SAĞLIK - 08 Nisan 2016 Cuma 09:34

Kolorektal kanserlerinin belirtileri nelerdir?

A
A
A
Kolorektal kanserlerinin belirtileri nelerdir?

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Özgür Altmışdörtoğlu, içinde bulunduğumuz Kanser Haftası dolayısıyla, kolorektal kanserler, belirtileri, tarama, tanı, tanı sonrası uygulamalar, kolorektal kanser gelişimindeki risk faktörleri ve yaşam şeklinin risk faktörleri ile ilişkisi hakkında bilgiler paylaştı.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan Dr. Özgür Altmışdörtoğlu şöyle konuştu: ‘’Kolorektal kanserler, kolon (kalınbağırsak) ve son bağırsak (rektum) kanserlerini içeren hastalık grubudur. Makat girişinden sonraki ilk 15 cm’lik kısım rektum (son bağırsak) ve daha ileri kısımlar için kolon (kalın bağırsak) tanımı kullanılır. Erkeklerde daha sık olmakla birlikte, Avrupa verilerine göre her 20 erkekten birinde ve her 35 kadından birinde hayatının bir döneminde bu kanser tipiyle karşılaşma riski vardır. Kolorektal kanserler gelişmiş ülkelerde ve şehirlerde yaşayanlarda daha sık görülmektedir. Hastalık genel olarak 50 yaş ve üzerinde sık olmakla birlikte 40 yaş altında oldukça nadirdir.’’

KOLOREKTAL KANSER GELİŞİMİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NEDİR?
Açıklamalarına şu şekilde devam eden Altmışdörtoğlu: ‘’Bugün kolorektal kanserlerin nasıl geliştiği ile ilgili çok net verilerimiz olmasa da, bazı risk faktörlerinin bu kanser tipinin gelişimini hızlandırdığı ya da gelişme riski arttırdığını bilmekteyiz. Ancak hiçbir risk faktörü tek başına kanser gelişmine yol açmamaktadır. Bugünkü bilgilerimiz ve tüm kanserler için de geçerli olan, kanserin multifaktöriyel (çoklu faktörler) sebepler sonucunda geliştiğidir, yani tek bir nedenden ötürü kanser gelişmez. Yüzde 80 hastada sporadik denilen rastlantısal şekilde gelişmekte ve grupta aile öyküsü bulunmazken, yüzde 20 hastada heredite (kalıtsal) yani aile geçişli nedenlerle hastalık gelişmektedir’’ diye konuştu.

Hastalığın gelişiminde başlıca rol alan risk faktörlerini sıralayan Altmışdörtoğlu, ‘’Diyet, kolorektal kanser gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Özellikle kırmızı et, işlenmiş et ürünleri gibi yüksek yağ içerikli ürünler, lifli gıdalardan (sebze, meyve, kepek gibi) fakir beslenme ve yoğun alkol tüketimi bu hastalığın gelişme riskini arttıracaktır. Obezite (şişmanlık) ise bir başka risk faktörüdür. Hareketten ve spordan uzak, az hareketle karakterize bu yaşam tarzı riski arttırır. Tip II Şeker Hastalığı da kanser riskini arttıran bir diğer sebeptir. Hemen tüm kanserlerde etken olarak gördüğümüz sigara kolorektal kanserin öncü lezyonu poliplerin gelişime yol açarak riski arttırır. Yaş ilerledikçe kolorektal kanser görülme sıklığı da artar. Daha önceden geçirilmiş kolorektal polip öyküsü olması, daha önce kolorektal kanser öyküsü olması, ailede kolorektal kanser öyküsü olması durumlarında ve lenfoma, testis kanseri ve endometrium (rahim kanseri) geçirenlerde bu hastalığın gelişme olasılığı daha yüksektir. Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı olanlarda risk yüksektir’’ diye konuştu.

KOLOREKTAL KANSER GELİŞİM RİSKİNİ NELER AZALTIR?
Kolorektal kanser gelişim riskini azaltan durumlara da değinen Altmışdörtoğlu, ‘’Sebze, meyve ve tam tahıllı ürünlerin kullanılması, fiziksel aktiviteler yapılması, şayet kullanım için sakınca yoksa, kullanılan aspirin kanser öncülü olan polip gelişimini azaltarak koruyucu etki gösterir’’ ifadelerinde bulundu.

