ASAYİŞ - 25 Eylül 2020 Cuma 16:09

Komşusunu parası için yakarak öldüren caniye ağırlaştırılmış müebbet hapis

A
A
A
Komşusunu parası için yakarak öldüren caniye ağırlaştırılmış müebbet hapis

Samsun'da 2017 yılında diri diri yakılan ve tedavi gördüğü hastanede 10 gün sonra hayatını kaybeden yaşlı kadının 3 yıl sonra yakalanan katil zanlısı yargılandığı mahkemece ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ayrıca da 14 yıl hapis cezasına cezasına çarptırıldı.

Olay, 2017 yılında Samsun'un Kavak ilçesi Küçükçukuralan Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evinde yangın çıkan 79 yaşındaki Şaver Cindi ağır yaralı olarak Samsun Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi gören yaşlı kadın, polise verdiği ifadede, eşinin cuma namazına gittiğinde Fikret Cindi'nin (52) eve geldiğini ve para istediğini, olmadığını söyleyince kendisini darp ederek, üzerine ve etrafına benzin döküp ateşleyerek kaçtığını söyledi. Bunun üzerine ekipler, şüpheliyi aramaya başladı. Kayıplara karışan Fikret Cindi olaydan 3 yıl sonra 22 Ocak 2020 tarihinde Bursa'da yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Fikret Cindi'nin Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması sona erdi. Bugün görülen davanın son duruşmasında mahkeme Fikret Cindi'yi "yaşlı kadını yakarak öldürmekten" ağırlaştırılmış müebbet, parasını almaktan "yağma" suçundan 12 yıl ve evini yakmaktan da "mala zarar verme" suçundan 2 yıl olmak üzere, ağırlaştırılmış hapis cezasının yanı sıra toplam 14 yıl da hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Muhammer Ay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MERCEK’te kuaförlük kursu başladı Kadın ve genç istihdamını artırmak için verdiği kurslara hız kesmeden devam eden Mersin Büyükşehir Belediyesi, Halkkent MERCEK Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezi’nde kuaförlük kursu ile zanaat öğrenmek isteyenlere kapılarını açtı. Kuaförlükten bahçıvanlığa, İngilizce dil eğitiminden hasta-yaşlı bakım hizmetlerine, tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğinden temel makyaj eğitimine kadar bir dizi kursa ev sahipliği yapan kurs merkezinde belgelerini alanlardan kimileri kendi iş yerini açarken kimileri de belediyede iş bulma şansı yakaladı. Bine yakın kursiyeri mezun ettiklerini söyleyen Halkkent MERCEK sorumlusu Latife Eşiyok, “Biz genelde istihdama yönelik kurslar açarak vatandaşlarımızın daha çok iş sahalarına yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Halkkent’teki vatandaşlarımız şehir merkezindeki vatandaşlarımıza oranla daha dezavantajlı kesimde kalıyorlar. Biz de bu hizmeti ayaklarına getirerek daha çok insana ulaşıyoruz, özellikle kadın istihdamına yönelik kurslarımızı daha çoğaltarak yardımcı oluyoruz” dedi. Kursların