SAĞLIK - 23 Ocak 2019 Çarşamba 14:15

Kozmetikte yeni trend: Konsantre parfüm

A
A
A
Kozmetikte yeni trend: Konsantre parfüm

Konsantre parfümler, kısa süre içerisinde özellikle kadınlar arasında trend haline geldi. Konsantreparfum.com CEO’su Gökhan Topgül, söz konusu parfümlere karşı hem tüketici hem de üretici ilgisinin artmasının nedenini; “Parfüm üreticilerinin üretim yönünü belirleyen kadın tüketicilerin bu ürünlere artan ilgisidir. Kadınların konsantre parfüm çeşitlerinin kullanım oranı arttıkça parfüm üreticileri de giderek bu tarz yani noname ürünlere yönelmeye başladı” ifadeleriyle açıkladı.

Konsantre parfüme ilginin artması kozmetik sektöründe imal edilen parfümlerin de bir takım değişikliğe neden oldu. Parfüm üreticileri artan bu ilgi ile beraber üretim yelpazelerine konsantre parfümleri de ekliyor.
Konsantre parfümlere karşı hem tüketici hem de üretici ilgisinin artmasının nedenini Konsantreparfum.com CEO’su Gökhan Topgül ‘’İnsanlar her zaman iyi olanı ve güzel olanı kullanmak istiyor.

Bu durum parfümde de aynı. Konsantre parfümler çok kısa bir süre içerisinde hem kalıcı hem de fresh kokularıyla kozmetik sektörünün çeşidi olan parfümlerin nabzını tutan kadınların dikkatini çekti. Çok daha uygun fiyatlara birbirinden kaliteli parfümleri satın alıp kullanabiliyorlar. Üreticiler de tüketicinin kısa zamanda artan bu ilgisinin farkında. Bu nedenle olumlu manada sektörel olarak konsantre parfüm ürünlerine bir kayma meydana geldi ve üretim hacmi artırıldı’’ sözleriyle ifade etti.

Konsantre parfümlerin son zamanlarda parfümseverlerin yeni gözdeleri arasında olduğunu kaydeden Topgül, “Konsantre parfümler hem doğallığı, hem kalıcılığı ile parfüm severlerin hayatına yeni bir soluk getiriyor. Orijinal parfümlerin yerini alan konsantre parfüm alışılmış parfümleri aratmayacak nitelikte. Koku skalası geniş olan bu parfümler bilindik parfümlerler koku olarak birebir aynı şekilde üretilmekte. Konsantre parfümün diğer parfümlere göre en büyük farkı ise yoğunluğu ve kalıcılığıdır. Yoğunluğu ve kalıcılığı diğer parfümlere oranda kat kat fazladır. Parfüm uzun süre taze olarak sıkıldığı bölgede uzun süre tazeliğini korur” dedi.

“Saf ve orijinal parfümün ferahlığını konsantre parfüm ile keşfedin”

Konsantre parfümlerin orijinal parfümlerin saf hali olduğunu söyleyen Topgül, “Tamamen doğaldır. Ferah kokusu gün boyu kullanıcısına eşlik eder. Ürünler yurt dışında üretilmekte ve sıkı sağlık kontrollerinden geçmektedir. Ten hassasiyetleri olanlar güvenli bir üründür. Konstantre parfümün normal parfümlerden bir koku farkı yoktur. Tek farkı daha yoğun yani kıvamlı bir parfüm olmasıdır. Diğer parfümlere göre daha yoğun ve kalıcı olmaktadır. Bu parfümü hac esansları gibi düşünebilirsiniz.

Aynı bu ürünlere benzemektedir. Yağ parfüm olarak da adlandırılan ürünler ile benzerlik gösterilmektedir. Ten üzerinde 18 saat, kumaş üzerinde de 5 gün kalabilmektedir. Tercih edilmesinin avantajı çok az bir oranda da sürülse yetecek olmasıdır. Giysi üzerinde çok fazla süre kokmasını sevmiyor da olabilirsiniz, bu durumda az bir oranda kullanmalısınız. Bilinen EDP parfümler gibi su kıvamında değil, yağ gibi ve daha düşük gramajlarda satılıyor. 50 ml şişe ile satıldığı gibi küçük bir roll-on stick şişe ile olarak da satılıyor. Birçok ünlü markanın birebir kokuları konsantre halde üretilmekte ve satılmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Konsantre parfüm seçiminiz günlük modunuzu belirliyor”

