 31 Aralık 2026 tarihleri arasında bin 101 lira olarak belirlendi. Karara göre, Komisyon milli seviyede tek asgari ücret uygulanmasına karar verirken 2026 yılı Ocak-Aralık döneminde asgari ücret desteğinin aylık bin 270 lira olarak sürdürülmesi için desteğin kapsamı ile usul ve esaslarının yeniden belirlenmesi önerildi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başladığı çalışmalarını 23 Aralık tarihine kadar sürdürdüğü, bu süreçte yapılan üç toplantı sonucunda kararın alındığı bildirildi. Karar, işçi temsilcilerinin toplantılara katılmamalarına karşılık, toplantıya katılan üyelerin oybirliğiyle alındı. Gerekçede, asgari ücretin ödenmesi zorunlu olan en düşük ücret olduğu vurgulanarak, Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca asgari ücretin bir pazarlık ücreti olmadığına dikkat çekildi. Komisyonun karar sürecinde işçilerin geçim şartları ile enflasyon hedefi başta olmak üzere çeşitli ekonomik göstergeleri değerlendirdiği ifade edildi. Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11’inci maddesi kapsamında alınan kararın, 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtildi.
Bayburt Eğitimde dijital dönüşüm Bayburt Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi’nin bilimle toplumu buluşturan "Bi’ Buluşma" etkinlikleri, "Eğitimde Büyük Gelişme: Dijital Dönüşüm" temasıyla devam etti. Milli Türk Talebe Birliği Bayburt İl Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sedat Maden konuk oldu. Eğitim dünyasının geleceğinin ve dijitalleşme sürecinin masaya yatırıldığı programa, akademik personel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcileri ilgi gösterdi. Eğitimin geleceği: Dijital dönüşüm Prof. Dr. Sedat Maden, gerçekleştirdiği sunumda teknolojinin eğitim sistemleri üzerindeki dönüştürücü gücünü ele aldı. Geleneksel eğitim yöntemlerinin dijital araçlarla nasıl harmanlandığını anlatan Maden, dijital dönüşümün bir seçenek değil, çağın gerektirdiği bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yapay zeka, hibrit öğrenme modelleri ve dijital okuryazarlık gibi kritik başlıkların tartışıldığı sohbette, bu gelişimin öğrencilere ve öğretmenlere sunduğu fırsatlar değerlendirildi. "Bilimi toplumla buluşturmaya devam ediyoruz" Bilim İletişimi Ofisi yetkilileri, "Bi’ Buluşma" etkinliklerinin temel amacının akademik bilgiyi daha erişilebilir hale getirmek ve güncel meseleleri uzmanlarıyla tartışmak olduğunu belirtti. Programın sonunda, ev sahipliğinden dolayı MTTB Bayburt İl Başkanlığı’na, katkılarından dolayı Prof. Dr. Sedat Maden’e ve katılım sağlayan tüm paydaşlara teşekkür edildi. Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanması ve günün anısına çekilen fotoğraflarla sona erdi.
Bayburt Bayburt’ta Regaip Kandili coşkusu: Şehrin dört bir yanında manevi buluşma Üç ayların müjdeleyicisi Regaip Kandili, Bayburt İl Müftülüğü tarafından organize edilen çeşitli programlarla idrak edildi. Tarihi camilerden mahalle odalarına, öğrenci yurtlarından gençlik merkezlerine kadar toplumun tüm kesimleri bu mübarek gecenin maneviyatında birleşti. Tarihi Ulu Camii’nde Mevlid heyecanı Kandil kutlamalarının ana adresi tarihi Ulu Camii oldu. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif ile başlayan programda vatandaşlar camiye akın etti. İl Müftüsü Bayram Danacı, gecenin önemine binaen yaptığı konuşmada Üç Aylar ve Regaip Gecesi’nin faziletlerini anlattı. Duaların semaya yükseldiği gecede, İslam âleminin huzuru için el açıldı. Hanımlara özel kandil programları Müftülük, hanımlara yönelik faaliyetlerini şehrin farklı noktalarında eş zamanlı olarak sürdürdü: Velişaban Mahalle Odası: Müftü Bayram Danacı’nın eşi Aslı Danacı, Müftü Yardımcısı İlim Tatlı ve TDV Gençlik Kolları temsilcilerinin katılımıyla hanımlara özel manevi bir program gerçekleştirildi. Aile Yaşam Merkezi: Müftü Yardımcısı İlim Tatlı, Bayburt Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’nde "Regaip Gecesinin Anlam ve Önemi" konulu bir konferans vererek katılımcıları bilgilendirdi. Diyanet Gençlik Merkezi: Kur’an kursu öğreticileri Gülsüm Özkan ve Yasemin Kuzu, hanımlarla bir araya gelerek üç ayların bereketini ve kulluk şuurunu paylaştı. Gençlerle gönül köprüsü Kandil maneviyatı öğrenci yurtlarına da taşındı. Müftü Yardımcısı Nurettin Akgül, KYK Bayburt Erkek Öğrenci Yurdu’nda üniversiteli gençlerle bir araya geldi. "Üç Aylar ve Kulluk Bilinci" üzerine yapılan sohbette, gençlerin manevi gelişimine yönelik önemli mesajlar verildi. Bayburt İl Müftülüğü yetkilileri, bu özel gecede toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, etkinliklere katılan tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.