bitmesinin ardından kursiyerleri Kariyer Merkezine yönlendirdiklerini söyleyen Eşiyok, “’Teksin Mersin’ uygulaması üzerinden her ayın 15 ve 20 tarihleri arasında hangi kursları açtığımızı paylaşıyoruz. Bu şekilde vatandaşlarımız online olarak bize başvuru yapabiliyorlar” diyerek, online başvuru yapamayanların da kurs merkezine gelerek başvuru yapabileceğini söyledi. Eşiyok, “Biz daha çok kurs açarak, daha çok vatandaşımıza ulaşmaya ve istihdamı artırmaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu. “Kursiyerlerimiz çok şanslı” Sabah temel makyaj eğitimi, öğleden sonra ise fön çekim tekniklerini gösterdiklerini söyleyen eğitmen Türkan Şahgül, “Öğrencilerimizi yetiştiriyoruz, kuaförde neler yapılıyorsa burada da öğrencilerimize öğretmeye çalışıyoruz. 12 kursiyerimiz devam ediyor. Bütün eğitimleri alıyorlar” ifadelerini kullandı. Ustalık belgesi almak için 832 saat eğitim alınması gerektiğini söyleyen Şahgül, “Kursiyerlerimiz bu konuda çok şanslı. Normalde bu tarz kursları özel ve çok yüksek ücretlerde veriliyor. Çok memnunuz, bize böyle güzel hizmetleri sunduğu için Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyorum” diyerek, kurslardan mezun olup iş yeri açan kursiyerlerinin de olduğunu belirtti. “Neden geleceğin kuaförlerinin Halkkent MERCEK’ten çıkmasını istemeyelim?” Uzun zamandır MERCEK’te kurslara katıldığını söyleyen Kerem Akıllıok, güler yüzlü bir ekipten aldığı eğitimden çok memnun olduğunu vurguladı. Kuaför olmayı hayal ettiğini söyleyen Akıllıok, “Neden geleceğin kuaförlerinin Halkkent MERCEK’ten çıkmasını istemeyelim? Buradan Vahap Başkanımıza böyle bir kursu Halkkent bölgesinde bize sağladığı için çok teşekkür ediyorum. Çünkü bir tık daha şehirden uzakta kalıyoruz. Ulaşım tabii ki de her yere var ama bu tarz bir kurs yerini buraya açtığı için ayrıca teşekkür ederiz” diyerek, bu kursların bitiminde kuaför olmayı hayal ettiğini ve ilerde kendi iş yerini açacağını söyledi. “Tarak tutmayı bile bilmezken şu an fön çekebiliyoruz” Kendisi için bu kursların inanılmaz bir fırsat olduğunu vurgulayan Emine Özdoğan ise “Kursun açıldığını duyunca hemen başvurdum. İyi ki de katılmışım. Gerçekten bir ev hanımının gelip kendini geliştirebileceği güzel bir kurs. Hocalarımız sağ olsun bu konuda bize çok yardımcı oluyor. Tarak tutmayı bile bilmezken şu an fön çekebiliyoruz, makyaj konusunda yine öyle fırça tutmayı bilmezken şuan öğreniyoruz. Kendimizi daha çok geliştireceğiz ve eğitmenlerimiz bu konuda üzerine düşen her şeyi yapıyor, üzerimize çok düşüyorlar” sözlerine yer verdi. Kurslardan yararlanmak isteyen kadınlara seslenen Özdoğan, “Evde televizyonun karşısında vakit geçirmek yerine burada gelip kendimizi geliştirebiliriz. Bulunmaz bir fırsat. Teksin üzerinden başvurularını yapabilirler” dedi.
