SAĞLIK - 15 Mayıs 2020 Cuma 12:30

Kronik astım hastası, koronayı atlattı

A
A
A
Kronik astım hastası, koronayı atlattı

İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesinde korona virüs (Covid-19) tedavisi gören 51 yaşındaki kronik astım hastası Osman Şekerci taburcu olurken, Şekerci’yi sağlığına kavuşturan doktor ve hemşire de yaşadıkları süreci anlattı.

İzmir’de 20 yıldır kronik astım ile mücadele eden Osman Şekerci, Covid-19 hastalığına yakalandı. Boğaz ve baş ağrısı şikayeti ile başlayan süreçte, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesine başvurdu. Şekerci, durumunun gittikçe kötüleşmesi ile beraber yoğun bakım servisinde yaşam mücadelesi verdi. Şekerci sağlığına kavuşup taburcu edilirken, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Öte yandan Şekerci’nin hayata tutunmasını sağlayan doktor ve hemşire de pandemi sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Bilinç kaybı yaşadı

Yaşadığı sürecin oldukça zorlu olduğunu belirten hasta Osman Şekerci, “Süreç içerisinde bilinç kaybı yaşamaya başladım. En büyük korkum, bu hastalığı aileme bulaştırmış olabileceğimdi. Küçük kızımda boğaz ağrıları başladığında hemen tetkikler yapıldı. Çok şükür Covid-19 olmadığı anlaşıldı. Yoğun bakımda gördüğüm tedavi sürecinde sağlık çalışanları büyük bir mücadele verdi. Onlar bizden daha büyük risk altındalar. Sabahtan akşama kadar virüsle mücadele ediyorlar. Kendimden daha çok onları düşünüyorum. Tüm sağlık çalışanlarına çok teşekkür ederim. Hayatlarını bizler için tehlikeye atıp tedavimizi yapıyorlar” dedi.

“Kızlarımdan ayrı olarak görevimi yapıyorum”

Salgınla mücadelede en ön safta görev alan hemşire Şerife Kürkçü, yoğun bakımda hastaları kurtarmak için çalıştıklarını belirterek “Salgının başlaması ile Covid-19 yoğun bakımında görev almaya başladım. Çalıştığım yoğun bakım servisine sadece pozitif hastalara geliyor. Hastalarımız bizi bu koruyucu kıyafetler ile görünce korkuya kapılıyorlar ve yaşadıkları süreç ile ilgili büyük bir endişe içinde oluyorlar. Koruyucu kıyafetlerimizin başta onların sağlıkları için olduğunu hastalarımıza anlatıyoruz. Yoğun bakım servisimizde kahvaltısından, tedavisine kadar tüm profesyonel hemşirelik hizmetlerini yerine getirmeye çalışıyoruz. İki kızımla salgının başlamasından bu yana hiç yüz yüze görüşemedim. Ailem büyük bir korku yaşıyor. Ama ben mesleğimin gerektiği profesyonel hizmeti yerine getirmek için buradayım. Hastalarımızın sağlığına kavuştuğunu görmek en büyük mutluluk kaynağımız” diye konuştu.

Ek hastalık olması tabloyu ağırlaştırıyor

Hasta Osman Şekerci’nin tedavisini yolun bakımda üstlenen Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ayçin Sıcakkan Pamukçu, hastalarda ek bir durum söz konusu olduğunda Covid-19 enfeksiyonunun ağır seyrettiğini belirterek, “Hastamızın solunum sıkıntısı giderek artmaya başladı. Üçüncü gün entübe etmeye karar verdik. 51 yaşında bir hasta olduğu için ayrıca bir önem göstermek zorundaydık. Uyguladığımız tedavilere ilk başlarda cevap vermedi. Bir ay yoğun bakımda entübe olarak tedavisini düzenledik. Yirmi yıldır kronik astım hastası olduğu için tablonun bu kadar ağır yaşandığını düşünüyoruz” bilgisini verdi.