KOLOREKTAL KANSERİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kolorektal kanserlerde erken evrede klinik belirtilerin çok özgül olmadığını ve bu nedenle tarama programı önemli olduğunu dile getiren Dr. Özgür Altmışdörtoğlu kolorektal kanser risklerini ise şu sözlerle anlattı: ‘’En sık ilk semptom bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerdir. Dışkıda mikroskobik veya gözle görülür kanama olması en sık doktora başvurma sebebidir. Karında genel huzursuzluk hali olması, gizli ya da aşikar kanama nedeniyle sürekli yorgunluk hissi ve ileri evrelerde izah edilemeyen kilo kaybı da bu kanser türünün belirtileri arasında yer alır.’’ Özellikle bayan hastalarda aynı anda ikinci bir kanser olarak meme, yumurtalık ve endometrium (rahim) kanseri ile karşılaşılabilineceğinin de altını çizen Altmışdörtoğlu, bunun sebebini kanserlerin sebeplerinin ortak olmasına bağladı.

KOLOREKTAL KANSERİN TANI AŞAMASI
Kolorektal kanserlerin tanı aşamasında öncelikli olarak tam bir fizik muayene yapılması gerektiğini belirten Altmışdörtoğlu, ‘’Endoskopik inceleme (Kolonoskopi-Rektosigmoidoskopi, bu hastalıkta asıl tanı yöntemidir ve ışıklı bir aletle bağırsak içine bakılması işlemidir. İşlem öncesi ağrı kesiciler ve hafif bir sedasyon (Merkezi sinir sisteminin orta dereceli bir baskılanması olup hastanın uyanık, rahat ve sakin bulunması durumu) ile işlem hasta açısından konforlu hale getirilir, bu nedenle işlem esnasında ağrı ve gerginlik hali görülmez, anestezideki gibi tam bir bilinç kaybı olmadığından işlem sonrası kısa sürede hastaneden taburcu olunur. Endoskopi ile çıplak gözle tüm lezyonlar görülebilir ve polip varsa çıkartılabilir, kanser ya da kanser şüphesi olan kitlelerden biyopsi alınır. Diğer bir yol ise radyolojik incelemelerdir. Bu kapsamda yapılan BT (Bilgisayarlı Tomografi) kolonografi, her hastada yapılan rutin bir işlem değildir. Sanal kolonoskopi olarak da bilinen yöntemdir. Özellikle tümörün bağırsakta tıkanma yapması sonucu kolonoskopinin yapılamadığı durumlarda, cerraha ameliyat öncesi yol göstericidir. Evreme amaçlı yapılan tomografiden farklı bir yaklaşımdır. Çift kontraslı kolon grafisi ise baryum ve hava ile bağırsaklar doldurularak yapılan tetkiktir. Özellikle kolonoskopinin gelişmesi ve yaygınlaşması nedeniyle tarihsel bir önem taşımakta olan eski bir yöntemdir. Laboratuarlarda yapılan rutin kan testleri de yine tanı için kullanılabilir. Bnun yanı sıra CEA adı verilen tümör belirteçlerinin ölçülmesi hastalığın gidişi ya da takipte kullanılır. Histopatolojik inceleme ile alınan parçanın iyi ya da kötü özellikte olup olmadığını incelemek amacıyla yapılan ve asıl kanser tanısı koyduran yaklaşım da tanı için kullanılan bir yoldur’’ diyerek sözlerini sürdürdü.

KOLOREKTAL KANSERLERDE TARAMA AŞAMASI
Kolorektal tümörlerin, prostat, meme ve serviks (rahim ağzı) kanserinde olduğu gibi tarama ile hastalık ilerlemeden erken evrede tespit edilen bir tümör tipi olduğunu vurgulayan Altmışdörtoğlu, ‘’En sık 50 yaşından sonra görülürler, bu nedenle tarama 50 yaşında başlar ve 1-2 yıllık aralıklarla ortalama 74-75 yaşa kadar sürdürülmelidir’’ dedi.

