SAĞLIK - 08 Kasım 2018 Perşembe 00:02

Lösemiyi yendi, şimdi hastalara umut oluyor

A
A
A
Lösemiyi yendi, şimdi hastalara umut oluyor

Bitlis'in Tatvan ilçesinde 4 yaşındayken yakalandığı lösemi hastalığını yenen 25 yaşındaki Cem Kutlu, 1 yıldır hemşire olarak görev yaptığı hastanede hastalara yardımcı oluyor.

Tatvan ilçene bağlı Kıyıdüzü köyünde ikamet eden 25 yaşındaki Cem Kutlu, yaklaşık 1 yıldır hemşire olarak görev yaptığı Tatvan Devlet Hastanesi'nde hastalarla yakından ilgileniyor. Henüz 4 yaşındayken yakalandığı hastalığı karşı pes etmeyerek 3 yıllık mücadele sonucunda sağlığına kavuşan Cem Kutlu şimdi ise, hastaneye gelen hastaların sağlığı için mesai harcıyor. Hastalıkta moral ve desteğin önemine dikkat çeken Kutlu, hastaneye gelen hastaların moral ve motivasyonu içinde ayrı bir çaba sarf ediyor.

“Hastalara şifa olmak için hemşire olmaya karar verdim” 

Çocukken yakalandığı lösemi hastalığını zorda olsa atlatabildiği için mutlu olduğunu dile getiren Cem Kutlu, geçirdiği hastalık neticesinde hastalara şifa olmak için hemşire olmaya karar verdiğini söyledi.
Lösemiyi atlattıktan sonra hayatının her döneminde lösemili çocuklar için çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Kutlu, “1999 yılında hastalandım ve ailem beni Tatvan’daki hastaneye götürdü. O dönemde ben henüz 4 yaşındaydım ve oradaki doktor kanser şüphesiyle beni Van’daki hastaneye sevk etti. Ailem beni hemen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Orada bana Lösemi hastalığı teşhisi konuldu. Löseminin ALL olan hastalığına yakalanmıştım. Yaklaşık 3 yıl kemoterapi tedavisi aldım. Van’da tedavi gördüğüm sürede doktorumun Ankara’ya tahini çıktı ve bende Ankara’ya götürüldüm. Ankara’da 1 yıl devam eden tedavime tekrardan Van’da devam edildi. Tedavi süren 2002 yılında tamamlandı ve 2 yıl sonra vücudumda döküntüler oluştuğu için ailem beni tekrar Van’a götürdü. Kontrolden geçirildim ama herhangi bir sıkıntı görülmedi. Her yıl düzenli olarak kontrollerimi yaptırıyorum ve şuan gayet sağlıklıyım. Eski rahatsızlığımdan dolayı ailem benim sağlıkta okumamı çok istiyordu. Hemşire, doktor, diş hekimi ve benzeri bir branş seçmemi istiyorlardı. 2012 yılında ben Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’ni kazandım. 2013 yılında yani üniversite döneminin ikinci yılında Ege Üniversitesi LÖSEV Topluluğu başkanlığına seçildim. Yaptığımız bütün çalışmalar tamamen lösemili çocuklar içindi. 4 yıl okulum devam etti ve bir da staj olmak üzere toplam 5 senede tamamlandı. Sonra burada çalışmaya başladım. Yaklaşık bir yıldır Tatvan Devlet Hastanesi’nde beyin ve sinir cerrahisi ameliyathanesinde hemşire olarak görev yapıyorum” dedi.

“Moral verirseniz iyileşme payı çok daha iyi olur” 

Lösemi hastalığının en büyük tedavi yöntemlerinden birinin moral olduğunu söyleyen Kutlu, “Moral verirseniz iyileşme payı çok daha iyi olur. Lösemi hastalığı yenilebilen bir hastalıktır. Tabiki erken teşhis, doğru tedavi ve psikolojik destek çok önemli. Lösemi hakkındaki tüm gerçeklikleri hep birlikte öğrenelim, birlikte bilinçlenelim ve herkese duyuralım. Lösemiyle mücadele etmiş birinin meslek olarak hemşireliği tercih etmesinin bazı insanlar tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Ben hemşireliği isteyerek seçtim. Sağlık sektöründe çocuklara büyük moral olacağımı düşünüyordum. Bu benim için çok önemli. Şimdi hastalara bire bir yardım edemiyorum. Ben kanserli çocukların içinden geldim, kendimi onlarla eş görüyorum. Türkiye'deki herkesin yaşadıklarımızı bilmesini istiyorum. Çocukları görünce gözlerim doluyor, içim acıyor, ağlamak istiyorum ama hemşirelik güzel bir meslek. Çocukları güldürebilmek için çalışıyorum. Benim için önemli bir şey. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kutlu olsun” diye konuştu.  

