GÜNDEM - 05 Haziran 2020 Cuma 10:31

Korkusuz dede ve torunun arılarla ilişkisi şaşırtıyor

A
A
A
Korkusuz dede ve torunun arılarla ilişkisi şaşırtıyor

Sivas’ta gezgin arıcılık yapan dede ve torunu koruyucu elbise giymeden binlerce arıyı çıplak elleriyle kovana yerleştiriyor.

Ordu’da yaşayan Mehmet Akgün (66) ve torunu Tuğrul Akgün (23) yaklaşık 1 ay önce Sivas merkeze bağlı Herekli köyü yakınlarına yerleşerek burada arıcılık yapmaya başladı. Cesaretleriyle dikkat çeken dede ve torunu arıcıların maske ve özel kıyafet kullanarak yaptığı işleri maske kullanmadan çıplak elle gerçekleştiriyor. Bir ağaç dalına oğul atan binlerce arının içine koruyucu elbise giymeden yaklaşan dede ve torunu çıplak elle avuçladıkları arıları kovana yerleştiriyor. İzleyenlerin adeta ürktüğü görüntülerde dede ve torununun rahat tavırları ise dikkat çekiyor.

Korkusuz dede ve torunun arılarla ilişkisi şaşırtıyor

Korkusuz dede ve torunun arılarla ilişkisi şaşırtıyor

“Arıya nazikçe yaklaşacaksın”

Dede Mehmet Akgün, arılara nazikçe yaklaşılması gerektiğini belirterek, “Ben memur emeklisiyim ve 1970’li yıllardan beri bu arıcılık sektörünün içindeyim. 20 sene çocuklarımla beraber arıcılık yaptık. Daha sonra 30-35 senedir aktif olarak bu mesleği yapmaktayız. Arının bir doğal yapısı vardır. Bizi sokmamasının sebebi ise bizim doğamızdan ve kokumuzdandır. Arı bizi seviyor biz de onu seviyoruz. Zaten oğul arı da insanı pek sokmaz. Arının kendi gen yapısında vardır. Biraz da onun sevmediği kokularla yaklaşmayınca veya hareketleri yapmayınca huylanıp sokma işini o kadar yapmaz. O bize alışıyor biz ona alışıyoruz, o şekilde yapıyoruz. İnsanlar arıya insan gibi yaklaşsalar, arı da sokmaz. Tabi insanlık haliyle adam çırpınıyor ve korkuyor. Böyle olunca arı da huylanıyor. Sevmediği bazı kokulardan, gürültüden da huylanıyor. Bu arıya çok nazikçe yaklaşacaksın. O zaman bu şekilde saldırmaz" diye konuştu.

Görenler şaşırıyor

Torun Tuğrul Akgün, arıları elleriyle aldıkları için şaşıranların olduğunu belirterek, “İnsanlar da arılara yaklaşabilir. Doğada arı bulduklarında gidip kendileri elleriyle alabilirler. Evlerine de götürebilirler sıkıntı olmaz. Sokmaz hayvan. Bir iki tane soksa da zararı olmaz tam tersine faydası vardır arı sokmasının. Çok şaşıran var nasıl yapıyorsun diye. Herkes yapabilir isteseler, korkmadan yaklaşabilirler” dedi.

Onur Erden - Demet Karakuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.