KOLOREKTAL KANSER TANISI KONULDUKTAN SONRA NELER YAPILIR ?
Tanı aşamasının ardından öncelikle hastalığın hangi evrede olduğunun belirlenmesi gerektiğini söyleyen Altmışdörtoğlu, ‘’Bu amaçla ultrason (USG), tüm vücut tomografisi (BT), Magnetik rezonans (MRI) ve pozitron emisyon tomografisi ( PET-BT) gibi yöntemler kullanılır. Evrelemedeki amaç, benzer evrelerdeki etkin tedavi yöntemlerinin daha önceden belirli olması ve tedavinin buna göre uygulanması amacıyla yapılır. Böylece aşırı tedavi uygulamaları ya da eksik tedavi uygulamaları önlenmiş olur. Kolorektal kanserlerin tedavisinde ana tedavi cerrahidir. Kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedavi yaklaşımları adjuvan dediğimiz tamamlayıcı yaklaşımlardır. Radyoterapi lokal bir tedavi olup sadece uygulandığı alanda etki eder ve hastalığın aynı yerde tekrar etme olasılığını sıfıra yakın şekilde engeller. Kemoterapi ise sistemik bir tedavi olup dolaşıma karışmış ve başka yerleşmiş olan radyolojik tetkiklerde görülemeyen mikroskobik hastalığı yok etmek amaçlı uygulanır. Özellikle rektumda yerleşmiş, ameliyatla tam çıkarılamayacak büyüklükte ya da ameliyat öncesi tetkiklerde lenf nodlarına yayılım gösteren kanserlerde ya da anüse yakın tümörlerde, neoadjuvan tedavi denilen ameliyat öncesi radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları ile tümörün küçülmesi, makatın korunması amacıyla yapılabilir. Diğer kanser tiplerinden farklı olarak karaciğere sirayet etmiş tek ya da birbirine yakın metastazlarda ameliyat içinde ayrıca karaciğerdeki yayılım-metastaz odakları da ameliyatla çıkartılır’’ diye konuştu.