Gaziantep Sürücü 9 kişinin öldüğü kazayı hastalığına bağladı Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beton tankerinin yolcu minibüsüne çarptığı ve 9 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı kazanın ardından tanker sürücüsü Mehmet Göğüş’ün ifadesi ortaya çıktı. Göğüş, hızının 70-80 kilometre arasında olduğunu ve tansiyon hastası olduğunu ifade ederek gözlerinin karardığını söyledi. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beton tankerinin yolcu minibüsüne çarptığı ve 9 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı kazanın ardından her iki sürücünün ifadeleri ortaya çıktı. Tanker sürücüsü Mehmet Göğüş, hızının 70-80 kilometre arasında olduğunu belirtirken minibüs sürücüsü Latif Örs, “Kamyon o kadar hızlıydı ki lastikleri yerden kesilerek adeta uçarak bize doğru geliyordu” dedi. “Tansiyon hastasıyım gözlerim karardı” Tanker sürücüsü Mehmet Göğüş, "Narlı ilçesinden Kalesan firmasına ait araçla firmaya ait beton maddesini yükleyerek İslahiye’de bulunan Güçlü beton firmasına saat 11.00 civarında boşalttıktan sonra Pazarcık ilçesine doğru giderken ne alkol kullandım ne de uykusuzdum. Yola çıktıktan 5 dakika sonra gözlerimin karardığını hatırlıyorum. Ben tansiyon hastasıyım düzenli olarak ilaç kullanırım. Kalp, şeker, tansiyon hastalıkları mevcuttur. Araçtaki hızım 70-80 kilometre arasındaydı. Rahatsızlandığımı düşünüyorum hiçbir şey hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı. “Kamyon adeta uçarak bize doğru geliyordu” Minibüs sürücüsü Latif Örs ifadesinde, “27 K 5127 plakalı yolcu minibüsünde Hatay yolu istikametinde ilerlerken ağabey mevkiinde karşı şeritten hızla beton mikser aracının bize doğru yaklaşmakta olduğunu gördüm. Kamyonun hızı o kadar yüksekti ki lastiklerin yerden kesildiğini gördüm. Araç uçar vaziyette bize doğru geliyordu. Durumu fark eder etmez aracı sağa doğru kırdım. Kaçmaya çalıştım ancak kaçamadık. Trafik kurallarına uygun şekilde hareket ettim” dedi
Trabzon Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü yaşanan dolmuşçu-öğrenci servisi kavgası ile ilgili konuşan Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayarak ülkedeki 1,5 milyon şoför esnafının Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başta olmak üzere Trabzon Büyükşehir ve Sürmene Belediye Başkanları hakkında tazminat davası açmalarını istedi.Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri ile dolmuş şoförleri arasındaki 2 Mayıs günü yaşanan darp olayı ile ilgili Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenledi.Toplantıda hayli öfkeli ve gergin olduğu gözlenen Yılmaz, “Sürmene’de öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında bir olay yaşandı. Savcılığa intikal etti. Savcı karakolda ifadeleri aldı. Öğrenciler ve şoförler gözaltına gerek olmadığı kanaatiyle serbest bırakıldı. Daha sonra bir durak görevlisi ile vatandaşlar gözaltına alınıyor. Nezarette sabaha kadar bekletiliyorlar. Gece 3’te karakol, şoförleri adliyeye gönderiyor. Sürmene Belediye Başkanı yanında bürokratla beraber geliyor, hakimlerle görüşüyor. Olayla ilgili Sürmene belediye başkanı sosyal medyada algı yapıyor. Diyor ki, biz Trabzon Valiliği, Sürmene Kaymakamlığı koordinasyonunda rektörlükle beraber belediye otobüslerini Sürmene’ye göndereceğiz, kampüse kadar çıkacaklar. Yani şoförler suçlu görülüyor” dedi.Konuşmasında Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i de suçlayan Yılmaz, “ ’Öğrencilerin yanındayım. Öğrencileri taşıma işini üstleneceğim, belediye arabaları ile öğrencileri bedava taşıyacağım’ diyor. O da şoförlerin suçlu olduğuna dair algı yapıyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı şoföre karşı hainlik yapıyor. Kumpas kuruyor. Bunları açıkça söylüyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Trabzon Belediye Başkanını tüm Sürmeneli bütün bürokratlara şikayet ediyorum. Şoförün üzerinde algı yaptığı için haindir. Benim şoförümü terörist diyerek hain ilan ettiği için kesinlikle haindir” diye konuştu.Ekrem Yılmaz konuşmasında sosyal medyada kendilerine yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünü de ifade ederek “Çocuklardan biri tweet atıyor. Diyor ki, ‘Sürmene’de durdurulup gasp edildik. Arabadan aşağı alındık ve şoförler tarafından gasp edilip dövüldük.’ Kesinlikle böyle bir şey yok. Öğrenciler şoförleri dövdü. Bu da tespitlidir. Ümit Özdağ, Trabzon Belediye Başkanı ve Sürmene Belediye Başkanı hakkında 1,5 milyon şoförün tazminat davası açmasını rica ediyorum” çağrıda bulundu.