Topgül, güzel bir kokunun kişiyi canlandırdığını belirterek, “Coşku, mutluluk, özgüven gibi iyi hissetme duyguları verebiliyor. Bazı kokuların yatıştırıcı, dinlendirici etkileri var. Ya da kokusu beğenilmeyen bir yere bir daha gitmek istenilmez. Kokusu yüzünden yaklaşmak istenilmeyen hatta sırf bu yüzden görüşmekten kaçınılan kişiler olabiliyor. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki ferah, taze ve hoş bir kokuya sahip bireyler ise farkında olunmadan daha çok özlenilen ve aranan kişiler arasında yer alıyor. Bu nedenle konsantre parfümlerin geniş koku skalasına sahip olmaları tercih sebepler arasındadır. Konsantre parfüm seçerken taze ve ferah kokular arasından kişiye en çok hitap edileni seçilerek gün boyunca enerji yüksek tutulabilir” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7. duruşmasına devam edildi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 61’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen 7. duruşmanın 2. gününde devam edildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, sanıklar yoklamalarının ardından savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan ve iddianamede ismi örgüt lideri olarak geçen tutuklu sanık Fırat Sarı, "Tutukluluğumuz 20 aydır, soruşturma ise 3 yıldır sürüyor. Hayatını çocuklara adamış insanlar burada bebek katili oldu. Ben 20 aydır içerideyim, beni sonsuza kadar burada mı tutacaksınız? Elinizde bir taş yani somut bir delil var mı?" ifadelerini kullandı. "Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor" Savunmasının devamında sanık Sarı, "Bu dosya medyaya çok farklı lense edildi, medyada bu dosyayı korkunç bir biçimde cinayet işler gibi ele aldı ve biz bu durumdayız. Halime bebek, beyin ölümü ile doğmuş bir bebektir. Ben hastaya ne yapmışım, ben canavarım, korkunç bir hekimim ya hani, ben Halime bebeğe tomografi çektirmeye gönderdim. 20 dakika boyunca canlandırmakla uğraştım. Ben bebeğe MR çektirmediğim için suçlandım. Bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş canlandırmaya çalışıyoruz neyin MR’ını çekelim, hastanın damar yolu kalmadı. Bunu sorgulamadılar. 112 bu bebeği neden Çorlu Reyap Hastanesine sevk etti? Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor. Emrullah Erdinç’in uyuşturucudan gözaltına alınması tesadüf değildir. Seher Cuhadar ve Erol Vural gibi isimler çıktı şimdi ortaya. Ben bu insanları tanımıyorum, hayatım boyunca da görmedim. Ben bu duruşmada ev hapsi talep ediyorum, bunu ilk kez istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zeki Ötünç, "Bebek için gerekli olan her şeyi yaptım, ihmal yok. Annelerin içi rahat edebilir. Bunu mahkemeye kanıtlayacağım. 1986 yılından beri doktorluk yapıyorum. 18 yıldır yenidoğan yoğun bakıma bakıyorum. Bana, cinayet işlediğim söyleniyor. Bunun basında çıkan haberlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Cezaevine girdiğimde çok sinirlenmiştim, diğer mahkumlar neden buradasın dediğinde duvarlara vurarak ’bebek öldürmüşüm ben’ demiştim. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu bilemezsiniz. Bebekler anne karnından doğar doğmaz biz görmüyoruz. Doktorlar doğum işlemi sonrası bize teslim ediyor. Bu yüzden doğum sırasında yaşanan bir ihmal olmuş mu ya da başka bir durum oldu mu bilemiyoruz. Biz doğum sonrası ortaya çıkan olaylardan sorumluyuz. Bu bebeklerin sorunlarının doğum sırasında meydana gelmediğini nereden biliyoruz? Ben yenidoğan doktoruyum ve bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum, bunu da para için yaptığım söyleniyor. Bu korkunç bir şey, kimseyi öldürme kastım yoktur" dedi. Savunma yapan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, "Opara bebek hakkında ismimin geçtiği tek yer var, o da bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşmak. Bunu da şu şekilde açıklıyorum; bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşacak doktorun olmaması. Ben sorumlu hemşireyim, gece vefat eden bir bebeğin ölümünü ben haber veremem mesai saatimin dışında. Ne yaparsam yapayım ömür boyu bu dosyadan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum. Herkes çocuklara ben müdahale etmedim diyor, bu çocuklara kim müdahale etti ben çok merak ediyorum. Şeyhmus Çelik, 44 gün yatan bebek için ben görmedim dedi, 60 yaşına gelmiş adam bunu söyledi" şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam etmek için duruşmayı yarın saat saat 10.00’a erteledi.
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.