Dr. Özgür Altmışdörtoğlu son olarak hastalıkla ilgili şunları söyledi: ‘’Hastalığın ilk belirtileri belirsiz ve sinsi seyirli olduğundan 50 yaşından sonra tarama programına katılmak en önemli yaklaşımdır. Tümör belirteçleri (CEA gibi) tarama amaçlı kullanılmaz, tanı ve takipte kullanılan bir laboratuvar testidir. Her hastaya evreleme yapılarak tedavisi düzenlendiğinden her hastanın tedavisi aynı evreler haricinde farklılık arz edecektir. Rektum kanserinde radyoterapi çok sık kullanılırken, kolon kanserinde çevredeki riskli organlar nedeniyle çok nadir vakada radyoterapi uygulanmaktadır. Düzenli yapılacak egzersiz ve sebze-meyve ağırlıklı beslenme başta kolorektal kanserler olmak üzere çoğu kanser tipi için koruyucu özellik taşımaktadır.’’
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli Büyükşehirli judokalar milli mesaide Denizli Büyükşehir Belediyesi Judo Takımı sporcuları, davet edildikleri Milli Takım kamplarında Büyükler Dünya Judo Şampiyonası ve Gençler Avrupa Judo Kupası’na hazırlanıyor. Denizli’yi ulusal ve uluslararası arenada başarıyla temsil eden Denizli Büyükşehir Belediyespor Judo Takımı sporcuları, davet edildikleri Milli Takım kamplarında Büyükler Dünya Judo Şampiyonası ve Gençler Avrupa Judo Kupası’na hazırlanıyor. Bu kapsamda, Denizli Büyükşehir Belediyespor Judo Takımı sporcusu Sıla Şahbal ve Dilan Çam, 25 Nisan- 18 Mayıs tarihleri arasında Kastamonu’da düzenlenen Paralimpik Judo Milli Takım Kampı’nda partner sporcu olarak çalışmalarını sürdürüyor. Denizli Büyükşehir Belediyespor Judo Takımı sporcusu Reyhan Oğuz ve Ayşenaz Özdemir ise A Milli Takım Kampı’nda, 12-19 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Büyükler Dünya Judo Şampiyonası’na hazırlanıyor. Büyükşehirli Judoka Mehmet Ali Akıncı da 29 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında Kocaeli’nde davet edildiği Milli Takım Kampı’nın ardından 1-2 Haziran 2024’te Avusturya’nın Graz kentinde düzenlenecek Gençler Avrupa Judo Kupası’na katılacak. Başkan Çavuşoğlu’ndan sporculara başarı dileği Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu Denizli’yi ve Türkiye’yi ulusal ve uluslar arası müsabakalarda temsil edecek Denizli Büyükşehir Belediyesi Judo Takımı sporcularına başarılar dileyerek, karşılaşmalardan güzel sonuçlarla şehre dönmelerini temenni etti.
Erzincan Tarım Müdürlüğü ekipleri, Kemah’ta küpeleme ve aşılama çalışması yaptı Kemah İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipleri mesai mefhumu gözetmeden, zor şartlara meydan okuyarak küçükbaş hayvanlarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hayvan sağlığı ve refahı için her şartta görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmalara bizzat katılan Kemah İlçe Tarım ve Orman Müdürü Zeynep Yiğit Kolak, ülke genelinde olduğu gibi Kemah’ta da veteriner sağlık ekiplerinin günün erken saatlerinde çalışmaya başladıklarını söyledi. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Zeynep Yiğit Kolak, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması sağlanmaktadır. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Edirne ’Çok ölü var’ diyerek mezarlığa ambulans istedi Edirne 112 Acil Çağrı Merkezine gelen çağrıların yüzde 58’i gereksiz aramalardan oluşurken, arayanların talepleri ise "pes" dedirtti. 112’yi arayarak, Arka Sokaklar dizisindeki ‘Rıza Babaya’ ulaşmak isteyen, çok ölü var diyerek mezarlığa ambulans çağıran, hastalanan hayvanı için ambulans talebinde bulunan, acıktığı için döner ve ayran siparişi vermek isteyen, eşinin takip edilmesini düşünen, tartıştığı sevgilisinin 112 tarafından aranmasını talep eden ve çocuğuna doğum günü sürprizi için evin önüne acil müdahale ekibi çağıranlar bu kadar da olmaz dedirtti. Olaylara acil müdahale edebilmek için 7 gün 24 saat esasıyla görev yürüten 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarını en çok asılsız ihbarlar ve gereksiz aramalar yoruyor. Emniyet, sağlık, jandarma, itfaiye ve AFAD birimleriyle beraber koordineli çalışan Çağrı Merkezi, acil durum ekiplerinin en kısa sürede olay mahallinde olmasını sağlamaya çalışıyor. Son 3 ayda Edirne 112 Acil Çağrı Merkezine gelen çağrılarının yüzde 58,42’si vakaya dönüşmedi. Çağrı merkezini arayanların talepleri ise "pes" dedirtti. Eşlerinin ve sevgililerinin takip edilmelerini istediler 112 Acil Çağrı Merkezi çağrı karşılama personeli Şeyma Nur Mantar, mezarlık çevresinde bulunan vatandaşların şaka amaçlı 112’yi arayıp “Burada çok ölü var” ihbarında bulunduğunu söyledi. Ayrıca eşinin takip edilmesini isteyen kişilerin de 112’yi aradığını anlatan Şeyma Nur Mantar, sevgilisine ulaşamayan kişilerin ihbarda bulunup sevgilisinin aranmasını talep ettiğini belirtti. Döner siparişi vermek ve Arka Sokaklardaki ‘Rıza Babaya’ bağlanmak istedi Çağrı karşılama personeli Mehmet Hanifi Bayar, yemek siparişi vermek isteyenlerin 112’yi aradığını söyledi. Geçen gün bir vatandaşın ‘2 döner ve 2 ayran siparişi vermek için’ 112’yi aradığını anlatan Bayar, ayrıca ‘Rıza Baba’ karakteriyle Arka Sokaklar dizisinde oynayan Rıza Soylu’ya ulaşmak isteyenlerin de 112’yi aradığını açıkladı. Hastalanan hayvanı için ambulans istedi Çağrı karşılama personeli Şebnem Yazıcıoğlu, hayvanları hastalanan vatandaşların 112’yi arayıp ambulans talebinde bulunduğunu anlattı. Bir diğer çağrı karşılama personeli Recep Kaşan da, telefonu bozulan kişilerden yoğun çağrı aldıklarını ve tamir için nasıl bir süreç işleyeceklerini anlattıklarını söyledi. 1980 lira idari para cezası uygulanıyor Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü İsmail Öztuna, acil durumlar dışında çağrı merkezinin aranmaması çağrısında bulunarak, asılsız ihbarda bulunan kişilere 1980 lira idari para cezası uygulandığını söyledi. Pes dedirten çağrılar 112’ye gelen pes dedirten çağrılardan bazıları şunlar; “Arka Sokaklar dizisindeki Rıza Soylu’ya beni aktarır mısınız?”, Çocuğumun doğum günü, evin önüne ambulans, polis, jandarma, itfaiye aracı gönderir misiniz?”, “2 döner 2 ayran siparişi vermek istiyorum”,“Burada çok ölü var, neredesiniz? mezarlıkta”, “Hayvanım hastalandı ambulans gönderir misiniz?”, “Eşim evden çıktı takip edilmesini istiyorum”, “Sevgilim telefonlarıma cevap vermiyor, arayabilir misiniz?”, “Telefonum bozuldu nasıl açabilirim?”