“Pandemi sürecinde büyük önlemler aldık”

Sağlık Bakanlığı tarafından büyük önlemler alınarak salgınla mücadele ettiklerini söyleyen Dr. Ayçin Sıcakkan Pamukçu şöyle devam etti: “Ekipman ve malzeme sıkıntısı hiç yaşamadık. Hastanemizde bu konuda çok rahattık. Gereken her şeye gerek hastane yönetimi, gerekse de ekip arkadaşlarımız ile büyük bir uyum içinde gerçekleştirdik. Hasta yakınlarını haftada üç defa arayarak hastaları hakkında detaylı bilgileri paylaştık. Bildiğiniz gibi yoğun bakım ziyaretleri bu dönemde yapılamıyor. Bizler hastalarımızın en zor anında, yakınlarından bekledikleri sevgi ve şefkati onlara verdik. Aldığımız önlemler neticesinde başarıya ulaştığımızı düşünüyorum.”

Kronik astım hastası, koronayı atlattı

“2 yaşındaki oğlum nöbetlere gitmemi istemiyordu”

2 yaşında bir oğlu olduğunu ve bu salgın sürecinde ona bulaştırmaktan çok korktuğunu belirten Dr. Ayçin Sıcakkan Pamukçu şunları söyledi: “Eşim ve ben bu durumdan çok endişeliydik. Kendi evimizde de ekstra önlemler aldık. Oğlum nöbete gitmemi hiç istemiyordu. Eve geldiğimde onunla çok yakınlaşamıyorduk. Tabii küçük olduğu için durumu anlayamıyordu. Benden ilgi bekliyordu. Ayrıca nisan ayında ateşli bir hastalık geçirdi. Covid-19 olabileceğinden çok korktum. Ama kısa sürede toparladı. Muhtemelen başka bir hastalık geçirdi. Bu salgın süreci benim için çok stresliydi. Umuyorum bu süreci ülke olarak beraber atlatacağız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’in hobi bahçeleri kura çekimi başladı Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik 22 bin 647 başvurunun yapıldığı toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi kura çekimi başladı. Vatandaşlar, kura çekimini heyecanla takip ediyor. Büyükşehir Belediyesi, Altınoluk Hobi Bahçesi’nde 230 adet, Beştepeler Hobi Bahçesi’nde 204 adet, Karpuzatan Hobi Bahçesi’nde 703 adet, Cırgalan Hobi Bahçesi’nde 462 adet, Selçuklu Hobi Bahçesi’nde 569 adet ve Şeker Hobi Bahçesi’nde birinci kısım 144 adet ve ikinci kısım 231 adet olmak üzere toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesini hayata geçirdi. Hobi bahçesi için kuraya hak kazanan vatandaşlar, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi, Basketbol Sahası’nda kura çekimine katıldı. Büyük salonda, dev ekranda, noter tarafından dijital olarak çekilen kurayı izlemek isteyen vatandaşlar, kura çekimini yerinden takip ediyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Türkmen, çekiliş öncesi yaptığı açıklamada, “Çekilişimiz 8’inci noter yeminli kâtip kontrolünde yapılacak. Her bir hobi bahçesi için önce tüm katılımcılar ekrana yansıyacak, daha sonra şehit yakınları, gazi ve engellilerimiz asil ve yedekleri çekilecek. Aynı hobi bahçesi için emeklilerimizin çekilişine geçilecek” dedi. Hobi bahçelerin tamamının çekilişinin yapıldığını hatırlatan Türkmen, meclis kararı ile bu çekilişin yapıldığını belirterek, hayırlı, uğurlu olmasını ifade etti. 22 bin 647 başvuru sahibinin katıldığı kura çekimi, 8’inci noter huzurunda daha disiplinli, daha huzurlu fayda sağlayacağı alfabetik sırayla hobi bahçeleri adına Altınoluk Hobi Bahçesi çekilişlerinin yapılmasıyla başladı. Çekilişler, tamamen objektif olurken, çekilişin yapılmasını sağlayan program ve algoritmalar her türlü inceleme ve kontrole açık olarak hazırlandı. Saat 10.00 ile 10.40 arası Altınoluk Hobi bahçesi çekilişi ile başlayan kura çekim töreni, saat 10.40-11.20 arası Beştepeler Hobi bahçesi çekilişi, saat 11.30-12.50 arası Cırgalan Hobi bahçesi çekilişi, saat 13.20-15.20 arası Karpuzatan Hobi bahçesi çekilişi, saat 15.30-17.10 arası Selçuklu Hobi bahçesi çekilişi, saat 17.10-17.35 arası Şeker Hobi bahçesi 1. Kısım çekilişi ve saat 17.35-18.15 arası Şeker Hobi bahçesi 2. Kısım çekilişi ile devam ediyor. Kura çekimi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Youtube kanalından da canlı olarak yayınlanıyor.