SAĞLIK - 28 Ekim 2020 Çarşamba 10:45

Koronavirüse yapay zekalı analiz yöntemi

A
A
A
Koronavirüse yapay zekalı analiz yöntemi

Türk mühendislerinin geliştirdiği yapay zekalı programla Covid test sonuçları analiz ediliyor

 Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Korona Virüs testi sonuçları, Türk mühendislerin geliştirdiği yapay zekalı programla sonuçlar analiz ediliyor. İstanbul’daki test kapasitesini arttırmak için de yoğun gayret içinde olduklarını aktaran İstanbul Laboratuvarlar Koordinatörü Uzm. Dr. Cemal Kazezoğlu, hastane önündeki test kuyrukları ile ilgili uyarıda bulundu. Kazezoğlu, “Semptomunuz olmadan, ‘Acaba bende Covid miyim?’ duygusuyla hastaneye gidip test yaptırmak doğru bir davranış değil. Çünkü Covid değilseniz hastaneye gidip Covid olma ihtimaliniz var” diye konuştu.

İstanbul'daki en büyük covid laboratuvarı olan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde test sonuçları Türk mühendislerinin geliştirdiği yapay zeka programı ile analiz ediliyor. Uluslararası düzeyde laboratuvar hizmeti veren hastanenin Başhekim Yardımcısı ve İstanbul Laboratuvarlar Koordinatörü Uzm. Dr. Cemal Kazezoğlu, titizlikle çalışılan süreç hakkında bilgi verdi.

“Bu laboratuvarda ortalama günde 8 bin test yapılıyor”

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid Test Merkezi’nin İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 15 Covid test merkezinin en büyüğü olduğunu aktaran İstanbul Laboratuvarlar Koordinatörü Uzm. Dr. Cemal Kazezoğlu, “Pandeminin başından beri burada test çalışması devam ediyor. Bu laboratuvarda ortalama günde 8 bin test yapılıyor. Buna benzer hacme ulaştıracağımız başka laboratuvarlar da olacak. Bakanlığımız yeni cihazlar getirdi. İstanbul’un test kapasitesini pandemi ile mücadele etmek için her geçen gün daha yukarıya çekmeye daha yukarıya çekmeye çalışıyoruz. Testleri aynı günde vermeye, test sonuçlandırma hızımızı arttırmaya, kapasitemizi de yükseltmeye çalışıyoruz. Bakanlığımızın göndermiş olduğu yeni cihazlarla, ekipmanlarla, İl Sağlık Müdürlüğü olarak geliştirdiğimiz çözümlerle kapasitemizi arttırmaya çalışıyoruz. Bundan 15-20 gün önce kapasitemiz 30-35 bin iken bugün İstanbul’da 60 bin test yapılır halde. Bu 60 bin testin yüzde 70’ini İl Sağlık Müdürlüğü’nün yönettiği laboratuvarlarda sonuçlandırıyoruz” diye konuştu.

“Covid değilseniz hastaneye gidip Covid olma ihtimaliniz var”

Vatandaşların her hastanede testini yaptırabileceğini söyleyen Kazezoğlu, “Test yaptırmak için ill laboratuvarın bulunduğu hastaneye gitmek durumunda değil. İstanbul’daki tüm kamu hastanelerine, tüm özel sağlık kuruluşlarına gidip testini yaptırabilir. Şunu da unutmamak lazım; ‘Ben test yaptırmaya geldim ya da test yaptırmak istiyorum’ diye hastaneye başvurmak doğru değil. Öncelikle semptomunuz olması gerekiyor. Semptomunuz olmadan, ‘Acaba bende Covid miyim?’ duygusuyla hastaneye gidip test yaptırmak doğru bir davranış değil. Çünkü covid değilseniz hastaneye gidip Covid olma ihtimaliniz var” dedi.

“Test sayısı yükseldikçe bizim sonuçlandırma süremiz uzuyor”

Semptom göstermeden test için hastaneye gitmenin risklerinden söz eden Kazezoğlu, “Ateş, öksürük, eklem ağrısı, ishal, tat veya koku bozukluğu gibi bir belirtiniz varsa hastaneye başvurur muayene olursunuz. Hekim de sizden testini ister, testinizi yaptırırsınız. Biz bazen şunu duyuyoruz; ‘İş yerim benden test istiyor. O yüzden geldim’. Bu şekilde başvurular da alıyoruz. Eğer vatandaş hiçbir şikayeti yoksa bu şekilde hastaneye geldiği zaman riskini arttırıyor. Test sayısı yükseldikçe bizim sonuçlandırma süremiz uzuyor. Pozitif hastaya ne kadar erken sonuç verirsek, o hastayı izole ettiğimiz için pozitif hastanın sokakta dolaşmasını engellemiş oluyoruz. Bizim için sonuçlanma süreleri bu nedenle de çok kıymetli. Doğru hastaya doğru zamanda doğru testin yapılması genel laboratuvar ilkesidir. Covid’de de bu değişmez” dedi.

“Farklı kit markalarına adapte edebilmek için 100 binden fazla veriyi taradılar”

Türk mühendisliği tarafından üretilen yapay zeka programı ile ilgili bilgi veren Kazezoğlu, “PCR cihazları çalışılan sürüntü örneğinin grafiğini hekimin önüne koyuyor. Bu grafikte çıkan eğrilere göre uzman bir yorum yapıyor. Pozitif ya da negatif deniyor. Her bir hasta iç grafiklere tek tek bakılması icap ediyor. Yapay zeka programı burada uzmanın işini kolaylaştıran, onu hızlandıran bir asistan program. Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir program. Bu programı geliştirirken tüm cihazlara, farklı kit markalarına adapte edebilmek için 100 binden fazla veriyi taradılar. En çok veri taranan yer bu hastanenin laboratuvarı oldu. İlk uygulama bu laboratuvarda başladı. Bu son derece kullanıcı dostu bir program. Daha sonra diğer laboratuvarlarımıza da bu programı yaydık ve herkesin memnuniyetini gördük. Hem Türk mühendisliği tarafından yapılıyor olması hem de pandemi sürecinde böyle bir farklılıkla ortaya çıkması bizim için gurur vesilesi” şeklinde konuştu.

“70-75 bin bizim için çok uzak rakamlar değil”

İstanbul’da yaz döneminde ortalama 20 bin test yapıldığını kaydeden Kazezoğlu, “Bunun 15 bini kamuda yapılıyordu. Bundan bir ay önce test sayımız 30 bindi. 30 binin 22-23 bini kamu laboratuvarlarında İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sonuçlandırılıyordu. Bugün için geldiğimiz rakam 60-65 bin bandıdır. 50 bine yakını İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün yönettiği laboratuvarlarda sonuçları üretiliyor.70-75 bin de bizim için çok uzak rakamlar değil. Buralara bu iş gelecektir” dedi.

Caner Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.