Hakan Okay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Rezerv Alan uygulaması belirsizliği artırıyor” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, son günlerde mülk sahibi vatandaşı ve işyeri sahibi esnafı rahatsız eden Rezerv Alan uygulamasına tepki gösterdi. MTSO Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Başkan Sadıkoğlu, Rezerv Alanlar belirlenirken istişareden uzak hareket edilmesini eleştirdi. Başkan Sadıkoğlu, “Deprem sonrasında ilan edilen rezerv alanlar, sürecin yönetimi ve vatandaşlarla olan kopuk iletişim nedeniyle geniş çaplı sorunlar doğuruyor. Mülkiyet haklarının yok edildiği düşüncesi, sağlam ve az hasarlı yapıların yıkımı, evini, iş yerini kaybeden veya kaybedecek vatandaşların sorularının yanıtsız kalması büyük kaosa neden olmaktadır. Sürecin öncesi ve sonrasının nasıl işleyeceğine dair açık ve anlaşılır bilgilerin eksikliği kaygıları artırmaktadır” dedi. Yeniden yapılanmanın sadece fiziksel bir inşa süreciyle değil, adil, planlı ve depremzede vatandaşı önceleyen çalışmalarla olması gerektiğinin altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde, şeffaf bir iletişim kurulması ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi için gerekli sorumluluğun alınmasını bekliyoruz. Özellikle Yeni Sanayi Sitesi’nde, az ve orta hasarlı işyerine yıkım kararı çıkan esnafımız nereye gideceği, ürünlerini, teçhizatını nereye koyacağı ve nerede işini sürdüreceği konusunda çaresiz bırakılmış durumda. Yetkililer biran evvel vatandaşın ve esnafın kafasındaki sorulara cevap vermelidir” diye konuştu. Mülkiyet hakları yok edilmek istenen sağlam ya da hafif hasarlı bina sahiplerinin sorularına yanıt bulamadıkları gibi kendilerini doğru bilgilendirecek bir yetkiliye de ulaşamadığının altını çizen Başkan Sadıkoğlu, "Sağlam binam yıkılacak mı? Dükkanım veya evim aynı yerde mi verilecek? Bağımsız yerimi yeniden yaparken, metrekaresi düşük gerekçesi ile bizi başkaları ile ortak mı yapacaklar? Yeni bina yapılınca bana herhangi bir borç çıkarılacak mı? gibi sorulara ivedi bir şekilde cevap verilmeli” dedi.
Van Kar suları eridi ovanın büyük bölümü sular altına kaldı Van’da Çaldıran ilçesinde karın erimesiyle Çaldıran Ovası’ndaki arazilerin büyük bir bölümü su altında kaldı. Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan Çaldıran ilçesinde ilkbaharın gelişiyle karlar erimeye başladı. İlçede havanın ısınmasıyla eriyen kar ve etkili olan sağanak, dere ve kanalların taşmasına yol açtı. Kanal ve derelerin Yukarı Kuyucak ve Hanköy mahallesinin arazilerinin birçoğu sular altına kaldı. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Su Ürünleri Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre bu yıl Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan bölge Bendimahi Çayı’nın stoklama havzası olan yukarı kesimlerde yer alan Çaldıran ilçesi bulunuyor. Çaldıran ilçesinin kar yağışı alması özellikle çok çok büyük öneme sahip. Çünkü Bendimahi Çayı Çaldıran ilçesi ve Tendürek Dağı’na doğru yağan karla besleniyor. Yaz mevsiminde buradaki yavaşça eriyen kar, Bendimahi Çayı’nı besliyor. Üremek için Van Gölü’nden Bendimahi Çayı’na giren inci kefalleri için adeta bir hayat kaynağı oluyor. Ekolojide temel bir kural vardır. Su bir kendine ait olanı mutlaka geri alır. Eğer bizler bir bölgeye baktığımızda uzun yıllar kurak olmasına karşı göl tabanı ise, orası sulak alan ise bunu çok iyi bilmemiz lazım bir gün kendisine ait olan yerleri geri alacak. Dolayısıyla sulak alanlara ev yapmayalım” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta bir garip "kapan" hikayesi Esenyurt’ta ters yöne girişi engellemek için sokağa konulan kapan, sürücüleri durduramadı. Kapan engelini aşmak için dakikalarca uğraşan ve paspas yardımıyla geçen gençler kameraya yansıdı. Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Sürücülerin ısrarını anlamıyoruz. Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" diyerek duruma tepki gösterdi. Akçaburgaz Mahallesi’nde sürekli kazaların yaşandığı 1566 Sokak’ta ters yön ihlalini engellemek için belediye ekiplerince kapan konuldu. Ancak kapanlı önlem, kural tanımaz sürücüleri durduramadı. Sokakta kapan olduğunu bilen birçok sürücü, çeşitli yöntemlerle engelleri aşarak yolunda devam etmeye çalıştı. 100 metre ilerideki dönüşü kullanmak yerine dakikalarca uğraşarak paspas yöntemi ile kapanı aşan gençler kameraya yansıdı. Kazaların devam ettiği sokakta bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapana girerek lastiklerini patlattığı görüldü. Kapana giren bir sürücü ise, şans eseri lastiği patlamadan yoluna devam etti. "Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Burası meşhur sokağımız. Sürekli kaza oluyordu. Belediye ekiplerince kapan konuldu. Bu kez de kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar oluyor. Sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz. Kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar var. Kapan da çözüm olmadı. Bilinçli olarak ihlal ediliyor. Kapanı gördükleri halde geçmeye çalışıyorlar. Yüz metre ileride dönüş yok. Yüz metre dolanmaktansa dakikalarca uğraşıp kapanı geçmeye çalışıyorlar" dedi. Sokakta birçok trafik kazasının yaşandığını anlatan Gürsoy, bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapandan geçerek lastiklerini patlattığını söyledi.