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özel’i ziyaret etti TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Anayasa milletin Anayasasıdır. Parlamento’da oluşabilecek en yüksek konsensüsle mümkünse 400’ün üzerinde bir ittifakla, ulusal mutabakat metni olarak Türkiye’nin yeni Anayasası ortay çıksın” dedi. Kurtulmuş, Anayasa çalışmaları kapsamında CHP Genel Başkanı Özel ile CHP Genel Başkanı makamında görüştü. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmeden sonra ikili kameraların karşısına geçerek, açıklama yaptılar. Kurtulmuş, Türkiye Anayasa görüşlerini almak için siyasi parti gruplarını ziyaret ettiğini belirterek, “Yapılacak işin usulleri tespit edilmesi ve onun sonucu olarak da doğru bir istikamette müzakerelerin sürdürülmesidir. Bu çerçevede başka temel kural ise partilerin Anayasaları olmaz. Anayasa milletin anayasasıdır. Parlamento’da oluşabilecek en yüksek konsensüsle mümkünse 400’ün üzerinde bir ittifakla, ulusal mutabakat metni olarak Türkiye’nin yeni Anayasası ortaya çıksın” dedi. Özel, siyaset halkın gündemine duyarsız olamayacağının altını çizerek, “Yoksulluk, açlık, işsizlik, üst düzeyde beklentileri varken yeni bir anayasa beklentisi toplumun taleplerinin neresindedir onu tartmak lazım. Partinin yetkili kurullarında bir konuyu değerlendirmeden doğrudan cevap vermeyi Cumhuriyet Halk Partisi’nin olmazsa olmaz parti içi demokrasiye ve yönetim anlayışına uygun görmeyiz” ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESOGÜ 2023 Yılı Ödülleri sahiplerini buldu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) 2023 Yılı Ödülleri ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen takdim töreni ile sahiplerini buldu. Tören ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman ve Prof. Dr. Hakan Demiral ile diğer üniversite yöneticileri ve akademisyenlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi. ESOGÜ Ödülleri her yıl, ESOGÜ öğretim elemanları ile öğrencilerinin akademik çalışmalarında göstermiş oldukları başarı ve performansın değerlendirilmesi, çalışmalarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi amacıyla veriliyor. 2023 yılı akademik performans ödülleri, genç bilim insanı ödülleri, bilimsel araştırma projesi ödülleri ve yılın doktora ve yüksek lisans tezi ödülleri kapsamında düzenlenen ESOGÜ 2023 Yılı Ödülleri takdim töreni, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak’ın açılış konuşması ile başladı. "Son dönemde üniversitemizde nitelikli çalışmalarda bir ivme yakaladığımızı gözlemliyoruz" Çolak, konuşmasının bir bölümünde, "Bilgi ve inovasyon çağında üniversitelerin bilgi devrimin lokomotifi olması beklenmektedir. Tüm güç dengelerinin bilgi merkezli şekillendiği bu yapıda üniversitelerin etkinliği ve niteliği milli kalkınmanın da en başat belirleyicisi haline dönüşmüştür. Bu yüzdendir ki tüm akademik gayretleriniz yalnızca sizlerin veya üniversitemizin kalkınmasına katkı sunmakla kalmayıp ülkemizin muasır medeniyet yolundaki ilerleyişinin birer adımı olacaktır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ülkemizin milli teknoloji hamlesinde üzerine düşen vazifeyi layıkıyla yerine getirmeye çalışmakta, uluslararası düzeyde tanınır bir Ar-Ge, inovasyon ve kültür merkezi olmayı hedeflemektedir. Bunu adım adım ilerleyerek hep birlikte başaracağımıza inancımız tamdır. Bunun için Ar-Ge çalışmalarının somut akademik çıktıları olan makale, kitap, bildiri, patent/faydalı model çalışmalarını hem nitelik hem de nicelik bakımından geliştirmek, ileriye taşımak hepimizin vazifesidir. Yaptığınız her çalışmanın üniversitemizi de temsil ettiğini, başarılarınızla Eskişehir Osmangazi Üniversitesini de ulusal ve uluslararası mecralarda bir adım yukarı taşıdığınızı biliyor, tüm gayretlerinizi yakinen, takdirle izliyor ve destekliyoruz. Son dönemde üniversitemizde nitelikli çalışmalarda bir ivme yakaladığımızı gözlemliyoruz" dedi. Konuşmanın ardından ödüllerin takdimine geçildi. Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak’ın sahiplerine takdim ettiği ESOGÜ 2023 Yılı Ödülleri kapsamında; Sağlık ve Yaşam Bilimleri Alanı Akademik Performans Ödüllerine Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ener Çağrı Dinleyici, Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir ve Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Döndü Üsküdar Cansu layık bulundu. Fen ve Mühendislik Alanı Akademik Performans Ödüllerine Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Demiral, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan ve Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İlyas Atalar layık bulundu. Sosyal ve Beşeri Bilimler Alanı Akademik Performans Ödüllerine Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fatma Altınsoy, Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Kılıç ve Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cihan Seçilmiş layık bulundu. Törende ayrıca Genç Bilim İnsanı Ödülleri, Bilimsel Araştırma Projesi Ödülleri, Yılın Doktora ve Yüksek Lisans Tezi Ödülleri de sahiplerini buldu.
Ankara Bakan Tekin, Eğitim Fakültesi Dekanları İstişare Toplantısı’na katıldı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitim Fakültesi Dekanları İstişare Toplantısı’na katılarak akademisyenlerle bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’da Mogan MTAL Uygulama Oteli’nde düzenlenen Eğitim Fakültesi Dekanları İstişare Toplantısı’na başkanlık etti. Milli Eğitim Bakanlığı olarak en yakın çalışılması gereken kurumun YÖK ve üniversitelerdeki eğitim fakülteleri olduğunu aktaran Bakan Tekin, iş birliği ortamının istişare toplantıları ile devam etmesini istediğini vurguladı. 2002 yılındaki derslik sayısı ile şu anki durumu kıyaslayan Bakan Tekin, derslik sayısının ikiye katlandığını ve binalardaki konfor düzeylerinin yükseltildiğini söyledi. "Öğrenci başına düşen öğretmen sayıları OECD ile aynı durumdayız" Sistemde çalışan aktif olarak MEB’de görev yapan yaklaşık 1 milyon 100 bin öğretmenin 800 bin tanesi 2003 yılından sonra ataması yapıldığını dile getiren Bakan Tekin, "Tüm bu göstergeler eğitim ve öğretimde temel istatistikler anlamında Türkiye’de, dünyada örneği çok az gösterilecek şekilde bir altyapı devrimi yapıldığını gösteriyor. Derslik başına düşen öğrenci sayıları, öğrenci başına düşen öğretmen sayıları OECD ile aynı durumdayız. Hala ’sınıflarda 40 öğrenci var’ eleştirisi var. Haklı bir eleştiri ama bu dünyada da böyle. O yerlerde de imkan buldukça, arazi yettikçe öğrenci sayısını düşürecek tedbirleri alıyoruz. Yine bu yılda yatırım anlamında en çok bütçe alan bakanlıklardan biriyiz. Okullarımızın hemen hemen tamamını geniş bant internet altyapısını sağladık. Okullarımızın tamamına internet erişimi hizmeti vermek istiyoruz, çok az bir okulumuz kaldı" ifadelerini kullandı. "Akademide tutuculuk, muhafazakarlık çok yaygın" Bakanlık olarak yeni müfredat hazırlanırken bir çalışma grubu oluşturduklarını belirten Bakan Tekin, "Son dönemdeki çalışmanın içinde binin üzerinde arkadaşımız çalıştı. Bunun içinde bir kısmı bakanlık içerisindeki öğretmen ve idareciler, bir kısmı ise akademisyenler. Birisi bu konuyu eleştiriyor. Sonra bir yerde karşılaştık. Neden eleştirdiğini soruduğumda, ‘Hocam ben bu alanda duayenim, ben yokum orada’ diyor. Bu kadar megalomanca bakış açısı olamaz. ‘Ben yokum o yüzden kötü’ düşüncesi saygısızlık. Akademide tutuculuk, muhafazakarlık çok yaygın ve yeni isimlerin ön plana çıkması veya ben yoksam kesin kötüdür mantığı çok yaygın. Ben bütün eleştirilerde, sağlıklı, iyi niyetle katkı vermek isteyen her türlü öneriye açık olduğumuzu bir kez daha belirtiyorum" diye konuştu.