GÜNDEM - 03 Aralık 2016 Cumartesi 10:49

Kızını kaybeden babanın acısı mahkeme kararı ile ikiye katlandı

A
A
A
Kızını kaybeden babanın acısı mahkeme kararı ile ikiye katlandı

Ankara’da çalıştığı mağazada bayılarak hayatını kaybeden 19 yaşındaki kızına geç müdahale edilmesi sebebiyle öldüğü için işyeri hakkında tazminat davası açan baba Celil Uslanmaz, kaybettiği davanın mahkeme masraflarının da kendisine yüklenmesiyle acısının ikiye katlandığını söyledi.

Ankara’nın Sincan ilçesinde 8 Nisan 2014 yılında çalıştığı mağazada bir anda bayılan 19 yaşındaki Melike Uslanmaz hayatını kaybetti. Mağazada bulunanların kızına geç müdahale ettiklerini ve sağlık kuruluşuna götürmediklerini belirterek, 700 lira maaşla sigortasız olarak çalışan kızının hayatını kaybettiğini ifade eden baba Celil Uslanmaz, işyeri yetkilileri ile mahkemelik olduklarını, davayı kaybettiğini ve mahkeme masraflarının da kendisine yüklendiğini belirtti.

2005 yılında kalp yetmezliği nedeni ile kaybettiği en büyük kızı gibi kendisi de kalp hastası olan ve emekli maaşı ile geçinmeye çalışan Celil Uslanmaz, komşularının yardımı ile geçindiklerini, üzerine yüklenen mahkeme masraflarını ödeyemedikleri için icra geldiğini belirterek, çaresizliğini anlattı. Olayın 28 Nisan 2014 yılında gerçekleştiğini belirten baba Celil Uslanmaz “16.10’da çocuğum bayılıyor, 18 dakika sonra 112’yi arıyorlar. 16.35’de bana telefon geliyor ‘kızın bayıldı’ diye. Benim buradan Sincan’a gitmem 16.53, kızım çoktan ölmüş. Bir umut diye taksi ile tıp merkezine götürdüm, orada iki dakika müdahale edildi, oranın ambulansı ile Sincan Devlet Hastanesine getirdik ama çocuk ölmüş. Acil doktoru 45 dakika müdahale etti, ‘zaten geldiğinde ölüydü’ dedi. İçeriye girdiğimde çocuğum çenesini bağlamışlar. Hayatının baharında söndü gitti benim çocuğum” dedi.

Mağaza yetkililerinin kendilerinin bir kusuru olmadığını söylediklerini belirten baba Celil Uslanmaz “Çocuğum 12 saat çalışıyordu, SSK’sı yoktu. Mahkemelik olduk, tazminat davası açtım. Mahkemeyi kaybettim, birde üstüne bana icra geliyor. Karşı tarafın avukat masrafını bana yüklüyorlar. Avukatım vardı, para vermedim diye bıraktı. Ondan sonra davayı kaybettim. Çocuğum 700 lira para alıyordu. Öldükten sonra 50 gün sigorta yaptılar. Eşime maaş bağlanması için. 300 lira maaş bağlandı. Ortada kamera kayıtları varken nasıl böyle bir karar çıkıyor ben anlamadım. Çocuğum orada yatıyor, eczacıyı çağırıyorlar, eczacı ne yapabilir. 200 metre ilerde tıp merkezi var” diye konuştu.

Ölen çocuğu dışında bir kız bir erkek olmak üzere 2 çocuğu daha olduğunu belirten ve çocuklarının komşularının yardımı ile okuduğunu söyleyen anne Nedime Uslanmaz “Çocuğum öldü, öldüğü ile kaldı. Ceza bize geliyor. Böyle adalet olur mu? Komşuların yardımları ile geçiniyoruz, eşim çalışmıyor” dedi.
İmkanları olmadığı için karara itiraz edemediklerini belirten anne nedime Uslanmaz “Dilekçe yazsak para istiyorlar, itiraz etsek para istiyorlar. Yapacak durumumuz yok. Çocuğumuz öldüğü ile kaldı” diye konuştu.
Uslanmaz çifti, bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını istedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.